Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/862 E. 2023/589 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/862
KARAR NO : 2023/589

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2018
NUMARASI : 2017/238 Esas 2018/912 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 28/09/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 27/10/2023

İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili; 30.03.2016 tarihinde davacı …’nün kızı …’nün sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile yaptığı kaza sonucunda vefat ettiğini ve aracın 01.06.2015 tarihli poliçe ile davalı Şirkete zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğunu, …’nün annesi … ve kardeşi …’ye maddi ve manevi desteği bulunduğunu, yaşanan bu olay nedeniyle davacıların destekten yoksun kaldığını, davalı Şirkete 26.05.2016 tarihinde müracaatta bulunulduğunu ve talebin reddedildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı … için 5.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında … yönünden talebini 51.172,47 TL’ye artırmıştır.
Davalı … vekili, davaya bakmaya Kulu Mahkemelerinin yetkili olduğunu ve yetki itirazında bulunduklarını, davacı tarafça eksik belgelerle başvuruda bulunulduğunu, buna rağmen dava açılmasının haksız olup başvuru şartının sağlanmadığını, kusur oranının Adli Tıp Kurumu vasıtasıyla belirlenmesi gerektiğini, … plakalı araç sürücüsüne kusur atfedilmesi halinde kendi kusuru sonucunda vefat eden sigortalı araç sürücüsünün mirasçısı olan davacının tazminat talebinin trafik sigortası teminat kapsamı dışında olduğunu, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren ve kaza tarihi itibariyle olaya uygulanacak olan Genel Şartlar ve Karayolları Trafik Kanunu’nda yapılan değişiklik uyarınca destek şahsın kusuruna denk gelen tazminat talebinin sigorta teminatı dışında olduğunu ve tazminat talebinin reddi gerektiğini, müteveffanın annesinin destekden yoksun kalma zararını ispatı gerektiğini, …’nün müteveffanın kardeşi olup gerekli koşulların bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerektiğini, müteveffanın müterafik kusurunun sabit olup hesaplanan tazminattan indirim yapılması gerektiğini, SGK tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarının mahsup edilmesi gerektiğini, sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, avans faizi talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 30.03.2016 tarihinde davacıların desteğinin sevk ve idaresindeki araçla tek taraflı kaza yaptığı ve hayatını kaybettiği, bilirkişi raporlarında müteveffa sürücü …’nün sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile neden olduğu kazada tamamen kusurlu olduğu, müteveffanın 12.11.1990 doğumlu olduğu, somut olayda babanın uğradığı maddi maddi zararı davalı şirketten talepte bulunmasa dahi, davacı annenin net gerçek maddi zararının tespiti yönünden baba Birol Kömürcü’nün de olay sonrası uğramış olduğu maddi zararın hesaplamaya dahil edildiği, paylar ve destek süreleri hesaplandığı, pay tablosu düzenlendiği, davacı annenin desteği …’nün hayatını kaybetmesi nedeniyle uğramış olduğu maddi zararının 51.172,47 TL olduğu, kural olarak kardeşlerin birbirine karşı bakım ödevi olmadığı TMK 364.maddesine göre, kardeşin desteği için özel koşulların bulunması gerektiği, kardeşin başkasının bakımına muhtaç durumda olduğuna dair bir bilgi ve belgede bulunmadığı nedenle kardeşin maddi zarara uğramadığı gerekçesi ile, … yönünden davanın reddine, davacı anne … yönünden kabulü ile 51.172,47 TL tazminatın 30.03.2017 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; sürücünün kusuruna bağlı tazminat taleplerinin trafik sigortası yeni genel şartları uyarınca teminat kapsamında olmadığını, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren genel şartların teminat dışında kalan hallere ilişkin hükümlerinin nazara alınması gerektiğini, davaya konu trafik sigorta poliçesinin tarihinin 01.06.2015 ve kaza tarihinin 30.03.2016 olduğunu ve yeni genel şartların uygulanması gerekeceğini, davanın reddi gerekirken kabul edilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı vekilinin HMK.nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, tek taraflı trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacıların desteği …’nün sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile yaptığı kaza sonucunda vefat ettiğini belirterek aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalıdan destekten yoksun kalma tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiş, dosya kapsamına göre dava konusu kazanın 30.03.2016 tarihinde meydana geldiği, davalı … tarafından desteği idaresinde bulunan aracın 01.06.2015- 2016 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Genel şartların C.10. maddesi ile 12.8.2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır.
Yeni genel şartların C.11. maddesine göre; yeni genel şartlar, genel şartların yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Bunun doğal sonucu olarak artık eski genel şartların yeni genel şartların yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Sigortacılık Kanunu 11. madde hükmüne göre ise, sigorta sözleşmesinin ana muhtevası müsteşarlıkca onaylanan ve sigorta şirketlerince aynı şekilde uygulanacak olan genel şartlara uygun olarak düzenlenir.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın amacı A.1 maddesinde “Karayolları Trafik Kanunu uyarınca motorlu araç işletenlerine yüklenen hukuki sorumluluk için düzenlenen Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına yönelik ilgililerinin hak ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların düzenlenmesidir” şeklinde belirlenmiştir. Sigortanın kapsamı ise genel şartlar A.3. maddesinde “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır” şeklinde düzenlenmiştir. Kapsama giren teminat türlerinin tanımlandığı A.5. maddesinin (ç) bendinde Destekten Yoksun Kalma (Ölüm) Teminatı “Üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılamak üzere bu genel şart ekinde yer alan esaslara
göre belirlenecek tazminattır” şeklinde ifade edilmiştir. Genel Şartlar A.6. maddesinin (c) bendinde “İlgililerin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan tazminat talepleri” ve (d) bendinde “Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri” zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatının dışında kalan hallerden sayılmıştır.
Somut olay yukarıda açıklanan kanun hükümleri ve ilkeler doğrultusunda değerlendirildiğinde, 30.03.2016 tarihinde davacıların desteği …’nün sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile yaptığı tek taraflı trafik kazası sonucunda hayatını kaybettiği, … plakalı aracın, 8907245 numaralı, 01.06.2015 tarihli poliçe, ile davalı … şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğu, dosyaya ibraz edilen 11.02.2018 tarihli bilirkişi raporunda davalı … şirketine sigortalı otomobil sürücüsü …’nün olayın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğunun belirtildiği, davanın destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin olduğu, davalı … şirketinin sorumluluğunun kapsamının 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirleneceği, Genel Şartlar’ın A.6. maddesi (d) bendine göre destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber, destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin teminat kapsamı dışında tutulması nedeniyle, somut olayda tam kusuru ile kendi ölümüne neden olan sürücünün destek tazminatının sigorta teminatı kapsamında bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, davalının istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin 353/1.b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve davanın reddine ilişkin olarak aşağıdaki şekilde yeniden esas hakkında hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.2 maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
Buna göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan toplam 191,86 TL harcın mahsubu ile bakiye 77,95 TL harcın davacı taraftan tahsil edilerek Hazineye gelir kaydına,
3-Davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına yürürlükte olan AAÜT uyarınca 17,900,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
II-) İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN,
1- Davalı … tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilgilisine iadesine,
2- Kullanılmayan gider avansının 6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi uyarınca ilgililerine iadesine,
3-Davalı tarafından istinaf yargılama gideri olarak yapılan 121,30 TL istinaf başvuru harcı ve 6,00 TL posta giderinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 28.09.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.