Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/835 E. 2023/446 K. 10.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi 2021/835 Esas – 2023/446 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/835
KARAR NO : 2023/446

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/01/2021
NUMARASI : 2020/307 Esas 2021/29 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

İHBAR OLUNAN :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 10/07/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 12/07/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacı vekili, 14.07.2016 tarihinde davalı şirket tarafından … Mahallesi 3563. Cadde üzerinde yapılan asfalt çalışmasında yolda oluşan çukur nedeniyle herhangi bir işaret bulunmadığından bu mevkide seyretmekte olan davacıya ait … plakalı otobüsün çukura girmesi sonucu iki camının kırıldığını, otobüs sürücüsünün olayda kusurunun bulunmadığını, davalı şirkete hasar bedelinin ödenmesi için ihtarname gönderildiğini ancak ödeme yapılmadığını, Ankara 22. İcra Dairesi 2019/10979 E. Sayılı dosyası ile başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, kazanın meydana geldiği yerde davalı şirket tarafından yapılan bir çalışma bulunmadığını, davalı şirket tarafından çalışma yapılan tüm alanlarda gerekli tedbirlerin alındığını, bakım ve onarımların yapıldığını, tek taraflı düzenlenen kaza tutanağını kabul etmediklerini, davalı şirketin kusurlu olmadığını, davacının zararının belirlenmesi gerektiğini, davanın davalı şirketin taşeronu … İnş. Ltd. Şti.ye ihbarı gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı şirket işletmesindeki otobüsün … İli … ilçesi … Mahallesi istikametinde seyir halindeyken Yenimahalle istikametine U dönüşü yaptığı esnada köprü çıkışının yol ile bağlandığı kesimde asfalt çalışmasından kaynaklanan çukura girmesi ile otobüsün iki camın düşmesi sonucu dava konusu hasar meydana geldiği, yolda asfalt çalışması yaptığı anlaşılan davalının … Trafik Kanununun 13. Maddesinden belirtilen” Karayolunun yapımı, bakımı, işletilmesi ile görevli ve sorumlu bütün kuruluşlar, karayolu yapısını, trafik güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmakla yükümlüdür.” amir emrine aykırı hareket etmiş olduğundan kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu, davacıya kayıtlı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, zarar miktarının 8.919,02 olduğu, davacının zarar ve aracın ticari araç olması nedeniyle kazanç kaybı isteminin yerinde olduğu, davalının kusurunun ve zararın belli olmasına göre davacının icra inkar tazminatı isteminin yerinde olduğu, yine davalının haksız fiil tarihinden itibaren faiz talebinin yerinde görüldüğü gerekçesi ile davanın kabulü ile, davalı borçlunun Ankara 22 İcra Dairesi’nin 2019/10979 sayılı takip dosyasında itirazının iptaline, takibin devamına, takip miktarının % 20’si oranında hesaplanan 2.137,84 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davanın Söğüt İnşaat yönünden usulden reddi gerektiğini, davalı şirketin, uzun yıllardır yol yapım ve bakımı ile uğraşmakta olup bütün işlerini iş emri ile yapmakta olduğunu, kazanın meydana geldiği yerde herhangi bir çalışması bulunmadığını, davada ihbar talep ettikleri …… Ticaret Limited Şirketi’ne ihbarına karar verildiğini, ancak cevap beklenmeksizin dosyanın bilirkişiye gönderildiğini, ehil olmayan bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, kusur yönünden hiç bir araştırma yapılmadan trafik bilirkişisinden rapor alındığını, makine mühendisinin cam bedeli yönünden yaptığı tespit açısından bilirkişilik yapma yetkisi bulunsa da trafik kurallarının ihlali bakımından kusur tespiti yapacak vasfı bulunmadığını, olay yerinde hiç bir inceleme yapılmadan salt davacının şoförünün tek yanlı tuttuğu tutanak esas alınarak davalıya % 100 kusur isnat edildiğini, Yakacık Mahallesi 3663 cadde üzerinde bu gün dahi bağlantı köprüsü bulunmadığını, olay günü sadece davacı şoförünün çukura düşerek aracın camını kırdığının ileri sürülmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, saatin 11.00 olmaması nedeniyle aynı aracın ve aynı şoförün sabahtan saat 11.00’a kadar en 3 kez aynı kavşaktan geçmiş olması gerektiğini, bu durumda da şoförün yolda bir çukur var ise bundan haberdar olmamasının mümkün olmadığını, aynı yoldan sadece … otobüsü geçmediğine göre aynı yerde aynı ve aynı nedenle başka kazanın olup olmadığının araştırılması gerektiğini, camın düşmesinin sadece aracın çukura düşmesinden mi kaynaklığı, yoksa camın düşmesine etki eden eskime, yıpranma gibi hususların olup olmadığının araştırılmadığını, … Büyükşehir Belediyesinin …’ya gönderdiği yazıda davalı şirketin 12.07.2018-17.07.2018 tarihleri arasında bölgede çalışma yaptığı belirtilmiş ise de; davalının daha önce oluşan çukuru kapatmak için mi çalışma yapmakla görevlendirildiği, yoksa çalışma yaparken bu çukuru mu açtığının netleştirilmediğini, yoldaki çukur zaman içerisinde oluşmuş ve bu çukuru kapatması için Büyükşehir Belediyesi davalı şirkete iş emri göndermiş ise yoldaki çukurun oluşmasından yolu işleten Büyükşehir Belediyesinin sorumlu olduğunu, davalının genel olarak bölgede çalışma yaptığı kabul edilse dahi çukuru davalı şirket açmamışsa ve kazanın oluştuğu yerde çalışması yoksa genel olarak anılan tarihlerde o bölge çalışma yapması hatta kazadan sonra 15.07-18.07.2018 tarihleri arasında o çukur dahil bölgedeki çukurları tamir etmesi davalıyı kusurlu hale getirmeyeceğini, o bölge kavramı geniş bir kavram olup, davalıya kusur isnat edilebilmesi için “o bölgede” çalışma yapması yeterli olmayıp, “o yerde” çalışma yapması gerektiğini, tek taraflı olarak düzenlenen 05.09.2018 tarihli Hasar Saptama Komisyon raporunun içeriği aynen tekrar edildiğini, yargılama gerektiren hallerde icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda, alacak konusu bedelin likit olması ve bedele ilişkin haksız fiilin sorumlusunun net olarak belirgin olması gerektiğini, mahkemece karar verilen icra inkar tazminatının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davalı vekilinin HMK.nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminatın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı şirket tarafından yapılan asfalt çalışması sırasında yolda oluşan çukura davacıya ait … plakalı otobüsün girmesi sonucu iki camının kırıldığını, davalı şirketin gerekli işaretlemeyi yapmaması nedeniyle kusurlu olduğu belirterek hasar bedelinin davalıdan tahsilini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava konusu kazadan sonra düzenlenen ve aksi sabit oluncaya kadar geçerli belge niteliğinde bulunan 14.08.2014 tarihli kaza tespit tutanağında dava konusu trafik kazasının; … İli, … İlçesi, … Mahallesinde, 3563. Cadde üzerindeki (U) dönüşü için tesis edilmiş olan bağlantı yolu köprüsünün 3563. Cadde ile bağlandığı kesimde meydana geldiği, Yenimahalle istikametinden Yakacık Mahallesi istikametine seyir halinde olan … yönetimindeki … plakalı otobüsün, bağlantı yolu köprüsünden Yenimahalle istikametine (U) dönüşü yaptığı sırada, köprü çıkışının yol ile bağlandığı keşimde asfalt çalışmasından kaynaklanan çukura girmesi sonucu otobüsün iki camının düştüğü, yolda çalışma olduğuna dair herhangi bir işaretleme bulunmadığı, aracın seyir halinde olduğu 3583. Caddenin tek yönlü bölünmüş yol olduğu, olay yerindeki bağlantı yolu köprüsünün Yakacık istikametine seyir halinde olan trafiği Yenimahalle istikametine döndürmek için 10 metre genişliğinde tek yönlü olarak tesis edildiği, olay yerinin yerleşim yeri içi olduğu, olayda, otobüs sürücüsü …’in kusursuz olduğunu, yolun yapım ve bakımından sorumlu … Büyükşehir Belediye Başkanlığının işaretleme yapmamakla kusurlu olduğu belirtilmiştir.
… Büyükşehir Belediye Başkanlığı yazısında … İlçesi, … Mahallesi, 3583. Cadde üzerinde bulunan bağlantı yolu üst köprüsünde, 12.07.2018-17.07.2018 tarihleri arasında … İnşaat AŞ tarafından asfalt çalışması yapıldığı belirtilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı … İnşaat Taah. AŞ’nin dava konusu trafik kazasının meydana geldiği olay yeri kesiminde yapmakta/yaptırmakta olduğu asfalt çalışmaları sırasında, karayolu yapısını, trafik güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmakla yükümlü olduğu, bu kesimde seyir halinde olan trafiğin güvenle seyrini sürdürmek amacıyla sürücüleri uyarmak için gerekli trafik işaret ve ekipmanlarını koymak, trafiğe açık olan yol üzerindeki engelleri ortadan kaldırmak, kaldırıncaya kadar da tedbirleri almakla sorumlu olduğu halde, gerekli tedbirleri almaması üzerine davacıya ait aracın yol üzerinde oluşan çukura girerek hasar görmesine neden olmakla, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 13. Maddesi hükümlerini ihlal ettiğinden tam kusurlu olduğu araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı belirlenmiştir. Davalı vekili her ne kadar yolda açılmış olan çukurdan sorumlu olmadıklarını davalının yoldaki açılmış olan çukur sebebiyle mi yoksa davalının çukur açması sebebiyle mi sorumlu olduğunun belirtilmediğini ileri sürmüş ise de davalının sorumluluğunun kaynağı davalı tarafından yol çalışması yapılan alanda gerekli güvenlik önlemleri almamasına dayalı olduğu … Büyükşehir Belediyesi tarafından kaza tutanağında belirtilen kaza mahallinde davalının asfalt çalışması yaptığı anlaşılmış olmasına göre dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında, bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Davalı zarara sebebiyet veren davacıya ait araçta meydana gelen gerçek zarar bedelinden sorumludur. Gerçek zarar miktarının belirlenmesi için mahkemece bilirkişi raporu alındığına göre alacağın belirlenmesi yargılamayı gerektirdiği halde davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru görülmediğinden davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.353/1.b.2.maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davalı vekilinin İstinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,
Buna göre;
1-Davacının davasının kabulü ile,
Davalı borçlunun Ankara 22 İcra Dairesi’nin 2019/10979 sayılı takip dosyasında itirazının iptaline, takibin devamına,
Dava konusu alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Dava nedeniyle alınması gerekli 730,17 TL harçtan 129,10 TL peşin harcın mahsubu ile kalan 601,07 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 42,75 TL posta ve tebligat gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti, dava açılırken ödenen 183,50 TL yargılama harcı olmak üzere toplam 826,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Arabuluculuk Kanununun 18/A(13). maddesi uyarınca karar tarihinde yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir ve tespit edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
II-İstinaf Başvurusu Nedeniyle Yapılan Harç ve Masraflar Yönünden;
1-Davalı vekili tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından istinaf yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK.nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 10.07.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.