Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/783 E. 2023/590 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 26. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/783 – 2023/590
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/783
KARAR NO : 2023/590

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/09/2020
NUMARASI : 2018/986 Esas 2020/575 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Destekten Yoksun Kalma)
KARAR TARİHİ : 28/09/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 23/10/2023

İlk derece Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 08/06/2013 tarihinde dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu tek taraflı trafik kazasının meydana geldiğini ve kazada araç içinde yolcu olarak bulunan 2007 doğumlu …’in vefat ettiğini, olayla ilgili Kahta Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/305 Esas, 2013/402 Karar sayılı dosyasında görülen kamu davasında alınan bilirkişi raporunda sanık sürücü …’in asli ve tam kusurlu olarak tespit edildiğini ve vefat edenin sanığın kızı olması sebebiyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiğini, kazada vefat eden …’in davacının kızı olup kaza tarihinde 5 yaşında olduğunu, davacının kızının vefatı nedeniyle destekten yoksun kaldığını, kazaya neden olan … plakalı aracın davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olduğunu, dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmış olmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla 1.000,00TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında talebini 87.315,73TL’ye artırmıştır.
Davalı vekili, davacının müracaatı üzerine 08/01/2014 tarihinde 10.234,69 TL ödeme yapıldığını, sorumluluğun poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, tazminat hesabı yaptırılacak olması halinde aktüer sıfatına haiz bilirkişi aracılığıyla hesaplama yapılması gerektiğini, yapılan ödemenin güncellenerek mahsubunu, davacının yasal faiz talep edebileceğini, davaya konu kazanın haksız fiilden kaynaklanmış olup ticari iş olarak nitelendirilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının 08/06/2013 tarihinde meydana gelen kazada … plakalı araç içinde yolcu olan ve vefat eden … ‘in annesi olduğu, Kahta Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/305 Esas, 2013/458 Karar sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda dava dışı sürücü …’in tam kusurlu olduğunun belirlendiği ve vefat edenin sanığın kızı olması nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiği, davacının sosyal ve ekonomik durumunun tespiti için yapılan araştırmada ev hanımı olduğunun bildirildiği, kaza tarihinde … ‘in 5 yaşında olduğu, her ne kadar müteveffa 18 yaşına gelene kadar %5 oranında yetiştirme gideri hesaplanması gerekli ise de davacı annenin ev hanımı olduğu ve hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından yetiştirme gideri düşülmemesi gerektiği gerekçeleriyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile 87.315,73 TL tazminatın temerrüt tarihi olan 01/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvurusunda, tazminat sorumluluğunu kabul etmemekle beraber müteveffa emniyet kemeri takmamış olduğundan ve araçta istihap haddinin aşılmış olması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, bu hususun kaza tespit tutanağında belirtildiğini, araçta taşıma sınırının üzerinde yolcu taşındığını, tazminat hesaplaması yapılırken yetiştirme gideri ve ilerisi için mahsup edilmesi gereken bakım gideri tenzili dikkate alınmadan hüküm kurulmuş olmasının hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda tespit edilen yetiştirme ve bakım giderinin dayanağının ne olduğu hususuna ilişkin raporda bilgi bulunmadığını ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf başvurusunda, davanın kabulüne karar verilmiş ise de faiz başlangıç tarihi yönünden hatalı hüküm verildiğini, sigorta şirketine yapılan ilk başvuru ile birlikte temerrüt oluştuğu halde faiz başlangıç tarihinin 2018 yılına çekilmesinin hatalı olduğunu, başvuru ile ödeme yapıldığının belirtildiğini ve davalı açısından temerrüt şartlarının oluştuğunu, taraflarınca yapılan 2. başvurunun tarihinin esas alınmasının hatalı olduğunu temerrüt tarihinin en geç ödemenin yapıldığı 08/01/2014 tarihinden başlatılmasını gerektiğini ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 08/06/2013 tarihinde dava dışı sürücü …’in kullandığı … plakalı araç ile seyir halinde iken meydana gelen tek taraflı trafik kazasında araç içinde yolcu olarak bulunan 05/12/2007 doğumlu …’in vefat ettiği, aracın davalı sigorta şirketine 09/05/2013 tarihli zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu ve teminat limitinin 250.000,00 TL olduğu, kaza ile ilgili olarak Kahta Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/305 Esas, 2013/458 Karar sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda dava dışı sürücü …’in tam kusurlu olduğunun belirlendiği ve vefat edenin sanığın kızı olması nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiği ve kararın 21/01/2014 tarihinde kesinleştiği, kazada vefat eden …’ün annesi olan davacı tarafından destekten yoksun kalma tazminatı talebiyle eldeki davanın açıldığı, hükme esas alınan 20/02/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda yetiştirme giderinin davacı anne için hesaplanan zarardan mahsup edilmemesi halinde destekten yoksun kalma tazminatının 87.315,73 TL olarak hesaplandığı, kaza tespit tutanağı içeriği ve kazanın meydana geliş şekli ile toplanan delillere göre somut olayda müterafik kusur indirimi koşulları bulunmadığı gibi 6100 sayılı HMK’nin 357/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların istinaf aşamasında dinlenemeyeceği, öte yandan yazılı gerekçelerle davacı anne yönünden hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından yetiştirme gideri mahsup edilmemiş tutar esas alınarak tazminata hükmedilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığı (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/22824 E- 2022/17972 K. 2022/10294 E- 2022/15162 K. sayılı ilamı) ve davalı vekilinin istinaf gerekçelerinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı vekilinin istinaf başvurusuna gelince, dosya kapsamına göre davacı … tarafından sigorta şirketine 20/11/2018 tarihinde başvuru yapıldığı, davalı sigorta şirketi tarafından daha önce yapılmış olan ödemenin dava dışı … tarafından 14/03/2014 tarihinde iade edildiği, dava dilekçesi ekinde ibraz edilen başvuru belgesine 2918 saylı KTK’nın 99. Maddesi gereğince davacı … yönünden davalı sigorta şirketine destekten yoksun kalma tazminatı için yapılan başvuru tarihi esas alınarak faize hükmedilmiş olmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, davacı vekili ve davalı vekilinin açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen istinaf başvurularının aynı Kanun’un 353/1.b.1 maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusu nedeniyle alınması gereken 269,85 TL istinaf harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı vekilinin istinaf başvurusu nedeniyle alınması gereken 5.964,67 TL istinaf harcından peşin alınan 1.500,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.464,67 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Taraflarca yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nin 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
6-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 28.09.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.