Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/673 E. 2023/663 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/673 – 2023/663
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/673
KARAR NO : 2023/663

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2020
NUMARASI : 2018/483 Esas 2020/421 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 12/10/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 06/11/2023

İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 08.08.2016 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı, davalı …’e ait, davalı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucunda meydana gelen kazada davacının yaralandığını ve çalışamaz hale geldiğini, maddi ve manevi olarak zarar gördüğünü, davacının aylık kazancının kaza tarihi itibariyle 2.500,00-TL – 2.600,00-TL arasında değişmekte olduğunu, kazanın oluşumunda davacının kusuru bulunmadığını, davalı sigorta şirketine yapılan başvuru ile ödenmesi kararlaştırılan tazminat tutarı ile zarar arasında büyük fark olması nedeniyle anlaşma sağlanamadığını, kaza ile ilgili aleyhine açılmış maddi ve manevi tazminat davası bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 12.000,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen, 20.000,00-TL manevi tazminatın araç sürücüsünden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında 18/06/2020 tarihli dilekçe ile maddi tazminat talebini geçici iş göremezlik nedeniyle 1.230,03 TL, sürekli iş göremezlik nedeniyle 19.707,03 TL olmak üzere toplam 20.937,06’ye artırmıştır.
Davalı … Sigorta AŞ vekili; yetki itirazında bulunduklarını ve yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, dava konusu … plakalı araç için davalı şirket tarafından 26.01.2016 tarihli zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlendiğini, tarafların kusur oranları ile davacının zararın artmasına etkili müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti gerektiğini, sürekli sakatlık tazminatı hesabının TRH 2010 yaşam tablosu ve teknik faiz %1,8 dikkate alınarak yapılması gerektiğini, davacının varsa geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve tedavi giderlerine ilişkin taleplerinin reddi gerektiğini, davacı taraf lehine hükmolunacak tazminata dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve … vekili; kazanın meydana gelmesinde davacının tam kusurlu olduğunu, davacının maluliyetinin kazadan kaynaklanmadığını düşündüklerini, davacının maddi ve manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, zenginleşme aracı olarak kullanıldığını, davalıların kusurlu olmaması sebebiyle tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere, maluliyet tazminatı belirlenirken bilinen ücret veya belirlenebilir ücret yoksa asgari ücretin dikkate alınması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 08.08.2016 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı …’in kullandığı … plakalı aracın çarpışması ve savrulma ile … plakalı aracın park halindeki … plakalı çekicinin dorse kısmına çarpması sonucunda meydana gelen kazada davacının AÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 31.12.2018 tarihli raporunda Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik uyarınca özür oranının %18 olduğu ve 6 ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığının belirlendiği, kaza ile ilgili olarak Mahkemenin 2018/400 Esas sayılı dosyasında düzenlenen 25.10.2018 tarihli kusur raporunda kazanın oluşumunda yasak olmasına rağmen sola dönen araca rağmen kontrolsüzce kavşağa giren davacının ağır derecede %85 oranında, … plakalı araç sürücüsü davalı …’in de %15 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, ibraz edilen aktüer bilirkişi ek raporundaki hesaplama esas alınarak 1.230,03 TL geçici iş göremezlik, 19.707,03 TL kalıcı iş göremezlik olmak üzere toplam 20.937,06 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile alacağa davalı sigorta şirketi yönünden 21.04.2017 tarihinden, diğer davalılar yönünden 08.08.2016 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 4.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’den olay tarihi olan 08.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta AŞ vekili; kararın usul ve yasaya aykırı olup maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu tarafından tespit edilmesi gerektiğini, davacı hakkında düzenlenmiş raporlar arasında çelişkinin Adli Tıp Kurumu raporu ile giderilmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren genel şartlar uyarınca zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında olmadığını ve davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulmasının doğru olmadığını ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak dosya içindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili, geçici iş göremezlik tazminatının davalı sigorta şirketinin sorumlu olmadığı yönünde istinaf itirazında bulunmuştur. Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-202/40 K. sayılı iptal kararı nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Bedensel zarar başlıklı 54. maddesinde “ Bedensel zararlar tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak belirtilmiş ve bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebileceği belirtilmiştir.
Bunlar doktrin ve Yargıtay uygulamaları ile; geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik (kalıcı sakatlık yada maluliyet ) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak kabul edilmektedir.
Yukarıda belirtilen maddelerden de anlaşılacağı üzere, geçici işgöremezlik tazminatı, yaralanan kişinin iyileşme süresince çalışamaması nedeniyle ortaya çıkan zarar olup TBK.nın 54. maddesinde sayılan bu zarardan, zarar sorumluları KTK.nın 85. maddesi ve 91. maddesi gereğince araç işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortası sorumlu olduğundan ve KTK.nın 98. maddesinde belirtilen SGK’nın sorumlu olduğu sağlık hizmet bedeli kapsamında geçici işgöremezlik zararı bulunmadığından ve Kanun ile düzenlenmeyen hususun zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ile düzenlenmesi mümkün olmadığı gibi kanun maddesine aykırı genel şart hükümleri de getirilemeyeceğinden davalı sigorta şirketinin geçici işgöremezlik zararından sorumlu olmayacağı yönündeki istinaf gerekçesi yerinde değildir.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybına uğranıldığı iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. Mahkeme tarafından maluliyet tespitine ilişkin olarak AÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 31.12.2018 tarihli raporun, davacı muayene edilerek ve tedavi evrakları incelenerek Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uyarınca düzenlendiği, belirlenen bu esaslara, oluşa, Yargıtay uygulamalarına, usul ve yasaya uygun olduğu, bu rapor esas alınarak yapılan hesaplamanın istinaf kanun yoluna başvuran taraf lehine olması nedeniyle yazılı şekilde geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik tazminatına hükmedilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda istinaf kanun yoluna başvuran aleyhine değerlendirme yapılamayacağından davalı sigorta şirketi vekilinin açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun aynı Kanun’un 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.430,21-TL istinaf harcından peşin alınan 358,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.072,21-TL harcın davalı … Sigorta AŞ’den alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı sigorta şirketi tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca ilgilisine iadesine,
5-6100 sayılı HMK’nın 359/3. maddesi uyarınca karar tebliği, harç ve gider avansı iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 12/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.