Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/299 E. 2021/538 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/12/2020
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz

KARAR TARİHİ : 18/03/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 19/04/2021

Mahalli mahkemesince verilen ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 06/09/2020 tarihinde, saat: 02.50 sıralarında, müvekkilleri … ve …’in oğlu, diğer müvekkillerinin ise kardeşi olan … …’in sevk ve idaresindeki motosiklet ile seyir halinde iken, davalı …’ın işleteni, …’in ise sürücüsü olduğu, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS ile sigortalanan… plakalı aracın çarpması neticesinde, … …’in vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde 2,31 promil alkollü olan davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, müvekkilleri … ve …’in ölenin desteğinden mahrum kaldığını, ayrıca müvekkillerinin ölüm nedeniyle manevi ızdırap çektiklerini, zararlarından davalıların sorumlu olduğunu, belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak müvekkilleri … ve … için ayrı ayrı 25.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ayrıca müvekkillerinin manevi zararları için, müvekkilleri … ve … için 75.000,00’er TL, diğer müvekkilleri için ise 20.000,00’er TL olmak üzere toplam 350.000,00 TL manevi tazminatın sigorta haricindeki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, ayrıca sürücü ve işletenin taşınır ve taşınmazları malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını istemiştir.
Davalı … Vekili cevap dilekçesinde; dava konusu … plakalı aracın kazadan bir gün önce tamirciye tamir için bırakıldığını, tamir sonrası ise müvekkiline teslim edilmediğini, tamircinin kazası neticesinde meydana gelen zarardan, araç maliki olan müvekkilinin sorumluluğunun olmadığını, müvekkilinin aracını diğer davalı …’ün … Ankara adresindeki … … isimli oto tamirhanesine tamir ve bakım için bıraktığını, diğer davalının ceza soruşturmasında alınan ifadesinde bu durumu ifade ettiğini, söz konusu kazanın da, bu dönemde meydana geldiğini ve müvekkilinin emniyetin kendisini araması ile kazayı öğrendiğini, bu nedenle müvekkilinin kaza nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını, talep edilen tazminatın da fahiş olduğunu belirterek, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının ihtiyati haciz talebi yönünden, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati haciz talep edenler davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemenin kararının hatalı olduğunu, dava konusu kazanın meydana geldiğini ve müvekkillerinin ölenin anne baba ve kardeşleri olduğunu, …’ün kullandığı aracın, davacı …’a ait olduğunu, sürücüsünün kaza anından önce ehliyetine el konulması nedeniyle ehliyeti olmadığı gibi, 2,31 promol alkollü olduğunu, davalı sürücüsünün tutuklanarak hakkında dava açıldığını, dosyadaki belgelerden ölenin davalının kusuru nedeniyle öldüğünün açık olduğunu, buna rağmen ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinin, mahkemece hükmedilecek tazminatın sonuçsuz kalmasına neden olacağını, belirterek ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Uyuşmazlık; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemli davada, sürücü ve işleten olan davalıların taşınır ve taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine İİK’nın 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz kararı verilebilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkindir.
2004 sayılı İİK’nın 257/1. maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” düzenlemesi muaccel, bir başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları düzenlemiş olup, muaccel olmayan/vadesi gelmemiş alacak yönünden ise ihtiyati haciz koşulları aynı yasanın 257/2.maddesinde ise; “Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
İİK’nun 257/1.maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş para borçlarının alacaklısının ihtiyati haciz talep edebileceği belirtilmiştir.
Yasa’nın 258. maddesinde “(1)ihtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur. (2) Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir.” denilerek, alacaklıya, alacağını ve icabında haciz sebeplerini haklı kılacak delillerinin sunma yükümlülüğü getirilmiş, bu kapsamda alacaklı alacağını yaklaşık olarak ispatlamakla yükümlüdür.
Bu açıklamalara göre ihtiyatı haciz “Alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması”dır.
Geçici hukuki korumalarda, bazen karşı tarafın dinlenmemesi, tüm delillerin ayrıntılı bir biçimde incelenmesine yeterli zamanın olmaması gibi sebeplerle yaklaşık ispat yeterli görülmüştür.
Somut olayda; davacılar vekili müvekkilleri … ve … için kaza nedeniyle uğradıkları maddi zararlara ilişkin olarak fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ayrı ayrı 25.000,00’er TL maddi tazminat ve müvekkillerinin manevi zararları için toplam 350.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır.
Davacıların maddi tazminat talepleri yönünden ise; destekten yoksun kalma nedeniyle talep edilebilecek tazminat, kanun veya sözleşme ile belirlenen, belirli bir meblağ olmayıp, ölenin desteklik durumuna, destek olma süresine, destek paylarına, gelir durumuna göre hesaplanacak bir miktardır. Öte yadan eylem haksız fiilden kaynaklandığından davalının belirlenen zarardan sorumluluğu da, kusur durumuna göre belirlenecektir. Haksız fiilden kaynaklanan sorumluluk durumunda da, ihtiyati haciz talep edilmesinde yasal bir engel yok ise de, davacılar ihtiyati haciz talebi ile birlikte, davalıların sorumlulukları yanı sıra tazminat miktarını da yaklaşık olarak ispatlamakla yükümlüdür. Davacılar tarafından, davalı araç sürücüsünün kusuruna yönelik bir kısım deliller sunulmuş ise de, destek tazminatının miktarını dava dilekçesi ekindeki deliller ile yaklaşık olarak ispat edememiş, davasını da fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak belirsiz alacak davası olarak açmıştır.
Bu durumda mahkemece ihtiyati haciz talebin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-İhtiyati haciz talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Peşin alınan harcın mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati haciz talep edenler tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nun 362/1-(f) gereğince KESİN olmak üzere 18/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.