Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/811 E. 2023/745 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/811 – 2023/745
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/811
KARAR NO : 2023/745
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/12/2020
NUMARASI : 2015/675 Esas 2020/776 Karar

DAVACI-KARŞI DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVALI-KARŞI DAVACI :
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 26/10/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 01/11/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı/karşı davalı vekili ve davalı/karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı/karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/04/2014 tarihinde, davalı …’ın idaresindeki, diğer davalıya zorunlu mali sorumlu sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı aracın, davacının idaresindeki motosiklete çarparak davacının yaralanmasına neden olduğunu, davalı sürücünün kavşakta geçiş üstünlüğüne uymadığından dolayı kazaya sebebiyet verdiğini, davacının ağır şekilde yaralandığını, Eskişehir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/921 esas sayılı dosyasında, davalının kazanın oluşumunda ve davacının yaralanmasında asli kusurlu olduğu tespit edildiğinden, davalıya mahkumiyet kararı verildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 2.500,00-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, 10.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’dan tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir
Davalı/karşı davacı vekili karşı dava ve cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen trafik kazasında davalının kusurunun bulunmadığını, davacının yaralanmasındaki asıl ve en önemli etkenin, davacının kask takmaması, sürücü ehliyetine sahip olmaması, azami hız sınırının üzerinde seyretmesi olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, karşı dava talebinde ise; davacı/karşı davalının kusuru nedeniyle davalı/karşı davacıya ait … plakalı araçta hasar meydana geldiğini belirterek HMK’nın 107.maddesi gereğince 1.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte, 5.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 13/04/2014 tarihinden itibaren uygulanacak yasal faiz oranı ile birlikte davacı/karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında maddi tazminat talebinin 3.500,00 TL olarak belirlemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, kazanın oluşumunda davalı/karşı davacının %75, davacı/karşı davalının %25 oranında kusurlu olduğunun anlaşıldığı, Adli Tıp Kurumu raporuna göre davacı/karşı davalıda %11.2 daimi maluliyet bulunduğu ve 4 ay iyileşme süresinin belirlendiği, asıl davada maddi tazminat talebinden feragat edildiği, davacı/karşı davalı lehine manevi tazminat koşullarının oluştuğu, karşı dava yönünden davalı/karşı davacının araç hasarının bilirkişi raporu ile belirlendiği, davalı/karşı davacı yönünden manevi tazminat koşullarının oluşmadığı, bir yaralanmasının sözkonusu olmadığı gerekçesi ile asıl dava yönünden, davacının maddi tazminat davasının davalı sigorta şirketi yönünden feragat nedeniyle reddine, davacının maddi tazminat davasının davalı gerçek kişi yönünden konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 7.500,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 13/04/2014 tarihinden itibaren davalı …’dan alınıp davacıya verilmesine; karşı dava yönünden ise, davanın kısmen kabulü ile 3.500,00-TL maddi tazminatın olay tarihi olan 13/04/2014 tarihinden itibaren davacı-karşı davalı …’dan alınıp davalı-karşı davacı …’a verilmesine, davalı-karşı davacının manevi tazminat isteminin reddine, karar verilmiş, karara karşı davacı/karşı davalı vekili ve davalı/karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı/karşı davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, davacı lehine hükmedilen manevi tazminatın az olduğunu, karşı davada, araç hasar bedelinin hatalı belirlendiğini, dosyada ekspertiz raporu bulunmadığını, değer kaybı hesabı yapıldığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı/karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde davalının kusurunun bulunmadığını, davacıda kask bulunmadığını, ehliyetinin olmadığını, davacının sigorta şirketi ile imzaladığı sulh ve ibranamede tüm taleplerinden feragat ettiğinin anlaşıldığını, manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dava ve karşı dava trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın davacı idaresinde bulunan motosiklete çarpması sonucu davacının yaralandığının belirterek maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili karşı dava dilekçesinde aynı kaza nedeniyle aracında değer kaybı meydana geldiğini belirterek maddi ve manevi tazminat talep etmiş, mahkemece yargılama aşamasında davacı vekili tarafından maddi tazminat davasından feragat edilmesi nedeniyle, maddi tazminatın feragat nedeniyle reddine, 7.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karşı davanın ise 3.500,00 TL maddi tazminatın davacı karşı davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
Karşı davada, davalı/karşı davacı vekili, dava dilekçesinde dava konusu kazada davalı/karşı davacıya ait aracın hasarlandığını, davalı-karşı davacının kazadan sonra aracı değerinin altında satmak zorunda kaldığını, zararın tazminini talep ettiklerini belirtmiş, ilk derece mahkemesince, araçta meydana gelen hasar miktarı ve bu kapsamda davalı/karşı davacının zararının belirlenmesi için makine mühendisi bilirkişiden alınan 12/10/2020 tarihli ek raporda, dosyada aracın hasarına ilişkin değiştirilen parça ve işçilik bedellerinin gösteren fatura, ekspertiz raporu bulunmadığının belirtildiği, araçta meydana gelen hasara ilişkin somut bir değerlendirme yapılmadan, aracın hangi kısımlarının ne kadar hasarlandığı, kaza ile illiyetinin bulunup bulunmadığı, yedek parça ve işçilik bedeli tespit edilmeden, bu hasarların aracın yılı, yaşı, modeli, daha önce hasar görüp görmediği, hasarlı ve hasarsız hali ile ikinci el piyasa rayiç bedeli belirlenip buna göre ne kadar değer kaybına uğrayacağı, tamirinin ekonomik olup olmadığı değerlendirilmeden, sadece kaza tarihi itibariyle aracın belirlenen piyasa rayiç değerinden tanık beyanları esas alınarak belirlenen kazadan sonraki satış bedeli esas alınarak davacının zararının hesaplanması doğru olmayıp ilk derece mahkemesince hüküm kurmaya elverişli olmayan yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınarak karşı davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece belirtilen hususlarda dikkate alınarak makine mühendisi bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz rapora göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı/karşı davalı vekili ve davalı/karşı davacı vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile HMK’nın 353/1.a-6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülüp sonucuna göre karar verilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre tarafların sair istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı/karşı davalı vekili ve davalı/karşı davacı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
Davanın yeniden görülüp sonucuna göre bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, Kararın kaldırılma sebebine göre davacı/karşı davalı vekili ve davalı/karşı davacı vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
2-Taraflarca yatırılan istinaf peşin karar harçlarının talep halinde iadesine,
3-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda gözetilmesine,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının taraflara iadesine,
5-Kararın tebliği, harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 26/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.