Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…..
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/09/2021
NUMARASI :……
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklı)
KARAR TARİHİ : 03/02/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 14/02/2022
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesi ile, 12/03/2016 davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı olan ve … … ait aracın sürücüsünün kaza tespit tutanağında davacı olarak belirlendiğini, ancak Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/222 Esas sayılı dosyası ile sürücünün davacı olmadığının hüküm altına alındığını ve kararın kesinleştiğini, söz konusu aracın diğer araç sürücüsü olan …’nun sevk ve idaresindeki araca çarpmasıyla ölümlü ve yaralamalı trafik kazasının meydana geldiğini, kazanın oluşumundan sonra sürücü…nun olay yerinde vefat ettiğini, araç içerisinde bulunan davacının basit tıbbı müdahale ile giderilmeyecek şekilde yaralandığını, organ kaybına uğradığını, oluşan sakatlığı sebebi ile uzun süre ayağa kalkamadığını, günlük ihtiyaçlarını yerine getiremediğini, kazadan sonra dalağını kaybettiğini, vücudunda ciddi kırıklar meydana geldiğini, ağır bir tedavi gördüğünü, bu süreçte davacının tedavinin birçok yan giderlerini de karşılamak durumunda kaldığını, kazaya karışan aracın kaza tarihi itibari ile geçerli trafik sigorta poliçesi ile davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketine davadan önce başvuru yapıldığını, davalı sigorta şirketinin davacının % 10 oranında engelli olduğunu kabulü ile 21/08/2017 tarihinde 39.508,62-TL’lik ödeme yaptığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile 1.800,00 TL sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile 200,00-TL SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri ve 200,00 TL bakıcı giderleri olmak üzere şimdilik toplam 2.200,00-TL’nin davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş,bedel arttırım dilekçesi ile sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı için 8.758,60-TL, bakıcı gideri için 4.995,90-TL, tedavi gideri için 1.700,00-TL talep ettiğini belirtmiş, 23.06.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 63.391,77-TL olarak artırmıştır.
Davalı sigorta şirketi davaya cevap vermemiş ancak yargılama aşamasında davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 3.122,38-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 45.991,04-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 3.952,80-TL bakıcı gideri, 1.600,00-TL tedavi gideri olmak üzere toplam 54.666,22-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinin sorumluluğu kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla, temerrüt tarihi olan 14/07/2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği, kararın davalı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta AŞ. vekili istinaf dilekçesinde; geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve tedavi giderlerinin teminat dışı olduğunu, davacının belgelenmeyen tedavi masraflarının ispat edilemediğini, mahkeme kararına esas alınan bilirkişi hesap raporunun hatalı tanzim edildiğini, hesaplamada TRH 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faiz uygulanması gerektiğini, kaza sırasında sigortalı araç sürücüsünün kim olduğunun tespiti gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte faiz başlangıç tarihinin dava tarihi yahut ödeme tarihi olması gerektiğini, temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine ilişkin kararın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik, bakıcı ve tedavi gideri tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, 12.03.2016 tarihinde, sürücü …’in, idaresindeki aracı ile seyri sırasında aşırı alkol etkisinde hızlı seyrettiği sol şeritten orta şeride kontrolsüzce geçmek isterken aracının sağ yan orta kısmı ile aynı istikamette orta şeritten seyreden sürücü … idaresindeki kamyonetle çarpışması sonucu meydana gelen kazada sürücü …’in şerit izleme ve değiştirme kuralı ve alkollü (2.73 promil) araç kullanmama kuralı ihlali nedeniyle kusurlu olduğu, sürücü …’nun ise kusursuz olduğunun belirlendiği, Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 22/01/2018 tarihli rapor uyarınca araç sürücüsünün müteveffa… olması durumunda; kazanın meydana gelmesinde müteveffa sürücü…’nun % 85 oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu …’in alkollü olduğunu bildiği sürücünün yanında yolculuk yapması ile kendi yaralanmasında % 15 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’nun kusursuz olduğu, sürücünün davacı … olması durumunda; kazanın meydana gelmesinde davacı sürücü …’in tam kusurlu olduğu, sürücü …’nun kusursuz olduğunun belirlendiği, Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/222 Esas no’lu dosyasında yapılan yargılamada sanık … hakkında taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan dava açıldığı, mahkemenin yapılan yargılama sonunda 05/01/2017 tarihli kararı ile, sürücünün kim olduğunun anlaşılamamasına bağlı olarak, sanığın beratine karar verildiği ve kararın istinaf kanun yoluna başvurulmadan 13/01/2017 tarihinde kesinleştiği, … plakalı aracın davalı şirket nezdinde kaza tarihini kapsar şekilde ZMM sigorta poliçesinin düzenlendiği,…. Dalı Başkanlığı tarafından Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Yönetmeliği’ne göre düzenlenen raporda davacının sürekli işgöremezlik oranının % 19 olduğu, geçici işgöremezliğinin 3 aya kadar uzayabileceğinin belirlendiği, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülüğe Verilecek Sağlık Raporları Yönetmeliği nazara alınarak düzenlenen 02/10/2017 tarihli raporda davacının sürekli iş göremezlik oranının % 10 olarak tespit edildiği, geçici iş göremezlik süresinin 3 aya kadar uzayabileceğinin belirlendiği, mahkemece aktüer bilirkişiden alınan rapor uyarınca davacının zararın meydana gelmesinde %15 oranında kusurlu olduğunun kabulü ile geçici iş göremezlik devresinde uğradığı zararın 3.354,67-TL, sürekli iş göremezlik devresinde uğradığı zararın 5.403,93-TL, bakıcı giderlerinden doğan maddi zararın 4.995,90-TL, 1.700,00-TL SGK tarafından karşılanmayan zararının bulunduğunun belirlendiği, mahkemece anılan raporun hükme esas alınmasıyla davanın kabulüne karar verildiği, kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine Dairemizce yapılan istinaf incelemesi üzerine “davacıya sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin yeterli olup olmadığının belirlenmesi ve davacının müterafık kusuru olup olmadığının irdelenmesi gerektiği” gerekçesiyle kararın kaldırılarak mahkemesine gönderildiği, mahkemece anılan kaldırma kararı doğrultusunda yeniden aktüer bilirkişi raporu alınması ve müterafık kusur indirimi yapılmasıyla davanın kısmen kabulüne, 3.122,38-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 45.991,04-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 3.952,80-TL bakıcı gideri, 1.600,00-TL tedavi gideri olmak üzere toplam 54.666,22-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketlerinin sorumluluğu kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla, temerrüt tarihi olan 14/07/2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği,kararın davalı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu olay 12/03/2016 tarihinde meydana gelmiş, davalı tarafından kazaya neden olan aracın poliçesi 04/11/2015 tarihinde düzenlenmiştir.
1-6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun Bedensel zarar başlıklı 54. maddesindeki düzenleme doğrultusunda, bedensel zarara uğrayan kimse tamamen veya kısmen çalışamamasından ve ilerde ekonomik yönden uğrayacağı yoksunluktan kaynaklanan zarar ve ziyanı ile bütün masraflarını zarar verenlerden isteyebilir.
Bunlar doktrin ve Yargıtay uygulamaları ile geçici işgöremezlik nedeniyle iş ve kazanç kaybı, sürekli işgöremezlik, kalıcı sakatlık yada maluliyet nedeniyle çalışma gücü ve kazanç kaybı, tedavi giderleri ve tüm iyileşme sürecinde yapılan her türlü masraflar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olarak kabul edilmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun İşletenin Hukuki Sorumluluğu başlıklı 85. maddesinde işletenin sorumlu olduğu zararlar belirlenmiş, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” denilmiştir, aynı kanunun 91. maddesinde ise “İşletenlerin, bu Kanunun 85inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. 6111 sayılı yasa ile değiştirilen 2918 sayılı 98. maddenin başlığı “Sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi” olarak düzenlenmiş ve trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde … tarafından karşılanacağı belirtilmiştir. Ancak, …, tüm tedavi giderlerinden değil, söz konusu madde kapsamında kalan belgeli ve resmi yada özel sağlık kuruluşlarında yapılan sağlık hizmet bedellerinden sorumludur.
Yukarıda belirtilen maddelerden de anlaşılacağı üzere geçici işgöremezlik tazminatı, yaralanan kişinin iyileşme süresince çalışamaması nedeniyle ortaya çıkan zararı olup, 2918 sayılı KTK.nın 98. maddesinde belirtilen sağlık hizmet bedeli sayılamayacağı gibi, iyileşme süresince meydana gelen ve TBK.nın 54. maddesinde de sayılan bu zarardan zarar sorumluları KTK.nın 85. maddesi ve 91. maddesi gereğince araç işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortası sorumlu olduğundan ve KTK.nın 98. maddesinde belirtilen SGK’nun sorumlu olduğu sağlık hizmet bedeli kapsamında geçici işgöremezlik, bakıcı gideri ve tüm tedavi giderleri zararı bulunmadığından ve yasa ile düzenlenmeyen hususun zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ile düzenlenmesi mümkün olmadığı gibi, kanun maddesine aykırı genel şart hükümleri de getirilemeyecektir.
Nitekim Anayasa Mahkemesinin 17/7/2020 tarihinde 2019/40 Esas – 2020/40 Karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacı tarafın zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK’nun haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekmekte olup, mahkemece, bu esaslara uygun olarak, davalının geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu tutulmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
2- Dava konusu kazaya ilişkin Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin dosyasında yapılan yargılamada; 12/03/2016 tarihinde meydana gelen ölümlü ve yaralamalı trafik kazasından dolayı sanık … hakkında taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonunda 05/01/2017 tarihli kararı ile sanığın beratine karar verildiği ve kararın istinaf kanun yoluna başvurulmadan 13/01/2017 tarihinde kesinleştiğinin anlaşılmasına bu suretle davacının araç sürücüsü olduğuna dair dosya muhteviyatında bir ispat vasıtası bulunmamasına göre, davalı vekilinin, davacının kaza esnasında aracı kullanan sürücü olduğu, bu suretle tazminat talep edemeyeceği hususundaki istinaf talebinin yerinde bulunmadığı anlaşılmıştır.
3-Hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda yerleşik Yargıtay uygulamaları doğrultusunda TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yönteminin uygulanmış olmasında, raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmasında,….. Rektörlüğü Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimliği’nin 14.03.2018 tarihli raporuna göre; davacının fatura edilemeyen ve belgeye bağlanamayan kaçınılmaz tedavi giderlerinin belirlenmiş olması ve davalının belgeye bağlanamayan kaçınılmaz tedavi giderlerinden sorumlu bulunmasında, yerel mahkemece hükmedilen tazminata temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Mahkemece her ne kadar karar gerekçesinde davacının maluliyet oranının % 19 olarak kabulü ile düzenlenen aktüer raporunun hükme esas alındığı belirtilmiş ise de hükme esas alınan 05.05.2021 tarihli aktüer bilirkişi raporunda …. Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 02/10/2017 tarihli raporun esas alındığı, anılan raporda da davacının sürekli iş göremezlik oranının % 10 olarak tespit edildiği, geçici iş göremezlik süresinin 3 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği anlaşılmakla mahkeme kararının gerekçesinin hatalı olduğu anlaşılmış olmakla birlikte bu durumun sonuca etkili olmaması nedeniyle bu hususta eleştiri yapılmakla yetinilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1-b-1 . maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.734,24-TL karar harcından peşin alınan 935,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.799,24-TL harcın istinaf eden davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf eden tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde istinaf edene iadesine ,
5-Kararın taraflara tebliği,kesinleştirme ve harç ile gider avansı iadesinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 03/02/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
….
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.