Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/282 E. 2023/405 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi 2021/282 Esas – 2023/405 Karar
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/282
KARAR NO : 2023/405

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/10/2020
NUMARASI : 2016/408 Esas 2020/542 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 09/06/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 03/07/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 01.04.2016 tarihinde, davalılardan Koru Mutluel Sigorta Şirketine Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalı, …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araçla yaya yolunda yürüyen davacıya çarpması sonucu davacının ağır şekilde yaralandığını, davalı sigorta şirketine 06.05.2016 tarihinde başvurmalarına rağmen ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 900,00 TL sürekli işgöremezlik 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen; 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 28.09.2020 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile dava değerini geçici işgöremezlik tazminatı yönünden 4.364,91 TL’ye, sürekli işgöremezlik tazminatı yönünden 43.806,64 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu, kazaya karışan araçla ilgili davalı şirket tarafından 14 11.2015-14.11.2016 vadeli 310.000,00 TL limitli ZMMS poliçesi düzenlendiğini, sorumluluklarının gerçek zarar, poliçe limiti ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, kusur ve maluliyet yönünden ATK’dan, maddi tazminatın varlığı ile miktarı yönünden aktüerya bilirkişiden rapor alınmasını, geçici içgöremezlik tazminatının teminat dışı olduğunu, olay tarihinden faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, davalının dava dışı tır tarafından sıkıştırılması sonucu dava konusu kazanın meydana geldiğini, davalının kusuru bulunmadığını, kazadan sonra davalının davacı ile maddi ve manevi olarak ilgilendiğini, bu kapsamda davacı çalışamaz duruma düştüğü için kredi ile aldığı evin 740,00-TL. olan aylık taksitinin davalı tarafından 08.04.2016 tarihinde yatırıldığını, davalı tarafından yapılan ödemeler ile sigortadan tazminat alınmış ise alınan miktarın ve davacının olay tarihi itibarıyla işsizlik sigortasından aldığı paranın belirlenecek tazminattan mahsup edilmesini, istenilen manevi tazminatın yüksek olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece davanın, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi (geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı) ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, iddia, savunma, benimsenen kusur durumuna ilişkin 07.04.2017 tarihli, davacının iş göremezlik durumuna ilişkin 28.02.2020 tarihli raporlar ile tazminat hesabına ilişkin 21.09.2020 tarihli rapor ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde 01.04.2016 tarihinde davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki diğer davalıya ZMSS poliçesiyle sigortalı … plaka sayılı aracı ile Ayaş yolunu takiben Yenikent istikametinden Ankara istikametine seyir halindeyken, Sincan Organize Sanayi Bölgesi kavşağına 200 metre kala sağa manevra yaptığı sırada, yolun sağındaki banketten aynı istikamete yürümekte olan davacı yaya …a aracının sağ aynasıyla çarpması sonucunda davacının yaralanmasıyla neticelenen davaya konu trafik kazasının meydana geldiği, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın % 100 oranında kusurlu olduğu, davacının ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı, … plaka sayılı aracın 14.11.2015 – 14.11.2016 devresi için davalı sigorta şirketi nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı olduğu, davacının yaralanma sonucu engellilik oranının % 7 olduğu ve 4 ay süreyle işgöremezlik halinde kaldığı, aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından davacının davalı … tarafından yapılan ödemenin tenzili neticesinde geçici ve sürekli işgöremezlik olmak üzere toplam 48.171,55 TL karşılanmamış maddi zararının oluştuğunun hesaplandığı, davacının bu zararından sürücü, işleten ve sigortacı sıfatlarını haiz tüm davalıların 6098 sayılı TBK’nun 49/1, 2918 Sayılı KTK’nun 85/1, 91 ve ZMSS Genel Şartları A.3 maddeleri gereğince müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, manevi tazminat talepli dava bakımından ise; kaza tarihi, kazanın oluşumundaki kusur oranları, olayın özelliği, davacının yaralanmasının niteliği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve paranın satın alma gücü birlikte ele alınarak, kaza nedeniyle bedensel bütünlüğü zedelenen davacının kaza sonrası tedavi gördüğü süre içerisinde çektiği acının bir nebze olsun giderilebilmesi amacıyla ve bir tarafın haksız yere zenginleşmesine yol açmamak kaydıyla, hakkaniyete uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesinin yerinde olacağı kanaatine varılmış olmakla davacının maddi tazminat talepli davasının kabulüne; 4.364,91 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 43.806,64 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 48.171,55 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına, davacının manevi tazminat talepli davasının kısmen kabulüne; 7.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece hükmedilen manevi tazminatın çok düşük olduğunu, davacının kaza sebebiyle yaşadığı üzüntü ve sıkıntılar, moral bozukluğu ve kaza sonucu vücudunda meydana gelen sürekli sakatlık sebebiyle davalı araç sürücüsünün ise kazanın oluşumunda asli ve kusurlu olması ile davacının kaza sebebiyle ve tedavi sürecinde yaşadığı üzüntü ve sıkıntılar, moral bozukluğu, kaza sonucu vücudunda meydana gelen %7 oranındaki kalıcı sakatlığının ve vücudunda meydana gelen kırıkların günlük hayatındaki aktiviteleri etkilemiş olduğu dikkate alındığında talep edilen manevi tazminat miktarının hakkaniyete uygun olduğu göz önüne alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, Yargıtay kararlarında “Manevi tazminatın amacı, zarara uğrayan kişinin duyduğu manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatmak, bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmek, bir teselli, bir savunma ve ruhu tatmin etmektir. Hâkim manevi tazminat miktarını tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ve adalete uygun olarak takdir etmelidir. Takdir edilecek miktar, manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da göz önünde tutularak, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.’’denildiğini, örnek teşkil edebilecek bir manevi tazminat talepli dosyada İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/117 E. ve 2016/42 K. sayılı karara göre en az % 17 oranında sürekli şekilde sakat kalan davacı lehine 100.000,00-TL manevi tazminat hükmedildiğini ve kararın kesinleştiğini belirterek istinaf isteminin kabulüyle yerel mahkeme kararının manevi tazminat yönünden kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı …’ın sevk ve idaresindeki araçla davacı yayaya çarpması sonucu yaralanan davacı için geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı ile manevi tazminat istemi ile açılan davada, Yerel Mahkemece maddi tazminat yönünden davanın kabulüne, manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne dair verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Hükme esas alınan uzman bilirkişi raporu ile 07.04.2017 tarihli ATK raporunda 01.04.2016 günü saat 12.30 sıralarında, davalı sürücü … sevk ve idaresindeki diğer davalıya zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracı ile Ayaş yolunu takiben Yenikent istikametinden Ankara istikametine seyir halinde iken, Sincan Organize Sanayi Bölgesi kavşağına 200 m kala sağa manevra yaptığı sırada, yolun sağındaki banketten aynı istikamete yürümekte olan davacı yaya …a aracının sağ aynası ile çarpması neticesinde dava konusu yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği, kazanın oluşundan … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın Karayolları Trafik Kanununun 47/d ve 52/b maddesinde belirtilen kuralları ihlal etmesinin yanında dikkatsizliği ve tedbirsizliği de mevzubahis olduğundan dolayı olayda % 100 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …ın herhangi bir kural ihlali görülmediğinden dolayı olayda kusursuz olduğu; Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulunun 23.10.2019 tarihli raporunda 1974 doğumlu …’ın 01.04.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı sol el bileğindeki oluşan kırık nedeniyle sağ el bileğiyle kıyaslandığında hareket kaybı arızasının 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında; Kas-İskelet Sistemi, Üst Ekstremiteye ait sorunlar, el bileği eklemi hareket kısıtlılığı, Şekil 2.6 ve Şekil 2.7’ye göre üst ekstremite özürlülük oranı Balthazard formülü ile %(5+5+3)=%12.45 olup Tablo 2.3’e göre; kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %7 (yüzde yedi) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceğinin belirlendiği görülmüştür.
Mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarına davacı vekilince yetersiz olduğu gerekçesiyle itiraz edilmiştir.
Davacının tazminat istemi BK 56.maddeye dayanmakta olup, bu maddeye göre belirlenecek tazminatın zarara uğrayanda bir giderim duygusu yaratması gerektiği açıktır. Ancak tazminat belirlenirken sadece zarara uğrayan yönünden bakılmayıp, karşı taraf açısından da değerlendirme yapılmalıdır. Bu nitelikte bir tazminat miktarı ise, tarafların kusur oranına, ekonomik ve sosyal durumlarına, duyulan acıya, olay tarihindeki paranın satın alma gücüne vb. gibi verilere göre belirlenebilecektir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK.’nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Davalı sürücünün asli ve tam kusuru ile meydana gelen kaza nedeni ile 42 yaşındaki davacının sol el bileğindeki oluşan kırık nedeniyle çeşitli ameliyatlar geçirdiği, beş gün hastanede yattığı vücut genel çalışma gücünden %7 oranında kaybettiği ve 4 ay süre ile iş göremez halde kaldığı, yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında ve davacının yaralanmasının boyutu davacının yaşı ile birlikte değerlendirilmesi halinde, takdir olunan manevi tazminat miktarının bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere karar kaldırılmış, davacı lehine 10.000,00-TL manevi tazminat ödenmesine dair yeniden hüküm kurulmuştur.
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ilk derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, manevi tazminat miktarı artırılıp, davanın kabulüne dair yeniden esası hakkında karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 27.10.2020 tarih, 2016/408 Esas 2020/542 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davacının maddi tazminat talepli davasının KABULÜNE; 4.364,91 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 43.806,64 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 48.171,55 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına,
2-Davacının manevi tazminat talepli davasının KABULÜNE; 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken toplam 3.973,69 TL karar ve ilam harcından peşin ve ıslahla alınan 199,57 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.774,12 TL harcın, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 3.145.10 TL ile sınırlı olmak üzere, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 37,57 TL peşin harç, 162,00 TL ıslah harcı, 29,20 TL başvuru harcı, 4,30 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 233,07 TL harcın, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 203,49 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 950,00 TL bilirkişi ücreti, 495,80 TL tebligat ve posta, 818,00 TL ATK faturası gideri olmak üzere toplam 2.263,80 TL yargılama giderinin davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 1.885,00 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
7-Maddi tazminat yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 7.062,30 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
8-Manevi Tazminat Yönünden; davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
9-Gider avansından bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
1-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafça yapılan 70,50TL istinaf yargılama giderinin davalı … ’dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Kararın tebliği, kesinleştirme ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 09.06.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.