Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/761 E. 2021/1008 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/04/2018
NUMARASI :…
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 27/05/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 01/06/2021

Dairemiz tarafından verilen kararın Yargıtay 17. Hukuk Dairesi tarafından bozulmasına karar verilmesi üzerine yapılan yargılama sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 01.03.2016 tarihinde davalı şirkete zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın sürücüsü …’nin idaresinde bulunduğu sırada tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, sürücü …’nin kaza sonucu vefat ettiğini, davacının müteveffanın eşi olduğunu, ölümü ile destekten yoksun kaldığını belirterek HMK.nın 107/2. Maddesi gereğince şimdilik, 30.000,00 TL maddi tazminatın 01.03.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında talebini 147.919,53 TL olarak arttırmıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, trafik kazasına karışan … plakalı aracın 21.10.2015 – 21.10.2016 tarihleri arasında geçerli Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile … adına sigortalı olduğunu, ölüm halinde kaza tarihi itibarıyla şahıs başına teminat limitinin 310.000,00 TL olarak belirlendiğini, müteveffanın sürücüsü olduğu…. plakalı aracın trafik poliçesinin de 21.10.2015 tarihinde yeni genel şartlar yürürlüğe girdikten sonra tanzim edildiğini, poliçenin bu genel şartlara tabi olduğundan müteveffanın kendi kusuru ile kazaya sebebiyet verdiğini ve vefat ettiğini, sigorta şirketinin davacılara karşı hiçbir sorumluluğunun olmadığını savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; kaza tarihinde yürürlükte bulunan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerini sigorta teminat kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığı ve kapsama giren teminat türleri arasında bulunmamasına göre, davacının sigorta şirketinden destek tazminatı talep etme hakkı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece Trafik Sigortası Genel Şartları ve Karayolları Trafik Kanunu’nun 92. Maddesinde değişiklik yapan düzenleme ile dava konusu talebin teminat dışında kaldığından bahisle davanın reddine karar verdiğini, ancak mahkemece karara gerekçe olarak gösterilen düzenleme gerek dava gerekse kaza tarihinde yürürlükte bulunmadığından, işbu düzenlemenin eldeki dava bakımından uygulanması mümkün olmadığını, Karayolları Trafik Kanunu’nun 92. Maddesinde değişiklik yapan 6704 sayılı kanunun 26.04.2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girdiğini, yargılamaya konu trafik kazasının 01.03.2016 tarihinde meydana geldiği, davanın ise söz konusu değişikliklerin yürürlüğe girmesinden önce 15.03.2016 tarihinde açıldığını,“Bilindiği üzere, kanunların geriye yürümesi veya yürümemesi konusunda mevzuatımızda genel bir hüküm yoktur. Ancak, toplum barışının temel dayanağı olan hukuka ve özellikle kanunlara karşı güveni sağlamak ve hatta, kanun koyucunun keyfi hareketlerine engel olmak için, öğretide kanunların geriye yürümemesi esası kabul edilmiştir. Buna göre, gerek özel hukuk ve gerekse kamu hukuku alanında, kural olarak her kanun, ancak yürürlüğe girdiği tarihten sonraki zamanda meydana gelen olaylara ve ilişkilere uygulanır; o tarihten önceki zamana rastlayan olaylara ve ilişkilere uygulanmaz. Bu kuralın doğal sonucu da, kanunların yürürlüğe girmelerinden önceki olayları etkilemeyeceği, başka bir anlatımla geriye yürümeyecekleridir. değişiklik hükmünün kanunların kabulünden önceki olaylara uygulanması anayasaya ve kazanılmış haklara aykırıdır.” Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 26.03.2014 T., … K. sayılı kararına göre 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren hükümlerin uygulanmasına imkan bulunmadığını, Yargıtay uygulamalarına göre kaza tarihi itibariyle Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortacısı olan davalının davacıların desteğinin ölümü nedeniyle uğradığı maddi zararlarını tazmin ile yükümlü olduğunu kararın kaldırılarak, davacı lehine talep gibi karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin 28.11.2019 Tarih … Sayılı Kararı;
Davacı, davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın davacı desteği idaresinde bulunduğu sırada desteğin neden olduğu kaza sonucu vefat ettiğini, belirterek aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiği, kazanın 01.03.2016 tarihinde meydana geldiği, dava konusu olay tarihinde meydana gelen davacının desteğinin işleteni ve sürücüsü olduğu araç ile tam kusurlu olarak neden olduğu kaza sonucu Yargıtay uygulamasına göre zarar gören üçüncü kişi sıfatıyla dava açan desteğin eşinin aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısından tazminat talep edebileceği, davacının sigorta sözleşmesinin tarafı olmaması nedeniyle olay tarihi itibariyle 01.06.2015 tarihinde yapılan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel şartları ile işleten ve sürücünün kusuru ile neden olduğu kazalar sonucu meydana gelen destekten yoksun kalma zararlarının teminat kapsamında olmamasına ilişkin düzenlemenin zarar gören üçüncü kişi sıfatı ile talepte bulunan davacı yönünden 2918 sayılı KTK.nın 90 ve 95. maddeleri ve TTK.nın 1484. maddesine göre uygulanamayacağı, olay tarihinden sonra 2918 sayılı KTK.nın 90 ve 92. Maddelerinde yapılan değişikliklerin olay tarihinde bütün hüküm ve sonuçlarını doğuran haksız fiiller yönünden uygulanma imkanı bulunmadığı, ayrıca yine zarar görenlere karşı tazminatın azaltılması ve kaldırılmasına ilişkin hükümlerin zarar görenlere karşı ileri sürülememesi nedeniyle, haksız fiilin türü olan trafik kazalarına olayın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan kanun hükümlerinin uygulanması, haksız fiil tarihi ile işlemeye başlayan zamanaşımı, temerrüt tarihi ve diğer maddi hukuk kurallarının olay tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükümlerine göre belirlenmesi, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel şartları ile düzenlenen teminat dışı hallerin zarar görenlere karşı ileri sürülememesi gerektiğinden, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmiş olması doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, mahkemece davacının destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması için alınan raporun hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olması nedeniyle davacı için bilirkişi raporu ile belirlenen miktar ve ıslah dilekçesine göre 147.919,53 TL. tazminatın davalıdan tahsiline ilişkin HMK.nın 353/1.b.2.maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiş, karar davalı sigorta şirketi tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 10.02.2021 Tarih…. K. Sayılı İlamı;
Davacı murisi sürücü desteğin, sevk ve idaresindeki araçla 01.03.2016 tarihinde tek taraflı olarak yapmış olduğu trafik kazasında ölmesi nedeni ile desteğin eşi, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuştur. Davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen poliçenin teminat başlangıç ve bitiş tarihleri 21.10.2015 ile 21.10.2016 tarihleri olup, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kapsamı ise 01.06.2015 tarihinde, yani poliçenin teminat başlangıç tarihi olan 21.10.2015 tarihinden önce yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirleneceği, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları A.3. maddesine ve A.5. maddesinin (ç) bendine göre ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla oluşan destek zararları, destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı kapsamındadır. Bunun sonucu olarak, sigortacının destek zararlarından sorumlu olması için, motorlu aracın işletilmesi sırasında ölen kişinin mutlaka üçüncü bir kişi olması gerekir. Eldeki davada ise, işletenin eylemlerinden sorumlu olduğu murisin üçüncü kişi olarak kabulü mümkün olmadığı, yine Genel Şartların A.6. maddesi (d) bendine göre, destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber, destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin teminat kapsamı dışında tutulması nedeniyle, %100 kusuru ile kendi ölümüne neden olan sürücü murisin tam kusuruna isabet eden destek tazminatı sigorta teminatı kapsamında bulunmamaktadır. Poliçenin teminat başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanununda; sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber, destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin sigorta teminatı kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme bulunmamasına göre, davacının davalı sigorta şirketinden destek tazminatı talep etme hakkı bulunmadığından ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi doğru olmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesi’nce kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulmasına karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Yargıtay bozma ilamına uyularak dairemiz tarafından yapılan açık yargılama sonunda;
Dosya kapsamı ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 10.02.2021 tarih …. K. sayılı bozma ilamına v tüm dosya kapsamına göre davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın davacı desteği idaresinde bulunduğu sırada desteğin neden olduğu kaza sonucu vefat etmesi nedeniyle davacının davalı sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyeceğinden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM; yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davacı tarafından eşi …. ölümü nedeniyle açılan destekten yoksun kalma tazminatı davasının REDDİNE,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL. karar ile ilam harcının peşin alınan 102,47 TL. başvuru ve 402,75 TL. ıslah harcından mahsubu ile 445,92 TL. harcın davacıya iadesine ,
3-Davalı yargılamada vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/4. Maddesi gereğince belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 51,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının yatıranlara iadesine,
Dair karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK.nın 362/1 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde temyizi kabil olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/05/2021

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.