Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/825 E. 2021/813 K. 19.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/825
KARAR NO : 2021/813

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/01/2021
NUMARASI :

DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 19/04/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 21/04/2021

Mahalli mahkemesince verilen ara karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müteveffa … …’nın 11.08.2020 tarihinde davalı …’un kırmızı ışığı ihlal etmesi sonucu meydana gelen trafik kazası neticesinde vefat ettiğini, müteveffanın olayın evveline kadar annesi ve kardeşi ile yaşadığını, onlara maddi manevi destek verdiğini, olay sonrasında davacıların tarifi kabil olmayacak derecede üzüntü ve ızdıraba maruz kaldıklarını belirterek, karar kesinleşinceye kadar geçerli olmak üzere davalıların maliki bulunduğu … … … plakalı araçlar dahil tüm araçlarının trafik kayıtları, menkul ile var ise davalılar üzerinde bulunan bağımsız bölümler ile diğer gayrimenkul, şirket hisseleri, banka hesapları, 3. kişilerde bulunan hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, bu mümkün görülmezse 3. Kişilere devrini engellemek üzere duruşma günü beklenmeksizin ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve işbu davaya konu olmamış talep ve dava hakları ile her türlü fazlaya ait talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 2.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen (kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline); 720.000,00 TL manevi tazminatın ise davalılar … …. … Tur. A.Ş, …, … Sigorta (Poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline ve davacılara verilmesini dava ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacılar vekilinin İİK m. 257 uyarınca ihtiyati haciz talebinde; dosyaya sunulan delillere göre, haklılık durumu ve alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine, davacı vekilinin kazaya karışan araç üzerine tedbir konulması talebinin ise; araç dava konusu olmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, davacılar vekili 21.01.2021 tarihli dilekçe ile davacıların murisine çarparak ölümüne neden olan davalı Medlog A.Ş. adına kayıtlı … plakalı araç üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiş, talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacılar murislerini trafik kazasında kaybetmelerinden olayı maddi ve manevi tazminat talepli iş bu davanın açıldığını,
Haksız fiilden kaynaklanan zararlarda tazminatın, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte muaccel olacağını, Yargıtay Kararları, İİK. M.257-264 ve ilgili diğer mevzuat ışığında, bilirkişi raporları ve diğer deliller nazara alındığında davacıların destekten yoksunluk ve manevi zararlarının olabileceğinin kuvvetle muhtemel olduğunu, bu yüzden Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi Sayın Hakimliği’nin 26/01/2021 tarihli ara kararında belirttiği üzere yeni deliller tahsisine gerek olmadığını, zararın mevcut olduğu kuvvetle muhtemel olduğunu bildirerek ilgili ara kararın bozularak, davalı Medlog A.Ş. Adına kayıtlı 59 AB 881 plakalı araç üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkin olup, uyuşmazlık, davacılar vekilinin maddi ve manevi tazminat isteğiyle açılan dava nedeniyle davalının 59 AB 881 plakalı aracı üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi talep edildiği halde mahkemece bu talebin reddine karar verilmesinin yerinde olup olmadığına ilişkindir.
1-2004 sayılı İİK’nın 257/1.maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” düzenlemesi muaccel, bir başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları düzenlemiş olup, muaccel olmayan/vadesi gelmemiş alacak yönünden ise ihtiyati haciz koşulları aynı yasanın 257/2.maddesinde ise; “Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
İİK’nun 257/1.maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş para borçlarının alacaklısının ihtiyati haciz talep edebileceği belirtilmiştir.
Bu açıklamalara göre ihtiyatı haciz “Alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması”dır.
Somut olayda davacılar vekili tarafından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam 2.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsilinin talep edilmiş olması, hayatın olağan akışı içerisinde talep edilen miktarın herkes tarafından ödenebilecek bir rakam olması, koşullar değiştiğinde yeniden ihtiyati haczin talep edilebilmesinin mümkün olması ve mahkemenin red gerekçesine göre, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacılar vekilinin maddi tazminata ilişkin ihtiyati haciz talebi yönünde istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
2-Manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır. Bu durumda mahkemece manevi tazminat istemi yönünden de ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddi ile aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılar vekili tarafından yatırılan maktu istinaf karar harcının mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvuru giderlerinin başvuruda bulunan davacılar üzerinde bırakılmasına
4-Karar tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK.nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 19.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.