Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/397 E. 2021/471 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/09/2018
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat)
KARAR TARİHİ : 11/03/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 06/04/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 06/06/2010 tarihinde, davalı …’ın işleteni olduğu ve davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS ile sigortalanan…. plakalı aracın, yaya olan müvekkiline çarpması neticesinde, müvekkilinin yaralandığını, aynı dava nedeniyle Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin….. Sayılı dosyası ile araç sürücüsü hakkında da, dava açtıklarını ve davanın derdest olduğunu, söz konusu dosyada Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan alınan rapora göre müvekkilinin %22,2 oranında maluliyetinin meydana geldiğini, oluşan zararlarından davalı yanın sorumlu olduğunu ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 15.000,00 TL manevi tazminatın ise olay tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile sigorta haricindeki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … AŞ. vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin sorumluluğunun sigorta limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacının kusuru, zararı ve maluliyetini ispatlaması gerektiğini, tedavi giderlerinin SGK’nın sorumluluğu kapsamında kaldığını, geçici iş göremezlik zararlarının da tedavi giderleri kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, bu nedenle sorumlu olmadıklarını, davacının avans faizi talebinin de haksızı olduğunu belirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin yerinde olmadığını, davacının 06/06/2010 tarihinde kaza nedeniyle … Eğt. Ve Arş. Hastanesine sevk edildiğini, kendisine müdahale yapıldığını, “distal femur fraktörü” tanısı ile operasyon için yatışının yapıldığı halde, davacının operasyonu kabul etmeyerek kendi isteği ile taburcu olduğunu, davacının ameliyatı kabul etmediği gibi taburcu olunca alçıyı da hemen çıkarıp attığını, araç sürücüsü … davacıyı sürekli takip ettiği için bu duruma bizzat şahit olduğunu, davacının, …’in aylarca süren çabaları sonunda 8 ay sonra ameliyat olmayı kabul ettiğini, ancak … ve Araş. Hastanesi tarafından üzerinden 8 ay geçtiğinden ameliyatın riskli olması nedeniyle yapamayacaklarını belirttiğini, bunun üzerine …’in Orp. Dr. … ile görüştüğünü, ameliyatı yapabileceğini belirtmesi üzerine, …. Hastanesinde ameliyat olduğunu, davacının malülüyeti %22,2 olmadığı gibi, olsa bile tedaviyi kabul etmemesi ile kendisinin sebep olduğunu, iyileşmek bir yana, iyileşmemek için çaba sarfettğini, bu nedenle davacının maluliyeti ve kaza arasında illiyet bağı olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının trafik kazasından kaynaklanan bedensel zararlar nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep ettiği, Davacı tarafından araç sürücüsü hakkında da, Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin….. Sayılı dosyası ile dava açıldığı, söz konusu dosyada alınan kusur raporlarının yeterli olmamasına göre Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 12/05/2015 tarihli raporda davacı … %25 oranında, dava dışı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğunun belirtildiğini ve raporun karar vermeye elverişli olduğu, Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesinde davacının maluliyet durumunun tespiti için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan alınan 05/11/2012 tarihli raporda davacının %22,2 oranında malul kaldığı ve 9 ayda iyileşebilecek olduğu belirtilmiş ise de davalının kaza sonrası tedaviye yanaşmayarak maluliyetinin artmasına neden olduğunun ileri sürülmesi üzerine Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan 08/06/2018 tarihli raporun alındığı, söz konusu raporda davacının tedavisini yarım bırakması nedeniyle geciken tedavinin oluşan zarara asgari düzeyde etki ettiğinin, belirli bir oran verilmesinin mümkün olmadığının bildirilmesi üzerine, hesaplanacak tazminattan %20 oranında indirim uygulanması gerektiğinin kabul ediliği, Aktüer bilirkişiden alınan raporda ise ise davacının geçici iş göremezlik zararının 5.440,29 TL, sürekli iş göremezlik zararının ise 65.397,97 TL olmak üzere toplam 70.808,26 TL olacağı, bu miktardan davacının %25 kusuruna isabet eden kısım indirildiğinde 53.106,20 TL davalılardan talep edebileceğinin belirtiliği, söz konusu miktardan %20 müterafik kusur indirimi yapıldığında davacının davalılardan talep edebileceği miktarın 42.484,96 TL olduğu, davacının meydana gelen kaza nedeniyle yaralanması nedeniyle manevi tazminat talep edebileceğini, tarafların sosyal ekonomik durumu ve dosya kapsamana göre 15.000,00 TL manevi tazminatın uygun olduğu, davacının araç sürücüsü hakkında da Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesine dava açmış olması nedeniyle hüküm altına alınan miktarları tahsilde tekerrür olmamak üzere talep edebileceği gerekçesi ile; maddi tazminat talebi yönünden Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde … hakkında açılan dava nedeniyle tahsilde tekerrür oluşturmamak koşulu ile talebin kısmen kabulü ile 42.484,96 TL’nin davalı …. kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketinden ise dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, manevi tazminat yönünden ise davanın kısmen kabulü ile; 15.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile … tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Mahkemece müvekkilinin tedaviyi geciktirmesi nedeniyle %20 indirim yapıldığını, yapılan indirim fazla olduğunu, müvekkilinin kaza neticesinde yaralandığını ve %22,2 maluliyetinin meydana geldiğini, raporda da bu husususun belirtiliğini, 09/07/2017 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda, davacının kazadan sonra ameliyat olması halinde dahi, hareket kısıtlılığı gerektirecek mahiyette olduğunun belirtildiğini, karara esas alınan 08/06/2018 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda ise tedavinin geciktirilmesinin asgari düzeyde etki edeceğinin belirtildiğini, buna rağmen %20 gibi yüksek bir indirim yapılmasının kabulünün mümkün olmadığını; ayrıca mahkemece takdiri indirim yapılarak maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, karar vermesine rağmen müvekkili aleyhine reddedilen kısım üzerinden, davalı lehine vekalet ücreti hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, belirterek kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle araç işleteni ve ZMMS kapsamında sigorta şirketinden maddi tazminat ve ayrıca araç işleteninden manevi tazminat istemine ilişkindir.
Olay tarihinde, davacının meskun mahal içerisinde, taşıt yolundan karşıya geçmek için beklediği sırada, davalı sigorta şirketi tarafından Trafik Sigortası ile sigortalanan ve davalının işleteni olduğu araç sürücüsünün normalin 4 katı alkollü olarak kullandığı araç ile davacıya çarpması ile davaya konu kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davacı vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 24/09/2018 tarihli,… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Maddi tazminat talebi yönünden;
Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde … hakkında açılan dava nedeniyle verilen hüküm ile birlikte değerlendirilmek ve tahsilde tekerrür oluşturmamak koşulu ile;
Talebin kısmen kabulüne,
42.484,96 TL’nin davalılardan müteselsilen alınıp davacıya ödenmesine,
Davacı alacağına davalı … yönünden kaza tarihi olan 06/06/2010 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 16/04/2014 tarihinden itibaren değişen oranlı yasal faiz uygulanmasına,
Fazla istemin reddine,
Alınması gereken 2.902,15 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 233,60 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.668,55 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE,
Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı, 233,60 TL peşin harç olmak üzere toplam 258,80 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 5.023,35 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Manevi tazminat talebi yönünden;
Tarafların olaydaki kusur dağılım oranları davacıdaki yaralanmaların türü ve çalışma gücü kayıp oranı ile iyileşme süresi, ekonomik sosyal durumları dikkate alınarak;
Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde … hakkında açılan dava nedeniyle verilen hüküm ile birlikte değerlendirilmek ve tahsilde tekerrür oluşturmamak koşulu ile;
Davanın kısmen kabulü ile 12.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 06/06/2010 tarihinden itibaren hesaplanacak değişen oranlı yasal faizi ile birlikte davalı … alınıp davacıya ödenmesine,
Alınması gereken 819,72 TL karar ve ilam harcının davalı …’dan tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE,
Davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT si uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Ret edilen miktar için davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı …’a ÖDENMESİNE,
3-Yargılama Giderleri Yönünden;
Davacı tarafından maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden yapılan tebligat ve posta gideri 280,60 TL ve bilirkişi ücreti 2.000,00 TL olmak üzere toplam 2.280,60 TL yargılama giderinden, manevi tazminatın kısmen kabul edilmiş olmasına göre, ret-kabul oranın nazara alınarak 2.180,00 TL’sinin (Sigorta şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olduğundan ve önceki kararı istinaf etmediğinden 1.824,48 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı … tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre takdiren 2,20 TL’sinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine, artan kısmın bu davalı üzerinde bırakılmasına,
Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansı kalması halinde bildirilecek hesap numarası olur ise hesaba, hesap numarası bildirilmez ise gider avansından karşılanmak koşulu ile posta havalesi ile yatıran tarafa İADESİNE,

İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
II-Davacı tarafça yatırılan 35,90 TL, davalı … tarafından yatırılan 981,70 TL istinaf karar harcının talep halinde yatıran tarafa iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının ve 75,76 TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 173,86 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
IV-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı … tarafından yapılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının ve 59,38 TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 157,48 TL’nin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
V-HMK’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
VI-Kararın tebliği ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 11/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.