Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/575 E. 2023/361 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/575 – 2023/361
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/575
KARAR NO : 2023/361

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/12/2020
NUMARASI : 2020/372 Esas 2020/773 Karar

DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 24/05/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 15/06/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacı vekili, 06.06.2016 tarihinde davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı dava dışı … idaresinde bulunan … plaka sayılı aracın sokakta oynayan davacı küçük …’e çarparak yaralanmasına neden olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL geçici bakıcı giderinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; davadan önce yasaya uygun şekilde kendilerine başvuru yapılmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacı küçüğün yaralanması ile sonuçlanan olaya sigortalı aracın neden olduğunun kanıtlanması gerektiğini, kazadan sora kaza tespit tutanağı düzenlenmediğini, kazaya sigortalı aracın neden olduğuna dair somut belge sunulmadığını, davalı sıfatlarının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece toplanan delillere göre; … plaka sayılı olarak kayıtlı olan aracın 06.06.2016 tarihinde seyir halinde iken, sokakta oynayan davacı küçüğe çarparak yaralanmasına neden olduğunun ileri sürüldüğü, davacının yaralanması ile sonuçlanan olaya davalıya sigortalı … plaka sayılı aracın neden olduğunun belirlenmesi gerektiği, davacı küçüğün yaralanması ile sonuçlanan olaya davalıya sigortalı … plaka sayılı aracın neden olduğunun davacının ailesi tarafından ileri sürülmesi üzerine Diyarbakır C.Başsavcılığı tarafından 2020/2629 numarası verilen soruşturma başlatıldığı, daha sonra yapılan ihbar üzerine aynı olay ile ilgili olarak daha önce başlatılan 2016/21135 soruşturma sayılı evrakın birleştirildiği, aracın kayıt maliki ve olası sürücülerinin beyanlarının alındığı, araç üzerinde inceleme yapıldıktan sonra davacı küçüğün yaralanması ile sonuçlanan kazaya sigortalı araç sürücüsünün neden olduğu konusunda hiç bir delil elde edilemediği için kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, toplanan delillere göre, davacı küçüğün yaralanması ile sonuçlanan kazaya davalıya sigortalı olan … plaka sayılı araç sürücüsünün neden olduğu kanıtlanamadığı, davacı zararından davalının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece davacının yaralanmasına neden olan aracın davalı sigorta şirketine sigortalı olan … plaka sayılı araç olduğunun kanıtlanamadığı öne sürülerek davanın reddedildiğini, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2016/21135 Soruşturma numaralı dosya ile şikayet yokluğundan dolayı KYOK kararı verildiğini, mahkeme tarafından gerekçeli kararda; soruşturma dosyasında “davacı küçüğün yaralanması ile sonuçlanan kazaya sigortalı araç sürücüsünün neden olduğu konusunda hiçbir delil elde edilemediği için kovuşturmaya yer olmadığı” şeklinde karar verildiğinin belirtildiğini, dosya kapsamında davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün kazaya neden olduğu yönünde delil elde edilemediğine dair KYOK kararı bulunmadığını, 06.06.2016 tarihinde Mehmet … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile seyir halinde iken Fatih Mah. Fatih Camii civarında oyun oynayan davacıya çarpması sonucunda araç dışı yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, mahkeme tarafından yeterli inceleme yapılmaksızın davanın reddine karar verildiğini, HMK’nın 31. Maddesinde belirtilen “hakimin davayı aydınlatma ödevi” kapsamında yerel mahkemenin belirsiz ya da çelişkili gördüğü hususlar hakkında taraflara açıklama yaptırarak ya da tanık, keşif gibi deliller yoluyla davayı aydınlatması gerektiğini, yeterli araştırma yapılmaksızın, dosya kapsamında bulunmayan kovuşturmaya yer olmadığına dair karara dayanılarak ret kararı verilmesinin haksız ve mesnetsiz olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davacı vekilinin HMK’nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın davacı küçük …’e çarpması sonucu davacının yaralandığını belirterek sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı giderinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın kazaya neden olduğu ispat edilmediğinden davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça 06.062016 tarihinde davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı aracın davacı küçük …’e çarptığı belirtilmiş ancak davacının yaralanmasına neden olan kaza sonrası kaza tespit tutanağı düzenlenmediği gibi olay yeri görgü tutanağı vb tutanakta düzenlenmemiştir. Davacı küçüğün annesi tarafından kazadan 7 gün sonra 13.06.2016 tarihinde verilen ifadesinde …’e oyun oynarken bir aracın çarptığını ancak aracın marka modelini bilmediklerini beyan etmiş, daha sonra ise davalıya sigortalı … plakalı aracın kazaya neden olduğu iddiası ile beyanda bulunmuş, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından plakası bildirilen minibüsün maliki ve sürücülerinin ifadelerine başvurulmuş ancak kazaya karıştıkları tespit edilememiş, davacıların şikayetinin de olmaması nedeniyle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Bu hale göre davalı sigorta şirketi kazaya neden olan araç sürücüsünün kusuru oranında meydana gelen zarardan sorumlu olup öncelikle davalıya sigortalı aracın kazaya neden olduğunun belirlenmesi gerekir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun İspat Yükü başlıklı 6. maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” şeklinde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddesinde ise: “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir. Bu durumda, TMK’nın 6 ve HMK’nın 190. Maddesi gereğince davacının yaralanması ile sonuçlanan kazaya davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın neden olduğunun ispat yükü davacıya aittir.
Dosya kapsamına göre davacı küçük …’in yaralandığı sabit ise de davacı küçüğün yaralanmasına neden olan kazaya karışan aracın davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı araç olduğunun davacı tarafça ispatlanamamış olması nedeniyle dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL.nın mahsubu ile kalan 120,60 TL. harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nın 361.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK SÜRE İÇERİSİNDE TEMYİZ YASA YOLU AÇIK olmak üzere 24.05.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.