Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/25 E. 2023/194 K. 24.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/25
KARAR NO : 2023/194

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/10/2020
NUMARASI : 2018/197 Esas 2020/521 Karar

DAVACI : … – -…
VEKİLİ : Av. … – E. Tebligat

DAVALI : …
VEKİLLERİ : Av. … – Av. …

DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 24/03/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 19/04/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacı vekili, 31.07.2017 tarihide davalı … şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı çekicinin …’ın idaresinde bulunan … plakalı kamyonet ile karıştığı kaza sonucu …’ın vefat ettiğini, müteveffanın davacının eşi olduğunu ve ölümü ile desteğinden yoksun kaldığını, kaza tespit tutanağının tek taraflı düzenlendiğini, davalıya sigortalı araç sürücüsünün şerit ihlali yaptığını kendi şeridine dönerken tırın dorsesinin müteveffanın seyrettiği şeritte kaldığından aracın dorseye çarpmak zorunda kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL destekten yoksun kalma zararının 07.03.2020 temerrüt tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde alınan kusur raporlarına göre sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığından davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; 31.07.2017 tarihli kaza tespit tutanağında … plakalı araç sürücüsü …’ın yağmurdan dolayı kayganlaşan yolda aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek, karşı yönden gelen … yönetimindeki … plakalı çekiciye bağlı … plakalı yarı römorkun sol arkasına çarpması sonucu kazanın meydana geldiği, sürücü …’ın tam kusurlu olduğu, diğer sürücü …’un herhangi bir kusurunun olmadığının belirtildiği, Ankara Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığında alınan 07.12.2018 tarihli raporda kazanın hangi aracın şeridinde meydana geldiğinin tespit edilemediği, iki ihtimali olarak kusur belirlemesi yapıldığı, Kars 1.Ağır Ceza Mahkemesince …’ın kullandığı … plakalı aracın % 100 kusurlu olacağı kabul edilerek karar verildiği, istinaf incelemesi sırasında Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesince 07.01.2019 tarihli Karayolları Fen Heyetinden aldırılan raporda …’ın yağışlı hava ve ıslak yol koşulları nedeniyle tedbirsiz davranarak 2918 sayılı KTK nun 52. Maddesine aykırı hareket ettiği , ayrıca sürücü …’ın olayın gelişimi esnasında ıslak yol zemini üzerinde uyguladığı etkili fren tedbiri nedeniyle savrularak iki yönlü karayolunda karşı yönden gelen trafiğin kullandığı seyir şeridine girmesi ile şerit tecavüzü yaptığı ve bu nedenle de dava konusu kazanın oluşumuna sebebiyet verdiğinden aynı kanunun 84. Maddesine göre olayda tam kusurlu olduğu, …’un meydana gelen olay öncesinde trafik gereği olan normal davranışları gösterdiği ve kendi seyir yönüne uygun şerit üzerinde seyrinin sürdürdüğü olayda tamamen kusursuz olduğunun belirtildiği, mahkemece alınan 07.05.2019 tarihli raporda ise müteveffa …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile olay yerine geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybederek, karşı istikametten gelen araçların kullandığı şeride girerek, karşı istikamette gelmekte olan dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı çekiciye bağlı yarı römorkun sol arka kısmına çarpması şeklinde meydana geldiği, keskin virajlı trafik işaret levhaları ile işaretlenmiş virajlı yol kesiminde, yağış nedeniyle görüşün kısmen azaldığı ve yol sathının kaygan hale geldiği bir anda hızını aracın yük, teknik özelliği, görüş , yol ,hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara göre ayarlamadığından 2918 sayılı KTK.nun 52/a ve 52/b maddelerini ihlal ettiği , bunun sonucunda uygun bir hızla girmediği virajda direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı istikametten gelen araçların seyir şeridine girerek şerit ihlali yapmak suretiyle sebep olduğu trafik kazasında dikkatsiz, tedbirsiz ve kurallara aykırı davranmakla 2918 sayılı KTK’nun 84/g maddesine (şerit ihlali yapma)göre asli kusurlu olduğu, dava dışı sürücü …’un ise; sevk ve idaresindeki … plakalı çekiciye bağlı … plakalı yarı römorku ile kendi normal şeridinde seyirle olay mahalline geldiğinde karşı istikamette kontrolsüz bir şekilde gelen … plakalı aracın çarpmasına maruz kaldığı olayda kazanın meydana gelmesini önlemeye yönelik alabileceği bir tedbir olmaması nedeniyle kendisine atfı kabil bir kusur olmadığının belirtildiği, davalı … şirketi aleyhinde ki iş bu davanın sigortalıya atfı kabil bir kusurun bulunmaması nedeniyle reddi gerektiği belirtilerek ; davacının davasının reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ve tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dava konusu kazadan sonra düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında müteveffa …’ın tam kusurlu bulunduğunu, tutanağın kaza sonrasında yaralanan ve ardından vefat eden … hastaneye kaldırıldıktan sonra, yalnız karşı araç sürücüsü …’un beyanına göre tanzim edildiğini, bu kaza tespit tutanağına itibar edilemeyeceğini, dava konusu kaza ile ilgili olarak Sarıkamış Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/811 Numaralı Soruşturma dosyası kapsamında hazırlanan 11.01.2018 tarihli Adli Tıp Kurum raporunda ise alternatifli kusur tayini yapıldığını, dosya kapsamında Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesinden alınan 07.12.2018 tarihli raporda da ihtimalli sonuca varılarak kamyonetin karşı şeride girdiği kabul edildiğinde; kamyonet sürücüsü …’ın tam kusurlu, çekici sürücüsü kusursuz, çekiciye bağlı yarı römorkun karşı şeride girdiği kabul edildiğinde çekici sürücüsünün tam kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, Karayolları Fen Heyetinden alınan raporda ise … plakalı araç sürücüsü …’ın %100 kusurlu olduğunun belirtildiğini, bu rapora da itiraz ettiklerini, kaza mahallinde canlandırmalı keşif yapılarak dosyanın yeniden kusur raporu alınması için İstanbul Teknik Üniversitesine gönderilmesi taleplerinin reddedildiğini, Kars 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/36 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, ancak ceza dosyasının kesinleşmesi beklenilmeden davanın reddine karar verildiğini, dosya kapsamında alınan kusur raporları çelişkili olduğunu, kazanın nasıl meydana geldiği ve kusurun hangi araç sürücüsünde olduğu hususunun hala ihtilaflı olduğunu, olayın gerçeğe uygun bir biçimde aydınlatılabilmesi adına dosyada çelişkileri giderecek nitelikte yeni bir kusur incelemesi yapılması için İTÜ’den rapor alınması taleplerinin reddedildiğini, davalı şirkete sigortalı aracın sürücüsü …, sevk ve idaresindeki tır ve bu tıra bağlı yarı römork ile seyir halinde iken şerit ihlali yaparak ilerlerken, virajı alan … plakalı kamyoneti fark ettiği ve aracını tamamen kendi şeridine alarak, karşı şeritten kurtarmak için direksiyonu Erzurum-Kars istikametine göre sağa çevirdiği fakat bu hamle için geç kaldığından … aracının sol yan kısmına çarptığını, bu çarpmadan kaçınmak için hali hazırda kendi şeridinde seyreden … emniyet şeridine kaçmak için aracını sola kıvırdığı için aracın sol yan kısmının büyük hasar aldığını, aracın yolun solundaki bariyerlere çarparak durduğunu, bu sebeple tırın kendi şeridine kavisli bir fren izi oluştuğunu, …’ın ancak kendi istikameti emniyet şeridinde duruşa geçtiğini, kazanın meydana geldiği dönemeçte, kaza yapan araçların istikametleri dikkate alındığında; …’ın kullandığı … plakalı aracın dış kısımda, …’un kullandığı … plakalı çekicinin ise iç kısımda hasar olduğunu, asfalt incelendiğinde dış kısımda kalan banketin iç kısımdakinden daha geniş olduğunu, bunun nedeninin dönemeçlerde kayma olması halinde aracın dışa doğru savrulması olduğunu, …’ın aracın kayması halinde savrulacağı yerin dış kısımdaki banket olduğunu, …’un sevk ve idaresindeki çekicinin kayması halinde ise yine dış tarafa savrulacağı ve karşı şeride geçeceğini, römorklu araçların kayması durumunda römork kısmının kendisinden bağımsız olarak daha fazla savrulduğu da düşünüldüğünde çekici kısmın karşı şeride geçmese veya kendi şeridine dönse dahi römorkun karşı şeride geçeceğini, kazanın meydana geldiği dönemeçte, kaza yapan araçların istikametleri dikkate alındığında; …’ın kullandığı … plakalı aracın dış kısmında …’un kullandığı … plakalı çekicinin ise iç kışımda olduğunu, bu tespitlere kusur raporlarında yer verilmediğini, Kars 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/36E. sayılı dosyası temyiz incelemesinde olduğundan ceza yargılamasının kesinleşmesinin beklenmesini talep etiklerini, mahkemece ceza dosyası sonucu beklenmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davacı vekilinin HMK.nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın davacının desteği … idaresinde bulunan araca çarpması sonucu desteğin vefat ettiğini belirterek davacı eş için destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece dava konusu kazanın meydana gelmesinde davacı desteğinin idaresinde bulunan araçla şerit ihlali yapması sonucu meydana gelen kazada vefat ettiği, davalıya sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından istinaf kanun yolun başvuru yapılmıştır.
Dava konusu kazadan sonra düzenlenen kaza tespit tutanağında 31.07.2017 tarihinde … plakalı araç sürücüsü …’ın yağmurdan dolayı kayganlaşan yolda aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek, karşı yönden gelen … yönetimindeki … plakalı çekiciye bağlı … plakalı yarı römorkun sol arkasına çarpması sonucu meydana gelen kazada sürücü …’ın tam kusurlu olduğu, diğer sürücü …’un herhangi bir kusurunun olmadığı belirtilmiştir.
Mahkemece kazaya karışan sürücülerin kusur oranlarının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu Ankara Grup başkanlığından alınan 07.12.2018 tarihli raporda şerit ihlali yapan aracın hangisi olduğu konusunda kesin kanaat edinilemediği belirtilerek iki ihtimale göre rapor düzenlenmiştir.
Dava konusu olay nedeniyle Kars 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/36 E-2018/110 K. Sayılı dosyasında sanık … hakkında taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan yapılan yargılamada Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 11.01.2018 tarihli raporda hangi aracın şerit ihlali yaptığının belirlenemediği gerekçesi ile ihtimalli olarak verilen rapora göre şüphenin sanık lehine değerlendirildiği belirtilerek sanık …’un beraatine karar verilmiş, karara karşı katılanlar … mirasçıları vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmış, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 2018/2400E-2019/803 K. Sayılı dosyasında tahkikat yapılmasına karar verilerek Karayolları Fen Heyetinden makine mühendisi bilirkişilerden seçilen 3 kişilik bilirkişi heyetinden alınan raporda … plakalı araç sürücüsü … ın yağışlı hava ve ıslak yol koşullarının ve görüş mesafesinin azalması nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybettiği, aracın arkasının virajın dışına doğru kızaklamaya başladığı, sürüsü açısının virajın içine doğru geldiğini ve karşı şeride 50 cm geçerek yarı römorkun sol araka kısmına çarptığı çarpma noktasının kesin olarak belirlendiği, katılanların fren izi olduğunu belirttiği yerin asfalt tabaka birleşme çizgisi olduğu yol boyunca görüldüğü belirtilerek sürücü …’ın ıslak yol zemini üzerinde uyguladığı etkili fren tedbiri nedeniyle savrularak iki yönlü karayolunda karşı yönden gelen trafiğin kullandığı seyir şeridine girmesi ile şerit tecavüzü yaptığı ve bu nedenle de dava konusu kazanın oluşumuna sebebiyet verdiğinden aynı kanunun 84. Maddesine göre olayda tam kusurlu olduğu , sanık …’un kendi seyir yönüne uygun şerit üzerinde seyrinin sürdürdüğü olayda tamamen kusursuz olduğu belirlenmiş, mahkemece sanığın kusursuz olması nedeniyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Ceza mahkemesi dosyasının sonucunun belirlenmesi için istinaf incelemesi sırasında dosyanın UYAP üzerinden incelenmesinde Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı katılanlar vekili tarafından temyiz yoluna başvuru yapıldığı, Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 2016/6704 E-2023/174 K. Sayılı ilamı ile Karayolları Genel Müdürlüğünden alınan rapor ile kusurun kesin olarak tespit edildiği gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 19.01.2023 tarihinde onanmasına karar verilmiştir.
Mahkemece makina mühendislerinden seçilen 3 kişilik bilirkişi heyetinden alınan 07.05.2019 tarihli raporda da davacının desteği …’ın şerit ihlali yapması nedeniyle tam kusurlu olduğu, davalı … şirketine sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı belirtilmiş, mahkemece davacı desteğinin tam kusurlu olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 74. Maddesi gereğince Ceza hukuku ile ilişkisinde başlığı altında “Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir.
Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz.” hükmünü içermektedir.
Hukuk hakiminin kural olarak ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı olmadığı ancak aynı olay nedeniyle ceza yargılamasında hükme dayanak alınan maddi olgularla ve özellikle “fiilin hukuka aykırılığı” konusunda tamamen bağlı olacağı gerek öğreti, gerekse de yargısal uygulamada istikrarla kabul edilmektedir.
Hal böyle olunca, maddi olayları ve yasak eylemlerin varlığını saptayan ceza mahkemesi kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşır.(HGK, 24.12.2014 gün ve 2014/4-846 E., 2014/1091K). Hukuk hâkimi ceza mahkemesi kararındaki fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağını belirleyen maddi olgularla ve ceza mahkemesince verilen mahkûmiyet kararı ile bağlıdır.
Dava konusu olayda Kars 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/36 E-2018/110 K. Sayılı kararı, Bölge Adliye Mahkemesi kararı ve Yargıtay onama ilamına göre davacı desteği …’ın kendi şeridinden diğer şeride geçerek kazaya neden olduğunun belirlenmiş ve bu maddi vakıa Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiş olduğundan TBK.nın 74. Maddesi gereğince belirlenen maddi vakıa hukuk mahkemesi hakimini bağlayacağından dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve bilirkişi raporundaki kusurun oluşa uygun olması sebebiyle benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL.nın mahsubu ile kalan 125,50 TL. harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Kararın taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 361.maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK SÜRE İÇERİSİNDE TEMYİZ YASA YOLU AÇIK olmak üzere 24.03.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.