Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/462 E. 2021/451 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/11/2020
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 11/03/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 11/03/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı birleştirilen dosya davacıları … ve … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Asıl dava dosyasında davacı … vekili, 15.08.2014 tarihinde davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın karıştığı kazada davacının eşi … vefat ettiğini, davacının eşinin desteğinden yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00-TL. destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 114.755,09 TL olarak ıslah etmiştir.
Birleştirilen dava dosyasında davacılar … ve … vekili, vefat eden…. çocukları olan davacıların özürlü olmaları sebebiyle babalarının desteğinden yoksun kaldıklarını, belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK.nın 107. Maddesi gereğince müteveffanın çocuklarının her biri için 500,00’er TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğü giren ZMMS Genel Şartlarına göre sürücünün % 100 kusuru ile meydana gelen kazalarla ilgili destekten yoksun kalma tazminatı talep edilemeyeceğini, davacı …’nun kaza tarihi itibarıyla evli olduğunu, bu nedenle babasının vefatı sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilmesinin hukuken mümkün olmadığını, her ne kadar dava dilekçesinde davacıların özürlü olması dolayısıyla destek aldıkları belirtilmişse de sunmuş oldukları delillerin arasında ve dosya mahiyetinde bununla ilgili herhangi bir belge bulunmadığını, bu nedenle destekten yoksun kalındığından bahsedilemeyeceğini, davacı …’ün …. destekten yoksun kalma tazminatı ile ilgili olarak yaptığı başvurunun destek zararının bulunmadığı kanaati ile reddine karar verildiğini ve anılan hükmün süresinde temyiz edilmeyerek kesinleştiğini, anılan davacı açısından kesin hüküm var olduğundan davanın reddinin gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece davacı …’in psikiyatri, kardiyoloji vb. teşhislere istinaden tespit edilen özrünün çalışma ve gelir elde etmesine engel teşkil etmediği, davacının geçimini eşi ile birlikte sağladığı, eşinin çalışarak gelir elde ettiği ve ayrıca kira gelirinin de bulunduğu, davacının kaza tarihindeki yaşı ve medeni durumu itibarıyla destek alma yaşını aştığı, tespit edilen özür durumunun çalışma ve gelir elde etmesine engel teşkil etmediği, müteveffanın desteğinden yoksun kaldıkları kabul edilemeyecek davacıların davasının reddine karar vermek gerektiği, davacı … tarafından destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin olarak davadan önce sigorta şirketi aleyhine Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuruda bulunulduğu, 18/01/2016 tarihinde Sigorta Tahkim Komisyonunca, kaza tarihi itibarıyla destek zararının bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun reddine karar verildiği, uyuşmazlık hakkında verilen hakem karara karşı itiraz yoluna başvurulmakla birlikte harcı ikmal edilmediğinden itirazın reddedildiği ve kararın kesinleştiğinin belirlendiği, 6100 sayılı HMK’nun 114/1-i maddesinde “Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması.” nın dava şartı olarak öngörüldüğü, 115/2. maddesinde ise dava şartı noksanlığının tespit edilmesi halinde mahkemece davanın usulden reddine karar verileceğinin hükme bağlandığı, Sigorta Tahkim Komisyonu kararının maddi anlamda kesin hüküm teşkil ettiği gözetilerek, davacı … tarafından maddi tazminat talepli olarak açılan davanın, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-i ve 115/2 maddeleri gereğince usulden de reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Birleştirilen dosya davacıları … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacıların desteği ….15.08.2014 tarihinde meydana gelen kazada vefat ettiğini,… çocukları olan davacıların özürlü olmaları nedeniyle babalarının desteğinden yoksun kaldıklarını, mahkemece dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiğini, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, başvuruya ilişkin belgenin sunulduğunu, annenin başvurusunun dava şartını sağladığını düşündüklerini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Birleştirilen dosya davacıları … ve … vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Asıl ve birleştirilen dosyada dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Ankara Batı Asliye Ticaret mahkemesini….. Sayılı dosyası ile davacı … davalı …. karşı açtığı davada davacının eşi …. vefat etmesi nedeniyle eşinin desteğinden yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 114.755,09 TL olarak ıslah etmiştir.
Birleştirilen Ankara batı Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. sayılı dosyasında davacılar … ve … vekili davacıların babası …’ün vefat ettiğini, müteveffanın kızı ve oğlu olan davacıların özürlü olması nedeniyle destekten yoksun kaldıklarını belirterek destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiştir.
Mahkemece dosyalar arasında hukuki ve fili irtibat bulunması nedeniyle birleştirilmesine karar verilerek yargılama yapılmıştır. Mahkemece verilen 31/05/2018 tarih,…Sayılı kararda birleştirilen dosyalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmuş, asıl davanın kabulü ile 114.755,09 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile davacı …’e ödenmesine, birleşen davanın 6100 Sayılı HMK nun 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiş, karara karşı birleştirilen dosya davacıları vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmış, dairemiz tarafından yapılan istinaf incelemesi sonunda, birleştirilen dava yönünden 2918 sayılı KTK.nın 97. Maddesinde belirtilen başvuru zorunluluğunun HMK.nın 115/2. Maddesine göre eksik olan dava şartının belirli bir süre verilerek giderilebilecek nitelikte olduğundan davacı tarafa eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi, bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmesi, dava şartının yerine getirilmesi halinde ise davaya devam edilerek işin esasına girilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden birleştirilen dosya davacıları vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak hüküm kurulması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Ancak mahkemece Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin 04/06/2020 tarih …. karar sayılı kararı ile yapılan istinaf incelmesinden sonra yeniden esasa kaydedilerek yapılan yargılama sonunda verilen kararda asıl dava dosyası karar başlığında belirtilmediği gibi gerekçede hiç bahsedilmemiş ve hüküm fıkrasında da asıl dava dosyası ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde, mahkeme kararların tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini, hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını, gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu – 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
6100 Sayılı HMK’nun 297/1-2 maddeleri gereğince mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi ve HMK’nun 166. Maddesine göre ise birleştirilen dava dosyaları birbirlerinden bağımsız ayrı bir dava olup, birleştirilen her dava hakkında usul hükümlerine göre ayrı ayrı hüküm kurulması, harç ve diğer yargılama giderlerinin ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken mahkemece asıl dava doyası davacısı … tarafından açılan dava ile ilgili olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru görülmediğinden birleştirilen dosya davacılarının istinaf sebepleri incelenmeksizin asıl dava dosyası ile ilgili bir karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına, birleştirilen dosya davacıları vekilinin istinaf başvurusunun bu nedenle kabulüne, 6100 sayılı HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, … tarafından açılan asıl dava dosyası ile ilgili hüküm kurulması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Birleştirlen dosya davacıları … ve … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran davacılar tarafından yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine.
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 11.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.