Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/525 E. 2023/490 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/525 – 2023/490
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/525
KARAR NO : 2023/490

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/10/2020
NUMARASI : 2017/387 Esas 2020/438 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ : 14/09/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 22/09/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25.05.2011 tarihinde, davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete davalıya Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının ağır şekilde yaralandığını ve malul kaldığını, davalıya 02.05.2017 tarihinde başvurmalarına rağmen ödeme yapılmadığını belirterek, HMK’nın 107 maddesi gereğince fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 200,00 TL geçici, 3.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 3.200,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 01.06.2020 tarihli dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatını 7.325,83 TL’ye, sürekli iş göremezlik tazminatını 13.901,55 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, dava açılmadan önce sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddini, kazaya karışan … plakalı aracın 29.03.2011 -29.03.2012 tarihleri arasında Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığını, davanın sigortalı …’e ihbarını,kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, kusur durumunun ve davacı tarafın yaralanmasına ilişkin maluliyet durumunun yürürlükteki mevzuata uygun olarak ATK’dan alınacak rapor ile belirlenmesi ve aktüer bilirkişiden rapor alınmasını, davacının müterafik kusuru nedeniyle belirlenecek tazminattın indirim yapılmasını, geçici iş göremezlik isteminin teminat dışı olup bu zarardan SGK’nın sorumlu olduğunu, usulüne uygun temerrüt oluşmadığından davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece,davanın 25.05.2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle yaralanan davacının kazaya neden olan aracın ZMMS şirketinden talep ettiği geçici ve daimi iş göremezlik tazminatı istemine ilişkin olduğu, tüm dosya kapsamına göre; 25.05.2011 tarihinde sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile davacı… ‘in sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete çarpması sonucu çift taraflı yaralanmalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle ZMMS poliçesi ile davalı sigorta şirketine sigortalı olduğu, Adli Tıp Kurumu kusur raporuna göre; meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu, davacının kusursuz ve dosya kapsamı itibariyle müterafik herhangi bir kusurunun da olmadığı, Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan maluliyet raporuna göre; davacının Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kayıp oranın %7 olduğu, tıbbi iyileşme sürecinin 12 aya kadar uzayabileceği, alınan aktüerya bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere davacının 13.901,55 TL daimi iş göremezlik, 7.325,83 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 21.227,38 TL zararının olduğu, davalı sigorta şirketi kazaya karışan aracın sigortacısı olması sebebiyle ve hesaplanan tazminat da poliçe limiti dahilinde olduğundan hesaplanan tazminatlardan davalının sorumlu olduğu, davacı tarafça 05.05.2017 tarihinde davalı sigorta şirketine başvurulduğu, 8 iş günü ilavesiyle 18.05.2017 tarihinde davalının temerrüte düştüğü, aracın hususi olması nedeniyle hükmedilen tazminata yasal faiz hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla davanın ıslah edilmiş haliyle kabulüne; 13.901,55 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 7.325,83 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 21.227,38 TL’nin poliçe teminat limitleriyle sınırlı kalmak kaydıyla 18.05.2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dosyası kapsamında alınmış olan bilirkişi kusur raporları arasında büyük bir uyumsuzluk olduğunu, mahkemenin karar verebilmesi için raporların uyumlu olması gerektiğini, İskilip Sulh Ceza Hakimliğinin 2011/229 Esas sayılı dosyası kapsamında alınmış olan bilirkişi raporu ile, eldeki dosya kapsamında tanzim edilmiş olan 07.05.2018 tarihli makine mühendisi bilirkişiden alınan raporlarda sigortalı sürücünün kusur oranının %25 oranında tespit edildiğini, bu raporlara karşı yapılan itiraz ve beyanlar doğrultusunda, 06.01.2019 tarihinde Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor tanzim ettirilmiş olup yerel mahkeme kararının bahsi geçen rapor üzerinden hüküm kurulduğunu,bu raporda ise, bir şekilde sigortalı sürücünün kusur oranının %100 olarak belirtildiğini, ilgili raporlar arasında mevcut olan fahiş kusur oranı farkına karşın beyanda bulunmalarına rağmen itirazlarının değerlendirilmediğini, mevcut kusur raporları arasında çelişki olduğundan dosyanın adli tıp kurumuna sevki ile yeniden rapor alınması gerektiğini, ceza dosyasında mübrez 30.06.2011 tarihli bilirkişi raporunda … plakalı motosiklet sürücüsü…’in asli, sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’in tali kusurlu olduğu tespit edilmiş olup işbu raporda sigortalı araç sürücüsü …’in %75 oranında, ehliyetsiz motosiklet sürücüsü davacı…’in %25 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, raporlar arası çelişki giderilmeden hüküm kurulduğundan istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından kusur oranına yönelik olarak istinaf edilmiştir.
Dosyadaki mevcut delillere göre, dava konusu kazaya ilişkin olarak düzenlenen 25.05.2011 tarihli saati 09.45 olan kaza yeri terk bildirim tutanağında … plakalı otomobil sürücüsü …’in Sıraceddin Caddesinden, Çorum Caddesine seyir halinde iken Hacı Karani Köprüsü istikametinden, Sıraceddin Caddesi üzerine seyir halinde olan … plakalı motosikleti kullanan… isimli şahsın kavşak içinde çarpışması neticesi yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kusur belirlemesi yapılmadığı; İskilip Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/557 sayılı dosyasında trafik polisi bilirkişiden anılan 30.06.2011 tarihli raporda 25.05.2011 günü saat 10:30 sıralarında sürücü… idaresindeki … plakalı sepetli motosikletin sepetinde yolcu… olduğu halde, Buhara Evler Mahallesi Aksoy Sokak içerisinden gelip Seracettin Sokak istikametine devam etmek için Çorum Caddesini geçtiği esnada önünde hareket halinde bulunan aracın durması nedeniyle aracın sol yan tarafının orta hizasına kadar gelip durduğu sırada, Sıracettin Sokak içerisinden gelip Çorum Caddesine sola dönmek isteyen sürücü … idaresindeki … plakalı otomobilin (motosikletin sol yan kısmına sol ön kısmı ile ) çarpması neticesinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği, … plakalı sepetli motosiklet sürücüsü…’in önünde duran bir aracın arkasında beklemek yerine, aracın sol tarafında orta hizasına kadar gelip durması, dolayısıyla karşı tarafın kullandığı şeride taşmasının kazanın oluşumuna birinci derecede zemin hazırladığının,… plakalı motosiklet sürücüsü…’in 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 84/7. “şeride tecavüz etme” bendi ihlalinden birinci derecede asli kusurlu olduğu, … plakalı otomobil sürücü …’in emniyetle durdurulamayacak kadar kavşağa yaklaşmış olan taşıtların geçmesini beklemediği ve geniş kavisle dönüş yapmadığından kazanın oluşumunda Karayolları Trafik Kanununun 53/b-5 ve 53/b-6 maddelerin ihlali nedeniyle ikinci derece tali kusurlu olduğu; mahkemece makine yüksek mühendisi bilirkişiden alınan 07.05.2018 tarihli raporda; … plakalı sepetli motosiklet sürücüsü…’in, Aksoy Sokak istikametinden sağa doğru dönüş yaparak Bahabey Caddesi üzerinde Özel İdare Binası önüne geldiğinde yolda park halinde bulunan duraklayan bir başka aracın solundan geçiş yapmak istediği esnada Sıracettin Caddesi üzerinden gelmekte olan … plakalı araç sürücüsü …’in dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde dönüş yapacağı yolun kontrolünü sağlayamadan sola doğru dar bir kavisle manevra yaptığı anda iş bu davaya konu motosikletin sol tarafından çarptığı kazada … plakalı araç sürücüsü …’in Sıracettin Caddesi üzerinden seyirle gelip sola dönüş yapmak istediği, dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde dar bir kavisle dönüşünü gerçekleştirdiği esnada … plakalı motosikleti fark ettiği ve motosiklete sol yanından çarpmak suretiyle iş bu davaya konu kazanın meydana gelmesinde başlıca kusurlu olduğu, … motosiklet sürücüsünün de kendisine uygun olmayan şeritte yer almasından dolayı olayda tali kusurunun bulunduğu 25.05.2011 tarihli yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’in 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 46/a,b,c, 47/c,d, 52/a,b, 53/b madde hükümleri yanı sıra aynı kanunun 84/f maddesi gereğince de araç sürücüleri trafik kazalarında “Doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma” halinde asli kusurlu sayılırlar hükmü gereğince, %75 oranında asli kusurlu, … plaka sayılı motosiklet sürücüsü olan sürücüsü belgesiz davacı…’in 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 56/3 madde hükmü gereğince kazanın oluşumunda %25 oranında tali kusurlu olduğu; hükme esas alınan 16.01.2019 tarihli Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda 25.05.2011 günü saat 10:30 sıralarında sürücü… sevk ve idaresindeki … plakalı sepetli motosikletin sepetinde yolcu… olduğu halde Buhara evler mahallesi Aksoy sokak içerisinden gelip Seracettin sokak istikametine devam etmek için Çorum caddesini geçtiği esnada önünde hareket halinde olan aracın durması nedeniyle aracın sol yan tarafının orta hizasına kadar gelip durduğu esnada sol yan kısımlarına Sıracettin sokak içerisinden gelip Çorum caddesine sola dönmek isteyen sürücü … idaresindeki … plakalı otomobilin sol ön kısmı ile çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiği,Kaza Tespit Tutanağı bulunmayan Kaza yeri terk bildirim tutanağı ve dosya kapsamına göre; kazanın gündüz, kuru zemin, iki yönlü yolda cadde üzerinde meydana geldiği,sürücü…’in sürücü belgesinin olmadığı,hazırlık aşamasında alınan 30.06.2011 tarihli bilirkişi raporu, eldeki davada alınan 07.05.2018 tarihli bilirkişi raporu, tanık Hilmi Katırcı’nın “Olay günü kazanın olduğu yerden bir iki metre ileri yürümüştüm ki kaza arkamda meydana geldi. Ben oradan geçerken şikayetçi motosikletin üzerinde oturuyordu. Motosiklet hareket halinde değildi. Duruyordu. Ben tam olarak nerede durduğunu hatırlamıyorum. Bana sorduğunuz gibi park halindeki bir aracın yan tarafında durup durmadığını şikayetçiye çarpan aracın çok hızlı olup olmadığını hatırlamıyorum.” şeklindeki beyanı, İskilip Sulh Ceza Mahkemesi’nin 08.03.2012 Tarih 2011/229 Esas 2012/106 Karar sayılı ilamı incelenip durum değerlendirmesi yapıldığında; mevcut verilere göre; sürücü … idaresindeki … plakalı otomobili ile meskun mahal içinde seyri sırasında yola gereken dikkatini vermemiş geldiği olay mahalli kavşakta soluna dönüşünü geniş kavisle yapması gerekirken aksine hareketle dar kavisle yaparak solunda dönüş için beklemekte olan sürücü… sevk ve idaresindeki … plakalı sepetli motosikletin sol yan kısımlarına çarptığı olayda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketleriyle % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, sürücü…’in sevk ve idaresindeki … plakalı sepetli motosikletin sepetinde yolcu… ile birlikte seyir halindeyken geldiği olay mahalli kavşakta önündeki aracın sol yanında durduğu esnada çarpıldığı olayda atfı kabil kusuru bulunmadığı belirlenmiş olup 16.01.2019 tarihli ATK tarafından yapılan kusur tespitinin raporları arası çelişkileri giderici oluşa, usul ve yasaya uygun olması nedeniyle yerel mahkemece bu kusur oranının kabulü ile hükme dayanak alınmasında bir usulsüzlük görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, olaya ilişkin alınan ATK kusur raporunun dosya kapsamına uygun olduğu, davalı vekilinin ileriye sürdüğü istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı ve ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden yasaya uygun bulunduğundan, davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 3531-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.450,04 TL karar harcından peşin alınan 362,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.087,52 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç tahsil ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 14.09.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.