Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/339 E. 2021/608 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/09/2020
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/04/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/08/2019 tarihinde davalılar tarafından ZMMS ile sigortalı araçların çarpışması sonucu araçlardan birinde yolcu olarak bulunan davacının kazada ağır şekilde yaralandığını ve maluliyetinin meydan geldiğini, olay nedeniyle ceza soruşturmasının Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütüldüğünü, kazanın meydana gelmesinde davalılar tarafından sigortalanan aracın sorumlu olduğunu, zararının karşılanması için davalılara müracaat ettiğini, davalı … AŞ. tarafından bir miktar ödemede bulunulmuş ise de, ödemenin yeteriz olduğunu zararın karşılanmadığını, arabuluculuk yolu ile de tarafların anlaşamadıklarını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 500,00 TL geçici iş göremezlik, 500,00 TL sürekli iş göremezlik ve 500.00 TL bakıcı gideri olmak üzere 1500,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsili istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; HMK’nın 6. maddesi gereğince, davanın görülmesinde müvekkilinin yerleşim yeri olan İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu, bu nedenle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesini talep ettiklerini, esas yönden ise davacının kusuru, zararını ve maluliyeti kanıtlaması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … AŞ.; usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın trafik kazasından kaynaklan cismani zarar nedeniyle, maddi tazminat istemine ilişkin olduğu, davalının yetki ilk itirazın bulunduğu, davanın HMK’nın 6. maddesi gereğince genel yetkili mahkeme olan davalının yerleşim yeri mahkemesinde açılabileceği gibi HMK’nın 16. maddesi gereğince haksız fiilin meydana geldiği veya zararın meydana geldiği yerde yahut davanın ZMMS kapsamında açılmış olması nedeniyle 2918 Sayılı Yasanın 110. maddesi gereğince, davalı … şirketinin merkezinin, şubesinin ve sigorta poliçesinin yapıldığı acentenin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği, somut uyuşmazlıkta haksız fiilin Ankara Mahkemelerinin yargı çevresi içerisinde kalmadığı gibi zarar görenin yerleşim yerinin ve … Sigorta AŞ. tarafından düzenlenen sigorta poliçesini yapan acentenin Sincan ilçesinde olduğu, Ankara Mahkemelerinin yargı çevresinde içerisinde kalmadığı, davalı şirketin merkezinin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresi içerisinde kaldığı, Ankara ilinde şubesinin de bulunmadığı, Bölge Müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olacağına ilişkin düzenleme bulunmadığı, bu nedenle davalının yetki itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın görülmesinde İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili olduğundan, Mahkemenin yetkisizliği nedeniyle dava şartının bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine, karar verilmiş hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Trafik kazasından kaynaklanan, sigorta şirketine karşı açılan davaların 2918 sayılı Yasanın 110. maddesi gereğince, sigorta şirketinin merkezinin, şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yerde açılabileceğini, bunun yanı sıra emsal Yargıtay içtihatlarına ve Bölge Adliye Mahkemelerince verilen kararlara göre davanın Bölge Müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesinde de açılabileceğini, davalı şirketlerin de Ankara ilinde Bölge Müdürlüğünün olması nedeniyle Ankara mahkemelerinin de davanın görülmesinde yetkili olduğunu, bu nedenle mahkemece yetkisizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden HMK’nın 335. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı … Şirketi tarafından yapılan yetki itirazının yerinde olduğundan bahisle her iki davalı … şirketi yönünden mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 6/1.maddesinde; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişiliğin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm aksine kesin yetki kaydı olmayan tüm davalar için genel yetki kaydıdır. Ayrıca HMK ve 2918 Sayılı Yasada özel yetki kuralları da düzenlemiş, trafik kazası aynı zamanda haksız fiil teşkil eden bir eylem olduğundan 6100 Sayılı HMK’nın 16.maddesindeki “haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir” hükmü gereğince haksız fiilin meydana geldiği veya zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinde dava açılabileceği gibi, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 110.maddesindeki “Motorlu araç kazalardan dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar sigortacının merkez veya şubesinin, veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir” hükmü gereğince, davanın sigorta şirketine karşı açılması halinde Sigorta şirketinin, merkezinin, şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemesinde de açılabilir.
Yetkinin kanunlarda “kesin yetki” olarak belirlenmediği durumlarda, yetki itirazı ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebilir. (HMK m.116/a) Yetki ilk itirazı süresi içerisinde verilecek cevap dilekçesi ile ileri sürülebileceğinden, cevap dilekçesi ile ileri sürülmemesi halinde mahkeme yetkisiz de olsa, yetkili hale gelir. (HMK m. 19/4) Mahkemece yetkinin kesin olmadığı durumlarda res’en yetkisizlik kararı verilemez.
Diğer yandan, haksız fiil sorumluları hakkında, zarar gören ayrı ayrı dava açabileceği gibi, birden fazla sorumlu hakkında birlikte de dava açabilir. Sorumlular hakkında birlikte dava açılmış olması halinde davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı söz konusu olur. İhtiyari dava arkadaşlarının davaları birbirinden bağımsız olduğundan, dava arkadaşlarından her biri, diğerinden bağımsız olarak hareket eder. (HMK m. 58) Bunun sonucu olarak her biri, sahip olduğu özel (kişisel) iddia ve savunma vasıtalarını ayrı ayrı kullanabilir. İlk itirazlar açısından da, ihtiyari dava arkadaşları tek başlarına ilk itirazda bulunabilir. Bu durumda ilk itirazından ancak kendisi yararlanır. Yetki ilk itirazı açısından da, birden fazla davalıya karşı yetkisiz mahkemede dava açılır ve davalılardan biri süresi içerisinde yetki itirazında bulunur, diğerleri bulunmaz ise, mahkeme yetki itirazında bulunan davalı hakkındaki davanın ayrılmasına ve yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verir.
Somut olaya gelince; davacı tarafından, Ankara Batı Adliye Mahkemesi yargı çevresinde meydana gelen çift taraflı trafik kazası nedeniyle, kazaya karışan araçları ZMMS kapsamında sigortalayan davalılar … Sigorta AŞ. ve … Şirketi aleyhine birlikte dava açılmış, davalı … Şirketi, Ankara ilinde şube müdürlüğünün olmaması, kaza yerinin ve zarar görenin adresinin Ankara mahkemelerinin yargı çevresinde olmaması nedeniyle mahkemenin yetkisine itiraz etmiş, diğer davalı tarafından yetkiye itiraz edilmemiştir. Davalı … AŞ. tarafından yetkiye itiraz edilmediğinden HMK’nın 19/4 maddesi gereğince Ankara Mahkemeleri yetkili hale geldiğinden, mahkemece resen bu davalı yönünden yetki değerlendirmesi yapılması hatalı olduğu gibi, davalı … AŞ’nin yetki itirazı yönünden ise, davalı tarafından sigortalanan …. plakalı aracın ZMMS poliçesinin, …. Şti. ünvanlı acente tarafından düzenlendiği UYAP ortamında dosyaya kazandırılan poliçe suretinden anlaşılmaktadır. Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre … poliçe tanzim tarihindeki faaliyet merkezi …. Ankara” olup, Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresi içerisindedir. Bu durumda 2918 Sayılı Yasanın 110. maddesi gereğince, sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yerde de, dava açılabileceğinden, davalı … AŞ hakkında açılan davaya ilişkin olarak verilen yetkisizlik kararı da yerinde değildir.
Bu durumda, davacı tarafından açılan davada Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkili olduğundan, yargılamaya devam edilerek davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın görülmesinde mahkemenin yetkisiz olduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden davacı vekilinin istinaf talebinin bu nedenle kabulü ile HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29/09/2020 tarih ve …Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-Davacıdan istinaf başvurusu sırasında peşin olarak alınan 54,40 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin yerel mahkemece yeniden kurulacak hükümde dikkate alınmasına,
4-Karar tebliği, harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 25.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.