Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/793 E. 2023/443 K. 10.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/793
KARAR NO : 2023/443

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/01/2021
NUMARASI : 2019/462 Esas 2021/1 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ : 10/07/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 13/07/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacı vekili, 27.06.2018 tarihinde davalı … şirketine Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı … plakalı aracın davacıya ait Almanya/Berlin trafik siciline kayıtlı … plakalı … marka aracına çarptığını, meydana gelen kaza sonucu davacının aracının hasar gördüğünü, aracın Almanya’ya götürülerek yapılan ekspertizinde 3.700 Euro yeniden alım bedeli, 14 gün için 59 Euro’dan 826 Euro araç mahrumiyeti, olmak üzere 4.526 Euro zarar belirlendiğini, ekspertiz ücreti olarak 776,02 Euro, tercüme bedeli olarak 637,20-TL ödendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4.526,00 Euro tazminatın, sigortaya başvuru tarihi olan 15.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek 3095 Sayılı Kanun’ un 4/a maddesi uyarınca uygulanacak değişen oranlarda faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı olan TL tutarının davacıya ödenmesine ve 776,02 Euro ekspertiz gideri ve 637,20-TL tercüme masraflarının yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, bu nedenle dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, davalı … şirketinin poliçede yazılı 36.000,00-TL ile sınırlı olarak sorumlu olduğunu, davacının gerçek zararının belirlenmesi gerektiğini, davacının başvurusu üzerine davalı … tarafından hasar dosyası açıldığını, araçta 5.003,00-TL hasar bedeli belirlendiğini, davacıya belirlenen miktarın 04.01.2019 tarihinde ödendiğini ancak davacı tarafından iade edildiğini, davacının aracını Almanya’ya götürerek tespit yaptırdığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; Yargıtay 17.H.D.’ nin 2011/10090-2012/3628 sayılı kararına göre”..Davacının, kaza sonrası ikamet ettiği Almanya’ya dönerek aracındaki hasarı burada tespit ettirdiği ve bu bedeli davalı … şirketinden talep ettiği gözetilerek aracın Almanya’da tamir edilmesi halindeki tamir bedeline (hükme esas alınan bilirkişi raporunda 2.091,29 Euro) hükmetmek gerekirken yanılgılı ..değerlendirme ile aracın Türkiye’de tamiri halindeki bedelin esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir…” şeklinde karar verildiğini, yurt dışında yaşayan araç malikinin geçici olarak Türkiye’de bulunduğu sırada oluşan hasar nedeniyle, aracın Türkiye’de tamiri mümkün olabilecek olsa da, aracın tamirini burada yaptırmaya zorlanamayacağının kabul edilmesi gerektiği, davacı vekili tarafından dosyaya sunulan tercüme ettirilmiş evraklara göre hasar toplamının 5.506,52 Euro olduğu, dolayısıyla aracın tamirinin ekonomik olmadığı, dava konusu aracın alım değerinin 3.700 Euro, sovtaj değerinin de 60 Euro olduğu, toplam zararın 3.640 Euro belirlendiği, 15 gün araçtan yoksunluk bedelinin 885 Euro olarak belirlendiği, hasar tespitine yönelik ekspertiz gideri (776,02 Euro) ve tercüme masraflarının (637,20-TL) yargılama gideri olarak davalıdan tahsili gerektiği belirtilerek; davanın kabulü ile, 4.256,00 Euro tazminatın 15.11.2018 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca uygulanacak değişen oranlarda faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki merkez bankası efektif satış kuru karşılığı olan TL tutarının davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davalı … AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde; yerel mahkeme ilamında hükmolunan tutarın poliçe limitinden fazla olduğunu, poliçeden dolayı davalı şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olmak üzere maddi zararlarda araç başına 36.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitinden fazla bir tutar ödeyemeyeceğini, buna rağmen mahkeme ilamında 4.256,00 Euro tazminat bedelinin ödenmesi gerektiğinin belirtildiğini, 26.02.2021 TCMB Euro Efektif Satış kuruna bakıldığında 1 Euronun 8,9715-TL olduğu, 4.256,00 x 8,9715 = 38.182,04-TL yaptığını, aracın Türkiye’de onarımı yapılacakken davacının onarım bedelini iade ederek aracı yurt dışında onarım yaptırdığını, araç kazadan sonra davalı şirketin anlaşmalı olduğu bir servise götürülerek tamirinin talep edildiği, eksper raporunda araçta meydana gelen hasar ve onarım maliyetinin 5.003,00-TL olarak belirlendiğini, davacının onarımdan vazgeçip aracı yurt dışına götürdüğünü, hasar fotoğraflarından ve eksper raporunda görüleceği üzere aracın sol arka kapısı ve tamponunda hasar olduğunu, 2006 model bir aracın kapısı ve tamponunda oluşan hasar için davacının iddia ettiği şekilde 4.526,00 Euro olmasının beklenemeyeceğini, diğer yandan bilirkişilerce aracın yurt dışındaki hasarsız rayiç bedelinin 2.250 Euro olarak belirlendiğini, 2.250 Euro ile hasarsızı alınabilecek bir aracın tamiri için 4.526 Euro ödeme yapmak davacının kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, Türkiye’de onarımı yapılacak olan aracın yurt dışında fahiş fiyatlara onarımının yapılmasının hem kötü niyetli hem de mantık dışı olduğunu, bilirkişi raporunda araç rayiç bedeli 2.250 Euro olarak belirlenmesine rağmen hasar tazminatın araç rayiç bedelinden fazla hesaplandığını, aracın yurt dışında onarımının ekonomik olmayacağının belirtildiğini, aracın sovtaj değerinin ise 60 Euro olarak belirlendiğini, bilirkişi raporları kabul edilmemekle birlikte, rapor bu hali ile kabul edilse dahi 2.250-60= 2.190,00 Euro hasar tazminatı ödenmesi gerektiğini, buna rağmen aracın yurt dışında onarımının ekonomik olmayacağı belirlendiği halde (Türkiye’de aracın onarımı daha ekonomiktir.) davacının aracın onarımını yaptırdığı fiyat üzerinden hüküm kurulduğunu, hem aracın Türkiye’de onarımının kabul edilmiyor olması, hem de yurt dışına aracı götürüp onarımı ekonomik olmayacağı halde onarılıyor olması davalının özellikle fazladan kayba uğratmak istendiğini gösterdiğini, 5.003,00-TL ile onarılacak aracın 32.656,26-TL’ye onarıldığını, Mahkeme ilamında Yargıtay kararına atıf yapılarak aracın Türkiye’de onarımına zorlanamayacağı belirtildiğini, trafik kazalarında yabancı plakalı araçların Türkiye’de onarımına araç malikleri zorlanamayacak ise de yurt dışında araç rayiç bedelinin üstünde onarım yaptırılamayacağını, somut olayla birebir uyumlu olmayan Yargıtay kararından yola çıkarak karar verilerek dosyada eksik inceleme yapıldığını gösterdiğini, araç mahrumiyet bedeli yönünden davalının sorumluluğu olmamasına rağmen kararda araç mahrumiyet bedeli yönünden sorumlu tutulduğunu, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.6 maddesinde teminat dışında kalan hallerde “k) Gelir kaybı, kâr kaybı, iş durması ve kira mahrumiyeti gibi zarar verici olguya bağlı olarak oluşan yansıma veya dolaylı zararlar nedeniyle yöneltilecek tazminat talepleri,” de teminat dışı haller arasında gösterildiğini, ilgili hüküm doğrultusunda davalının ZMMS poliçesi kapsamında araç mahrumiyet bedeline ilişkin sorumluluğu bulunmadığını, ekspertiz ücretinin fahiş olup yargılama gideri olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, teminat limitleri dahilinde değerlendirilmesi gerektiğini, hasar aşamasında hasar dosyasında alınan ekspertiz raporu mevcut olmasına rağmen yurt dışında tekrar fahiş fiyata ekspertiz incelemesi yaptırıldığını, ilgili tutar yargılama gideri olarak değerlendirilerek teminat limitine dahil edilmediğini, tercüme masrafından davalı şirketin sorumluluğu olmadığını, ZMMS poliçesi ile araçta meydana gelen maddi zararların ödeneceğini, tercüme masrafına ilişkin davalının ZMMS poliçesi teminatları kapmasında bir sorumluluğu olmadığını, mahkeme tarafından fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden hesaplama yapılması gerektiği belirtilmiş ise de hatalı bir değerlendirme yapıldığını, fiili ödeme tarihindeki kur her gün değişmekle birlikte teminat limitleri hiç değerlendirmeye alınmadan teminat limitini aşan haksız ve hukuka aykırı bir karar verildiğini, faiz başlangıç tarihinin yanlış belirlendiğini, davalı şirkete başvuru yapılan tarih olan 15.11.2018 tarihinden itibaren işleyecek faiz ile hasar tazminatı ödemesi gerektiği belirtilmiş ise de davalıya yapılan başvuru ile hasar onarım bedeli ödemesi kabul edilmiş olup bu ödeme de yapılmış olmasına rağmen davacı tarafından kabul edilmediğini, davalı temerrüde düşmüş olmayacağı için, bir tazminat borcu doğacaksa bile bu tarih davanın açılma tarihi olması gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davalı vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir
Davacı vekili, davalı … şirketine Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı aracın davacıya ait yabancı plakalı araca çarpması nedeniyle aracın kayıtlı olduğu ülkede yaptırılan ekspertiz incelemesine göre belirlenen 3.700 Euro yeniden alım bedeli, 14 gün için 59 Eurodan 826 Euro araç mahrumiyeti olmak üzere 4.526 Euro’nun davalıdan tahsiline, ekspertiz ücreti olan 776,02 Euro ve tercüme bedeli olan 637,20-TL’nın yargılama gideri olarak tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
1- Dosya kapsamına göre davacıya ait yabancı plakalı aracın hasar görmesi nedeniyle davalı … şirketine yapılan başvuru üzerine hasar dosyası açılarak düzenlenen ekspertiz raporunda aracın 2006 model … araç olduğu, 4.229,48-TL yedek parça, 774,40-TL işçilik bedeli olmak üzere 5.0003,0-TL onarım bedeli belirlendiği, dosyaya sunulan fotoğraflara göre davacıya ait aracın arka kapı ve çamurluğundan hasar gördüğü, davacının aracının Türkiye’de tamir ettirmeyerek Aracın kayıtlı olduğu Almaya’ya götürdüğü kazadan 1 ay sonra yapılan ekspertiz raporunda aracın önceden ön tampon sol çamurluk sol arkasından hasarlı olduğu, aks hasarı bulunduğu belirtilerek KDV dahil 5.576,97 Euro hasar bedeli ve aracın yeniden alım bedelinin 3.700,00-TL olduğu, 14 iş gününde yenisinin alınabileceği günlük 59 Euro araç mahrumiyeti olacağı belirtilmiştir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda davalıya Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı araç sürücünün kazaya neden olduğu, davacıya ait 2006 model … aracın parça ve işçilik bedelinin 5.904,55 Euro olduğu, ancak yeniden alım bedelinin 3.700,00-TL olduğu belirtilmiş ise de aracın Almanya’daki değerinin 2.250,00 Euro olduğu sovtajın ise 60 Euro olduğu belirlenmiş, mahkemece davacının aracını Türkiye’de onarım yaptırmaya zorlanamayacağı gerekçesi ile aracın 3.700,00 Euro yeniden alım değerinden 60,00 Euro sovtaj bedelinin mahsubu ile kalan 3.640 Euro araç bedeli ile araç mahrumiyeti bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de verilen hüküm eksik incelemeye dayalı olup davalının itirazları ve davalı tarafından yaptırılan ekspertiz raporu değerlendirilmeden düzenlenen rapora ve bilirkişi raporu ile belirlenen aracın piyasa değeri dikkate alınmadan hüküm kurulmuş olması nedeniyle yerinde görülmemiştir.
Davalı … davacıya ait araçta meydana gelen gerçek zarardan sorumludur. Mahkemece öncelikle aracın Almanya’da ve Türkiye’de tamir edilmesi halinde meydana gelen hasar bedelinin belirlenmesi, onarım bedeli ile aracın satın alındığı ülkedeki piyasa değeri ile karşılaştırılması, davalı … tarafından hasar dosyasında alınan ekspertiz raporunda belirtilen hasar ile yurt dışında alınan ekspertiz raporunun karşılaştırılarak raporda belirtilen hasarlar ve aks hasarının dava konusu kaza sonucu meydana gelip gelmeyeceği, aks hasarına rağmen aracın Türkiye’den Almanya’ya gitmesinin mümkün olup olmadığının değerlendirilmesi, her ne kadar davacı aracının Türkiye’de onarılmaya zorlanamaz ise de aracın hasarına göre Türkiye’de onarılması ile yurt dışında onarılması ve piyasa değeri karşılaştırıldığında eğer aracın satın alındığı ülke rayicindeki piyasa değeri onarım giderinden fazla ise davacı yalnız onarım giderini, onarım giderinden az ise, aracın olay gününde satın alındığı ülkedeki sürüm değerini davalıdan isteyebileceği gözetilerek bu durumda mahkemece, aracın Türkiye’deki tamir bedelinin tespiti ile olay tarihinde kayıtlı olduğu ülkedeki ikinci el piyasa rayiç değeri ile karşılaştırılarak hangisi az ise o miktara hükmedilmesi gerektiğinden ve aracın ülkesindeki rayiç değerinin bilirkişi raporu ile 2.250 Euro olduğu belirtilmiş olduğundan bu hususun da değerlendirilmesi için İTÜ otomotiv kürsüsünden seçilecek bilirkişi heyetinden gerekçeli, ayrıntılı ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebeplerinin kabulü gerekmiştir. Yargıtay 4 Hukuk Dairesi 2021/16437 Esas- 2021/5287 Karar, 2021/14751 Esas- 2022/7974 Karar. Sayılı ilamı)
2- Davacı vekili dava dilekçesi ile aracında meydana gelen hasar bedelini ve araç mahrumiyetinin davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiş ise de araç mahrumiyeti zararı araçtan değil davacının kendisinde oluşan zararlardan olması nedeniyle davalı … sorumlu olmadığı halde araç mahrumiyeti zararından da davalının sorumlu tutulması doğru görülmemiştir.
3-Davalı … kazaya neden olduğu belirtilen aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olup olay tarihinde geçerli olan maddi hasarlar için belirlenen araç başı teminat limiti ile sınırlı olarak sorumlu tutulması gerektiği halde fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının ödenmesine karar verildiğine göre poliçe limitinin kararda belirtilmemiş olması da doğru olmadığından davalı … vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, sair isitinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA ,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafca yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine.
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4- Gölbaşı (Ankara) İcra Dairesinin 25/03/2021 tarih ve 2021/291 sayılı dosyasına yatırılan 64.101,72-TL teminat mektubunu yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 353/1.maddesi gereğince KESİN olmak üzere 10.07.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.