Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/316 E. 2023/847 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/316 – 2023/847
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/316
KARAR NO : 2023/847

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2019
NUMARASI : 2016/931 Esas 2019/677 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 09/11/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 14/11/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 25.10.2016 tarihinde, davalı …’ın idaresindeki, davalı … Sigorta AŞ’ye ZMSS poliçesi ile sigortalı kamyon ile davacıların desteği …’nun idaresindeki, davalı … Sigorta Şirketine ZMSS ve İMSS poliçesi ile sigortalı otomobilin çarpışması sonucu davacılar desteğinin hayatını kaybettiğini, kaza yerinin viraj olduğunu, virajın keskin yapılmış olmasının da kazaya etki ettiğini, bu nedenle davalı … Belediyesinin de kazanın oluşmasında kusurunun bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı eş … için 1.000,00 TL, davacı çocuk … için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsiline, davacı … için 50.000,00 TL, davacı … için 75.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri ayrı ayrı verdikleri dilekçeler ile kazanın meydana gelmesinde, müteveffanın tamamen kusurlu olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Birleştirilen davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 25.10.2016 tarihli kazaya ilişkin 2016/931 Esas sayılı davanın açıldığı, kazanın meydana geldiği yola ilişkin sorumluluğun davalı … Belediyesinde olduğunun anlaşıldığı gerekçesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacı … için 1.000,00TL, davacı … için 1.000,00TL destekten yoksun kalma maddi tazminatının, davacı … için 50.000,00 TL, davacı … için 75.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, kazanın meydana gelmesinde, şerit ihlali yapan davacılar desteğinin tam kusurlu olduğunun anlaşıldığı, bu nedenle davacıların tazminat talep edemeyecekleri gerekçesi ile asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiş; karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazanın meydana geldiği virajda kazadan sonra düzenlemeler yapıldığını, kavşağın genişletildiğini, kazanın oluşmasında virajın keskin olmasının etken olduğunu, mahkemece keşif yapılarak alınan bilirkişi raporunda, davalı … aleyhine %25 oranında kusur izafe edildiğini, bu rapordan sonra İTÜ’den alınan kusur raporunda davacılar desteğinin tam kusurlu olarak belirlendiğini, iki rapor arasında çelişki olduğunu, çelişki giderilmeden karar verildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, asıl davada, davalı …’ın idaresindeki, davalı … Sigorta AŞ’ye ZMSS poliçesi ile sigortalı kamyon ile davacıların desteği …’nun idaresindeki, davalı … Sigorta Şirketine ZMSS ve İMSS poliçesi ile sigortalı otomobilin çarpışması sonucu davacılar desteğinin hayatını kaybettiğini, kaza yerinin viraj olduğunu, virajın keskin yapılmış olmasının da kazaya etki ettiğini belirterek davalılardan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talep etmiş, birleştirilen davada, kazanın meydana gelmesine etki ettiği ileri sürülen yol kusuru nedeniyle sorumlu olan idarenin … olduğu belirtilerek davalı belediyeye husumet yöneltilmiştir.
Dava konusu kazaya ilişkin kaza tespit tutanağının incelenmesinde, davacılar desteği …’nun idaresindeki aracın iki yönlü yolda şerit ihlali yaparak karşı şeride geçtiği ve karşı yönden, kendi şeridinden gelmekte olan davalı … idaresindeki kamyonla çarpıştığı belirtilerek davacılar desteğinin tam kusurlu olduğunun tespit edildiği görülmüştür. İlk derece mahkemesince, kazanın oluşumunda kusur oranının belirlenmesi için kaza mahallinde keşif icra edildiği ve makine mühendisi bilirkişiden rapor alındığı, raporda, iki yönlü yolda şerit ihlali yapan davacılar desteğinin %75 oranında kusurlu olduğunun, kazanın meydana geldiği yerin keskin virajlı olması nedeniyle yol kusurunun da kazaya etki ettiği belirtilerek davalı …’nın da %25 oranında kusurlu olduğu, davalı …’a kusur izafe edilemeyeceğinin mütalaa edildiği görülmüştür. Mahkemece, tarafların itirazı üzerine, bu kez İTÜ Ulaştırma Bölümünden bilirkişi kurulu raporu alınmış, bu raporda ise, kazanın meydana geldiği viraja hızlı şekilde yaklaşan ve bu nedenle direksiyon hakimiyetini kaybedip karşı şeride geçen davacılar desteğinin kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu, davalı belediyelere kusur izafe edilemeyeceği görüşü bildirilmiştir.
Kazaya ilişkin Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/44912 sayılı hazılrık soruşturma dosyasında alınan Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin, 21/11/2016 tarihli raporunda da, kazanın oluşmasında şerit ihlali yapan davacılar desteğinin tam kusurlu olduğunun belirlendiği, şüpheli … hakkında Kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği, katılar tarafından yapılan itirazın reddine karar verildiği, görülmüştür. Kaza tespit tutanağı, kaza yerinde yapılan keşif ve olay yerine ilişkin fotoğraflar, ceza soruşturmasında alınan kusur raporu ve ifadeler birlikte değerlendirildiğinde, İTÜ Ulaştırma Bölümünden alınan raporun dosyadaki bilgi ve belgelerle uyumlu, kazanın oluşumuna uygun, gerekçeli ve denetime uygun, hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmış, davacılar vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlar yönünden ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden bir hukuka aykırılık görülmediğinden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b-1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacılardan alınması gereken 269,85 TL karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 215,45 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 HAFTA İÇERİSİNDE YARGITAY’DA TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 09/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.