Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/701 E. 2023/467 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/701 – 2023/467
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/701
KARAR NO : 2023/467

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/12/2020
NUMARASI : 2019/157 Esas 2020/726 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )

KARAR TARİHİ : 13/07/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 14/07/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı …AŞ (eski ünvanı … AŞ) vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 03.12.2018 tarihinde davalı … AŞ’ye zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araçla yaya geçidinden geçmekte olan davacıya çaparak yaralanmasına ve malul kalmasına neden olduğunu, davalı sigorta şirketine 10.01.2019 tarihinde başvurmalarına rağmen ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 4. 500,00-TL sürekli iş görmezlik tazminatının 10.01.2019 başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş;18.11.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 20.022,61 TL olarak belirtmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, eksik belge ile başvuru yapıldığından davanın usulden reddini,kazaya karışan aracın davalı şirkete 28.03.2018-28.03.2019 tarihleri arasında ZMMS poliçesiyle 330.000,00-TL limitle sigortalı olup, sorumluluklarının gerçek zarar, kusur ve limitle sınırlı olduğunu, kusur ve maluliyet yönünden ATK’dan, zarar yönünden aktüerden rapor alınmasını, faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilinin 03/12/2018 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında davalı sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, yaya olan davacının söz konusu kazada kusurunun bulunmadığını ve kaza nedeniyle maluliyetinin oluştuğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla sürekli iş göremezliğe ilişkin maddi tazminatın sigortaya başvuru tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsil edilmesine karar verilmesini talep ettiği, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nın raporunda; davacı vücut özür oranın % 2 geçici iş göremezlik süresinin 4 aya kadar uzayabileceği tespit edildiği, davacının talep edebileceği tazminat miktarını belirler rapor tanzimi için dosyanın kusur ve aktüer bilirkişilere tevdi edildiği, bilirkişi raporunda, … plakalı otomobil sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğu, davacının kaza nedeniyle davalı şirketten 20.022,61 TL talep edebileceği belirtilmiş olmakla usul ve yasaya uygun, denetime elverişli bilirkişi raporları hükme esas alınarak davanın kabulü ile 20.022,61 TL sürekli iş göremezliğe ilişkin tazminatın 03/12/2018 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı …AŞ (eski ünvanı … AŞ )vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı …AŞ (eski ünvanı … AŞ )vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; KTK‘nun 97. maddesi uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmemiş olduğundan davanın usulden reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğunu, Mahkeme kararına esas alınan 07.09.2020 tarihli bilirkişi raporunda; dava dışı sürücü …’in %100 kusurlu olduğu, davacı yaya …’ın ise kusursuz olduğu yönündeki tespitin hatalı olup; rapora karşı itirazları göz ardı edilerek karar tesis edilmesinin dosya kapsamına aykırı olduğunu bu nedenle öncelikle dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek kazanın oluş şekli ve kusur oranları değerlendirilmek üzere rapor alınması gerekirken; yeterli araştırma ve inceleme yapılmaksızın tesis edilen Yerel Mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini,
Dosya kapsamında tanzim edilen 07.9.2020 tarihli bilirkişi raporunda, daha önce itiraz ettikleri … Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’na ait 03.02.2020 tarihli raporda belirtilen %2 maluliyet oranı esas alınarak sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplaması yapıldığını, ancak … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. … tarafından yerel mahkemeye gönderilen 27.05.2019 tarihli yazıda, davacının maluliyetin tespit edilebilir olduğu tarih Haziran 2020 olmasına rağmen bu tarihten aylar önce tanzim edilen 03.02.2020 tarihli rapordaki maluliyet oranına göre hesap yapılmasının yasaya aykırı olduğunu, … Üniversitesince hazırlanan 03.02.2020 tarihli rapor ile … Üniversitesinin 27.05.2019 tarihli yazısı arasındaki çelişki giderilmeksizin, ATK’dan rapor alınmadan belirlenen maluliyet oranına göre hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesinin hatalı olduğunu,
Mahkemece yapılan yargılama ile; davacının 10.01.2019 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuru yaptığı, bu tarihten 8 iş günü sonra 23.01.2019 tarihinde davalının temerrüde düştüğü yönündeki değerlendirmenin hatalı olduğunu, davacı vekilinin davalı şirkete eksik belge göndermesi üzerine; eksik bilgi ve belgeler tamamlanmadan dosyasının değerlendirmesinin yapılamayacağı bildirilmesine rağmen davacı tarafça eksik hususlar tamamlanmadan dava ikame edildiğini, dava dilekçesinde 4.500,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile tazminata 10.01.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz istendiği halde 18.11.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değeri 20.022,61 TL’ye yükseltilerek bu alacağa kaza tarihi olan 03.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi istendiğini Mahkemece; davacının sübjektif beyan ve taleplerine dayalı olarak 03.12.2018 tarihinden itibaren tazminata işleyecek avans faize hükmedilmesinin yerleşik içtihatlara ve dosya kapsamına aykırı olduğu gibi kazaya karışan araç ticari bir araç olmadığından avans faize hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle sürekli işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketi davacı tarafından davadan önce davalı sigorta şirketine usulüne uygun başvuru olmadığını, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuruyu düzenleyen 2918 sayılı KTK.nın 97. maddesinde “sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması” gerektiği belirtilmiş bu yazılı başvuruya eklenmesi zorunlu olan ve dava şartı olan başvurunun yapılmamış sayılmasına neden olacak belgeler belirtilmemiştir. Dosya kapsamına göre davacı tarafından dava açılmadan önce, davalının da kabulünde olduğu gibi sigorta şirketine başvuru yapıldığı anlaşıldığından KTK.nın 97. maddesinde belirtilmeyen belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle dava şartının yerine getirilmediğine ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir.
Yaralanmaya bağlı cismani zarar nedeniyle sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı istemlerinde; maddi tazminatın tespiti için maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir.
Mahkemece davacının maluliyet raporunun düzenlenmesi için … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalına gönderilen dosyanın anılan birim tarafından 27.05.2019 tarihli cevabi yazı ile “İstenilen hususta rapor tanzim edilebilmesi için şahsın tedavi sürecinin devam ettiği anlaşıldığından, kaza tarihinden 18 ay sonra (Haziran 2020) tarihinde şahsın tekrar muayene edilmek üzere iade edilen tomar evrak ve CD’lerle birlikte Anabilim Dalımıza gönderilmesi hususu…” şeklinde cevap verilmesine rağmen davacının tedavi süreci tamamlanmadan (kaza tarihi 03.12.2018 olup en erken 2020 Haziran ayında rapor düzenlenebileceği ) … Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 03.02.2020 tarihli raporda belirtilen %2 maluliyet oranına göre aktüer bilirkişiden bu orana göre alınan rapor doğrultusunda davanın kabulü ile 20.022,61 TL sürekli iş göremezlik tazminatına karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu durumda, mahkemece davacının kaza sonrası gördüğü tedavilere ilişkin ilgili hastanelerden tedavi evrakları getirtilerek davacının kaza nedeniyle maluliyeti bulunup bulunmadığı, kaza ile maluliyeti arasındaki illiyet bağı, kazaya bağlı maluliyet oluşmuş ise oranı ve iyileşme sürelerinin kazanın vuku bulduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu ya da (farklı )üniversite hastanelerinin adli tıp kürsülerine gönderilerek davacının maluliyet raporu alınması, maluliyetin değişmesi halinde aktüer bilirkişiden davacının sürekli işgöremezlik tazminatının belirlenmesi için davalı sigorta şirketi yönünden oluşan usulü kazanılmış haklarda gözetilerek ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; davalı yönünden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek kazaya karışan aracın özel araç (otomobil) olduğu gözönüne yasal faize karar verilmesi gerekirken kaza tarihinden avans faize hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
Yukarıda yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığından, HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereği uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması kabul edilerek, davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, kaldırma sebebine göre davalı sigorta şirketi vekilinin sair istinaf nedenleri incelenmeksizin, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı …AŞ (eski ünvanı … AŞ) vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 08.12.2020 tarih 2019/157 – 2020/726 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kararın kaldırılma sebebine göre, davalı sigorta şirketi vekilinin sair istinaf taleplerinin incelenmesine yer olmadığına,
2-Davalı sigorta şirketi tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
3-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
4-Davalı sigorta şirketi tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının talep halinde kendisine iadesine,
5- Ankara 6. İcra Müdürlüğü 12/03/2021 tarih ve 2021/2155 sayılı dosyasına yatırılan 43.000,00 TL teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 13.07.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.