Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/431 E. 2023/509 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/431 – 2023/509
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/431
KARAR NO : 2023/509

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/10/2020
NUMARASI : 2018/991 Esas 2020/554 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat

KARAR TARİHİ : 14/09/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 18/09/2023

İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olan dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 16/04/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, yaya olarak karşıdan karşıya geçmeye çalışan davacıya çarptığını, davacının ağır yaralandığını ve malul kaldığını, kazaya tam kusuruyla sebep olan …’ın Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/683 Esas 2016/820 karar sayılı ilamı gereğince cezalandırıldığını, davalı sigorta Şirketine yapılan başvuru sonucunda 17/05/2018 tarihinde 7.199,00 TL tazminat ödemesi yaptığını, ancak ödemenin eksik olup gerçek değerin çok altında olduğunu, maluliyetin daha fazla olduğunu ve hesaplamanın yanlış yapıldığını, iyileşme sürecinin nazara alınmadığını, olay günü ve akabinde … Hastanesi acil servisinde yapılan masrafların ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla poliçe limitleri de nazara alınarak belirsiz alacak davası olarak 1,000,00 TL maddi tazminatın avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında talebini 2.219,65 TL geçici iş göremezlik, 975,83 TL bakıcı gideri ve 30.269,32 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olarak artırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müracaatı üzerine ödeme yapıldığını ve ödemenin yetersiz olduğu yönünde ikinci bir başvuru yapılmaksızın açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davanın dava dışı sigortalı ve araç sürücüsüne ihbarını talep ettiklerini, davacının zararı tazmin edildiğinden poliçeden kaynaklanan başka sorumlulukları kalmadığını, geçici iş göremezlik ve tedavi giderlerini ilişkin sorumlulukları bulunmadığını, teminat kapsamı dışında olduğunu, SGK tarafından edenen tutarın hesaplanacak tazminattan düşülmesi gerektiğini, yasal faiz oranını aşan her türlü talebinin reddi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olan … plakalı aracın yaya durumundaki davacıya çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazasında davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı araç sürücüsünün %75 oranında, yaya olan davacının %25 oranında kusurlu olduğu, davacı hakkında Hacettete Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik uyarınca bedensel özür oranının %10 olduğu, kaza nedeniyle bakıcı ihtiyacı süresinin 1 ay ve iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceğinin belirlendiği, toplanan deliller değerlendirilerek düzenlenen 01/08/2020 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulü ile 2.219,65 TL geçici iş göremezlik, 975,83 TL bakıcı gideri ve 30.269,32 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 07/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncellenmeden mahsubunun hatalı olduğunu, Anayasa Mahkemesi kararına aykırı şekilde TRH2010 tablosuna göre hesap yapılmış olmasının hatalı olduğunu, heseplamanının PMF tablosu esas alınarak yapılması gerektiğini, davacının yasal faiz oranını aşan her türlü talebinin reddi gerektiğini, sigortalının davacıya karşı sorumluluğunun yalnız haksız fiilden kaynaklanan sorumluluk olabileceğini, tazminata avans faizi uygulanmasının doğru olmadığını ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazası sonucunda yaralanma nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri tazminatı istemine ilişkindir.
Dosya içeriğinden, 16/04/2016 tarihinde davalı sigorta şirketine 13/06/2015 tarihli zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortalı olan … plakalı kamyonetin yaya olan davacıya çarpması neticesinde davacının yaralandığı ve Hacettete Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen rapora göre Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik uyarınca bedensel özür oranının %10, kaza nedeniyle bakıcı ihtiyacı süresinin 1 ay olduğu ve iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda sigortalı araç sürücüsünün %75 oranında, yaya olan davacının %25 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, Mahkemece 01/08/2020 tarihli aktüerya bilirkişisi raporu esas alınarak 2.219,65 TL geçici iş göremezlik, 975,83 TL bakıcı gideri ve 30.269,32 TL sürekli iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihi olan 07/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır. Davalı sigorta şirketi tarafından dava açılmadan önce davacıya ödeme yapıldığı anlaşıldığından, aktüerya bilirkişisi tarafından belirlenen tazminattan sigorta tarafından yapılan ödemenin yasal faizi ile güncellenerek mahsubu gerektiği halde aktüerya bilirkişi raporunun sonuç kısmında davalı Sigorta tarafından 17/05/2018 tarihinde yapılan 7.199,00 TL tutarındaki ödeme, faiziyle birlikte mahsup edildikten sonra ödenmesi gereken tazminat rakamının bulunduğunun belirtilmesine karşın tazminat hesaplamasına ilişkin bölümde mahsup işlemi yapılıp yapılmadığı yönünde açıklık bulunmadığı, bu yönüyle raporun çelişkili olduğu ve hüküm vermeye elverişli olmadığı anlaşılmaktadır.
6100 HMK’nin 281. maddesinde tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri, mahkeme bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği, ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla tekrar inceleme yaptırabileceği açıklanmıştır.
Hal böyle olunca 16/04/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle maddi tazminat talebiyle açılan eldeki davada, hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporunun sonuç kısmında davalı sigorta şirketi tarafından yapıldığı belirtilen ödemenin mahsup edildiğinin bildirilmesine karşın raporun hesaplama kısmında mahsup işleminin yapıldığına ilişkin bir açıklama bulunmadığı gözetilerek bu hususta bilirkişiden denetimi kabil ve hüküm vermeye elverişli ek rapor alınarak bu hususun açıklığa kavuşturulması, varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken anılan hususun göz ardı edilmiş olması doğru görülmemiş, davalının istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-6. maddesi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/10/2020 tarihli, 2018/991 Esas, 2020/554 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülüp sonucuna göre bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Kararın kaldırma sebebine göre davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yerolmadığına,
3-Davalı tarafından yatırılan nispi istinaf karar harcının talepleri halinde iadesine,
4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda gözetilmesine,
5- Ankara 9. İcra Müdürlüğü 25/05/2021 tarih ve 2021/1109 sayılı dosyasına yatırılan 100.000,00 TL teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,

6-Kararın tebliği ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nin 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 14/09/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.