Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/444 E. 2023/603 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/444 – 2023/603
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/444
KARAR NO : 2023/603

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/11/2020
NUMARASI : 2018/483 Esas 2020/588 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
DAVANIN KONUSU : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)

KARAR TARİHİ : 28/09/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 03/10/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10.02.2017 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacı idaresinde bulunan motosiklete çarpması sonucu davacının yaralandığını ve maluliyet oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak üzere (belirsiz alacak talebiyle) şimdilik 200,00 TL geçici ve kalıcı iş gücü kaybı nedeni ile maddi tazminatın ve 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 23/09/2020 tarihli talep artırım dilekçesi ile 163.441,76 TL kalıcı işgöremezlik tazminatı, 10.365,66 TL geçici işgöremezlik tazminatı talep ettiklerini bildirmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kalıcı maluliyeti nedeniyle dava öncesi ödeme yapıldığını, davalı şirketin borçtan ibra edildiğini ve davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddi gerektiğini, davacıya %30 maluliyet oranı dikkate alınarak 135.758,00 TL ödeme yapıldığını, maluliyet oranının tespiti için dosyanın Adli Tıp 3. İhtisas Kuruluna sevk edilmesi gerektiğini, kusur oranı tespiti için de dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesinin gelirin asgari ücret üzerinden hesaplanmasının, hesaplama da TRH 2010 tablosunun ve teknik faizin 1,8 olarak alınmasının, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, davacının kaza sırasında kask takıp takmadığının araştırılarak kask bulunmadığı taktirde müterafik kusuru nedeniyle indirim yapılmasının gerektiğini, avans faizi talebinin haksız olduğunu faizin yasal faiz olması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … …. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın davacıya daha önce yapılan ödeme nedeniyle konusuz kaldığını, yetki itirazında bulunduklarını, kaza tutanağına itiraz ettiklerini, kusur oranı tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumuna sevk edilmesini istediklerini, maluliyet oranı için dosyanın Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurumuna gönderilmesini, davacıya ödenen miktarın güncelenerek hesaplanan bedelden indirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; yetki itirazında bulunduklarını, kazanın oluşumunda davacı tarafın kusurlu olduğunu, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı … aleyhine açılan davanın tefrikine karar verildiği, dava konusu kaza sonucu davacının yaralanması nedeniyle Ankara Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından alınan rapora göre davacının çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybının % 48 olduğu, geçici iş görmezlik süresinin 10 ay olduğunun belirtildiği, kusur bilirkişisinden alınan rapora göre ilk geçiş hakkı davacıda olmakla birlikte seyir hızını azaltmadan kavşağa girmesi nedeniyle davacının % 25, sola dönüş yapmadan önce sol sinyalini verip sol şeride geçtikten sonra sağdan araç gelmiyorsa dönüş yapması gereken davalı sürücünün % 75 oranında kusurlu olduğunun kabul edildiği, aktüerya bilirkişisinden alınan rapor ile davacının daimi ve geçici işgöremezlik zararının belirlendiği, kafa travması olmadığı ve kask takılmadığına ilişkin tespit de bulunmadığından bu konuda indirime gidilmediği gerekçesi ile maddi tazminat talebinin kabulüne, 10.365,66 TL geçici, 163,441,76 TL kalıcı işgöremezlik tazminatı toplamı 173.807,42 TL’den davalı … Sigorta A.Ş. için güncellenmiş ödeme gözetilerek poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile 11.05.2017 tarihinden yasal faizi ile davalılardan tahsiline, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 40.000,00 TL manevi tazminatın 10.02.2017 kaza tarihinden yasal faizi ile davalı …. Ltd. Şti.’nden tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ve davalı … …. Şti vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının yaralanmasının ağırlığı ve maluliyeti dikkate alındığında hükmedilen manevi tazminatın az olduğunu, manevi tazminat yönünden de avans faize hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … …. Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde davacının asli kusurlu olduğunu, kusur oranına ilişkin hükme esas alınan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, davacının kask taktığına dair hiçbir tespit bulunmadığını, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacı idaresinde bulunan motosiklete çarpması sonucu meydana gelen kazada davacının yaralandığının belirterek geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece yargılama aşamasında davalı sürücü … hakkında açılan davanın tefrikine, davacının maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı vekili davalı işleten şirket vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
Davalı vekilinin, kazanın meydana gelmesinde tarafların kusura oranına yönelik istinaf itirazının incelenmesinde, dava konusu olaya ilişkin görülen Karşıyaka 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/283E-2017/908 K. Sayılı dosyasında alınan kusur raporunda kazanın oluşumunda davalıya ait araç sürücüsü …’in asli, davacının tali kusurlu olduğunun belirtildiği ve davalı sanık …’in taksirle yaralamaya neden olma eyleminden cezalandırıldığı, eldeki davada alınan bilirkişi raporunda da, kazanın meydana gelmesinde davalıya ait araç sürücüsü …’in olay yeri kavşakta sola dönüş kurallarına uymaması nedeniyle %75, davacının ise kavşağa yaklaşırken hızını azaltmaması nedeniyle %25 oranında kusurlu olduğunun mütalaa edildiği görülmüş olup bilirkişi raporlarının birbirini doğruladığı, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime uygun oldukları görülmekle kazanın oluşumu ile uyumlu oldukları anlaşıldığından davalı vekilinin kusur oranına yönelik istinaf itirazları yerinde görülmemiş, kaza esnasında davacının kask takmadığına dair dosyada bir bilgi ve tespit bulunmadığı gibi davacının maluliyete esas yaralanması dikkate alındığında müterafik kusur iddiasına itibar edilmemiştir.
Tarafların, hükmedilen manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde ise;
6098 sayılı TBK.nın 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna iliş-kin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda, 10.02.2017 tarihinde meydana gelen kaza sonucu davacının yaralanmasının niteliği, sürekli işgöremezlik oranı (%48) ve iyileşme süresi (10 ay), kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur oranı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza tarihindeki paranın alım gücü birlikte değerlendirildiğinde ilk derece mahkemesince hükmedilen manevi tazminat miktarının olayın özelliğine, yukarıda açıklanan ilkelere ve hakkaniyete uygun olduğu kanaatine varılmış, tarafların manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf itirazları reddedilmiştir.
Davacı vekilinin, hükmedilen manevi tazminata uygulanacak faizin türüne yönelik istinaf itirazının incelenmesinde; davacının sürücüsü olduğu motosiklete çarpan … plakalı aracın davalı … Sanayi ve Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı ticari nitelikte bir araç olması nedeniyle hüküm altına alınan tazminata talep gibi avans faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekirken yasal faiz uygulanması yönünde hüküm tesisi isabetli görülmemiş, davacı vekilinin bu hususa yönelik istinaf itirazının kabulü gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı … …. Şti. vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun, hükmedilen manevi tazminata uygulanacak faizin türü yönünden kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılması ve düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davalı … …. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
II–Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/483 Esas 2020/588 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, Buna göre;
1-Maddi Tazminat yönünden davanın kabulüne,
10.365,66 TL geçici, 163,441,76 TL kalıcı işgöremezlik toplamı 173.807,42 TL’den davalı … Sigorta A.Ş. için güncellenmiş ödeme gözetilerek poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile 11.05.2017 tarihinden yasal faizi ile davalılardan tahsiline,
Kafa travmasının olmadığı gözetilerek kask takılmadığına ilişkin dosyada bilgi olmadığından bu konuda indirim yapılmasına yer olmadığına,
2-Alınması gereken 12.580,86 TL harçtan peşin alınan 762,46 TL harcın düşümü ile eksik kalan 11.818,40 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan toplam 798,36 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 20.461,70 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 1.451,35 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Manevi Tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne, 40.000,00 TL manevi tazminatın 10.02.2017 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …. Ltd. Şti.’den tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
7-Alınması gereken 2.732,40 TL harcın davalı …. Ltd.’den alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 6.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı …. Ltd.’den alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı …. Ltd. kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yapılan kabul ve redde göre hesaplanan taktiren 1.161,08 TL yargılama giderinin davalı …. Ltd.’den alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalılar tarafından yapılan masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, talep halinde artan avansın iadesine,
III – İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
1- Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 14.605,18 TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 3.850,00 TL’nin mahsubu ile kalan 10.755,18 TL harcın davalı …. Ltd.Şti’den tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
2- Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde iadesine,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan tebligat ve posta masrafı 103,50 TL ve istinaf başvurma harcı 162,10 TL olmak üzere toplam 265,60 TL yargılama giderinin davalı … …. Şti.’den tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı …. Ltd. Şti. tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK.nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 28/09/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.