Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/594 E. 2021/1261 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/594
KARAR NO : 2021/1261

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/06/2019
NUMARASI : 2017/354 Esas 2019/514 Karar

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 24/06/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 06/07/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 11.05.2016 tarihinde davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın karıştığı kaza sonucu araçta yolcu olan davacı küçük …’in ağır yaralandığını ve felç kaldığını, engelli sağlık kurulu raporuna göre %99 engelli olduğunu, kazada sigortalı … plakalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu bulunduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere HMK. 107. maddesi gereğince 3.000,00-TL bakım – bakıcı gideri tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketi vekili, ZMMS genel şartlarına göre bakıcı giderinin sakatlık teminatından sayılması gerektiğini, poliçe limitinin 310.000,00-TL olduğunu ve davacıya 13.04.2017 tarihinde 310.000,00-TL ödendiğini, poliçe limitinin tükendiğini, istenebilecek teminatın kalmadığını ve bu nedenle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece toplanan delillere göre; poliçenin düzenlendiği 28.12.2016 tarihinde yeni ZMMS genel şartlarının yürürlükte olduğu, kaza tarihini olan 11.05.2016 tarihinde ise yeni trafik yasası ile ZMMS genel şartlarının birlikte yürürlükte olduğu ve ZMMS Genel Şartlarının A.3. Maddesi gereğince “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu … limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” düzenlemesinin bulunduğu, somut olayda kaza tarihi itibari ile ZMSS’nın bedeni zararlarda kişi başına sorumluluğunun 310.000,00 TL olduğu ve bu bedelin tamamının davacı tarafa ödendiği gerekçesi ile davanın reddine, karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece her ne kadar … şirketinin bakım/bakıcı gideri tazminatına ilişkin sorumluluğunun ZMSS genel şartlarının yürürlüğe girmesi ile kaldırıldığından bahisle davanın reddine karar verilmişse de genel şartların davaya konu … poliçesinin akdedilmesinden sonra kanuni dayanağa kavuştuğunu, … poliçesinin söz konusu genel şartlardan önce akdedilmesi hesabi ile zarar gören konumundaki, davacıyı bağlamayacağını ve söz konusu genel şartların uygulanması zarar gören konumundaki davacının tazminat miktarını azaltıcı ve ortadan kaldırıcı nitelik arz ettiğinden KTK’nın 95. maddesine aykırılık teşkil edeceğini, davalı … şirketince poliçe 28.12.2015 tarihinde akdedilmiş olup poliçenin, sigortacının tazminat ve sorumluluğuna ilişkin düzenlemeler öngören Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yasal dayanağa kavuştuğu tarih olan 26.04.2016 tarihinden önce akdedildiği, davada genel şartların uygulama olanağı bulunmadığını ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Davacı vekili dava dilekçesi ile davacının trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle bakıcı gideri talep etmiş, davalı … şirketi davacıya sakatlık teminatı kapsamında poliçe limitinin tamamının ödendiğini savunmuş mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.5.c Maddesinde, “Sürekli Sakatlık Teminatı: Üçüncü kişinin sürekli sakatlığı dolayısıyla ileride ekonomik olarak uğrayacağı maddi zararları karşılamak üzere, bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek teminattır. Kaza nedeniyle mağdurun tedavisinin tamamlanması sonrasında yetkili bir hastaneden alınacak özürlü sağlık kurulu raporu ile sürekli sakatlık oranının belirlenmesinden sonra ortaya çıkan bakıcı giderleri bu teminat limitleri ile sınırlı olmak koşuluyla sürekli sakatlık teminatı kapsamındadır. Söz konusu tazminat miktarının tespitinde sakat kalan kişi esas alınır.” denilerek, sürekli bakıcı giderlerinden sigortanın, “sürekli sakatlık teminatı” kapsamında sorumlu olacağı düzenlenmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ile belirlenen ve sürekli sakatlık tazminatı ile sürekli bakıcı giderinin aynı teminat limitinden tahsil edilip edilmeyeceğine ilişkindir.
Davalı … şirketi davacının yolcu olarak bulunduğu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olup kaza 11.05.2016 tarihinde meydana gelmiş, zorunlu mali sorumluluk … poliçesi ise 28.12.2015 tarihinde düzenlenmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK.nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” Şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E.-202/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararına göre davacının zararının ve zararın kapsamının zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre değil 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin istikrar kazanan uygulamalarına göre bakıcı gideri zararı tedavi giderleri kapsamında kabul edilmektedir. TBK.nın 54. Maddesinde de tedavi giderinin bedensel zararlar kapsamında olduğu belirtilmiştir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 91 ila 101. Maddeler arasında düzenlenmiştir. Motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracın işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belirli limitlere kadar karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortası türüdür.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, (Trafik Sigortası) 91. Maddesinde “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”şeklinde belirtilmiş 85.maddesinde ise “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” denilmiştir.
KTK.nın 93. Maddesinde; “Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları … Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır.” hükmü mevcuttur.
2918 sayılı KTK.nın Tazminatın azaltılması veya kaldırılması sonucunu doğuran haller başlıklı 95. Maddesinde “… sözleşmesinden veya … sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.
Ödemede bulunan sigortacı, … sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda … ettirene başvurabilir.” denilmiştir.
Türk Ticaret Kanunun Sorumluluk sigortalarının düzenlendiği sözleşmenin konusu ve kapsamı başlıklı 1473. Maddesinde “Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, … süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, … sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” düzenlemesine göre … şirketlerinin sorumluluğu konusunda tek sınırlamanın poliçe limiti olduğu düzenlenmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 13. Maddesinde; … şirketleri, faaliyet gösterdiği … branşlarının kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamaz. … şirketleri ruhsat sahibi oldukları ilgili … branşlarında tesis edilmiş zorunlu sigortalara ilişkin olarak … poliçesi teklifi vermek zorundadırlar ve … şirketleri ruhsat sahibi oldukları ilgili … branşlarında tesis edilmiş zorunlu sigortalar konusuna dahil herhangi bir rizikoyu kapsam dışı bırakacak şekilde veya poliçe tanziminden caydırmaya yönelik fiyatlama ve komisyon tespiti yapamazlar. (Zorunlu … Takibine İlişkin Yönetmeliğin 13. Maddesi)
Dava konusu olayda … poliçesinin düzenlendiği, 2016 yılında … Müsteşarlığı tarafından yayınlanan Asgari … Teminatlarına İlişkin Tarife Ve Talimatta 01.01.2016 tarihinden itibaren geçeri olmak üzere zorunlu mali sorumluluk sigortası sağlık gideri teminatının kişi başına 310.000,00 TL., sakatlanma ve ölüm teminatının kişi başına 310.000,00 TL. olduğu belirlenmiştir.
Davalı … şirketi tarafından düzenlenen poliçede de davalı … şirketi … Müsteşarlığı tarafından poliçe düzenleme tarihi olan 28.12.2015 tarihinde geçerli olup 2015 yılı için belirlenen asgari teminatlara ilişkin tarifeye göre kişi başı sağlık gideri için 290.000,00 TL, kişi başına sakatlık teminatının 290.000,00 TL olduğu belirtilerek priminin sigortalıdan tahsil edildiği anlaşılmaktadır. Olay tarihi itibariyle … müsteşarlığı tarafından belirlenen limit ise 310.000,00 TL.dir.
Tüm bu hususlar ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararı birlikte değerlendirildiğinde davalı … şirketinin tedavi giderleri kapsamında olan bakıcı giderinden 2918 sayılı KTK.nın 85.maddesi ve 91. Maddesi, TBK.nın 54. Maddesi gereğince sorumluluğunun devam ettiği her ne kadar zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile sürekli sakatlık ve sürekli bakıcı gideri için tek limitten sorumlu olduğu belirtilmiş ise de Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ve KTK.nın 95. Maddesi gereğince … sözleşmesinden ve kanundan doğan tazminat yükümlülüğünün kaldırılması ve miktarının azaltılması hallerinin zarar görene karşı ileri süremeyecek olmasına, Yargıtay 17, 10 ve 21 Hukuk dairelerinin bakıcı giderinin tedavi ve sağlık giderleri teminatında kabul etmesine, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına atıf yapan KTK.nın 90. Maddesinin iptal edilmesi nedeniyle davalı … şirketinin sağlık gideri ve tedavi giderlerinden sorumlu olmasına, tedavi gideri ve sağlık giderinin kapsamının kanun ve Yargıtay tarafından belirlenmiş olmasına, … Müsteşarlığı tarafından belirlenen ve poliçede bulunması zorunlu olan teminatlardan olan ve poliçede belirtilen, primi de tahsil edilen teminat limitine göre … şirketi tarafından poliçeye yazılarak tahsil ettiği prim karşılığı verdiği teminatları ödemekten kaçınamayacağına göre davacının bakıcı gideri zararından davalı … şirketinin sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. (Yargıtay 17 Hukuk Dairesinin 2019/6189 E. – 2020/8324 K. 2020/2566 E – 2021/902 K. Sayılı ilamları)
Açıklanan nedenlerle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile dava konusu kaza sonucu davacının yaralanması nedeniyle bakıcıya ihtiyacının olup olmayacağı ve süresinin belirlenmesi hususunda hiçbir delil toplanmadığından … veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlıklarından davacının yaralanmasının şekli ve niteliğine göre bakıcıya ihtiyacının olup olmayacağı ve süresinin belirlenmesi ve buna göre bakıcı giderinin hesaplanması için konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince kaldırılmasına, açıklanan hususlarda deliller toplanarak sonucuna göre karar verilmesi için mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafça yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 353/1.maddesi gereğince KESİN olmak üzere 24.06.2021 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.

….
Davacı vekili dava dilekçesi ile davacının trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle bakıcı gideri talep etmiş, davalı … şirketi davacıya sakatlık teminatı kapsamında poliçe limitinin tamamının ödendiğini savunmuş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında, davalının sürekli bakıcı giderinden sorumluluğuna ilişkin uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, “bakıcı gideri” nedeniyle sorumlu olunan miktarın, poliçede “Tedavi Teminatı” ve “Ölüm – Sakatlık Teminatı” olarak gösterilen teminatlardan hangisinden karşılanacağına ilişkindir.
Zorunlu Sorumluluk Sigortası; … ettiren ile yapılan sözleşme kapsamında, sigortalının üçüncü kişilere olan sorumluluklarının, belirli bir … primi karşılığında üstlenildiği bir … türüdür. Bu nedenle … priminin belirlenmesinde … şirketinin sorumlu olduğu teminat miktarı önem arz ettiğinden, … tarafından üstlenilen sorumluluğun belirlenmesinde kanuna aykırı olmadıkça, hangi zararlardan, hangi teminat kapsamında ne miktarda sigortanın sorumlu olacağı Genel Şartlar ile düzenlenebilir. Bu durum sigortanın, söz konusu zararlardan kaza risk değerlendirmesine göre belirlenen prim karşılığında sorumlu olmasının doğal sonucudur. Bu nedenle mevzuatta zararların hangi teminat kapsamında ödeneceği açıkça düzenlenmiş ise, yapılan düzenleme çerçevesinde sigortanın sorumluluğu belirlenmelidir. Davalının mevzuattaki düzenlemeye göre prim maliyetini belirleyerek üstlendiği sorumlulukta, prim maliyetine de etki edecek şekilde, zararın niteliğine göre sorumlu olunacak teminat yorum yolu ile belirlenemez.
Bu çerçevede, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasına bakıldığında, 2918 Sayılı Yasanın 91/1. maddesinde “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” düzenlemesi ile kanuna tabi araçların üçüncü kişilere vereceği zararlarda, işletenin sorumluluğunun karşılanması için sorumluluk sigortası yaptırılması zorunluluğu getirilmiştir. Kanunda yapılan düzenlemede, … şirketinin sorumlu olduğu teminat üst limitleri, hangi teminatların, hangi zararların hangi limitten karşılanması gerektiğine ilişkin açık bir düzenleme yapılmamış, “En Az … Tutarları” başlıklı 2918 Sayılı Yasanın 93. Maddesinde “(1)Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları … Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır. (2)Tarife ve talimatların tespitinde; araç türleri; coğrafi bölge; … süresi içinde herhangi bir hasar ödemesine neden olmayan işletenlerin primlerinin indirilmesi yoluyla ödüllendirilmesi, hasar ödemesine neden olan işletenlerin primlerinin yükseltilmesi yoluyla cezalandırılması ve gerekli görülen diğer hususlar dikkate alınır.” denilerek, buna ilişki düzenleme ve belirleme yetkisi … Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlığa bırakılmıştır.
İlgili düzenleme ile idareye tanınan yetki sınırlı olup, idare 2918 Sayılı Yasanın 93. maddesinde belirtilen hususlarda ve kanuna aykırı olmamak üzere düzenleme yapabilir. Buna göre; İdare, Sigortanın sorumluluk sigortası olması nedeniyle, sözleşmenin tarafı olmayan üçüncü kişinin TBK çerçevesinde belirlenmesi gereken zararlarının belirlenmesinde, kanun ve uygulamaya aykırı hesaplanmayı içeren düzenleme; kanunda … teminat kapsamında sayılan bir takım zararları teminat kapsamı dışına çıkaran düzenleme yapamaz ise de, … şirketinin sorumlu olacağı en az … teminat tutarlarını belirleyebileceği gibi, zararın niteliğine göre birden fazla teminat belirlenmiş ise, hangi zararların hangi teminat kapsamında karşılanacağını belirleyebilir. İdare tarafından yapılan bu belirleme, prim bedellerinin belirlenmesinde esas alındığından, … şirketinin sorumluluğunun belirlenmesinde de esas alınır.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları incelendiğinde, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartlar A.5 Maddesinde, … poliçesinde yer alan teminatlar düzenlemiş, sigortanın hangi zararlardan, hangi teminat kapsamında sorumlu olacağı belirlenmiştir. “Sürekli Sakatlık Teminatına” ilişkin “c” bendinde “Sürekli Sakatlık Teminatı: Üçüncü kişinin sürekli sakatlığı dolayısıyla ileride ekonomik olarak uğrayacağı maddi zararları karşılamak üzere, bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek teminattır. Kaza nedeniyle mağdurun tedavisinin tamamlanması sonrasında yetkili bir hastaneden alınacak özürlü sağlık kurulu raporu ile sürekli sakatlık oranının belirlenmesinden sonra ortaya çıkan bakıcı giderleri bu teminat limitleri ile sınırlı olmak koşuluyla sürekli sakatlık teminatı kapsamındadır. Söz konusu tazminat miktarının tespitinde sakat kalan kişi esas alınır.” denilerek, sürekli bakıcı giderlerinden sigortanın, “sürekli sakatlık teminatı” kapsamında sorumlu olacağı düzenlenmiş olup, bu şekilde yapılan düzleme TBK’da, TTK’da ve 2918 Sayılı Yasada, zararı ve sigortanın sorumluğunu belirleyen hükümleri kaldırmamasına ve azaltmamasına, yine belirtilen kanunlarda teminatın belirlenmesine ilişkin aksine bir düzenleme olmamasına göre davalı … şirketinin sorumlu olduğu teminat miktarı genel şartların A.5-c bendine göre belirlenmesi gerekir. Her ne kadar Yargıtay uygulamalarında, sorumlu olunan zararın niteliğinden hareket ile daha önce söz konusu zararların “Tedavi ve Sağlık Teminatı” kapsamında olduğu, “Sakatlık Teminatı” kapsamında olmadığı kabul edilerek uygulama yapılmış ise de, 01/06/2015 tarihinden önce Genel Şartlarda bu hususta hüküm bulunmaması nedeniyle yorum yöntemi ile söz konusu belirlemenin yapıldığı, oluşan yeni mevzuatta bu durumun açıkça düzenlenmiş olması, … ve Maliye Bakanlığı tarafından 2918 Sayılı Yasanın 93. Maddesinden aldığı yetkiye istinaden düzenlemenin yapılmış olması, yapılan düzenlemenin sigortanın sorumlu olduğu en az sorumluluk miktarının belirlenmesine yönelik olması ve 2918 Sayılı Yasanın 91 ve 92. Maddesinde çerçevesi çizilen sorumluluğu kaldıran veya azaltan mahiyette olmaması karşısında, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Genel Şartlar çerçevesinde düzenlenen poliçeler açısından sigortanın sorumluluğunda, “Bakıcı Giderinin” “Tedavi ve Sağlık Gideri Teminatı” kapsamında görülmesine ilişkin değerlendirme yapılması mümkün görülmemektedir. Diğer yandan, TBK ve KTK’da sigortanın bakıcı ve çalışma gücü kaybından sorumluluğu mevcut ise de, ilgili kanunlarda sigortanın sorumluluğu açısından tedavi gideri ve diğer sorumluluk halleri için ayrı ayrı limit belirleme yükümlülüğü getirilmemiş olduğundan, KTK 93. maddesine göre yapılan belirleme sorumluluk açısından nazara alınması gerekir.
Bu itibarla, somut olayda davacının 11/05/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle bakıma muhtaç kaldığından bahisle, kazaya sebep olan araç sigortacısından bakıcı giderine ilişkin zararlarının karşılanmasını talep etmiştir. Kazaya sebep olan araç zorunlu sorumluluk sigortası 28/12/2015 tarihinde düzenlenmiş olduğundan, davalının sorumluluğu 01/06/2015 tarihli Genel Şartlar çerçevesinde belirlenmesi gerekir. Buna göre de davalı … şirketi “bakıcı giderinden”, “sürekli sakatlık teminatı” limiti kapsamında sorumludur. Davacı söz konusu “sakatlık teminatı” kapsamında yapılan ödemeler sonrasında limit kalması halinde davalıdan talep edebilir. Dava açıldıktan sonra 11.05.2016 tarihinde davacının sürekliği sakatlığı nedeniyle teminat limitinin tamamı davalı tarafından davacıya ödediğinden, mahkemece sakatlık teminatında davalının sorumlu olacağı limit kalmaması nedeniyle, “bakıcı gideri” kapsamındaki davasının reddedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacının istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.