Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/354 E. 2023/318 K. 05.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/354 – 2023/318
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/354
KARAR NO : 2023/318

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/11/2020
NUMARASI : 2019/487 Esas 2020/558 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 05/05/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 29/05/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacı vekili, 18.02.2017 tarihinde plakası tespit edilemeyen aracın davacıya çarpması sonucu davacının yaralanarak sakat kaldığını, kazaya sebebiyet veren aracın asli ve tam kusurlu olduğunu, kazaya ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca daimi arama kararı verildiğini, Sigortacılık Kanunu gereğince faili meçhul aracın sebep olduğu kaza neticesinde oluşan maluliyetin davalının sorumluluğunda olduğunu belirterek HMK.nın 107. Maddesi gereğince şimdilik 100,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL geçici bakıcı gideri, 9.800,00 TL daimi iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında geçici iş göremezlik talebini 1.404,12 TL, bakıcı gideri talebini 1.777,50 TL olarak belirlemiştir.
Davalı vekili, davalı kurumun sorumluluğuna sebep olacak bir delil sunulmadığını, kazanın oluşumunda kusur oranlarının tespiti gerektiğini, hastaneden maluliyet raporu alınmasının zorunlu olduğunu, başka kurumdan alınan maluliyet raporlarının geçerliliğinin bulunmadığını, davacı tarafından sunulan raporun ilgili yönetmelikte açıklanan Sağlık Bakanlığı tarafından yetkili kılınmış sağlık kurum ve kuruluşlarının sağlık kurulları tarafından düzenlenmiş bir rapor olmadığını, davaya konu maluliyet tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; 18.02.2017 tarihinde plakası tespit edilemeyen aracın davacıya çarparak kaçtığı belirtildiğinden olayın trafik kazası olup olmadığının ve davalı sorumluluğunu gerektiren aracın plakasının tespit edilememesi halinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği, bu kapsamda dosya muhteviyatındaki delillerin tetkikinde davacının 19.02.2017 günü saat 00.20’de yani kazanın olduğu iddia edilen saatten birkaç saat sonrasında kollukta dava konusu kaza hakkında şikayette bulunduğu, davacının hastaneye kaza tarihi olarak belirtilen tarihte ambulans ile getirildiği ve hastane evraklarında davacının trafik kazası nedeniyle adli vaka kapsamında tetkiklerinin yapıldığı ve soruşturma dosyası kapsamında da faillerin tespit edilemediği gerekçesi ile daimi ara kararı verildiği, olayın trafik kazası olduğunun ve davacıya çarpan aracın kaçması nedeniyle plakasının tespit edilemediği, davalının sorumlu olduğu, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre davacının özür oranının %3 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceği ve bakıcı ihtiyaç süresinin 1 ay olduğu şeklinde kanaat bildirildiği, davacının, yakınında yer alan yaya geçidinden geçmeyip taş bariyerlerle bölünmüş yolun orta refüjünden yolun karşısına geçmeye çalışması karşısında raporda tespit edildiği üzere %75 oranında kusurlu olduğu, buna göre davacının 5.393,34 TL daimi iş göremezlik, 1.404,12 TL geçici iş göremezlik, tazminatı, 1.777,50 TL geçici bakıcı gideri belirlendiği gerekçesi ile; davanın kısmen kabulü ile 1.404,12 TL geçici iş göremezlik, 1.777,50 TL bakıcı gideri ve 5.393,34 TL daimi iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 8.574,96 TL’nin 06.08.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının sürücüsü tespit edilemeyen bir araç nedeniyle maluliyetinin oluştuğuna dair somut bir delil bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafça, işbu davanın açılmasından önce davalı kuruma başvuru yapıldığını, açılan hasar dosyası kapsamında soruşturma dosyası ve tüm dava dosyasının incelendiğini, meydana geldiği iddia olunan kaza ile ilgili olarak herhangi bir delil bulunmadığının anlaşıldığını, soyut iddialar dışında, kazaya plakası tespit edilemeyen araçların sebep olduğu hususunda herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığını, davaya konu kazada davacının maluliyetine sebep olduğu iddia edilen faili meçhul aracın sürücüsünün herhangi bir etkisi ve kusuru bulunmadığından davalı kurumun söz konusu tazminat talebini karşılama yükümlülüğü bulunmadığını, …, Karayolları Trafik Kanunu gereği yaptırılması zorunlu olduğu halde, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) yaptırılmamış motorlu araçların işletilmesi sırasında veya kazaya neden olan aracın tespit edilememesi durumunda, bir kimsenin ölümüne ve sakat kalmasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı meydana gelen bedeni zararları, sigorta mevzuatı çerçevesinde araç sürücüsünün kusuru nispetinde ve kaza anında geçerli limitler dâhilinde karşılamakta olduğunu, dava konusu taleple ile ilgili yapılan inceleme sonucunda, faili meçhul araç sürücüsünün, kaza tespit tutanağına göre kusurunun bulunmadığı, davacının ise tam kusurlu olduğunu, davacının 2,65 alkollü olduğunun tespit edildiğini, davacının daimi maluliyet durumunun tespiti için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak hazırlanmış sağlık raporu alınması gerektiğini, başvuru sırasında sunulan sağlık raporunu kabul etmediklerini, yönetmelikte açıklanan, Sağlık Bakanlığı tarafından yetkili kılınmış sağlık kurum ve kuruluşlarının sağlık kurulları tarafından düzenlenmiş bir rapor olmadığını, kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen taşıtın cinsinin tespiti ve araç plakası ve sürücüsünün tespit edilemediğinin ispatlanması gerektiğini, ayrıca bu aracın …’nın sorumluluğuna sebep olacak araçlardan olup olmadığı da bilinmediğini, bu hususun da tespit edilmesinin gerekli olduğunu, davalının geçici iş göremezlik tazminatından sorumluluğu bulunmadığını, yeni genel şartların yürürlüğe girmesi sonrası gerçekleşen kazalarda geçici işgöremezlik zararından Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumlu olduğunu, geçici bakıcı gideri tazminatından da genel şartlara göre geçici bakıcı gideri A.2.d maddesine göre zarar kavramına girmediğini, A.5.b ye göre geçici bakıcı gideri tedavi süresince geçerli olup, bu maddeye göre SGK’nın sorumlu olduğunu, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacıya ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faiz oranlarına göre sorumlu olduklarını ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davalı vekilinin HMK.nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, plakası tespit edilmeyen aracın yolu geçmeye çalışan yaya davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğunu belirterek geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı giderinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davacının Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre %3 oranında maluliyetinin bulunduğu, 4 ayda iyileşeceği, 1 ay bakıcıya ihtiyacı olduğu belirlenen rapora ve davacının kazanın meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu olduğuna dair belirlemeye göre tazminat hesabı yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14. Maddesine göre; …, a) Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,
b) Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için,
c) Sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddî ve bedensel zararlar için,
ç) Çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada, Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar için başvurulabileceği düzenlenmiştir. Sigortacılık Kanununun 14. Maddesine dayanılarak çıkarılan … Yönetmeliğinin 9/b maddesi uyarınca, rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar Güvence Hesabından talep edilebilir.
Dosya kapsamına Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/7782 E. Sayılı Hazırlık Soruşturma dosyası, hastane kayıtlarına ve davacının ifadesine göre 18.02.2017 tarihinde davacıya plakası tespit edilmeyen bir ticari taksinin çarptığının belirtildiği, aracın … sorumluluğu kapsamı dışında kalan araçlardan olduğunun TTK.nın 1409. Maddesi gereğince davalı … tarafından ispat edilmediğinden davalı … bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında, bir usulsüzlük bulunmamasına, HMK.nın 357. Maddesi gereğince davalı … tarafından yargılama aşamasında ileri sürülmeyen hususların istinaf sebebi olarak ileri sürülemeyeceğine ve istinafa başvuran taraf aleyhine değerlendirme yapılamayacağına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 585,75 TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 146,45 TL’nin mahsubu ile kalan 439,30 TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3- Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 05.05.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.