Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/305 E. 2023/539 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi 2021/305 Esas – 2023/539 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/305
KARAR NO : 2023/539

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2019
NUMARASI : 2014/87 Esas 2019/765 Karar

DAVACI
VEKİLİ :
DAVALILAR :
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 21/09/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 18/10/2023

İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 13/06/2008 tarihinde davalılardan …’un sürücüsü olup davalı … A.Ş. Adına kayıtlı olan ve davalı … AŞ’ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı aracın yoldan geçmekte olan davacı yaya …’ye çarparak yaralanmasına neden olduğunu, davalı araç sürücüsünün tam kusuru ile kazaya sebebiyet verdiğini, olayla ilgili ceza yargılamasının devam ettiğini, sağlık kurulu raporuna göre davacının % 64 oranında malul olduğunu, davalılar sürücü ve araç işletini tarafından da zararının giderilmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydı ile 200,00 TL geçici iş göremezlik, 800,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri dahilinde davalılardan, 40.000,00 TL manevi tazminatın en yüksek mevduat faizi ile davalı sigorta şirketi hariç davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini 16.368,70 TL’ye artırmıştır.
Davalı sigorta şirketi vekili, davanın ticari dava niteliğinde bulunmadığından Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile şirket nezdinde sigortalı olduğunu, kusur, malulüyet oranı ve tazminat tutarının tespiti gerektiğini, poliçe limitleri dahilinde sorumlu tutulabileceklerini, dava konusu kaza nedeniyle müracaat edilmeden dava açıldığını, temerrüd söz konusu olmayıp davanın açılmasına da sebebiyet verilmediğini, ticari faiz talebinin reddi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … A.Ş. vekili, davada zamanaşımı süresinin dolduğunu, 2008 yılında meydana gelen kaza nedeniyle açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini, iddianın aksine işleten sıfatı bulunmadığı, kazaya karışan ve mülkiyeti Şirkete ait olan … plakalı aracın davalı şirket tarafından 01/11/2005 tarihli kira sözleşmesi uyarınca 36 ay süre ile dava dışı şirkete kiraya verildiğini, uzun dönem araç kirasında işletenin kiracı olduğunu, husumet itirazında bulunduklarını, aracın zorunlu, ihtiyari mali mesuliyet ve kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu, olayda davacının da kusuru olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, trafik kazası nedeniyle açılan ceza davasının devam etmekte olduğunu ve sonucunun beklenmesi gerektiğini, alınan bilirkişi raporunda davacının asli kusurlu olarak belirtildiğini, talep edilen maddi ve manevi tazminatın haksız olduğunu, davacının kaza nedeniyle vücut fonksiyonlarının kaybına dair rapor alınması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 13/06/2008 tarihinde davalı şirket adına kayıtlı davalı …’un sevk ve idaresindeki … plakalı hususi otomobilin davacı yaya …’ye çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiği, aracın davalı … Sigorta AŞ’ye zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından düzenlenen kusur raporunun dosya kapsamına ve olaya uygun olduğu ve ceza dosyasında alınan raporla birbirini teyit ettiği anlaşılmakla bu rapora itibar edilerek olayda davalı sürücü …’un %15 oranında tali kusurlu olduğu, davacı yaya … ise %85 oranında asli kusurlu olduğu, davacının maluliyeti yönünden Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen rapor hükme esas alındığı ve davacının vücut genel çalışma gücünden %19 oranında kaybettiği, 9 ay süreyle iş göremezlik halinde kaldığı, bilirkişi raporunda belirlenen değerler esas alınarak maddi tazminat davasının davalılar … Sigorta A.Ş. ve … yönünden kabulü ile 623,09 TL geçici işgöremezlik, 15.745,61 TL kalıcı işgöremezlik olmak üzere toplam 16.368,70 TL tazminatın sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren, davalı … yönünden olay tarihi olan 13/06/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, manevi tazminat talebinin davalı … yönünden kısmen kabulü ile 2.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı … A.Ş. yönünden ise aracın 36 ay süreli sözleşme ile ihbar edilen şirkete kiralanmış olduğu, fiili hakimiyet kalmadığı ve sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. .
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı sürücünün tali kusurlu olduğu yönündeki tespitin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının kızı ile birlikte karşıya geçmek isterken kızının karşıya geçtiğini, davacının geçişi esnasında davalı sürücünün çapttığını, davalı sürücünün açıkça gerekli özeni göstermeksizin, yol durumunu incelemeksizin ve davacının geldiği yöne bakmaksızın orta refüje aniden geçtiğini, kazaya davalı sürücünün neden olduğunu, davalı sürücünün hiçbir kontrol yapmadan ve hızını azaltmadan orta refüje geçtiğini, ihlal ettiği kurallar dikkate alındığında eksik ve hatalı olarak hesaplama yapıldığını, davacıya asli kusur izafe edilmesi ve bu sebeple manevi tazminat talebinin çok altında karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, hüküm altına alınan tazminatın elem ve ızdırabı karşılayacak nitelikte olmadığını, manevi tazminat miktarının hakkaniyete aykırı olduğunu, çalışma gücü kaybı oranı ve yaşamış olduğu travma gözetilmeksizin kusur raporuna dayalı olarak manevi tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacı hakkında düzenlenmiş özürlü sağlık kurulu raporunu ekte sunduklarını, bu rapor değerlendirilmeden karar verildiğini, ceza mahkemesi kararının nazara alınmadığını, manevi tazminata ilişkin kriterler gözetilmeksizin manevi tazminata hükmedildiğini ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak dosya içindeki bilgi ve belgeler, Mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı ile manevi tazminat istemlerine ilişkin olup, davanın kısmen kabulüne ilişkin karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Dosya içeriğinden 13/06/2008 tarihinde davalı sürücü …’un sürücüsü olduğu, davalı şirket adına kayıtlı olan ve davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile yaya olan davacıya çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiği, olay nedeniyle davacı hakkında A.Ü. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 07/12/2018 tarihli raporda vücut çalışma gücünden %19 oranında kaybettiği, 9 ay süre ile iş göremez halde kaldığının belirtildiği, davacı ve davalının kusuruna yönelik yapılan inceleme sonucunda hükme esas alınan Ankara Adli Tıp Grup Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 24/06/2015 tarihli raporda davacı yaya …’nin gündüz vakti, kendi can güvenliğini tehlikeye atacak tarzda kontrolsüzce yola girerek, ilk geçiş hakkını vermediği davalı sürücünün kullandığı otomobilin sadmesine maruz kaldığı ve olayda %85 oranında, davalı sürücü …’un ise sevk ve idaresindeki otomobil ile gündüz vakti, meskun mahalde bölünmüş yolu takiben seyredip, olay mahalline geldiğinde, yola gereken dikkatini vermediği, hızını ve sürüşünü mahal şartlarına göre ayarlamadığı, dikkat ve özen yüküllüğüne aykırı hareket ettiği ve %15 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, anılan raporun dosyaya ibraz edilen bilgi ve belgeler ile ceza dosyasındaki tespitler ile uyumlu olduğu gözetildiğinde hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin kusur tespitine ilişkin istinaf gerekçeleri yerinde görülmemiştir.
Davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf gerekçelerine gelince, bilindiği üzere 6098 TBK’nın 56/1. maddesinde “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verir.” hükmüne, aynı Kanun’un 51.maddesinde “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 tarihli ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Hâkimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir etmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Somut olay yukarıda açıklanan Kanun hükümleri ve ilkeler doğrultusunda değerlendirildiğinde, davalı sürücü …’un sevk ve idaresindeki araç ile davacıya çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiği kazanın 13/06/2008 tarihinde meydana geldiği, kaza nedeniyle davacıda meydana gelen yaralanmanın niteliği, mululiyet oranı, kaza sonrasında yaralanma nedeniyle gördüğü tedavi sürecinin içeriği ve süresi, meydana gelen zararın ağırlığı, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumu ile kaza tarihindeki paranın alım gücü toplanan tüm delillerle birlikte değerlendirildiğinde belirlenen manevi tazminat miktarının hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek olması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak davacı vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile 6.000,00 TL. manevi tazminatın davalı …’dan tahsiline karar vermek gerekmiş, ilk derece mahkemesi kararının açıklanan nedenle kaldırılmasına, istinaf sebebi yapılmayan hususlar ve kesinleşen yönler korunarak HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.2 maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA,
Buna göre;
1-Davacının maddi tazminat davasının davalılar … Sigorta A.Ş. ve … yönünden KABULÜ İLE, 623,09 TL geçici işgöremezlik, 15.745,61 TL kalıcı işgöremezlik olmak üzere toplam 16.368,70 TL tazminatın sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren, davalı … yönünden olay tarihi olan 13/06/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat davasının davalı … yönünden kısmen kabulü ile; 6.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 13/06/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Davacının … Tur. Tic. AŞ yönünden maddi ve manevi tazminat davasının reddine,
4-Maddi tazminat yönünden alınması gereken 1.118,14 TL harç ve manevi tazminat yönünden alınması gereken 409,86 TL harç olmak üzere toplam 1.528,00 TL harçtan, peşin alınan 403,05 TL harcın mahsubu ile eksik 1.124,95 TL harcın davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nin sorumluluğu 758,98 TL ile sınırlı olmak kaydıyla davalılar … Sigorta A.Ş. ve …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde hesap numarası bildirmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarılmasına, hesap numarası bildirilmemiş ise masrafın avanstan karşılanmak üzere PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 428,25 TL ilk başvurma, peşin ve ıslah harcının davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nin sorumluluğu 381,62 TL ile sınırlı olmak kaydıyla davalılar … Sigorta A.Ş. ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan ve ayrıntısı UYAP sistemi üzerinde gösterilen toplam 1.021,40 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 197,73 TL’sinin davalı …’dan, 18,12 TL’sinin … Sigorta A.Ş. ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan, maddi tazminat yönünden 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Sigorta A.Ş. ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat yönünden 6.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince manevi tazminatın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 6.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
10-Davalı …. A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maddi tazminat yönünden 2.000,00 TL, manevi tazminat yönünden 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
II-) İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN,
1- Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilgilisine iadesine,
2- Kullanılmayan gider avansının 6100 sayılı HMK’nin 333. maddesi uyarınca ilgililerine iadesine,
3- 6100 sayılı HMK’nin 359/3. maddesi uyarınca karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nin 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 21/09/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.