Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/633 E. 2023/431 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : ….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2020
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ : 15.06.2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 10.07.2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı… Şirketi vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacılar vekili, 05.05.2011 tarihinde davalı sigorta şirketine Zorunlu ve İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı, dava dışı sürücü … yönetimindeki …. plakalı araç ile … idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada … plakalı araçta yolcu olarak bulunan …’ün vefat ettiğini, davacıların müteveffanın eşi ve kızı olduğunu, davalıya başvuru yaptıklarını ancak sonuç alamadıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 3.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında talebinin davacı … için 24.138,43-TL … için 27.211,38-TL olarak belirlemiştir.
Davalı sigorta vekili, dava konusu kazaya karıştığı iddia edilen…. plakalı aracın davalı tarafından sigortalandığını, 25.04.2012 tarihinde davacılara 38.399,00-TL ödeme yapıldığını, davalının sorumluluğunun sona erdiğini, 2918 sayılı KTK.nın 111. maddesi gereğince 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sorumlu olduğunu, müteveffanın müterafik kusur durumunun tespitinin gerektiğini, hatır taşıması olup olmadığının araştırılmasını, davacıların taleplerinin zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı şirket tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalanan … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’ün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52-b maddesi ile aynı kanunun 84-g maddesini ihlalden dolayı meydana gelen kazada %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, … plaka sayılı aracın dava dışı sürücüsü …’ın meydana geleden kazada kusurunun bulunmadığı, rapor tarihine göre hesaplama yapıldığında, davacı … … lehine 78.119,89-TL tazminat hesaplandığı davalı şirketçe yapılan ödemenin mahsubu ile 24.138,43-TL bakiye tazminat alacağının bulunduğu, davacı … lehine 39.059,04-TL tazminat hesaplandığı, davalı şirketçe yapılan ödemenin mahsubu ile 27.211,38-TL bakiye tazminat alacağının bulunduğu gerekçesi ile; davanın kabulüne, davacı … … için 24.138,43-TL, davacı … için 27.211,38-TL destekten yoksun kalma tazminatının ödeme tarihi olan 25.04.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davalı… Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacıların müteveffa …’ün 05.05.2011 tarihli kaza neticesinde vefatı sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı talebi ile dava açtıklarını, davacı yanın taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacılara 25.04.2012 tarihinde 38.399,00-TL ödeme yapılarak zararın karşılandığını, yapılan ödeme taraflar arasında çekişmesiz olup bilirkişi raporunda da belirtildiğini, ödeme neticesinde davacının davalı şirketi ibra ettiğini, ibra; kural olarak bir borcu sona erdiren işlem olup taraflardan birinin diğerini ibra etmiş olması durumunda, borcun sukut edeceğini, bu durumun istisnasının ise KTK’nın 111/2. maddesinde yer aldığını, ödenen tazminatın eksik ödeme teşkil ettiği durumlarda ibranın 2 yıllık hak düşürücü süre içinde iptal edilebileceğinin öngörüldüğünü, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/12144 Esas. – 2014/12709 Karar. sayılı ilamında “mahkemece, olayın meydana geldiği tarih, ibranamenin düzenlendiği tarih ve davanın açılış tarihleri arasında geçen süreler ile birlikte ödenen tazminat miktarı gözetilerek, yukarıda açıklanan yasa maddesi kapsamında ibranamenin geçerliliğinin tartışılması ve bu surette ibranamenin düzenlendiği tarihten itibaren iki yıllık hak düşürücü süre içinde dava açılmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabul kararı verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulmasına” karar verildiğini, yapılan ödeme ve ibraname tarihi 16.06.2011 olup davanın 06.08.2016’da açıldığını, davanın ibranın iptaline ilişkin 2 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığı gözetilerek reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkemeden de ilgili ibranamenin celbini talep ettiklerini, ilgili ibranamenin… dosya numarası bildirilerek müzekkere ile celbini talep ettiklerini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davalı vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, davalı sigorta şirketine Zorunlu ve İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı, dava dışı sürücü … yönetimindeki … plakalı araç ile … idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada … plakalı araçta yolcu olarak bulunan, …’ün vefat ettiğini, davacıların müteveffanın eşi ve kızı olduğunu belirterek destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, davacılar tarafından davadan önce yapılan başvuru üzerine davacılara 25.04.2012 tarihinde 38.399,00-TL ödeme yapılarak zararın karşılandığını ve ibraname alındığını, 2918 sayılı KTK.nın 11. maddesi gereğince 2 yıllık hak düşürücü süre içinde davanın açılmadığını savunmuştur.
2918 sayılı KTK’nun 111. maddesinde, “Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” düzenlemesi yapılmıştır. Bu maddede düzenlenen sürenin hukuki niteliği, “hak düşürücü süre” olduğundan, kısmi ödemeyi kabul etmiş olan kişi, iki yıllık hak düşürücü süreyi geçirmişse zararının kalan bölümünü dava edemeyecektir. Bu süre hak düşürücü süre olduğu için, davalı tarafça ileri sürülmesi zorunlu olmayıp, mahkeme tarafından re’sen de dikkate alınması gerekmektedir.
Somut olayda davacıların desteğinin ölümüne neden olan kazanın 05.05.2011 tarihinde meydana geldiği, davacılar tarafından zararının karşılanması için kazaya neden olduğu belirtilen aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olan davalıya yapılan başvuru üzerine hasar dosyası açıldığı, 07.12.2011 tarihli aktüer raporu ile …’ün vefatı nedeniyle eşi … için 31.452,39-TL kızı … için 6.947,46-TL tazminat belirlendiği, davalı sigorta şirketi tarafından 25.04.2012 tarihinde 38.399,99-TL’nın … aracılığı ile davacılara ödendiği, yargılama aşamasında mahkemece … … Şubesine yazı yazılarak davacılara yapılan ödeme belgeleri ve ibranamenin istendiği, … tarafından gönderilen ibranamede davacı … ve …’e vekaleten … … imzalı 25.04.2012 tarihli ibraname ile davalı sigorta şirketinin tamamen ibra edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre … … ve …’e 25.04.2012 tarihinde …’ün vefatı nedeniyle yapılan başvuru üzerine ödeme yapıldığı, davacılara vekaleten … … tarafından imzalanan 25.04.2012 tarihli ibraname ile davalı sigorta şirketinin ibra edildiği, eldeki davanın ise ödeme ve ibraname tarihinden itibaren öngörülen iki yıllık hak düşürücü süre geçirilerek 27.04.2018 tarihinde açıldığı anlaşıldığından davanın 2918 sayılı KTK’nun 111. maddesi gereğince hak düşürücü süre içinde açılmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru görülmediğinden davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına, HMK.353/1-b.2. maddesi gereğince kesinleşen ve istinaf sebebi yapılmayan hususlar korunarak yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davalı… Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,
Buna göre;
1-Davacıların açtığı destekten yoksun kalma tazminatı davasının 2918 sayılı KTK’nun 111.maddesi gereğince hak düşürücü sürede açılmamış olması nedeniyle reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL karar ilam harcının peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan 35,90-TL +155,00-TL harçtan mahsubu ile kalan 11,00-TL harcın karar kesinleştiğinden ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davalı sigorta şirketi yargılamada vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
1-Davalı sigorta şirketi tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde davalıya iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 54,00-TL istinaf yargılama giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine,
3-Davalı tarafından yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
4-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ikmali işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 15.06.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.