Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/429 E. 2021/609 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/12/2020
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Manevi Tazminat

KARAR TARİHİ : 25/03/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/04/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29/12/2017 tarihinde, davalı tarafından tanzim edilen kasko poliçesi kapsamında İMMS ile sigortalı olan aracın, yaya olarak yolun karşısına geçmekte olan müvekkiline çarparak yaralanmasına ve maluliyetine neden olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu ve davalının İMMS kapsamında müvekkilinin zararlarından sorumlu olduğunu, aynı kaza nedeniyle Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin….. E. Sayılı dosyası ile diğer sorumlular hakkında dava açtıklarını, birisi hakkında verilecek kararın diğerini etkileyebileceğini belirterek, dosyanın öncelikle Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin ….dosyası ile birleştirilerek 20.000,00 TL manevi tazminatın davalından tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın ticari dava olduğu, TTK’nın 5/A maddesi gereğince arabuluculuğa tabi olduğunu, arabuluculuk yoluna müracaat edilmeden davanın açılmış olması nedeniyle davanın reddine, ayrıca esastan da reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın ticari dava olduğu, davacı tarafından davanın 01/10/2019 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesine arabuluculuk yoluna müracaat edilmeden açıldığı, arabuluculuğa dava tarihinden sonra 02/10/2019 tarihinde müracaat edildiği, arabuluculuk son tutanağının ise 14/10/2019 tarihinde düzenlendiği, davanın arabuluculuk süreci tamamlandıktan sonra açılması gerektiği, arabulucuk dava şartının, tamamlanabilir dava şartı olmadığı gerekçesiyle dava şartının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece gerekçeli kararda arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği belirtilmiş ise de, müvekkili tarafından zorunlu arabuluculuk yoluna gidildiğini ve 14/10/2019 tarihinde arabuluculuk görüşmeleri tamamlanarak anlaşamama yönünden son tutanak tanzim edildiğini, Ticaret Mahkemesine davanın ise 03/12/2019 tarihinde ikame edildiğini, bu nedenle arabuluculuk dava şartının süresi içerisinde yerine getirildiğini, mahkemece arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediğinden bahisle reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, cismani zarar nedeniyle İMMS kapsamında manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı tarafından Asliye Hukuk Mahkemesine açılan davada, Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/10/2019 tarih …. Karar sayılı kararı ile davanın görülmesinde Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle göreve ilişkin dava şartının bulunmadığından, davanın usulden reddi üzerine, kesinleşen dosyanın talep doğrultusunda Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek 03/12/2019 tarihinde yapılan tevzi edildiği üzere, mahkemece, davanın 01/10/2019 tarihinde açıldığı, davacının ise bu tarihten sonra arabuluculuk için müracaat ettiği ve 14/10/2019 tarihinde arabuluculuk son tutanağının imzalandığı, arabulucuk dava şartının tamamlanabilir dava şartı olmaması nedeniyle, davadan sonra yapılan müracaat ile eksiklik giderilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmiştir.
6102 Sayılı TTK’ya 7155 Sayılı Yasanın 20. Maddesi ile eklenen 5/A maddesi ile ticari davalarda arabuluculuk yoluna ilişkin düzenleme yapılmış ilgili madde de “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” denilerek, arabulucuğa müracaat dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Taraflar arasında, davanın ticari dava olduğuna ve davanın 6102 Sayılı TTK’ya 7155 Sayılı Yasanın 20. maddesi ile eklenen 5/A maddesi gereğince zorunlu arabuluculuğa tabi olduğuna ilişkin uyuşmazlık yoktur. İlk derece mahkemesinin kabulü de bu yöndedir. Uyuşmazlık, ticari dava olmakla birlikte görevsiz mahkemede arabuluculuk yoluna gidilmeden açılan davada, mahkemece göreve ilişkin dava şartının bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin verilen karardan sonra arabuluculuk dava şartının ikmal edilip edilemeyeceği, görevli mahkemeye yapılan tevzi sırasında bu yöndeki eksikliğin tamamlanmış olması halinde, görevli mahkemece dava açılmadan önce arabuluculuğa müracaat edilmediğinden bahisle davanın usulden reddine karar verilip verilmeyeceğine ilişkindir.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesine göre, ilgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edilmiş olması durumunda, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiyenin gönderilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine mahkemece gönderilen ihtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi ayrıca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Dava açılmadan önce arabulucuya hiç başvurulmamış olması dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddini gerektiren bir husus olup, arabulucuya başvurulmuş olmakla birlikte anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin mahkemece verilen kesin süre içerisinde sunulmamış olması ise davanın usulden reddi yaptırımına bağlanmıştır.
İlgili yasal düzenlenmelerde, görevsiz mahkemede arabuluculuğa müracaat edilmeden açılan davalara ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakla beraber, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 04/02/2021 Tarih ….. K. Sayılı kararında, görevsiz mahkemeye arabulucuğa müracaat etmeden dava açan davacının görevsiz mahkeme aşamasında eksikliğin giderilmesi halini, dava açılmadan arabuluculuğa müracat dava şartına istisna kabul ederek “…istisnai olarak görevsiz mahkeme aşamasında bu eksikliğin (arabluculuk dava şartının) giderildiği ve görevli mahkeme olan ticaret mahkemesinde davanın esasına girilmeden arabuluculuk işleminin tamamlandığı anlaşıldığından Mahkemece esasa girilerek karar verilmesi gerekirken tekrar davacıdan arabuluculuk Yasası gereklerini ‘anlaşmazlık tutanağının getirilmesi’ istemek Yasanın uygulanmasındaki amacına da uygun düşmeyeceği, somut olayda HMK’nin 115/3. Maddesinde gözönüne alındığında dava şartı yokluğundan red kararı verilmesi doğru görülmemiştir.” denilerek, aksi yöndeki değerlendirmenin yasanın amacına uygun düşmeyeceği belirtilmiştir.
Buna göre somut olayda; davacı vekili tarafından 01/10/2019 tarihinde asliye hukuk mahkemesinde dava açılmış, yargılama devam ederken 02.10.2019 tarihinde arabulucuya başvurulmuş ve tarafların uzlaşmadığına dair 14.10.2019 tarihinde tutanak düzenlenmiştir. Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi ….. Esas sayılı dosyasında ticaret mahkemesinin görevli olduğunu belirterek görevsizlik kararı vermiş, dosya Ankara 12.Asliye Ticaret Mahkemesine 01/10/2019 tarihinde tevzi edilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin kararında da açıklandığı üzere elde ki dosyada istisnai olarak görevsiz mahkeme aşamasında eksikliğin giderildiği ve görevli mahkeme olan ticaret mahkemesinde davanın esasına girilmeden arabuluculuk işleminin tamamlandığı anlaşıldığından mahkemece esasa girilerek karar verilmesi gerekirken tekrar davacıdan arabuluculuk yasası gereklerini “anlaşmazlık tutanağının getirilmesi” istemek yasanın uygulanmasındaki amacına da uygun düşmeyeceği, somut olayda HMK’nin 115/3. maddesinde gözönüne alındığında dava şartı yokluğundan red kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu nedenle davalı vekilinin istinaf sebeplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince kaldırılmasına, yerel mahkemece davada arabuluculuk dava şartı görevsiz mahkemede eksikliğin tamamlanması ile giderildiği nazara alınarak, öncelikle 2918 Sayılı Yasanın 100. maddesi gereğince İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortalarında da 97. madde gereğince sigorta şirketine müracaat dava şartı olduğundan, davacının müracaatı olup olmadığı araştırılarak, müracaatının bulunmaması halinde Yargıtay 17. Hukuk Dairesi içtihatları ile sigortaya başvuru şartı tamamlanabilir dava şartı olduğundan HMK’nın 115/2 maddesi gereğince buna ilişkin eksikliğin giderilmesi için davacıya süre verilerek, eksikliğin giderilmesi halinde yargılamaya devam edilerek, davanın esası hakkında karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 29/12/2020 tarih…… Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-4. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacı tarafından istinaf peşin harcı olarak yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davacıya iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 25/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.