Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/776 E. 2023/758 K. 27.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/776 – 2023/758
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/776
KARAR NO : 2023/758

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/07/2020
NUMARASI : 2018/614 Esas 2020/334 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 27/10/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/11/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta Şirketi vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacı vekili, 16.02.2017 davalı … Sigorta Şirketi’ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı motosiklet ile davalı … Sigorta AŞ’ye zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın çarpışması sonucu motosiklette yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, davacının kusurunun bulunmadığını, davalı sigorta şirketlerine başvuru yaptıklarını ancak ödeme yapılmadığını belirterek HMK’nın 107. maddesi gereğince talep artırım hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, … plaka sayılı motosiklet yönünden, 500,00TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.400,00TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 2.000,00TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte … Sigorta Şirketinden tahsili ile davacıya ödenmesine, … plaka sayılı araç yönünden, 500,00TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.400,00TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 2.000,00TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte … Sigorta AŞ’den tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, 23.03.2020 tarihli değer artırım dilekçesi ile talebini … Sigorta Şirketi yönünden; sürekli iş göremezlik talebini 3.266,75TL’ye, geçici iş göremezlik talebini 13.211,00TL’ye, bakıcı gideri talebini 888,75TL olmak üzere toplam 17.366,50TL’ye, … Sigorta AŞ yönünden; sürekli iş göremezlik talebini 17.899,75TL’ye, geçici iş göremezlik talebini 13.211,00TL’ye, bakıcı gideri talebini 888,75TL olmak üzere toplam 31.999,50TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili, kaza tespit tutanağına göre 16.02.2017 tarihinde … plaka sayılı araç ile … plakalı motosiklet sürücüsünün çarpışmaları sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın poliçesinin davalı tarafından düzenlendiğini, davacının ileri sürdüğü hususları kabul etmediklerini, davaya konu kazanın trafik –iş kazası olduğunu, davacı tarafın maluliyetine ilişkin olarak hesaplanan tazminat tutarından, peşin sermaye değerinin düşülmesi sonucunda 13.09.2018 tarihinde 14.633,44TL ödeme yapıldığını, bu nedenle davacının davalı şirketten herhangi bir alacağı kalmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafça yapılan başvurunun usulüne uygun olarak yerine getirilip getirildiğinin ispat edilmesinin davacı tarafa ait olduğunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve TTK’nın ilgili maddeleri gereğince sigorta sözleşmesinden kaynaklanan talep ve dava haklarının 2 yılda zamanaşımına uğradığını, davanın zamanaşımı sebebiyle reddine talep ettiklerini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, kaza ile sakatlık arasında illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte kusur oranı ve maluliyet durumunun tespiti için ATK’dan rapor alınmasını, geçici iş göremezlik tazminat talebinin teminat dışında kaldığını, davaya konu kazanın iş kazası olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, iş kazası ise SGK tarafından bağlanan peşin sermaye değerinin sorulup tenzil edilmesini, gelirin asgari ücret üzerinden hesaplanmasını, kusur ve hatır taşıması olup olmadığının tespitini ve davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Sigorta AŞ vekili, 16.02.2017 tarihinde davacının yolcu konumunda bulunduğu … idaresindeki … plakalı motosiklet ile dava dışı …’nun idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, olay sırasında davacının, diğer davalı nezdinde sigortalı … model tek kişilik bir motosikletin arkasında oturmakta ve mevzuata aykırı bir şekilde kask ve sair koruyucu tedbirde kullanmamakta olduğunu, bu nedenle davacının araçtan düştüğünü, gözünden yaralandığını, davalı şirketin maddi olay kapsamında … plakalı araç için düzenlenen poliçede sakatlanma ve ölüm için 330.000,00TL teminat limiti sağlık giderleri için 330.000,00TL teminat limiti belirlendiğini, davalının sorumluluğunun bu limitlerle sınırlı olduğunu, sigortalı aracın kazada kusurunun bulunmadığını, davalı şirket yönünden davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının kimse kendi kusurundan yararlanamaz ilkesi gereğince tedbirsiz yolculuk yaptığını ve davacının kusur durumunun değerlendirilmesi gerektiğini, davacının zararı mevcut ise bu zararın … Sigorta Şirketi tarafından karşılandığının değerlendirilmesini, davacının mükerrer tahsilat yapmasının uygun olmadığını, davacıya SGK tarafından gerekli ödemelerin yapılarak maddi zararının karşılandığı/karşılanacağı değerlendirilerek mükerrer ödeme yapılmamasını, kabul anlamına gelmemekle birlikte başvurunun tebliğinden itibaren 15 gün geçmesinden itibaren yasal faiz uygulanmasını, davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI;
Mahkemece toplanan delillere göre, 16.02.2017 tarihinde davacının yolcu konumunda bulunduğu dava dışı sürücü … idaresindeki … plaka sayılı motosiklet ile seyir halinde iken, dava dışı sürücü … idaresindeki … plaka sayılı araç ile çarpışması neticesinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği, kaza neticesinde sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı talepli mevcut davanın açıldığı, davaya konu kazada davacının yolcu konumunda olduğu, tarafların sigortalılarının kusur izafesinde %50 oranında kusurlu oldukları, davacının maluliyetine ilişkin bedensel özür oranının %4, kaza nedeniyle ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 1 ay olduğu, tıbbi iyileşme süresinin ise 12 aya kadar uzayabileceğinin belirlendiği, aktüer uzmanı marifetiyle yapılan hesaplamada taraflara izafe edilen kusur oranlarına, maluliyet durumuna ve yapılan ödemeye göre davacının 49.366,00TL tazminat talep edebileceği, söz konusu raporun usul ve yasaya uygun olarak hazırlanması denetime elverişli olması nedeniyle mahkemece kabul gördüğü, davacının davasının 10.03.2020 tarihli aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda, talep artırım dilekçesi ve araçların cinsi dikkate alınarak davalı … Sigorta Şirketi yönünden; 3.266,75TL sürekli iş göremezlik, 13.211,00TL geçici iş göremezlik ve 888,75TL bakıcı giderinin 01.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … Sigorta AŞ yönünden; 17.889,75TL sürekli iş göremezlik, 13.211,00TL geçici iş göremezlik 888,75TL bakıcı gideri olmak üzere 01.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte toplam 49.366,00TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karar karşı davalı … Sigorta Şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davalı … Sigorta Şirketi vekili istinaf dilekçesinde, hesap raporuna esas alınan kusur raporunun hatalı olduğunu, davaya konu kaza kapsamında hazırlanan 20.06.2019 ve 04.11.2019 tarihli bilirkişi raporlarından anlaşılacağı üzere sigortalı araç sürücüsü …’ın kazanın meydana gelmesinde kusursuz, karşı araç sürücüsü …’nun ise asli ve tam kusurlu olduğunu, bilirkişinin hesaplamayı 26.12.2019 tarihli Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan kusur bilirkişi raporuna göre yaptığını, fakat söz konusu iki rapor ve en son hazırlanan kusura ilişkin Adli Tıp Kurumu raporu arasında ciddi çelişki olduğunu, her iki kusur incelemesinde kusursuz olduğu tespit edilen sigortalı araç sürücüsü …’a alınan son Adli Tıp Kurumu raporunda %50 kusur atfedilmesinin ve bu kusur oranı üzerinden hesaplama yapılmasını kabul etmediklerini, dosyanın İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kuruluşlardan seçilecek kusur uzmanı bilirkişi kuruluna tevdii gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin de hem 6111 sayılı kanun gereği hem de trafik sigortası genel şartları uyarınca tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğinden teminat dışında olduğunu, cevap dilekçesinde belirttikleri üzere meydana gelen kazanın aynı zamanda bir iş kazası olduğunu, mahkemece SGK’ya yazı yazılarak bir gelir bağlanıp bağlanmadığının sorulduğunu, SGK tarafından bir gelir bağlanmadığı ve davacı için iş kazasına ilişkin tahkikat yapılmadığının belirtildiğini, davacı tarafından SGK’ya huzurdaki dosya sonuçlandıktan sonra başvuru yapılması halinde dahi bir gelir bağlanabilecek ve bu gelirin davalı şirkete rücu edilebileceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte hesap bilirkişi raporunda hesaplanan tazminat alacağından peşin sermaye değerinin tenzilatını talep ettiklerini, davacı tarafça bir başvuru yapılmaması halinde davacı yana kesin mehil verilerek SGK’ya başvuru yapılmasını, SGK nezdinde düzenlenecek iş kazası dosyasının iş bu dava dosyası için bekletici mesele yapılmasının gerektiğini ileri sürmüştür..
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davalı … Sigorta Şirketi vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili davalı … Sigorta Şirketi’ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı motosiklet ile davalı … Sigorta AŞ’ye zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın çarpışması sonucu motosiklette yolcu olarak bulunan davacının yaralanması nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının ve bakıcı giderinin davalılardan tahsilini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı … Sigorta Şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
1-Davalı vekili hükme esas alınan kusur raporunun hatalı olduğunu ileri sürmüş ise de; dava konusu kazadan sonra düzenlenen 16.02.2017 tarihli kaza tespit tutanağında, … plakalı araç sürücüsünün yukarı istikamette seyrederken, aşağı doğru seyreden … plakalı motosiklet sürücüsünün karşılıklı çarpışmaları sonucu meydana gelen kazada her iki sürücünün de araçların hızını hava, yol durumuna uydurmama kuralını ihlal ettikleri belirtilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 26.12.2019 tarihli kusur raporunda araç sürücülerinin yol ortasında çarpıştıkları olayda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket etmeleri nedeniyle %50 oranında kusurlu oldukları belirlenmiş olup kaza tespit tutanağı ile uyumlu olarak belirlenen kusur oranlarının hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
2-Davalı vekili geçici iş göremezlik tazminatının teminat dışı olduğunu ileri sürmüştür.
Dava konusu kaza 16.02.2017 tarihinde meydana gelmiş, davalı … Sigorta Şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi 26.05.2017-2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte olan 2918 sayılı Karayolları Trafik kanunun 90. Maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11.1.2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” Şeklindeki düzenleme ve 92/i maddesinde yer alan “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” düzenlemesi Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarih 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresi ve 92. Maddenin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Danıştay ve Yargıtay tarafından kabul edilen uygulamaya göre “Uygulanması gereken bir kanun hükmü, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilirse, usulü kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesi’nin iptal sonrası oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir.” yönünde değerlendirme yapılmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı gereğince davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Bedensel zarar başlıklı 54. Maddesinde “ Bedensel zararlar tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak belirtilmiş ve bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebileceği belirtilmiştir.
Bunlar doktrin ve Yargıtay uygulamaları ile; geçici iş göremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli iş göremezlik (kalıcı sakatlık ya da maluliyet) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak kabul edilmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun İşletenin Hukuki Sorumluluğu başlıklı 85.maddesinde işletenin sorumlu olduğu zararlar belirlenmiş, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar1 denilmiştir, aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”şeklinde belirtilmiştir.
6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı 98. maddenin başlığı Sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi: olarak düzenlenmiş ve trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı belirtilmiştir. Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, tüm tedavi giderlerinden değil, söz konusu madde kapsamında kalan belgeli ve resmi yada özel sağlık kuruluşlarından alınan tedavi giderlerinden sorumludur.
Yukarıda belirtilen maddelerden de anlaşılacağı üzere geçici iş göremezlik tazminatı, yaralanan kişinin iyileşme süresince çalışamaması nedeniyle ortaya çıkan zararı olup 2918 sayılı KTK.nın 98. Maddesinde belirtilen sağlık hizmet bedeli sayılamayacağı gibi iyileşme süresince meydana gelen ve TBK.nın 54. Maddesinde de sayılan bu zarardan zarar sorumluları KTK.nın 85. Maddesi ve 91. Maddesi gereğince araç işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortası sorumlu olduğundan ve KTK.nın 98. Maddesinde belirtilen SGK’nın sorumlu olduğu sağlık hizmet bedeli kapsamında geçici iş göremezlik zararı ve bakıcı gideri bulunmadığından ve yasa ile düzenlenmeyen hususun zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ile düzenlenmesi mümkün olmadığı gibi, kanun maddesine aykırı genel şart hükümleri de getirilemeyeceğinden davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik zararından sorumlu tutulmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
3-Davalı vekili davacı tarafından SGK’ya huzurdaki dosya sonuçlandıktan sonra başvuru yapılması halinde dahi bir gelir bağlanabilecek ve bu gelirin davalı şirkete rücu edilebileceğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte hesap bilirkişi raporunda hesaplanan tazminat alacağından peşin sermaye değerinin tenzilatını talep ettiklerini, davacı tarafça bir başvuru yapılmaması halinde davacı yana kesin mehil verilerek SGK’ya başvuru yapılmasını, SGK nezdinde düzenlenecek iş kazası dosyasının iş bu dava dosyası için bekletici mesele yapılmasının gerektiği, ileri sürmüş ise de; mahkemece davacıya rücuya tabi gelir bağlanıp bağlanmadığı yönünde SGK’ya yazı yazıldığı, 24.09.2019 tarihli yazı cevabında davacıya herhangi bir gelir bağlanmadığının bildirilmesi ve maluliyet oranının %4 olarak belirlenmiş olması karşısında, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle dosyadaki bilgi ve belgelere göre, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına nedeniyle davalı … Sigorta Şirket vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Sigorta Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.186,30 TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 296,58 TL.nin mahsubu ile kalan 889,72 TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 27.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.