Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/526 E. 2023/506 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/526 – 2023/506
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/526
KARAR NO : 2023/506

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/07/2020
NUMARASI : 2016/963 Esas 2020/326 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 14/09/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 18/09/2023

İlk derece Mahkemesince verilen karara karşı süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının kullandığı … plakalı araç ile dava dışı kişiye ait ve davalılardan …’nın sürücüsü ve davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olan … plakalı araç arasında 21.04.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda davacının yaralandığını ve tedavisinin devam ettiğini, kaza nedeniyle davalı … hakkında başlatılan soruşturmada ibraz edilen bilirkişi raporunda davalının asli kusurlu olduğu, davacının kusursuz olduğunun belirtildiğini ve davalı hakkında ceza davası açıldığını, sigorta şirketine müracaat edildiğini ancak ödeme yapılmadığını, araç bedeli tazminatı, yapılan sağlık giderleri, bakıcı giderleri, tedavi ve iyileştirme giderleri, kaza nedeniyle güç kaybı meydana geldiğini ve tazmini gerektiğini, ayrıca manevi tazminatın hüküm altına alınması gerektiğini ileri sürerek fazlaya ve ek zarara ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibarin işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 120.503,33-TL’ye, geçici iş göremezlik tazminatı talebini 59.104,49-TL’ye, bakıcı gideri yönünden talebini 3.294,00-TL’ye artırmış, 13.07.2020 tarihli duruşmadaki beyanında, araç hasarı talebinin, davadan sonra ödeme yapılması nedeniyle konusuz kaldığını ve karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davada hangi alacak isteminden ne tutarda talep edildiğinin açıklanması gerektiğini, araç hasarı ve cismani zarar taleplerinin ayrılması gerektiğini, araç hasarı talebi yönünden belirsiz alacak davası açılamayacağını, poliçe teminatının 310.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, kazaya ilişkin kusur tespiti yapılmadığını, olayın oluş biçimine göre kazada davacının da kusurlu olduğunu, yokluklarında tespit edilen kusur oranlarını kabul etmediklerini, olaya karışan sürücülerin kusur oranlarının tespitinin zorunlu olduğunu, 6098 sayılı TBK’nin 51 ve 52. maddeleri uyarınca indirim yapılmasını talep ettiklerini, davacının yaralanmasına ilişkin kayıt ve belgelerin getirtilmesi gerektiğini, hasar dosyası ve ceza dava dosyasının getirtilmesini talep ettiklerini, davacıya SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması, tüm tedavi ve bakıcı giderlerinin teminat kapsamında olmadığını, manevi tazminat talebinden sorumlulukları bulunmadığını, davacının öncelikle usulüne uygun başvurusu bulunup bulunmadığını kanıtlanması gerektiğini, avans faizi talebinin hukuki dayanağı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, davaya karşı cevap dilekçesi vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 21/04/2016 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araca, davalı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı davalı sigorta Şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesiyle sigortalı aracın çarpması sonucunda davacının yaralandığı, davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda davaacının çalışma gücünde %5 oranında kaybettiği, 22 ay süreyle iş ve gücünden kaldığı, 2 ay başkasının bakımına muhtaç olduğunun belirlendiği, aktüerya bilirkişi raporunda yapılan hesaplama uyarınca davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 120.503,33-TL kalıcı işgörmezlik, 59.104,49-TL geçici işgörmezlik, 3.294.00-TL tedavi gideri olmak üzere toplam 182.901,82-TL maddi tazminatın davalı …’dan kaza tarihi olan 21.04.2016′ tarihinden, davalı sigorta şirketinden ise temerrüt tarihi olan 22.09.2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, araç hasarına ilişkin talep yönünden davadan sonra ödeme yapılması nedeniyle dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığını, davacının maluliyet durumu ve olay nedeniyle duyduğu acı, tarafların sosyal ve ekonomik durumu nazara alınarak manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçeleriyle manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı sigorta şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde, Mahkemece hukuka uygun bir kusur tespitinin yapılmadığını, sigortalı araç sürücüsü kusurlu kabul edilse bile kusur dağılımını kabul etmediklerini, kaza yeri ile ilgili görüntülerden çarpışma anının tam olarak tespit edilemediğini, maluliyet oranının tespitine ilişkin rapora itiraz ettiklerini ve itiraz doğrultusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, Trafik Sigortası Genel Şartları uyarınca geçici iş göremezlik halinin teminat kapsamı dışında olduğunu, tazminat nedeniyle hukuki ve yasal sorumluluğu bulunmadığını, bakıcı giderlerinin de teminat ışında olduğunu, bilirkişi raporundaki tazminat hesaplama yöntemine itiraz ettiklerini, TRH tablosu esas alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, davacının gerçek gelirinin belirlenmesi için yıl boyunca yapılan ödemelerin araştırılması gerektiğini, zarar hesabında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik ile bakıcı giderine ilişkin maddi tazminat, manevi tazminat, araç hasarı nedeniyle tazminat istemlerine ilişkindir.
Dosya içeriğinden, davanın trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik ile bakıcı giderine ilişkin maddi tazminat, manevi tazminat ve araç hasarı bedeli istemiyle açıldığı, davanın maddi tazminat talebi yönünden toplam 182.901,82-TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, araç hasarı yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 5.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’dan tahsiline ilişkin hükme karşı yalnız maddi tazminata ilişkin hükümler yönünden davalı sigorta şirketi tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, istinaf aşamasında davacı vekilinin verdiği 19.09.2022 tarihli dilekçe ile sulh ve feragat sözleşmesi kapsamında ödeme yapıldığı ve maddi tazminat ve fer’ilerine yönelik talep yönünden davadan feragat edildiğinin bildirildiği, vekaletnamede davadan feragat yetkisi bulunduğu, davalı sigorta şirketi vekili tarafından verilen 20.09.2022 tarihli dilekçe ile maddi tazminat talebi ile ilgili olarak davadan feragat edildiği ve bu çerçevede yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK’nin 307. maddesi gereğince; feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Aynı Kanun’un 309/2. maddesi hükmüne göre, feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. HMK’nın 310. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden önceki herhangi bir aşamada davadan feragat edilebilir. İstinaf edilen karar, usul hukuku çerçevesinde kesinleşmiş olmadığından, bu aşamada davadan feragat mümkündür. HMK’nın 311. maddesinde, feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı düzenlenmiştir.
Somut olay yukarıda açıklanan Kanun hükümleri ve ilkeler doğrultusunda değerlendirildiğinde, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi tazminat, manevi tazminat ve araç hasarı tazminatı talebiyle açılan davada 182.901,82-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, araç hasarına ilişkin talep yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin karar verildiği ve hükme karşı yalnız davalı sigorta şirketi tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, davacı vekilinin istinaf aşamasında verdiği dilekçe ile maddi tazminata ilişkin taleplerinden feragat ettiğini bildirdiği, bu durumda davalı sigorta şirketinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenden ötürü kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2. maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilerek davacının maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, manevi tazminata ilişkin hüküm ve araç hasarı talebi yönünden verilen esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm yönünden istinaf başvurusunda bulunulmadığı nazara alınarak istinafa gelenin sıfatı da gözetilmek suretiyle aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-) Hükümden sonra davadan feragat edildiğinden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.2 maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
Buna göre;
1-) Davacının maddi tazminat davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
a-) Harçlar Kanunu gereğince maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan toplam 659,58-TL harçtan mahsubu ile bakiye 389,73-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
b-) Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c-) Talep edilmediği bildirildiğinden davacı ve davalı sigorta şirketi lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
2-) Araç hasarı talebi yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-) Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 5.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
a-) Manevi tazminat talebi yönünden alınması gerekli 341,55-TL harcın davalı …’dan tahsil edilerek Hazineye gelir kaydına,
b-) Davacının manevi tazminat talebi yönünden yapılmış yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
c-) Davada kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına manevi tazminat talebi yönünden 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
ç-) Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığını,
II-) İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN,
1- Davalı sigorta şirketi tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilgilisine iadesine,
2- Kullanılmayan gider avansının 6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi uyarınca ilgililerine iadesine,
3- 6100 sayılı HMK’nin 359/3. maddesi uyarınca karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nin 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 14/09/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.