Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/535 E. 2023/522 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/535 – 2023/522
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/535
KARAR NO : 2023/522

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/12/2020
NUMARASI : 2020/433 Esas 2020/754 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 21/09/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 09/10/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı …Sigorta AŞ vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacı vekili, 03.10.2010 tarihinde davacının desteği …’ın idaresindeki … plaka sayılı araç ile seyir halinde iken tek taraflı trafik kazasında vefat ettiğini, davacının eşi ile boşanmış olduğunu, genç yaştaki oğlunu kaybedince destekten yoksun kalan sıfatıyla maddi ve manevi zararlara uğradığını, aracın … Sigorta AŞ’ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olup … Sigorta AŞ’nin hak ve borçları …Sigorta AŞ tarafından satın alındığından davanın …Sigorta AŞ’ye açıldığını, 09.07.2020 tarihli başvuruya karşılık hadisenin teminat dışı olduğu gerekçesiyle taleplerinin reddedildiğini, işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile destekten yoksun kalan davacının, zarar gören üçüncü kişi konumunda olacağından davalı şirketin sorumlu olduğunu açıklayarak fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak davası olarak şimdilik 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketinden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, talep artırım dilekçesi ile talebini 90.285,60-TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili, Ankara Mahkemelerinin yetkisiz olup İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, yetki itirazının kabulünün gerektiğini, davalı şirketin zorunlu mali mesuliyet sigortasından doğan sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, müteveffa sürücünün %100 oranında kendi kusuruyla tek taraflı trafik kazasına sebebiyet vermesi ve kaza anında alkollü olması sebebiyle dava konusu taleplerin teminat dışı kaldığını, bu davada ispat yükünün davacı tarafta bulunduğunu, başvuru sahiplerinin müteveffanın kendilerine ne surette destek olduğunu ispatlaması gerektiğini, alacaklı ve borçlu sıfatı birleşeceğinden davanın hukuki menfaat yokluğundan reddinin gerektiğini, kabul etmemekle birlikte dava konusu kaza sebebiyle araçta yolcu konumunda bulunan ve kaza sebebiyle vefat eden … mirasçılarına 01.04.2011 tarihinde toplam 17.234,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi yapıldığını, davacı tarafın talep edebileceği faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının müteveffa …’ın annesi olduğu, vefat eden …’ın meydana gelen trafik kazasında %100 oranında kusurlu olduğu, kaza tarihinin 03.10.2010 olması dikkate alınarak müteveffa …’ın babası …’ın da hayatta olduğu, kaza yapan … plakalı hususi otomobilin davalı …Sigorta A.Ş.’ye (eski unvanı … Sigorta A.Ş.) 15.09.2010-15.09.2011 tarihleri arasında ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, kaza tarihinin 03.10.2010 tarihi olduğu ve bu tarihte sigortalı araç sürücüsü mütevaffa … yönünden 26.04.2016 tarihinde 6704 sayılı kanun ile 2.918 sayılı Karayolları Trafik kanununda yapılan değişikliklerin dava konusu haksız fiil tarihinde yürürlükte olmadığı, 6704 sayılı kanunda yapılan düzenlemelerin geriye yürüyeceğine dair açık bir hükmün de bulunmadığı, müteveffanın düzenli olarak çalışıp gelir elde ettiğini gösterir bir belge olmadığından asgari ücret esas alınarak hesaplama yapıldığı, trafik kazası sebebiyle hak sahiplerinin rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmadığı, buna ilişkin mali sosyal araştırmaların tamamlandığı, müteveffanın ve davacının yaşı ve muhtemel bakiye ömürleri PMF-1931 yaşam tablosuna göre değerlendirilerek hesap uzmanı bilirkişi tarafından rapor düzenlendiği, …’ın babası …’ın hayatta olduğu da göz önünde bulundurulduğu, dava konusu … plaka sayılı aracın hususi otomobil olduğu, yasal faiz uygulanması gerektiği ve davalı sigorta şirketine (eski unvanı … Sigorta AŞ) poliçe teminatının ödenmesi konusunda başvurunun hangi tarihte tebliğ edildiğine ilişkin belgenin dosyada bulunmadığından dava tarihinden itibaren yasal faiz hükmedilmesi gerektiği belirtilerek 90.285,60-TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, müteveffa …’ın yönetimindeki aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine; seyrine göre sağdan kaplama dışına çıkan aracın devrilmesi sonucu adı geçen sürücünün ölümlü ve maddi hasarla neticelenen dava konusu trafik kazasının meydana geldiğini, 2918 sayılı KTK’nın hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak ile ilgili 52. maddesinde belirtilen yönetimindeki aracının hızını, yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gereklerine göre ayarlamamakla düz, eğimsiz ve kuru satıhlı yolda aracını kaplama üzerinde tutmayı başaramayıp aracının sağdan kaplama dışına çıkarak bir ağaca ve işaret levhasına çarpmasına neden olmakla 2918 sayılı KTK’nın 52. maddesi (b) hükmüne aykırı davrandığını, 02.10.2010 günü saat 23:53 itibariyle düzenlenen ölü muayene ve otopsi tutanağında trafik kazasında muhtemelen sürücü olduğu düşünülen kişinin koklamakla alkollü olduğunun belirtildiğini, müteveffa sürücü …’ın 2918 sayılı KTK’nın 52. maddesi (b) bendi hükmünü ihlal ettiği ve kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğunun bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, tam kusuru ile kazaya sebep olan tarafın destek tazminatı yönündeki taleplerinin genel şartlar doğrultusunda sigorta teminatı kapsamında olmadığını, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 11.10.2018 tarihli 2017/1113 Esas 2018/1044 Karar sayılı ilamında, tam kusuru ile kendi ölümüne neden olan şahsın yakınlarının, müteveffanın sigortacısından destek tazminatı talep ettikleri ve bu tazminatın sigorta teminatı kapsamı dışında olduğuna yönünde kararının bulunduğunu, sürücünün kendi kusurundan yararlanamayacağı yönündeki 17. Hukuk Dairesi’nin 2008/4727 Esas 2009/8346 Karar sayılı ve 14.12.2009 tarihli kararında da bu hususun açıkça ortaya konulduğunu, kazaya %100 oranında kusuru ile sebebiyet veren müteveffa desteğin yakınlarının (davacıların) işbu davada hiçbir hukuki menfaatlerinin bulunmadığını, davacı tarafın ıslah dilekçesinde ıslah edilen miktar için ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini, eksik ve hatalı bilirkişi raporlarına göre kurulan hükmün hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davalı vekilinin istinaf sebepleri ile bağlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının desteği …’ın idaresinde bulunan … plaka sayılı araç ile seyir halinde iken neden olduğu tek taraflı kaza sonucu vefat ettiğini belirterek aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalıdan destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiştir.
Dava konusu kaza nedeniyle düzenlenen kaza tespit tutanağına göre kazanın 03.10.2010 tarihinde meydana geldiği, … plakalı araç sürücüsü …’ın seyrine göre sağdan kaplama dışına çıkıp, önce bir araca, sonra geçme yasağı gösteren işaret levhasına çarpıp tekrar yola döndükten sonra soldan kaplama dışına çıkarak durduğu olayda kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin 15.09.2010 tarihinde düzenlendiği, 15.09.2010-2011 tarihlerini kapsadığı anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili davalı şirkete zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı araç sürücüsünün tam kusuru ile neden olduğu kaza sonucu sürücünün vefat etmesi nedeniyle destekten yoksun kalanların zararının zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamında olmadığını savunmuştur.
Yargıtay’ın dava konusu kaza tarihi itibariyle sürücü ve işletenin vefatı nedeniyle destekten yoksun kalanlar tarafından açılan davalarda verilen kararların temyiz incelemeleri sonunda istikrar kazanan uygulamasına göre, davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığı, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağına (HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 Esas 2012/92 Karar, HGK’nun 16.01.2013 gün, 2012/17-1491 Esas-2013/74 Karar sayılı ilamları uyarınca) karar vermiştir.
Dosya kapsamı, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve dosya kapsamına göre davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı …Sigorta AŞ vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 6.167,40 TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 1.541,85 TL.nin mahsubu ile kalan 4.625,55 TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 21.09.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.