Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/726 E. 2023/340 K. 12.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/285 – 2023/314
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/285
KARAR NO : 2023/314

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/10/2020
NUMARASI : 2019/414 Esas 2020/494 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 05/05/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 01/06/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacı vekili, 28.04.2019 tarihinde davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı araç sürücüsünün neden olduğu tek taraflı kazada araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, davalıya başvurulduğu halde ödeme yapılmadığını, belirterek HMK’nın107. maddesi gereğince belirlenince arttırılmak üzere 100,00 TL sürekli iş göremezlik, 50,00 TL geçici iş göremezlik ve 50,00 TL bakıcı gideri zararının 11.07.2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 96.422,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı talebinin 11.157,00 TL bakıcı gideri talebini 5.116,80 TL olarak belirlemiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından gerekli evraklarla başvuru yapılmadığını, davalı şirketin sorumluluğunun yeni genel şartlarda belirtilen usule göre belirlenmesi gerektiğini, kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmasını talep ettiklerini, maluliyet ve kusur tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bağlanan bir gelir olması halinde mahsup edilmesini, davacının emniyet kemerini takıp takmadığının tespit edilerek müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, hatır taşıması olduğunu, avans faizi talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece toplanan delillere göre; Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı raporunda Zeynep Kızıl’ın kazaya bağlı tüm vücut özür oranının %24 olduğu 6 ayda iyileşeceği, 2 ay bakıcıya ihtiyacı olduğunun bildirildiği, aktüer bilirkişi raporunda davacının geçici iş göremezlik tazminatının 11.157,02 TL, daimi iş göremezlik tazminatının 96.422,03 TL, bakıcı giderinin 5.116,80 TL olarak hesaplandığı, davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olan ve davacının yolcu olarak bulunduğu aracın karıştığı tek taraflı ve yaralanmalı trafik kaza tespit tutanağı ile olayın dava dışı araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğu, davalı vekilinin hatır taşımacılığı itirazının bulunduğu, hatır taşımasının varlığını kabul için, sadece araçta yolcu olmanın yetmeyeceği, taşınanın menfaati dairesinde ve bedelsiz bir taşımanın bulunması gerektiği, davacının dava dışı sürücü olan …’un sevk ve idaresindeki araçta yolcu olarak ve menfaati dairesinde bedelsiz taşındığının ispatlanamadığı, dolayısıyla hatır taşımacılığı itirazının yerinde olmadığı, araçta yolcu olarak bulunan davacının başkaca zararının artmasına etki edecek müterafik kusurunun bulunduğunun tespit edilemediği, davalı sigorta şirketi kazaya karışan aracın sigortacısı olduğundan poliçe limitleri dahilinde meydana gelen maddi zarardan sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 96.422,03 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 11.157,02 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 5.116,80 TL bakıcı giderinin 11.07.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davalı … Sigorta AŞ (… Sigorta AŞ ) vekili istinaf başvuru dilekçesinde; maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu marifetiyle tespit ettirilmesi gerektiğini, karara esas olarak alınan maluliyet raporunun Hacettepe Üniversitesi tarafından tanzim edildiğini, raporun yetkili merci tarafından tanzim edilmemiş olması sebebiyle hükme esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, davacının maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu marifetiyle engellilik ölçütü, sınıflandırılması ve engellilere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuat doğrultusunda tespit ettirilmesi gerektiğini, davacı sigortalı araçta yolcu olduğundan araçta herhangi bir ivaz karşılığı olmaksızın bulunup, bulunmadığının olayda hatır taşıması mevcut olduğunun tespiti halinde, tazminat miktarında yerleşik içtihatlar gereği indirim yapılması gerektiği halde hatır taşıması indirimi değerlendirilmeden karar verildiğini, davalı şirketin poliçe kapsamında davacı tarafın tedavi giderlerinden sayılan geçici iş görmezliğe ve bakıcı giderine ilişkin tazminat taleplerinden sorumlu olmadığını, Genel Şartlar’ın yürürlüğe girmesi itibariyle geçici iş göremezlik tazminat talepleri tedavi giderleri kapsamında olup; 6111 sayılı yasa uyarınca sorumluluğu bulunmadığını, davacı tarafın talebine konu geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatından, tedavi gideri kapsamında olması sebebiyle, 6111 Sayılı yasanın 59. maddesi ile değiştirilen KTK’nın 98. Maddesi düzenlemesi gereği, sigorta şirketi değil Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumlu olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatı da tedavi giderleri kapsamında değerlendirilmekte olup 13.10.2010 tarih 2010/10-500-490 sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında 6111 sayılı kanun yürürlüğe girmeden geçici iş görmezlik tazminatının açıkça tedavi gideri içerisinde değerlendirilmesi gerektiğinin belirtildiğini, davacının geçici iş göremezlik tazminat taleplerinden davalının sorumlu olmadığını ve sorumluluğun SGK’ ya geçtiğini, sigortacı sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında malul kalanlara tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, davacının maluliyet oranı ve maluliyet oranına göre zararlarının uzman bilirkişilerce hesap ettirildikten sonra sonuca göre karar verilmesi gerektiğini, davalı aleyhine hükmedilen geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı tazminatının kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davalı vekilinin HMK’nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı araç sürücüsünün neden olduğu kaza sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığının belirterek geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı giderinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava konusu kaza 28.04.2019 tarihine meydana gelmiş davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi 14.03.2019 tarihinde düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte olan 2918 sayılı Karayolları Trafik kanunun 90. Maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11.1.2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” Şeklindeki düzenleme ve 92/i maddesinde yer alan “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” düzenlemesi Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarih 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresi ve 92. Maddenin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Danıştay ve Yargıtay tarafından kabul edilen uygulamaya göre “Uygulanması gereken bir kanun hükmü, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilirse, usulü kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesi’nin iptal sonrası oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir.” yönünde değerlendirme yapılmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı gereğince davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK’nın ve 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Bedensel zarar başlıklı 54. Maddesinde “ Bedensel zararlar tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak belirtilmiş ve bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebileceği belirtilmiştir.
Bunlar doktrin ve Yargıtay uygulamaları ile ; Geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik (kalıcı sakatlık yada maluliyet ) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak kabul edilmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun İşletenin Hukuki Sorumluluğu başlıklı 85.maddesinde işletenin sorumlu olduğu zararlar belirlenmiş, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar1 denilmiştir, aynı kanunun 91. Maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”şeklinde belirtilmiştir.
6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı 98. maddenin başlığı Sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi: olarak düzenlenmiş ve trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı belirtilmiştir. Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, tüm tedavi giderlerinden değil, sözkonusu madde kapsamında kalan belgeli ve resmi yada özel sağlık kuruluşlarından alınan tedavi giderlerinden sorumludur.
Yukarıda belirtilen maddelerden de anlaşılacağı üzere geçici işgöremezlik tazminatı, yaralanan kişinin iyileşme süresince çalışamaması nedeniyle ortaya çıkan zararı, bakıcı gideri ise yaralanma halinde sürekli veya iyileşinceye kadar başkasının yardımına ihtiyaç duyulması olup 2918 sayılı KTK’nın 98. Maddesinde belirtilen sağlık hizmet bedeli sayılamayacağı gibi iyileşme süresince meydana gelen ve TBK’nın 54. Maddesinde de sayılan bu zararlardan zarar sorumluları KTK’nın 85. Maddesi ve 91. Maddesi gereğince araç işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortası sorumlu olduğundan ve KTK’nın 98. Maddesinde belirtilen SGK’nın sorumlu olduğu sağlık hizmet bedeli kapsamında geçici işgöremezlik zararı ve bakıcı gideri bulunmadığından ve yasa ile düzenlenmeyen hususun zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ile düzenlenmesi mümkün olmadığı gibi, kanun maddesine aykırı genel şart hükümleri de getirilemeyeceğinden davalı sigorta şirketinin geçici işgöremezlik zararından sorumlu tutulmasında, 10.02.2020 tarihli maluliyet raporu ile maluliyet oranının davalı sigorta şirketinin talebi gibi Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre ve Yargıtay uygulamalarına göre konusunda uzman Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınmış olmasına, davacının kaza sırasında hazırlık ifadelerine ve nüfus aile kayıt tablosuna göre damadı olan sürücü … idaresinde bulunan araçta yolcu olması nedeniyle hatır taşıması şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Sigorta AŞ vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 7.698,25 TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL + 1.865,27 TL’nin mahsubu ile kalan 5.773,68 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3- Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 05.05.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.