Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/623 E. 2023/430 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ

26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/02/2021
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 15.06.2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 10.07.2033

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Tic. Ltd Şti. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacı vekili, davalı şirkete ait ….. plakalı aracın davacı sigorta şirketine Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğunu, 15.03.2017 tarihinde davalıya ait …. plakalı aracın … plakalı araca arkadan çarpması sonucu hasar verdiğini, kaza anında aracı kullandığını iddia eden …’ın olay yerinden ayrıldığını, davacı tarafından hasar gören …. plakalı araç malikine 7.000,00-TL tazminat ödendiğini, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.f maddesi gereğince bu zarara %100 kusuru ile sebep olup olay yerini terk eden sürücü nedeniyle rücu koşullarının oluştuğunu, araç maliki şirketten zararı talep ettiklerini ancak bu talebe olumlu cevap verilmemesi üzerine Ankara 20.İcra Müdürlüğünün 2017/11760 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, yapılan takibin borçlunun itirazı nedeniyle durduğunu, belirterek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davalıya ait aracın kiracı … yönetiminde iken dava konusu kazanın meydana geldiğini. 02.02.2016 tarihinde ZMMS Genel Şartlarında yapılan değişikliğe göre aracı sigorta ettiren ile sürücü arasında açık bir ayrım yapıldığını ve sigorta şirketlerinin ödedikleri tazminatları sadece kazaya sebebiyet veren, kusurlu sigortalıya rücu edebileceklerinin düzenlendiğini, davalı araç kiralama alanında faaliyet göstermekte olup; kiraladığı araçla ilgili olarak tüm objektif özen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, aracın teslimi ile birlikte aracın zilyedliği ve fiili hakimiyetin kiracıya geçtiğini, kira sözleşmesine göre sorumluluğun …’a ait olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacıya sigortalı davalının işleteni olduğu aracın …’a 3 günlüğüne kiralandığı, kısa süreli kiralama ilişkisi nedeniyle davalının araç işleten sıfatının kaybolmadığı, araç işleten sıfatı ile sorumluluğunun devam ettiği, sigortalı aracın sürücüsünün yönetimindeki araç ile seyrederken hızını gerekli şartlara göre ayarlamadığı, önündeki araç ile aralarında yeterli takip mesafesi bırakmadığı, önündeki araca tehlikeli biçimde yaklaşıp arkadan çarpmak suretiyle sebebiyet verdiği olayda tamamen kusurlu olduğu, sigorta genel şartları B.1.1./e bendine aykırı olacak şekilde tutanak düzenlenmeksizin olay mahallini terk ettiği, terkte haklı sebep bulunduğunun ispat edilemediği, sürücünün alkollü ya da ehliyetsiz olma durumunu ispat etme yükünün sigortalı tarafa geçtiği, davalı sigortalı araç sürücüsünün kolluk kuvvetlerine olaydan yaklaşık 14 saat sonra müracaatı nedeniyle kaza anında gerçek sürücü olup olmadığı veya alkollü olup olmadığının da davalı tarafça ispat edilemediği, …. plakalı araçta oluşan 7.000,00-TL lık hasarın poliçe teminatı nedeniyle davacının rücu hakkı kazandığı, ödeme tarihinden dava tarihine kadar işleyen faizin 94,93-TL si olduğu bilirkişi raporları, araç kira protokolü, kaza tutanağı, savcılık hazırlık evrakı ve tüm dosya içeriği ile anlaşılmakla TTK 1409 maddesi, sigorta genel şartları B.1.1./e bendi uyarınca davacının davasının kabulü gerektiği belirtilerek; davalının Ankara 20. İcra Müdürlüğünün 2017/11760 Esas sayılı dosyasındaki itirazını iptaline, takibin 7.000.00-TL asıl alacak, 94,93-TL işlemiş faiz olmak üzere 7.094,93-TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına, asıl alacak tutarı 7.000,00-TL üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı davalı … Tic. Ltd Şti. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davalı ……. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalı şirketin araç kiralama alanında faaliyet gösterdiğini,….plakalı aracın 15.03.2017 tarihinde, … isimli şahsa kiralandığını, kiracı …’ın sevk ve idaresindeki ….plakalı araç ile ….plakalı araç ile çarpışması sonucu ödenen tazminatın rücu edildiğini, aracı kiralayanın ağır kusuruyla bu kazaya sebebiyet verdiğini, meydana gelen kazada davalının kusuru bulunmadığını, kiraladığı araçla ilgili olarak tüm objektif özen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, aracın teslimi ile birlikte aracın zilyedliği ve fiili hakimiyeti kiracıya geçtiğini, teslim ile birlikte davalı şirket yetkililerinin ve çalışanlarının araç üzerindeki fiili hakimiyeti ve kontrolünün sona erdiğini, sigorta şirketinin, kazaya sebebiyet veren kiralayana rücu etmesi gerektiğini, 02.02.2016 tarihinde ZMMS Genel Şartlarında 29612 sayılı … Gazete’de yayımlanan değişikliğe göre: aracı sigorta ettiren ile sürücü arasında açık bir ayrım yapılmış ve sigorta şirketlerinin ödedikleri tazminatları davalı şirketin sigortalı olduğunu ancak kazaya sebebiyet vermediğini, hiç bir kusuru bulunmaması bir yana en hafif bir ihmali dahi söz konusu olmadığını, davacı sigorta şirketinin ödemiş olduğu tazminatı rücuen davalı şirketten talep etmesinin mevcut sigorta hukukuna göre hukuki dayanağı bulunmadığını, rücu koşullarının oluşmadığını ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davalı vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Davacı sigorta şirketi, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi kapsamında zarar gören üçüncü kişiye ödenen tazminatın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4. maddesi gereğince kendi sigortalısından rücuan tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali talebinde bulunmuştur.
Davacı sigorta şirketi tarafından davalıya ait aracın 30.06.2016-30.06.2017 tarihlerini kapsayan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesinin düzenlendiği, sigortalının davalı … Tic. Ltd Şti. olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu kazadan sonra düzenlenen kaza tespit tutanağında kazanın 15.03.2017 tarihinde meydana geldiği, …’nun idaresinde bulunan ….plakalı aracı ile park etmek için hazırlanırken plakasını alamadığı aracın çarpıp kaçtığını belirtmiş, … 16.03.2017 tarihinde verdiği ifadesinde kiraladığı….. plakalı araç ile … plakalı araca çarptığını, ancak aracın kalabalık olması ve işinin olması nedeniyle olay yerinden ayrıldığını belirtmiştir.
2918 sayılı KTK’nun 95. maddesi gereğince sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.
Davacı sigorta şirketi ile davalı arasındaki ilişki sigorta sözleşmesinden kaynaklanan bir ilişki olup sözleşme ayakta durduğu sürece hüküm ifade eder. Taraflar arasında düzenlenen sigorta sözleşmesi gereğince zarar gören üçüncü kişinin zararının ödeyen sigorta şirketi sözleşmenin tarafı olan sigortalıya karşı sözleşme hükümlerine aykırılık nedeniyle poliçenin eki niteliğindeki Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4 maddesinde belirtilen şartların varlığı halinde rücu edebilir. Buna göre; sözleşme ilişkisinden kaynaklanan rücu hakkının sigortacı tarafından sigorta sözleşmesinin tarafı yani akidi olan sigortalıya karşı ileri sürebileceğinden davacı sigorta şirketi, söz konusu davayı ancak kendisi ile sözleşme yapan kişiye karşı açabilir. Taraflar arasında 30.06.2016 tarihinde düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesinde davalı … Tic. Ltd Şti.’nin sigortalı olarak sözleşmenin tarafı olduğu, dava konusu kaza tarihi itibarı ile davacı ile davalı arasındaki sözleşme ilişkisinin halen devam etmekte olduğu anlaşılmakla davalı şirket vekilinin sair itirazlarının reddi gerekmiştir.
Poliçe düzenleme tarihinde yürürlükte bulunan … Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı … Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe giren … Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4. maddesinde; “Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı düzenlenmiş “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebilir.
Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir:
a-) Tazminatı gerektiren olay, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise,
b-) Tazminatı gerektiren olay, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ağır kusur ile ihlali sonucunda meydana gelmiş ise,
c-) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,
ç-) Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş ise,
d-) Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1 maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olursa,
e-) Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğu tespit edilirse,
f-) Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde,
Sigortacı rücu sebeplerine dayanarak tazminat sürecini geciktiremez ve bu sebeplere dayalı bilgi ve belgeyi hak sahibinden talep edemez.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B-4/f maddesinde metninde bedensel zarara neden olay ve maddi hasara neden olan olay ayrımı yapıldığı, olay yerini terkin zorunlu olduğu haller ve kazanın oluş koşullarına ilişkin belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranılması hallerinin sınırlı olmadığı, ancak maddi hasarlı kazalarda sigortalının ya da eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin olay yerini terk etmesinin sigortalıya rücu edilmesi için yeterli olduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekili davalıya sigortalı araç sürücüsünün kazadan sonra olay yerinin terk ettiğini belirterek Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.f maddesine dayalı olarak rücuen tazminat davası açmış olmasına rağmen mahkemece bu husus gözetilmeden Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.1.1./e bendine aykırılık nedeniyle davanın kabul edilmiş olması doğru değil ise de sonucu itibariyle karar doğru olduğundan karar gerekçesinin bu yönüyle düzeltilmesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.f maddesi gereğince davalıya ait araç sürücünün maddi hasarlı trafik kazası sonrası olay yerinin terk etmiş olduğunun ispat edilmiş olmasına göre rücu şartları oluştuğunun kabul edilmesi gerekmiştir.
Davacı sigorta şirketi sigortalısına ödediği değil ödemesi gereken gerçek zarar miktarını rücu edebilir. Gerçek zarar miktarının belirlenmesi için mahkemece bilirkişi raporu alındığında göre alacağın belirlenmesi yargılamayı gerektirdiği halde davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru görülmediğinden davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.353/1.b.2.maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davalı vekilinin İstinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına,
Buna göre;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
Davalının Ankara 20. İcra Müdürlüğünün 2017/11760 Esas sayılı dosyasındaki itirazını iptaline, takibin 7.000,00-TL asıl alacak, 94,93-TL işlemiş faiz olmak üzere 7.094,93-TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına,
Davacının icra inkar tazminatı talebinin alacak likit olmadığından reddine,
2-Dava değeri üzerinden alınması gereken 484,65-TL harçtan peşin alınan 121,17-TL harcın mahsubu ile bakiye 363,48-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan (harç,tebligat,bilirkişi ücreti) 1.359,17-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafça yapılan giderin üzerinde bırakılmasına, bakiye avansın hükmün kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Av…… uyarınca hesap edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
II-İSTİNAF BAŞVURUSU NEDENİYLE YAPILAN HARÇ VE MASRAFLAR YÖNÜNDEN;
1- Davalı vekili tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK.nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 15.06.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.