Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/2601 E. 2022/1632 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/2601
KARAR NO : 2022/1632

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/02/2018
NUMARASI : 2015/630 Esas 2018/103 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :

DAVALILAR :
VEKİLİ :
:
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 16/06/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 01/07/2022

Dairemizce verilen 12/03/2020 tarihli, 2018/2366 esas, 2020/498 karar sayılı kararın davacılar vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 10/11/2021 tarihli, 2021/22176 – 8542 sayılı bozma kararı üzerine duruşmalı olarak yapılan yargılama sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 14/04/2015 tarihinde, davalı …’ın, idaresinde bulunan … plaka sayılı araç ile kaldırımda yürüyen davacıların murisi ve yakını olan … … çarpması ile meydana gelen kazada … … vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, kaza nedeni ile destekten yoksun kalan davacı eş … için 2.500,00-TL, davacı çocuk … için 750,00-TL, davacı çocuk … … için 750,00-TL, davacı anne … için 500,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 500,00-TL cenaze giderinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı … için 75.000,00-TL, davacı … için 60.000,00-TL, davacı … … için 60.000,00-TL, davacı … için 40.000,00-TL, davacı … (…) için 30.000,00-TL, davacı … için 30.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 03/11/2017 havale tarihli dilekçesi ile; davadaki maddi tazminat taleplerini davacı eş … için 188.522,28-TL’ye davacı çocuk … için 14.788,69-TL’ye davacı çocuk … … için 42.448,87-TL’ye, davacı anne … için 24.978,47-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın davalı … şirketine zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, doğan zarardan davalı … şirketinin poliçe limiti ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, kusur durumunun, SGK tarafından bağlanan gelir olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, cenaze giderlerinin poliçe kapsamında olmadığını, davalı şirketin dava tarihinden önce temerrüde düşürülmemesi nedeni ile kaza tarihinden faiz isteminin haksız olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün kusurunun bulunmadığını, kazanın oluşumuna maktülün sebebiyet verdiğini, kazadaki kusur durumunun heyet raporu ile belirlenmesi gerektiğini, talep edilen tazminat miktarlarının davalının fakirleşmesine yol açacak kadar fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme; davalı sürücü idaresindeki araç ile yaya olan destek … … karıştıkları kazanın oluşunda sürücünün tam kusurlu olduğunu, desteğin hafta sonları ve boş zamanlarında ek iş yapsa da bu gelirinin düzenli ve sürekli olmaması nedeni ile gelirinin asgari ücret olarak kabul edilmesi gerektiğini, buna göre yapılan hesaplama doğrultusunda destek … … trafik kazasında vefatı nedeniyle, davacı eş … için 188.522,25-TL, davacı kızı … için 14.788,69-TL, davacı kızı … … için 42.448,87-TL, davacı annesi … için 24.978,47-TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile davalılardan tahsiline, davacı eş … için 20.000,00-TL, kızı davacı … için 15.000,00-TL, kızı davacı … … için 15.000,00-TL, davacı annesi … için 10.000,00-TL, kardeşi davacı … … için 4.000,00-TL, kardeşi davacı … için 4.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi nden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan tahsiline karar vermiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacıların talep edebilecekleri destekten yoksun kalma tazminatı hesabına dair bilirkişi raporunda ikili hesaplama yapıldığını, desteğin günlük gelirinin 100,00-TL olarak kabul edilmesi ve 33,14-TL olarak kabul edilmesi hali için farklı rakamlar bulunduğunu, mahkemenin ise; 100,00-TL’lik gelirin düzenli ve sürekli olmaması nedeni ile asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamayı benimsediğini, müteveffanın 1990 yılı endüstri meslek lisesi mezunu olduğunu ve geceleri, boş zamanlarında tadilat ve tamirat işleri ile torna ve tesviye işleri yaparak aylık 2.000,00-2.500,00-TL gelir elde ettiğini, maaşı ile birlikte gelirinin aylık 3.000,00-3.500,00-TL olduğunu, mahkeme tarafından aksine yapılan kabulün hatalı olduğunu, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün %100 kusurlu olduğunu ve murisin ölümü ile eşinin iki çocuğu ile dul kaldığını, davacıların yaşadıkları dikkate alındığında belirlenen manevi tazminat miktarlarının yetersiz olduğunu, ayrıca hüküm ile birlikte peşin ve ıslah ile yatırılan 1.934,05-TL harcın davacı tarafa iadesine dair karar verilmemesinin de usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Yargıtay bozma ilamı üzerine dairemiz tarafından yapılan açık yargılama sonunda;
Dava, trafik kazasına bağlı destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dairemizce duruşma açılmaksızın yapılan istinaf incelemesi sonunda, 12/03/2020 tarihli, 2018/2366 Esas – 2020/498 Karar sayılı kararının davacılar vekili tarafından temyizi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 10/11/2021 tarihli, 2021/22176 Esas – 2021/8542 Karar sayılı ilamında; “…İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar ve davalılardan … tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalılardan …’ın temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Dosya kapsamından, ilk derece mahkemesince verilen kararın adı geçen davalı tarafından istinaf edilmediği anlaşılmakla; adı geçen bakımından bölge adliye mahkemesince aynı miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verildiğinden, kendisi yönünden kesinleşen kararı adı geçen davalının temyiz hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
2-Davacılardan … ve …’ün temyiz itirazlarının incelenmesinde:
İhtiyari dava arkadaşı olan davacılar bakımından temyiz sınırı ayrı ayrı belirlenecektir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK’ya eklenen Ek-Madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranı dikkate alındığında 2020 yılı için 72.070,00 TL’dir.
HMK 362/1-a ve 362/2. maddeleri gereğince temyiz edenin sıfatına göre hükmedilen ya da mahkemece kabul edilmeyen bölümünün miktar veya değeri 72.070,00 TL’yi geçmeyen davalara ilişkin bölge adliye mahkeme kararlarının temyizi kabil değildir. Kesin olan kararların temyizinin istenilmesi halinde Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi tarafından bu konuda temyiz dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, verilmemiş olması halinde Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebilecektir.
Adı geçen davacılar bakımından temyize konu edilen miktar, yukarıda belirtilen temyiz kesinlik sınırının altında kalmaktadır. O halde Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti olmayıp adı geçen davacıların temyiz dilekçesinin HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Davacılardan …, …, … ve …’ın temyiz itirazlarına gelince:
a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, dava şartları, delillerin toplanması ve hukukun uygulanması bakımından da hükmün bozulmasını gerektirir bir neden bulunmamasına göre aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
b-Diğer temyiz itirazlarına gelince:
Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. Maddesi (818 sayılı BK 47) hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda; davacıların ölenin eşi ve çocukları olması, olayda ölenin kusurunun olmaması, olay tarihi ve yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekir.
c-Dosya kapsamından, davacıların desteğinin meslek lisesi torna tefsiye bölümü mezunu olduğu, tanık beyanlarına göre hafta sonları mesleğine uygun ek işler yaptığı anlaşılmakla; gelirinin asgari ücretin 1,5 katı olarak kabulü ile destek tazminatı hesabı yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekir…” gerekçesi ile bozulmuştur.
Usul ve yasaya uygun görülen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 10/11/2021 tarihli, 2021/22176 – 8542 sayılı bozma ilamının 1. bendinde, davalı … vekilinin tüm temyiz itirazlarının ve 2. bendinde davacılar … ve …’ün temyiz tüm itirazlarının reddine ve 3. bendinde diğer davacıların bozma konusu yapılan temyiz itirazları dışındaki konular yönünden diğer hususlar kesinleştiğinden ve Dairemizin 12/03/2020 tarihli, 2018/2366 Esas – 2020/498 karar sayılı kararında bu hususlar incelenip, yeniden esas hakkında hüküm kurulduğundan, kesinleşen hususlar yeniden inceleme konusu yapılmamıştır.
Bu nedenle, duruşma açılarak davacılar …, …, … ve …’ın talep edebilecekleri destekten yoksun kalma tazminatının belirlenmesi bakımından yeni hesap raporu alınmıştır. Uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 27/04/2022 tarihli raporda; destek … … asgari ücretin 1,5 katı gelir elde ettiği kabul edilerek tazminat hesabı yapılmıştır. Buna göre; rapor tarihi verileri esas alınarak yapılan hesaplamaya göre davacıların talep edebilecekleri tazminat rakamları belirlenmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor; ayrıntılı, gerekçeli ve denetime müsait olarak düzenlenmiş olmakla hükme dayanak alınmış, taleple bağlı kalınması gerektiğinden, ilk derece mahkemesi tarafından maddi tazminata ilişkin olarak verilen karar korunarak hüküm kurulmuştur.
Yargıtay bozma ilamı ile davacılar …, … ve … için belirlenen manevi tazminat miktarlarının da yetersiz olduğu belirtilmekle, bozma ilamına uyularak ve manevi tazminatın belirlenmesine dair esaslar gözetilerek, bu davacılar için hükmedilecek manevi tazminat miktarının davacı … için 40.000,00-TL, davacı … için 30.000,00-TL, davacı … … için 30.000,00-TL olarak takdir edilip, yerel mahkeme kararı kaldırılarak, istinaf konusu yapılmayan kısımlar baki kalmak üzere, hükmedilen tazminat miktarlarına ilişkin olarak HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacıların maddi tazminat taleplerinin KISMEN KABÜLÜ ile;
Davacı … için 188.522,25 TL, davacı … için 14.788,69 TL, davacı … … için 42.448,87 TL ve davacı … için 24.978,47 TL, destekten yoksun kalma tazminatı ile 250,00 TL cenaze giderinin davalı …’dan kaza tarihi olan 14/04/2015 tarihinden itibaren, davalı …Ş’den poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere ve dava tarihi olan 07/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile, adı geçen davacılara ödenmesine, cenaze gideri yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacıların manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABÜLÜ ile;
Davacı … için 40.000,00 TL, davacı … için 30.000,00 TL, davacı … … için 30.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL, davacı … … için 4.000,00 TL, davacı … için 4.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince, kabul edilen maddi tazminat miktarları üzerinden hesaplanan davacı … için takdiren 17.261,34-TL, davacı … için 2.180,00-TL, davacı … … için 5.019,36-TL, davacı … için 2.997,42-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren adı geçen davacılara ödenmesine,
4-Karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan AAÜT’sinin 10/1.ve 13/1.maddeleri gereğince kabul edilen manevi tazminat miktarları üzerinden hesaplanan davacı … için 6.000,00-TL, davacı … için 5.100,00-TL, davacı … … için 5.100,00-TL, davacı … için 2.180,00-TL, davacı … … için 2.180,00-TL, davacı … için 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalı … … alınarak kendisini vekille temsil ettiren bu davacılara ödenmesine,
5-Red edilen manevi tazminatı miktarı üzerinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan AAÜT’sinin 10/2. gereğince davalı … lehine hesaplanan 5.250,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan; 5.100,00’er TL vekalet ücretlerinin ise davacılar …, … …,’dan; 2.180,00’er TL vekalet ücretinin davacılar …, Satı … ve …’dan ayrı ayrı alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı …’a ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan vekalet harcı, başvuru harcı, müzekkere posta gideri tebligat ve bilirkişi ücretinden ibaret olan 901,80-TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 858,23-TL’nin davalılardan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
8-Kabul edilen maddi ve manevi tazminat toplam tutarı olan 388.988,28-TL üzerinden Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken toplam 26.571,78-TL harçtan peşin ve ıslahla alınan 1.934,05-TL’nin mahsubu ile 24.637,73-TL harcın 18.511,21-TL’sinden davalı … sorumlu tutulmak suretiyle davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
9-Davacı tarafça peşin ve ıslah ile yatırılan toplam 1.934,05-TL harç bedelinin davalılardan müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
ll-Davacı tarafça yatırılan 35,90-TL istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,
lll-Davacı tarafça istinaf ve temyiz incelemesi sırasında yapılan 1.101,38-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
lV-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Kararın usulüne uygun olarak taraflara tebliğine,
Dair karar davacılar vekili, davalı …vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde TEMYİZİ KABİL olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/06/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.