Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/364 E. 2023/754 K. 27.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/364 – 2023/754
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/364
KARAR NO : 2023/754

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/01/2020
NUMARASI : 2016/809 Esas 2020/36 Karar

DAVACI :
VEKİLİ
DAVALILAR :
DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 27/10/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/11/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ile davalılar ……Ltd. Şti. ve … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacı vekili, 22.04.2014 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacının işleteni olduğu araca çarpması nedeniyle meydana gelen trafik kazasında, davacıya ait araçta hasar ve değer kaybı meydana geldiğini, kazada otobüs sürücüsünün tamamen kusurlu olduğunu, Ankara 5.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/82 D.İş sayılı dosyası ile hasar tespitine ilişkin rapor alındığını, davalılardan … Sigorta AŞ’ye oluşan zararın tazmini için başvuru yapıldığını, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 03.11.2015 tarihinde 26.800,00TL ödeme yapıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, araçta oluşan hasar için 1.000,00TL, değer kaybı için 1.000,00TL olmak üzere toplam 2.000,00TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari-yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 26.09.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile hasar bedeli talebinin 8.200,00TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili, davacı yanın başvurusu üzerine 03.11.2015 tarihinde kendisine 26.800,00TL ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin kaza tarihi itibariyle trafik sigorta poliçesinin araç başı teminat limitinin tamamını oluşturduğunu, teminat limitinin tamamı ödendiği için başka herhangi bir yükümlülüğünün kalmadığını, davanın reddini savunmuştur.
Davalılar ……Ltd. Şti. ve … vekili, davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, kazada davalı …’nun kusuru bulunmadığını, davacıya ait aracın sürücüsünün müterafik kusuru bulunduğunu, tazminat hesabı yapılırken bu durumun göz önüne alınmasını, davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI;
Mahkemece toplanan delillere göre, 22.04.2014 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazası neticesinde, davacıya ait … plakalı aracın hasarlandığı, 16.07.2019 tarihli bilirkişi kurul raporu ile … plakalı otobüs sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait araçta 35.000,00TL tutarında hasar oluştuğu, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan 26.800,00TL ödeme mahsup edildiğinde bakiye hasar tutarının 8.200,00TL olduğu, araç pert durumda olduğundan değer kaybı zararının oluşmadığının belirlendiği, kusurlu olan araç sürücüsü ve araç işleten sıfatıyla davalı şirketin oluşan zarardan sorumlu olduğu kabul edilerek, davacının ıslah dilekçesi doğrultusunda, 8.200,00TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalılar ……Ltd. Şti. İle …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, araç değer kaybı talebinin ise reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ile davalılar ……Ltd. Şti. ve … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemece yeterli inceleme ve araştırma yapılmaksızın, raporlar arasındaki çelişkiler giderilmeksizin karar verildiğini, davalı sürücünün kırmızı ışığı ihlal ederek hareket etmesi, davacıya ait araca çarpması sonucu trafik kazasının meydana geldiğini, kazada davacının babasının ve kardeşlerinin yaralandığını, davacının babası olan sürücünün kusursuz olduğunu, davacının aracında büyük maddi hasar meydana geldiğini, Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/82 D. İş dosyasında alınan raporda davacının aracında 81.960,00TL’lik hasarın meydana geldiğini, davalı … Sigorta Şirketi tarafından 03.11.2015 tarihinde davacıya 26.850,00TL ödendiğini, sigorta şirketi tarafından avans ödemesinin yeterli görülerek mahkemece hasar bedelinden davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, sigorta şirketinin poliçedeki limitlerle sorumlu olduğunu, davacıya ait … sedan marka aracın olay tarihinde çok yeni olduğunu, aracın onarıldıktan sonra rayiç değerinin kazadan önceki rayiç değerinden az olacağını, onarılmış durumdaki değerinin ne kadar iyi onarılmış olursa olsun aynı nitelikteki hiç hasara uğramayan aracın değerinden düşük olacağını bunun da cari değerinden kaybettirdiğini, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin araçta meydana gelen değer kaybına mı, hasara mı ait olup olmadığının belli olmadığını, mahkeme kararında davacıya ait araçtaki hasar miktarının tespiti, onarım süresinin ne olduğu, araçta meydana gelen değer kaybının karşılanıp karşılanmadığı hususlarında yeterli araştırma yapılmadığını, kazanç kaybı veya ikame araç giderine ilişkin hesaplama yapılmadığını, bu konuda beyanları olduğu halde araştırılmadığını ileri sürmüştür.
Davalılar ……Ltd. Şti ve … vekili istinaf dilekçesinde, davalı …’nun kendisine yeşil ışık yanmasına rağmen kavşağı kontrol ettiğini ve yavaşça hareket ederek Eskişehir yolu istikametinde devam ettiğini, davacının aracını görmesinin mümkün olmadığını, dava dışı …’ın, kırmızı ışıkta ve oldukça süratli bir şekilde kavşağa girdiğini, fren tedbirine dahi başvurmadan davalının idaresinde olan araca çarptığını, kaza anının hemen sonrasına ait fotoğraflar araçların konumlarının, davacının fren tedbirine başvurmadığının, çarpmanın ne denli büyük olduğunun ve hızının yüksekliği hakkında en önemli delil olduğunu, davalının trafik kazasında kusursuz olduğunu, kazanın, davacının kullandığı 12 metre uzunluğundaki otobüsün 7. metresine yani tam ortasından dava dışı …’ın çarpması neticesinde meydana geldiğini, kaza esnasında davalının yanında bulunan her iki tanığın, dava dışı …’ın oldukça süratli olduğunu ve davalının yeşil ışıkta geçtiğini beyan ettiklerini, yine kaza esnasında araç içinde bulunan …’ın ceza davasının duruşmasında verdiği beyanında babası …’ın oldukça süratli gittiğini söylediğini, kaza sebebiyle davacının aracına pert kaydı konulduğunu, meskûn mahaldeki hız sınırını ihlal etmemiş olsaydı aracının perte çıkmayacağını, ceza mahkemesinde alınan rapordaki kusur oranının, hukuk hâkimini bağlamayacağını, yargılama aşamasında yerel mahkemeden mahallinde keşif neticesinde düzenlenecek bilirkişi raporu ile davacının iddialarının afaki olduğunu kanıtlamak istediklerini, keşif taleplerinin reddedildiğini, davalının sarı ışıkta geçtiği kabul edilse bile, asli ve tam kusurun davalıya yüklenemeyeceğini, araç değer kaybına işletilecek faiz oranının avans faiz oranı olmadığını, faiz başlangıç tarihinin haksız fiil tarihi olmadığını, dava belirsiz alacak davası olarak açıldığından ıslah edilen kısım yönünden faiz başlangıç tarihinin ıslah tarihi olduğunu, kısmen kabul edilen alacağa haksız fiil tarihinden itibaren faiz işletilmesi kararının yasaya aykırı olduğunu, araç değer kaybı talebi reddedildiğinden, kabul ve ret oranı üzerinden lehlerine vekâlet ücreti takdir edilmediğini, reddedilen kısım yönünden ayrı ayrı hem davalı …. Ltd. Şti. hem de diğer davalı … yönünden vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davacı vekili ile davalılar ……Ltd. Şti ve … vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacının işleteni olduğu araca çarpması sonucu aracında hasar meydana geldiğini belirterek, araçta meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybı bedelini talep etmiş, mahkemece 8.200,00TL hasar bedelinin davalılar ……Ltd. Şti. ile …’dan müştereken ve müteselsilen tahsile ile davacıya ödenmesine, değer kaybı talebinin reddine karar verilmiştir.
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde, mahkeme kararların tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri, hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini, hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını, gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu – 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
HMK.’nın 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Davacı tarafından dava dilekçesi ile dava konusu kaza sonucu davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybının davalılar …. Ltd. Şti, … ve … Sigorta AŞ’den tahsili talep edilmiş, mahkemece gerekçe ve hüküm fıkrasında davalı … Sigorta AŞ yönünden olumlu yada olumsuz karar verilmemiştir. Mahkemece HMK.nın 297/2.maddesine uygun şekilde hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, davacının taleplerinden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunlu olduğundan, usul ve yasaya aykırı olan hükmün kaldırılmasına, davalılar yönünden yeniden karar verilmesi için HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Kabul şekline göre;6100 sayılı HMK.nın Yargılama giderlerinin kapsamı başlıklı 323. Maddesinde vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderlerinden sayıldığı, HMK’nın 326/1. maddesi gereğince yargılama harç ve giderleri, kural olarak davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir düzenlemesi yapılmıştır. Dosya kapsamına göre yargılamada vekil ile temsil edilen davalılar ……Ltd. Şti. ve … lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddine karar verilen alacak miktarı üzerinden belirlenecek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususta olumlu yada olumsuz karar verilmemiş olması doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalılar ……Ltd. Şti. ve … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekili ile davalılar ……Ltd. Şti. ve … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafca yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine.
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 27.10.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.