Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/566 – 2023/756
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2021/566
KARAR NO : 2023/756
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/11/2020
NUMARASI : 2016/435 Esas 2020/760 Karar
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 27/10/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 21/11/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacılar vekili, 18.04.2014 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın, davacı … idaresindeki ve diğer davacıların içinde yolcu olarak bulundukları araca çarptığını, kazada davacı …’in kusurunun bulunmadığını, davacılar … ve …’in kazada ağır şekilde yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; davacılardan … ve … için ayrı ayrı 1.000,00TL olmak üzere toplam 2,000,00TL maddi, davacı … için 25.000,00TL, … için 15.000,00TL, diğer davacılar …, … ve …’in her biri için 5.000,00TL olmak üzere toplam 55.000,00TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek temürrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 12.03.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini davacı … için 217.904.37TL’ye, davacı … için 2.432,10TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … Sigorta vekili, dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın davalı şirket tarafından 06.04.2014- 06.04.2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 162355214 nolu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davalı şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, davacının müterafik kusuru gözetilerek hesaplanacak tazminattan indirim yapılmasını, Adli Tip Kurumu 3. İhtisas Dairesinden yalnızca kaza ile illiyet bağı bulunan maluliyet durumu hakkında rapor alınmasını, davacının sosyal güvenlik kuruluşlarından herhangi bir ödeme alıp almadığının tespitini, davacının davalı şirkete herhangi bir başvurusu olmadığından davalının temerrüte düşmediğini, araç ticari olmadığından ticari faiz taleplerinin ve davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEME KARARI;
Mahkemece toplanan delillere göre, davaya konu trafik kazasında davalı otobüs sürücüsü …’nın %100 oranında kusurlu, davacı sürücü …’in kusursuz olduğu, davacı yolcular …, …, …, …’in müterafik kusurlarının bulunmadığı ve davacı yolcuların taşınmasının hatır taşıması olmadığı, davacı …’in maluliyet oranın %46 olduğu, 9 ay süre ile iş göremezlik süresinin olduğu, davacı …’in kaza sebebiyle malul kalmadığı, 3 ay süre iş göremezlik süresinin olduğu, 17.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda davacı … için toplam 2.432,10TL geçici iş göremezlik tazminatı hesaplandığı, davacı … için 7.516,85TL geçici iş göremezlik tazminatı ve 210.387,52TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 217.904,37TL tazminat hesaplandığı, bu raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu kabul edilerek, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın oluş şekli, kazanın meydana gelişinde kusur oranları, davacıların bu kaza nedeniyle yaşadığı acı, elem ile hakkaniyet kuralları TMK’nın 24. ve TBK’nın 58. maddelerinde düzenlenen manevi tazminat hükümleri değerlendirildiğinde manevi tazminatın yasal şartları oluştuğu ancak bu durumun sebepsiz zenginleşme yaratmaması durumu da dikkate alınarak; davanın kabulü ile; 210.387,52-TL sürekli işgöremezlik tazminatı, 7.516,85-TL geçici işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 217.904,37-TL tazminatın temerrüt tarihi olan 03/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacı …’e verilmesine,2.432,10-TL geçici işgöremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 03/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacı …’e verilmesine, manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 20.000,00TL’nin …’e, 5.000,00TL’nin …’e, 2.500,00TL’nin …’e, 2.500,00TL’nin …’e, 2.500,00TL’nin …’e manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …. Ltd. Şti.’den alınmasına, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, hükmedilen tazminatlar ve yargılama giderleri açısından, davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları gerektiğini, mahkemenin gerekçeli kararında, maddi ve manevi tazminatlar ile yargılama giderleri açısından davalılardan alınarak davacılara verilmesi hükmünün yer aldığını, müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesinin gerektiğini, hükmedilen maddi tazminatlara ilişkin faiz başlangıç tarihlerinde hataya düşüldüğünü, sigorta şirketi açısından dava tarihi olan 10.05.2016 tarihi yerine sigorta şirketine yapılan başvuru esas alınmak suretiyle 03.08.2016 olarak belirlenmesinin hatalı olduğunu, sigorta şirketi yönünden faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olduğunu, diğer davalılar … ve …Ltd için de faiz başlangıç tarihinin yanlış olduğunu, sigorta şirketi dışındaki davalılar için faiz başlangıç tarihinin haksız fiil tarihi olan 18.04.2014 tarihi olması gerektiğini, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının çok düşük olduğunu, kazada davacının kusursuz olduğunu, davacıların uzun süre yaşadığı tedavi süresi, katlanmak zorunda bırakıldıkları üzüntü ve günümüz ekonomik şartlarında maddi ve manevi tazminat miktarlarının çok düşük kaldığı, artırılması gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davacılar vekilinin HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, davalı …’nın sürücüsü, davalı ……Ltd. Şti.’nin işleteni, davalı … Sigorta’nın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın, davacı … idaresindeki araca çarparak davacı sürücü ve araçta yolcu olan diğer davacıların yaralanmasına neden olduğunu belirterek davacılar … ve … için maddi tazminatın, tüm davalılar için manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacılar vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde:
1-Mahkemece, dava konusu trafik kazasında davacıların yaralanması sonucu duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; 18.08.2014 tarihinde meydana gelen olayda, davacıların yaralanması, maluliyet oranı, iyileşme süresi, gördüğü tedaviler, olayın meydana geliş şeklinin davacılar üzerindeki etkisi, zararın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza tarihindeki (2014) paranın alım gücü ve davacıların talep ettiği manevi tazminat miktarı göz önünde bulundurulduğunda davacılar için belirlenen manevi tazminatın TBK’nın 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde uygun takdir edildiği görülmüştür.
2-Mahkemece hükme esas alınan aktüer raporunun taraflara tebliğ edildiği, davacı tarafın aktüer raporuna itirazının olmadığı, rapor doğrultusunda davasını ıslah ettiği, yargılamada ileri sürülmeyen hususların istinaf sebebi yapılmayacağı gibi, aktüer raporunun olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan kanun ve Yargıtay uygulamalarına uygun olması nedeniyle hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
3-2918 sayılı KTK’nin 88/1 maddesinde “ Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.” şeklinde düzenlenmiştir. Müteselsil sorumluluk, zarara birden çok kişinin birlikte neden olması veya çeşitli nedenlere bağlı olarak birden çok kişinin aynı zarardan sorumlu bulunmaları halini ifade etmektedir. Trafik kazasında sürücü TBK. 49.maddesine göre haksız fiil faili, işleten 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 85.maddesi gereğince, işletenin sorumluluğunu üstlenen zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi ise yine aynı kanunun 91.maddesi gereğince sorumludur. Zarar görenler davalarını müteselsil borçlulardan yalnız birine veya hepsine karşı yöneltebilir. Bu durumda davalı sürücü, işeten ve sigorta şirketi arasında kanundan kaynaklanan müteselsil sorumluluk mevcut olup açıkça müteselsil sorumlu olduklarının hüküm fıkrasında yazılmamış olması sonuca etkili görülmemiştir.
4-Davacı vekili, davacıların yaralanmasına neden olan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, işleteni ve sürücüsünden talep ettiği maddi tazminata dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi ile haksız fiil tarihinden itibaren faiz uygulanması talep etmiştir. 2918 sayılı KTK’nun 99/1. maddesi gereğince rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Davadan önce sigorta şirketine yapılmış bir başvurunun bulunmadığı durumda ise, davalı sigortacı için dava tarihi temerrüt tarihidir. Dosya içerisindeki belgelere göre, kazanın 18.08.2014 tarihinde meydana geldiği, davacıların, dava açmadan önce sigorta şirketine başvuru yapmadığı, yargılama aşamasında ise KTK’nın 97. Maddesinde düzenlenen tamamlanabilir dava şartının yerine getirilmesi için başvuru yapıldığının anlaşılmasına göre sigorta şirketinin dava tarihinde temerrüde düştüğünün kabul edilmesi, diğer davalılar işleten ve sürücü yönünden ise dava haksız fiilin türü olan trafik kazasından kaynaklanmakta olup zarar sorumlularının haksız fiil tarihinde temerrüdünün oluştuğu gözetilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm altına alınan maddi tazminata 03.08.2016 tarihinden itibaren faiz uygulanması doğru görülmemiş, davacılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin faiz başlangıç tarihi ile davalıların müteselsil sorumluluğu kanundan kaynaklanan sorumluluk olduğundan hüküm fıkrasında yazılmamış olması sonuca etkili görülmese de yeniden hüküm kurulacağından hüküm fıkrasında maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ibaresi eklenerek hükmün düzeltilerek davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/1.b.2. maddesi gereğince kesinleşen yönler ve istinaf sebebi yapılmayan hususlar korunarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Ankara 11.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/435 esas, 2020/760 karar sayılı 10.11.2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/b.2.maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
Buna göre;
Davanın KABULÜ ile;
1-210.387,52-TL sürekli işgöremezlik tazminatı, 7.516,85-TL geçici işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 217.904,37-TL tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 10.05.2016 dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden haksız fiil tarihi olan 18.08.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine,
2-2.432,10-TL geçici işgöremezlik tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 10.05.2016 dava tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden haksız fiil tarihi olan 18.08.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacı …’e verilmesine,
3-Manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 20.000,00-TL’nin …’e, 5.000,00-TL nin …’e, 2.500,00-TL’nin …’e, 2.500,00-TL’nin …’e, 2.500,00-TL’nin …’e kaza tarihi olan 18.08.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılar … ve …. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
4-Maddi tazminat yönünden alınması gereken 15.051,18TL harçtan peşin ve ıslahla alınan 779,87 TL harcın mahsubu ile eksik kalan14.271,31 -TL harcın davalılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, peşin ve ıslahla yatırılan 779,87-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
5-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 2.200,07TL harcın peşin alınan 160,54TL harcın mahsubu ile eksik kalan 2.039,53TL’nin davalılar … ve …. Ltd. Şti.’den tahsili ile hazineye gelir kaydına, peşin alınan 160,54-TL harcın davalılar … ve …. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılmış olan, başvurma harcı, tebligat gideri, müzekkere bedeli ve bilirkişiler ücreti olmak üzere toplam 3.034,80 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Maddi tazminat yönünden davacıların vekille temsil edilmesi nedeniyle karar tarihine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 23.873,55-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
8-Manevi tazminat yönünden davacıların vekille temsil edilmesi nedeniyle karar tarihine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 4.875,00TL vekalet ücretinin davalılar … ve …. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
9-Manevi tazminat yönünden Davalılardan …. Ltd. Şti vekille temsil edilmesi nedeniyle karar tarihine göre Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak Davalılardan …. Ltd. Şti’e verilmesine,
10-HMK 333. maddesi uyarınca artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
II-İSTİNAF BAŞVURUSU NEDENİYLE YAPILAN HARÇ VE MASRAFLAR YÖNÜNDEN;
1-Davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ilgilisine iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 163,90 tebligat ve posta masrafı ile 162,10 TL istinaf başvurma harcı olmak üzere toplam 326,00 TL istinaf yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
3-Davacılar tarafından yatırılan istinaf gider avansından varsa kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
4-Kararın taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 HAFTA İÇERİSİNDE TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 27/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.