Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/5 E. 2023/163 K. 17.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi 2021/5 Esas – 2023/163 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/5
KARAR NO : 2023/163

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/10/2020
NUMARASI : 2017/18 Esas 2020/683 Karar

DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 17/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 06/04/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacı vekili, 09.09.2016 tarihinde davalı … A.Ş.’ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı davalı …’e ait, davalı …’in idaresinde bulunan … plakalı traktöre aynı istikamette seyir halinde bulunan davalı … Sigorta A.Ş.’ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı …’in idaresinde bulunan … plakalı aracın arkadan çarptığını, meydana gelen kaza sonucu … plakalı araçta yolcu olarak bulunan …’ın vefat ettiğini, Jandarma tarafından tutulan raporda her iki aracın da kusurlu bulunduğunu, davacının müteveffanın babası olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan, 100.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında davalı … Sigorta A.Ş. ve … A.Ş ile sulh olunduğunu, bu sebeple her iki sigorta şirketine karşı açılan davadan feragat ettiklerini, karşılıklı vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, bilirkişi raporuna göre 10.002,92 TL‘nın davalı …’den tahsiline karar verilmesi için ıslah etmiştir.
Davalı … vekili, … plakalı araç sürücüsü …’in kazanın meydana gelmesinde tam ve tek kusurlu olduğunu, talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, davalı idareye bağlı … işletmesinin 2016 yılı bitkisel üretim hizmet alımı ihalesinin … ortak girişimi tarafından üstlenildiğini, diğer davalı sürücünün bu ortak girişimin işçisi olduğunu, yüklenici ile davalı idare arasındaki sözleşme ve ihale şartnamesi gereği davalı araç sürücüsünün kusurlu davranışlarından dolayı yüklenici dava dışı ortak girişim firmasının sorumlu olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Davalı … A.Ş vekili, davalı sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde hasar dosyası açıldığını, bu dosya kapsamında aktüerden rapor alındığını, sigortalı araç sürücüsünün %25 kusuruna göre 3.138,00 TL’nin davacıya 24.11.2016 tarihinde ödendiğini, bu ödeme sonucu davalı sigorta şirketinin ibra edildiğini, ibranamenin geçerli olduğunu, ödeme tarihindeki veriler dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, davalı şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı duruşmalara katılmamış, savunma yapmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; 09.09.2016 tarihinde …’in idaresinde bulunan … plakalı araç ile …’in idaresinde bulunan … plakalı aracın çarpışması sonucunda kazanın meydana geldiği, kaza sırasında … plakalı araçta yolcu olan … ve araç sürücüsü …’in vefat ettiği, davacının kaza sırasında vefat eden …’ın babası olduğu, … plakalı aracın davalı … A.Ş tarafından 22.06.2016- 22.06.2017 tarihleri arasında sigortalandığı, … plakalı aracın ise davalı … Sigorta A.Ş tarafından 06.09.2016- 06.09.2017 tarihleri arasında sigortalandığı, Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas dairesince düzenlenen raporda olayın meydana gelişinde sürücü …’in %85, sürücü …’in %15 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, ceza dosyasında alınan rapor ve olayın oluş şekli dikkate alındığında raporun yeterli olduğu, aktüer raporuna göre davacının davalı … A.Ş. ile …’den 6.084,15TL, davalı … Sigorta A.Ş.’den 57.805,38TL tazminat talep edebileceği, ayrıca davalı …’den progresif rant yöntemine göre 10.002,92 TL talep edebileceğinin belirtildiği, davacı vekili tarafından davalılar … A.Ş. ve … Sigorta A.Ş. yönünden davadan feragat edildiği, davalı … aleyhine açılan maddi tazminat davasında fazladan ödenmesi gereken bedel davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ödenmiş olduğundan ve davacı tarafından … A.Ş. aleyhine açılan davadan feragat edilmiş olduğu, bilirkişi raporunda sigorta şirketleri ve işleten yönünden TRH yaşam tablosunun esas alınarak hesap yapıldığı, araç sürücüsü … yönünden ise PMF yaşam tablosu esas alınarak hesap yapıldığı ve bu nedenle … plakalı aracı sigortalayan sigorta şirketinin karşılaması gereken destekten yoksun kalma tazminatı ile araç sürücüsü …’in sorumlu olduğu tazminat miktarlarının farklı çıktığı ve bu hesap yönteminde her zaman araç sürücüleri yönünden fazladan tazminat ödemesi çıkacağı, bunun ise hakkaniyete aykırı olduğu, davalı … yönünden maddi tazminat davasının reddine karar vermek gerektiği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın oluş şekli, kazanın meydana gelişinde tarafların kusur oranları, davacının bu kaza nedeniyle yaşadığı acı, elem ile hakkaniyet kuralları değerlendirildiğinde manevi tazminatın yasal şartları oluştuğu gerekçesi ile; davalılar … A.Ş. ve … Sigorta A.Ş.’ne karşı açılan maddi tazminat davasının feragat nedeni ile reddine, davalılar … ve Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü aleyhine açılan maddi tazminat davalarının reddine, 20.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dosya kapsamında bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan rapora göre davalı … ve davalı …’in maddi tazminat kapsamında sorumlu oldukları miktarın belirlenmiş olmasına rağmen, mahkemece maddi tazminat talebinin reddedildiğini, müteveffanın olası yaşam süresine göre yapılan bu hesaplama sonucu davacının herhangi bir maddi tazminata hak kazanmamış olmasının hayatın olağan akışına da aykırılık teşkil ettiğini, müteveffa eğer yaşıyor olsaydı çalışarak ev ekonomisine maddi katkı sağlayacağını ve ekonomik anlamda destek olacağını, mahkemenin bu hususu göz ardı ederek maddi tazminat talebini usul ve yasaya aykırı olarak reddettiğini, davacının kaza sonucu oğlunu kaybetmenin acısını yaşadığını, genç yaşta yaşamını yitiren oğlunun manevi desteğinden yoksun kaldığını, davacının yaşadığı kaybın büyüklüğü dikkate alınmaksızın düşük bir manevi tazminata hükmedildiğini ileri sürmüştür.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacı tarafın manevi tazminat talebi 100.000-TL olup adli tıp raporunda davalı idarenin diğer davalı … ile birlikte %15 kusurlu olduğuna yönelik değerlendirme yapıldığını, kusur oranına da itiraz edilmekle birlikte, hükme esas alındığı için talep edilen manevi tazminata raporda belirtilen kusur oranını da aşacak şekilde hükmedilmesinin taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğunu, kararda manevi tazminat talebinin 20.000,00-TL’si kabul edildiğini, kabul edilen bu tutarın %15’inden fazlasının davalı idareye yükletilmesinin idarenin kusurundan fazla miktardan sorumlu tutulması anlamına geldiğini, talep edilen manevi tazminat tutarı olan 100.000,00-TL’nin tümü kabul edilse dahi, kusur oranına göre 15.000,00-TL’den sorumlu olması gerekirken işbu hukuka aykırı karar ile 20.000,00-TL’den sorumlu tutulduğunu, kaza tespit tutanağında … plakalı araç sürücüsü …’in kazada arkadan çarpma nedeniyle tam kusurlu olduğunu, kaza tespit tutanağında görüldüğü üzere aracın hız kadranı 120 kmh’de takılı kalmış olup, fren izi dahi bulunmadığını, şehirlerarası çift yönlü karayollarında hız sınırının 90 kmh. olduğunu, kazanın meydana gelmesinde ne idarenin ne de traktör sürücüsü …’in kusuru bulunmadığını, traktör arkasındaki flaşörlü, yanıp sönen, sarı ışıklı, dönerli, uyarı lambası bulunması gerektiği belirtildiğini, kazaya karışan traktörün nizami kurallar dâhilinde olduğunu, idareye bağlı … İşletmesi Müdürlüğünün 2016 yılı bitkisel üretim hizmet alımı (tahmil, tahliye, başak çekme, sulama işleri) ihalesi … ortak girişimi tarafından üstlenildiğini, diğer davalı …’in bu ortak girişimin işçisi olarak çalıştığını, yüklenici ile idare arasında imzalanan sözleşme ve ihale şartnamesinin 2.3. maddesine göre yüklenicinin çalıştırdığı işçilerin muhtemel haksız fiil veya zararlandırıcı her türlü eyleminden doğan sorumluluğunu da üstlendiğini, maddi tazminat ve manevi tazminat yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davacı vekilinin ve davalı … vekilinin HMK.nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı … A.Ş.’ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı davalı …’e ait olan davalı …’in idaresinde bulunan … plakalı traktöre aynı istikamette seyir halinde bulunan davalı … Sigorta A.Ş.’ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı …’in idaresinde bulunan … plakalı aracın arkadan çarptığını, meydana gelen kaza sonucu … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının oğlu …’ın vefat ettiğini belirterek 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının ve 100.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiş, yargılama aşamasında davalı … Sigorta A.Ş. ve … A.Ş ile sulh olunduğunu, bu sebeple her iki sigorta şirketine karşı açılan davadan feragat ettiklerini belirtmiştir.
Mahkemece davacının destekten yoksun kalma tazminatı talebinin davalı sigorta şirketleri tarafından ödenmesi nedeniyle feragat edildiğinden reddine, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve davalı …’den tahsiline karar verilmiştir.
Dava konusu kazaya karışan araç sürücülerinin kusur oranlarının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığından alınan raporda sürücü …’in idaresinde bulunan… plakalı otomobili ile gece vakti, meskun mahal dışında seyri sırasında, aydınlatmanın olmadığı olay mahalline geldiğinde, yola gereken dikkatini vermediği, hızını gece far ışığı altındaki görüşüne göre ayarlamadığı, önünde seyir halinde olan ön ve arka farları açık traktörü fark etmeyip tehlikeli biçimde yaklaşarak arkadan çarptığı olayda, dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kuralara aykırı hareketiyle %85 oranında, sürücü …’in ise idaresindeki traktörde her ne kadar ön ve arka lambaları çalışıyor ise de, kurallara aykırı biçimde üzerinde bulunması gereken flaşörlü, sarı ışıklı, dönerli uyarı lambasının bulunmadığı, aracı ile gece vakti, meskun mahal dışında seyri sırasında, aydınlatma bulunmayan olay mahalline geldiğinde, arkasında aynı istikamette seyretmekte olan otomobilin traktörüne arkadan çarpması sonucu meydana gelen olayda, yetersiz donanımlı traktör ile seyre çıkmış olmakla, tedbirsiz davranışı ve kurallara aykırı hareketiyle ve tepe lambasız traktörün gerekli donanımını sağlamayan … kurumu bu husustaki ihmalleri nedeniyle %15 oranında kusurlu olduğu belirlenmiş, dava konusu olay nedeniyle Ankara 12 Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/19 E-2017/129 K. Sayılı dosyasında sanık … hakkında taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçundan yapılan yargılama sonunda sanığın olayın meydana gelmesinde tali kusurlu olduğu gerekçesi ile cezalandırılmasına karar verilmiş, karara karşı sanık vekili ve katılanlar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, 12. Ceza Dairesinin 13.02.2018 tarih 2017/1948 E-2018/320 K. Sayılı kararı ile tarafların istinaf başvurusunun yargılama giderleri yönünden düzeltilerek esastan reddine kesin olarak karar verilmiştir. Bu hale göre dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı … vekilinin kusur oranına ve diğer yönelik istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Mahkemece davacının destekten yoksun kalma tazminatının belirlenmesi için alınan aktüer bilirkişi raporunda TRH 2010 yaşam tablosu ve %1,8 teknik faiz kullanılarak yapılan hesaba göre … A.Ş. … ve …’in %15 kusur oranına göre 6.084,15 TL, davalı … Sigorta A.Ş. nin ise %85 kusur oranına göre 57.805,38 TL destekten yoksun kalma tazminatı belirlenmiş, PMF yaşam tablosu ve progresif rant yöntemine göre yapılan hesaplamada ise davalılar … ve …’in %15 kusur oranına göre 10.002,92 TL destekten yoksun kalma tazminatı belirlenmiş, davacı vekili tarafından sigorta şirketleri tarafından bilirkişi raporu ile belirlenen tazminatın ödenmesi nedeniyle sigorta şirketleri hakkında açılan davadan feragat edilmiş, davacı vekili tarafından davalı … yönünden PMF yaşam tablosu ve progresif rant yöntemine göre yapılan hesaplamaya göre 10.002,92 TL’nin tahsili için ıslah edilmiştir. Her ne kadar davacı vekili tarafından davalı … yönünden ıslah edilen tazminatın tahsiline karar verilmesi gerektiği belirtilmiş ise de müteselsil sorumlu olan davalı … A.Ş. yönünden yapılan ödeme davacı tarafça kabul edilerek bu davalı yönünden davadan feragat edildiğine ve poliçe limiti üzerinde zarar bulunmadığına göre maddi tazminatın diğer davalılar yönünden de davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Davacının manevi tazminata ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesinde, davacı vekili dava dilekçesinde davacının desteğinin araçta yolcu olduğunu, kazaya karışan her iki araç sürücüsünün de kusurlu olduğunu belirterek maddi tazminatın sigorta şirketleri ve … plakalı traktörün işleteni ve sürücüsünden müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminatın ise … plakalı traktörün işleteni ve sürücüsünden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2918 sayılı KTK nun 85. maddesi gereği, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. Aynı yasanın 88. maddesi gereği de, bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Yine 6098 sayılı TBK.’nın 61 ve 62. maddeleri ile müteselsil sorumluluk esaslarına göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır. Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri, TBK.’nın 162. ve 163. maddelerine göre, borcun tamamından sorumludur. 167. maddesi uyarınca, sorumluların iç ilişkide kusur oranına göre, birbirlerine rücu hakları da mevcuttur.
İç ilişkide sorumlulardan birinin zararı ödemesi halinde, diğerleri bu oranda borçtan kurtulurlar. Ancak müteselsil borçluların borçtan tamamen veya kısmen kurtulabilmeleri, alacaklının bilfiil tatmin edilmiş olması halinde söz konusudur. Bunun aksinin kabul edilebilmesi için ya alacaklının teselsülden açıkça feragat etmiş olması yahut da böyle bir feragatin durumdan kesin olarak anlaşılması lazımdır.
Bu hale göre dava dilekçesinde davacının desteğinin araçta yolcu olduğu ve her iki araç sürücüsünün de kusurlu olduğu belirtilerek manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili talep edildiğine ve yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda davacı desteğinin araçta yolcu olması nedeniyle kusurunun bulunmadığı, … plakalı araç sürücünün %15, desteğin yolcu olduğu araç sürücüsünün ise %85 oranında kusurlu olduğunun belirlenmiş olmasına ve dava dilekçesinde açıkça kusur oranında sorumluluğa dayanılmamış olmasına göre manevi tazminatın tekliği ve bölünmezliği ilkesi de gözetildiğinde; 09.09.2016 tarihinde meydana gelen davacının oğlu olan …’ın vefatı ile sonuçlanan kazada davacı desteğinin araçta yolcu olup kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmaması, zararın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, müteveffanın olay tarihinde bekar ve davacı ile birlikte yaşıyor olması, kaza tarihindeki paranın alım gücü göz önünde bulundurulduğunda, davacı yönünden belirlenen tazminat miktarının hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir miktar daha yüksek olması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış olmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu nedenle kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
II-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; ilk derece mahkemesi kararın KALDIRILMASINA,
HMK.nın 353/1.b.2.maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
Buna göre;
1-Davalılar … sigorta A.Ş ve … Sigorta A.Ş karşı açılan maddi tazminat davalarının FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Davalılar … ve … aleyhine açılan maddi tazminat davalarının REDDİNE,
3-60.000,00TL manevi tazminatın 09.09.2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve …’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.098,60 TL harçtan peşin yatırılan 85,80TL nin mahsubu ile bakiye 4.0128 TL’ nin davalı … ve …’den tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 45 adet tebligat gideri 678,00-TL, bilirkişi masrafı 600,00-TL, 3 posta masrafı 45,83 TL,13 E-Tebliğat 71,50TL olmak üzere toplam 1.395,33 TL’nin red ve kabul oranına göre 837,19 TL lik kısmının davalı … ve …’den tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Maddi tazminat davası yönünden davalı sigorta şirketleri vekilleri ile davalı … vekili lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-Manevi tazminat davası yönünden davacı yargılamada vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 9.600,00TL vekalet ücretinin davalılar … ve … ‘den tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Manevi tazminat davası yönünden davalı … yargılamada vekil ile temsil edildiğinden red edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10 .maddesi gereğince belirlenen 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’e ödenmesine,
9-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının HMK’nın 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,
III-İstinaf Başvurusu Nedeniyle Yapılan Harç Ve Masraflar Yönünden;
1-Harçlar Kanunu gereğince davalı …’den alınması gereken 1.366,20 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 341,55 TL. nın mahsubu ile kalan 1.024,65 TL. harcın davalı …’den tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
2- Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde iadesine,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 102,17 TL yargılama giderinin davalı … ve davalı …’den tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK.nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 17.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.