Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/620 E. 2021/684 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/11/2017
NUMARASI : …
DAVANIN KONUSU : Maddi Tazminat

KARAR TARİHİ : 01/04/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 21/04/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde;18/11/2015 tarihinde davalı …nin işleteni olduğu ve davalı tarafından ZMMS ile sigortalı aracın müvekkilinin aracına çarparak hasarlanmasına neden olduğunu, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusursuz olduğunu, müvekkilinin aracında 6.322,66 TL hasar meydana geldiğini ve bu nedenle değer kaybı oluştuğunu, zararından davalıların sorumlu olduğunu, davalı … şirketine müracaat etmesine rağmen zararlarının karşılanmadığını, belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 500,00 TL değer kaybının davalılardan avans faizi ile tahsilini istemiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan aracın müvekkili tarafından sigortalı olduğunu, sorumluklarının sigorta limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, değer kaybının ZMMS Genel Şartlarındaki formüle göre hesaplanması gerektiğini, belirterek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı nedeniyle değer kaybı zararının tazmini istemine ilişkin olduğu, davacı vekiline 12/09/2017 tarihli celsede 550,00 TL bilirkişi ücretini yatırması hususunda kesin mehil veriliği ve ödenmesi hususunda ihtarda bulunulduğu, yapılan ihtara rağmen bilirkişi ücretinin yatırılmadığı, bundan dolayı dosyanın bilirkişiye tevdi edilmediği, bilirkişi ücreti için gerekli avansın yatırılmamış olması nedeniyle HMK’nın 114/1-g maddesi delaleti ile HMK’nın 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece, bilirkişi ücreti ikmal edilmediğinden bahisle davanın HMK’nın 115/2 maddesi gereğince reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişi ücretinin, gider avansı olmadığını, delil ikame avansı olduğunu, delil ikame avansının yatırılmamasının sonuçlarının ise o delile dayanmaktan vazgeçmek olduğunu, mahkemece delil ikame avansı yatırılmasına ilişkin ihtarın yerine gider avansı yatırılmaması nedeniyle ihtarda bulunulduğunu ve ihtarın bu nedenle usulsüz olduğunu, bu nedenle kesin süre verildiğinden bahisle davanın reddinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının verilen kesin süre içerisinde bilirkişi ücretini ödemediğinden bahisle davanın HMK’nın 114/1-g maddesi delaleti ile HMK’nın 115/2 maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanun gereğince, bir hukuk davasında kural olarak, davanın görülmesi için yapılması gereken giderler ile iddia ve savunmanın ispatı için yapılacak giderler taraflarca karşılanır. Kanun’da davanın görülebilmesi için davacı tarafından yapılacak giderlerin yatırılmamış olması ile davada iddia ve savunmanın ispatına yönelik delillerin toplanması için taraflarca yatırılması gereken giderlerin yatırılmamış olması, ayrı sonuçlara bağlanmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 120 maddesinde davanın açılması sırasında davacının, Adalet Bakanlığı tarafından çıkartılan gider avans tarifesine göre belirlenen miktarda gider avansı yatırmak zorunda olduğu belirtilerek, gider avansının yatırılması HMK’nın 114/1-g maddesi gereğince dava şartı olarak kabul edilmiştir. HMK’nın 102/2 maddesinde ise “Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması halinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir.” denilerek, verilen süreye rağmen gider avansının ikmal edilmemiş olması HMK’nın 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden ret sebebi olarak düzenlenmektedir. Yasa’nın 324. maddesinde ise, ” Delil İkamesi için Avans” gider avansından ayrı olarak düzenlenerek söz konusu maddede, “(1) Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. (2) Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf olarak bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır.” denilerek, delil ikame avansının yatırılmamasının sonuçları gider avansından ayrı olarak düzenlenmektedir.
Buna göre HMK’nın 120. maddesindeki gider avansı dava açıldığı zaman zorunlu olarak davacı tarafından yatırılması gereken bir miktar olup yatırılmadığı takdirde dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi gerekir ise de HMK’nın 324. maddesinde düzenlenen delil ikame avansı dava şartı niteliğinde olmadığından delil ikamesi avansının verilen kesin süre içinde yatırılmamış olması halinde davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilemez. Ancak delil ikame avansını yatırmayan taraf HMK 324/2.maddesi uyarınca dayandığı delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılır. Bu nedenle delil ikamesi avansının ispat külfeti kendisinde olan tarafa yükletilmesi ve delil ikamesi avansının süresinde yatırılmaması halinde hukuki sonuçlarının ne olacağı konusunda ilgilisine uyarı (ihtar) yapılmalıdır.
HMK’nın 94. maddesi açısından bakıldığında da; HMK’nın 94. maddesinde kesin süre düzenlenmiştir. HMK 94/3. maddesinde, kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın o işlemi yapma hakkının ortadan kalkacağı hükmü getirilmiştir. Bu nedenle de taraflarca gerekli yargılama masraflarını yatırmaları hususunda verilen kesin sürenin usule uygun olması, kendisine kesin süre verilen tarafa yüklenen masrafların kalem kalem, açıkça belirtilmesi, sorumlu olduğu miktarın alanen anlaşılması ve bu süre içinde masraf yatırılmadığı takdirde hukuki sonuçlarının açıkça, tarafa ihtar edilmesi gerekir. Buna rağmen taraf, yargılama giderini yatırmamışsa, dava delil avansının yatırılmasından bahisle reddedilmemeli, ispat yükü kendisine düşen taraf o delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağından dosya kapsamındaki mevcut delil durumuna göre davanın esası hakkında karar verilmelidir.
Somut olayda, mahkemece 12/09/2017 tarihli celse de “dosyanın trafik kazasından anlayan bir kusur ve hasar bilirkişisine tevdi edilerek dosya kapsamındaki kaza nedeniyle, tarafların kusur durumu ve davacıya ait araçtaki varsa değer kaybı miktarının tespitinin istenilmesine, bilirkişiye emek ve mesaisine karşılık 550,00 TL ücret takdirine, söz konusu ücretin davacı vekili tarafından 2 haftalık kesin süre içerisinde mahkeme vezenesine yatırılmasınının istenilmesine, (ihtarat yapıldı)” denilerek ara karar oluşturulmuş, yapılan ihtaratın neye ilişkin olduğu ve hukuki sonuçları açıkça tutanakta gösterilmediğinden davacıya delil ikame avansı yatırması için usulüne uygun şekilde süre verildiği kabul edilmez. Ayrıca davacıdan yatırması istenilen bilirkişi ücreti gider avansı kabul edilerek, davanın da HMK’nın 114/1-g, 115/2 maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Bilirkişi ücreti gider avansı olmadığından, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğu gibi ispat yükü kendisine düşen davacıya yukarıda açıklanan şekilde usulüne uygun olarak bilirkişi ücretini yatırması hususunda kesin mehil verilmeden eksik inceleme ile karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir.
Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince kaldırılmasına, mahkemece yeniden yargılma yapılarak, ispat yükü kendisine düşen davacıya usulüne uygun şekilde bilirkişi ücreti yatırması için kesin mehil verilerek, bilirkişi ücretinin ikmali halinde tarafların tüm delilleri toplanarak sonucuna göre davanın esası hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 14/11/2017 tarih… Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-4. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacı tarafından istinaf peşin harcı olarak yatırılan 54,40-TL istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davacıya iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 01/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.