Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/265 E. 2023/313 K. 05.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/265
KARAR NO : 2023/313

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/01/2019
NUMARASI : 2018/502 Esas 2019/2 Karar

DAVACI : …
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 05/05/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 02/06/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacı vekili, 28.10.2017 tarihinde davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı aracın davacıya ait … plakalı araca çarpması sonucu araçta maddi hasar ve değer kaybı meydana geldiğini, belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100,00-TL değer kaybının davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, maddi hasarlarda araç başına teminat kaza tarihi itibari ile 33.000,00-TL ile sınırlı olduğunun Karayolları Trafik Kanunu Yönetmeliği değişikliğine göre sigorta şirketi tarafından ödenecek değer kaybı tutarının hiçbir surette maddi teminat limitinin %15’ini aşamayacağını, dava konusu trafik kazası nedeniyle davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, hasar dosyası açıldığını, 23.05.2018 tarihli yazı ile sigorta genel ve özel şartları gereği teminat dışı olması nedeniyle tazminat tahakkuk ettirilmediğinin bildirildiğini, aracın 165.000 km üzerinde olduğundan trafik poliçeleri genel şartlarına göre teminat dışı kaldığını, davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davaya konu trafik kazasının 28.10.2017 tarihinde meydana geldiği, … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin 21.07.2017 tarihinde tanzim edildiği, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında 01.06.2015 tarihinde değişiklik yapıldığı, kaza tespit tutanağı ve hasar dosyası celp edilerek dosyanın kusur ve değer kaybı tespiti için bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi raporunda … plakalı aracın 405.684 km’de olduğu, … plakalı araç ile davacıya ait olan … plakalı aracın çarpışması olayında davacının kusuru bulunmadığı, Hazine Müşteşarlığı tarafından 14 Mayıs 2015 tarihinde yayınlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları Ek-1 de bulunan ” Değer Kaybı Hesaplaması “yöntemi ve diğer parametrik etki faktörleri dikkate alındığında … plakalı aracın değişim ve onarımı tamamlanmış haliyle piyasa rayiç değerinde değişiklik olmayacağının belirlendiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacı şirkete ait araçta meydana gelen değer kaybı bedelinin tazmini talebiyle ikame edilen davada mahkemece Hazine Müsteşarlığı tebliği ekindeki formül kapsamında araçta değer kaybı oluşmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, ancak yerleşik Yargıtay içtihatları kapsamında değer kaybı hesaplamasında dikkate alınması gereken kriterlerin hesaplamada göz önüne alınmadığını, 01.06.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında belirtilen hususlara göre hesaplama yapılarak araçta değer kaybı oluşmayacağının belirtildiğini, Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 Esas, 2020/40 Karar sayılı ilamı ile trafik kazaları hesaplamalarında uygulanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etmiş olması sebebiyle kurulan hükmün usule ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davacı vekilinin HMK.nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı aracın davacıya ait … plakalı araca çarpması sonucu araçta meydana gelen değer kaybının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece alınan bilirkişi raporu ile zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre yapılan hesaplamaya göre araçta değer kaybı meydana gelmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dava konusu kaza 28.10.2017 tarihine meydana gelmiş, davalı sigorta şirketi tarafından kazaya karışan aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi 21.07.2017 tarihinde düzenlenmiştir. Olay tarihinde yürürlükte olan 2918 sayılı Karayolları Trafik kanunun 90. Maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” Şeklindeki düzenleme ve 92/i maddesinde yer alan “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” düzenlemesi Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarih 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresi ve 92. Maddenin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Danıştay ve Yargıtay tarafından kabul edilen uygulamaya göre “Uygulanması gereken bir kanun hükmü, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilirse, usulü kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesi’nin iptal sonrası oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir.” yönünde değerlendirme yapılmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı gereğince davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
Yargıtay uygulamalarına göre kazalı aracın modeli, markası, özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, önceye ait hasarları ,aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği gibi hususlar ile emsal satışlar da araştırılmak suretiyle, aracın olay tarihindeki ikinci el rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki ikinci el rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybının belirlenmesi gerekir.
Açıklanan nedenlerle mahkemece Anayasa mahkemesinin iptal kararı da değerlendirilerek öncelikle dava konusu kaza nedeniyle davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedelinin ve hasarlı parçaların, hasar dosyası veya servis onarım belgeleri ile kaza tarihinden önce hasarı olup olmadığı ve bu hasarlarının aracın piyasa değerine etkisinin olup olmadığının tespiti için hasar dosyalarının veya servis onarım belgelerinin getirilmesi ondan sonra önceki hasarların aracın ikinci el piyasa değerine etkisi değerlendirilerek aracın ikinci el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki ikinci el piyasa değeri arasındaki farkın belirlenmesi için ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olmaması nedeniyle KALDIRILMASINA,
HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınan istinaf karar ve ilam harcının yatırana iadesine,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 05.05.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.