Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/405 E. 2023/714 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/11/2020
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 19/10/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 13/11/2023

İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı davalı … şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 24.06.2016 tarihinde dava dışı…. kullanmış olduğu ve davalı … şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortal… plakalı aracın, yaya durumunda olan davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğunu, dava dışı araç sürücüsü hakkında açılan kamu davasında tamamen kusurlu olduğunun belirlendiğini, davacının geçirmiş olduğu kaza nedeniyle işini kaybettiğini ve çalışamadığını, hakkında düzenlenen engelli raporunda %10 oranında malul olduğunun tespit edildiğini, kaza nedeniyle tedavi giderleri, ulaşım giderleri, geçici iş göremezlik ve sürekli iş göremezlik tazmini için davalı şirkete ihtarname gönderildiğini ancak herhangi bir ödeme yada bildirim yapılmadığını ileri sürerek kaza nedeniyle davacıda oluşan maluliyetten dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50,00 maluliyet tazminatı, 50,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 50,00 TL ulaşım ve tedavi giderleri ve 50,00 TL kaza sonrası çalışamamaktan kaynaklı tazminat olmak üzere toplam 200,00 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında maluliyet tazminatı ve kazadan sonra çalışamamaktan kaynaklı tazminat talebini 36.590,51 TL, geçici iş göremezlik tazminatı talebini 14.779,08 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı … Şirketi, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesi uyarınca davanın iki yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu ve zamanaşımı itirazında bulunduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 24.06.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı … şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın yaya olan davacıya çarpması sonucu davacının yaralandığı, kazada davalı … şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacı hakkında düzenlenmiş İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Dairesinin 27.03.2020 tarihli raporunda Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik uyarınca engellilik oranının %2 olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceğinin belirlendiği, aktüer bilirkişi tarafından hesaplama esas alınmak suretiyle davanın kısmen kabulü ile 14.779,08 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 36.590,51 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 51.369,59 TL’nin 29.11.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, ulaşım ve tedavi masrafları talebinin reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı … şirketi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … şirketi vekili, hükme esas alınan bilirkişi raporunda aylık gelirinin hatalı belirlendiğini, geçici iş göremezlik tazminatının sigorta teminatı kapsamında olmadığını, sigorta genel şartları ve Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi gereğince sigorta şirketlerinin sağlık teminatı sorumluluğunun sona erdiğini, geçici iş göremezlik tazminatından sorumlulukları bulunmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak dosya içindeki bilgi ve belgeler, Mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatı, geçici iş göremezlik tazminatı, ulaşım ve tedavi giderleri istemine ilişkindir.
Dosya içeriğinden, 24.06.2016 tarihinde davalı … şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı …. plakalı aracın, yaya olan davacıya çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiği ileri sürülerek maddi tazminat talebiyle davanın açıldığı, yargılama sırasında kusur yönünden alınan bilirkişi raporunda, kavşağa yaklaşırken aracının hızını azaltmaması ve aracının hızını ayarlayamamasına bağlı olarak sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunun belirlendiğini, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Dairesinin 27.03.2020 tarihli raporunda davacının Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik uyarınca engellilik oranının %2 olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceğinin belirlendiği, mahkemece aktüerya bilirkişisi tarafından ibraz edilen 25.09.2020 tarihli rapor esas alınarak sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik talebinin kabulüne, ulaşım ve tedavi masrafları talebinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davalı … AŞ vekili, geçici iş göremezlik tazminatının davalı … şirketinin sorumlu olmadığı yönünde istinaf itirazında bulunmuştur. Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarihinde 2019/40 E-202/40 K. sayılı iptal kararı nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Bedensel zarar başlıklı 54. maddesinde “ Bedensel zararlar tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak belirtilmiş ve bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebileceği belirtilmiştir.
Bunlar doktrin ve Yargıtay uygulamaları ile; geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik (kalıcı sakatlık yada maluliyet ) nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak kabul edilmektedir.
Yukarıda belirtilen maddelerden de anlaşılacağı üzere, geçici işgöremezlik tazminatı, yaralanan kişinin iyileşme süresince çalışamaması nedeniyle ortaya çıkan zarar olup TBK.nın 54. maddesinde sayılan bu zarardan, zarar sorumluları KTK.nın 85. maddesi ve 91. maddesi gereğince araç işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortası sorumlu olduğundan ve KTK.nın 98. maddesinde belirtilen SGK’nın sorumlu olduğu sağlık hizmet bedeli kapsamında geçici işgöremezlik zararı bulunmadığından ve Kanun ile düzenlenmeyen hususun zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ile düzenlenmesi mümkün olmadığı gibi kanun maddesine aykırı genel şart hükümleri de getirilemeyeceğinden davalı … şirketinin geçici işgöremezlik zararından sorumlu olmayacağı yönündeki istinaf gerekçesi yerinde değildir.
Davalı … şirketinin davacının zararının belirlenmesinde aktüer raporunda hesaplamaya esas alınan gelirin doğru olmadığına dair itirazının değerlendirilmesi için davacının SGK kayıtları Uyap üzerinden incelenmiş, 01.01.2016 tarihinden 25.09.2020 tarihine kadar olan dönemde davacının aldığı maaş ve davacıya yapılan ödemeleri gösterir maaş bordrosu ve belgeler çalıştığı işyerinden getirtilerek incelenmiş buna göre davacının maaş, prim ve ikramiye ödemelerinin aktüer bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda belirlenen gelir tutarları ile uyumlu olduğu, istinafa başvuran taraf aleyhine değerlendirme yapılamayacağı da gözetilerek gerekçeli, denetime ve hüküm vermeye elverişli aktüer bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmiş olmasında hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun aynı Kanun’un 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 3.509,05-TL istinaf harcından peşin alınan 877,27-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.631,78-TL harcın davalı … AŞ’den alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı … şirketi tarafından yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca ilgilisine iadesine,
5-6100 sayılı HMK’nın 359/3. maddesi uyarınca karar tebliği, harç ve gider avansı iade işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 19.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.