Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/247 E. 2023/377 K. 02.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/247 – 2023/377
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/247
KARAR NO : 2023/377

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/10/2020
NUMARASI : 2018/98 Esas 2020/585 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 02/06/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/06/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili, 04.10.2015 tarihinde, davalılardan … Sigorta Şirketine Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile sigortalı, …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araçla şerit ihlali yaparak davacının sevk ve idaresindeki elektrikli bisiklete çarpması sonucu davacının ağır şekilde yaralandığını, davalı sigorta şirketine 17.03.2016 tarihinde başvurduklarını, sigorta şirketi tarafından %16 maluliyet oranına göre ödeme yapacaklarını bildirmelerine rağmen davacının maluliyet oranı daha yüksek olduğundan ödemeyi kabul etmediklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 40.000,00-TL sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı, 1.000,00-TL belgelenmeyen tedavi gideri olmak üzere 41.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen; 100.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı …’dan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 26/06/2019 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile dava değerini geçici işgöremezlik tazminatı yönünden 10.869,68-TL’ye, sürekli işgöremezlik tazminatı yönünden 122.848,04-TL’ye, tedavi gideri yönünden 5.000,00-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, kazaya karışan aracın 16.02.2015-16.02.2016 tarihleri arasında davalı şirkete 290.000,00-TL limitle ZMMS ile sigortalı olup sorumluluklarının poliçe limiti dahilinde, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve gerçek zararın tazmini ile sınırlı olduğunu, davacı vekiline yapılacak ödemeye ilişkin ibraname gönderildiğini, ancak davacı vekili tarafından geri dönüş yapılmadığını, ödeme yapılacak hesap bilgisinin de şirkete gönderilmemesi sebebiyle ödemenin yapılamadığını, bu sebeple davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini, davacının dava konusu kaza sebebi ile uğradığı maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulundan alınacak, tazminat hesabına ilişkin raporun ise uzman aktüerden alınacak rapor ile belirlenmesini, faiz ,yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmolunmaması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı …, kazanın kontrolü ve isteği dışında geliştiğini, kazada kendisinin dışında başkaca iki araç sürücüsünün de kusurunun bulunduğunu, beyaz renkli bir otomobilin kendisini sıkıştırdığını, önünde park halinde bulunan araca çarpmamak için sağ şeride girdiğini, ayrıca olay yerinin çok karanlık olduğunu, davacının motorsikletinin farlarının yanmaması nedeniyle kazanın gerçekleştiğini, manevi tazminat talebinin yüksek, maddi tazminat talebinin haksız olduğunu, ceza dosyasının kesinleşmesinin beklenilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun 04/10/2015 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminata yönelik olduğu, dosyanın tümü üzerinde yapılan incelemede; savcılık soruşturması, Eskişehir 8. Asliye Ceza Mahkemesi dosyası ve Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyalarında alınan kusur raporlarından davalı gerçek kişinin kazada %100 kusurlu olduğu, davacının ise kazada herhangi bir kusurunun olmadığının belirtildiği, davalı gerçek kişi ve sigorta şirketi her ne kadar bu raporlara itirazda bulunmuşsa da raporların kaza tespit tutanağı, tanık beyanları ve dosyaya sunulan delillerle uyumlu olduğu, bu nedenle bu raporların hükme esas alındığı, kaza nedeniyle davacıda maluliyeti yönünden ATK 2. İhtisas Kurulunun 06/06/2018 tarihinde düzenlemiş olduğu raporda davacının meslekte kazanma gücü kaybının %11,2 olduğu, iyileşme süresinin ise 9 aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği, rapora taraflarca itiraz edilmiş ise de, raporun gerekçelerinde davacıya ait bütün hastane evraklarının incelendiği, raporun gerekçeli olduğu, bu nedenle raporun hükme esas alındığı, tarafların kusur durumları ve davacının maluliyeti nedeniyle dosyanın aktüer bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu, davacının geçici işgöremezlik zararının 10.869,68-TL ve sürekli işgöremezlik zararının 122.848,04-TL olmak üzere toplam 133.717,72-TL olduğu, davacının ayrıca belgelenemeyen tedavi gideri talebinin bulunduğu, bu nedenle dosyanın Adli Tıp Uzmanı Doç. Dr. …’a tevdi edildiği, bilirkişi tarafından hazırlanan 25/06/2019 tarihli kök ve ek raporda, davacının belgelenemeyen tedavi giderinin 5.000.00-TL olduğunun bildirildiği, bu raporun da aktüer bilirkişi raporuyla birlikte hükme esas alındığı, ayrıca davacının davalı gerçek kişiden manevi tazminat talebinin bulunduğu, bu yönden yapılan incelemede ise, yukarıda belirtilen kusur ve maluliyet raporları, davacının kaza nedeniyle yaşamış olduğu elem ve ızdırap hususları göz önüne alındığında, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği, ayrıca davalı sigorta şirketi yönünden yapılan incelemede ise, davacının 17/03/2016 tarihinde sigorta şirketine başvuruda bulunduğu, davalı şirket tarafından davacıyla ilgili 01/04/2016 tarihinde inceleme yapıldığı, bu durum dikkate alındığında davacının dilekçesinin 17/03/2016 tarihinde gönderildiğinin kabulü ile 8 iş günü eklendiğinde davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinin 30/03/2016 tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği kanısıyla davacının davasının kısmen kabulü ile; 133.717,72-TL işgöremezlik maddi tazminatının davalı … yönünden kaza tarihi olan 04/10/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle, davalı sigorta şirketi yönünden ise 30/03/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, 5.000,00-TL belgelendirilmeyen tedavi masrafının davalı … yönünden kaza tarihi olan 04/10/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle, davalı sigorta şirketi yönünden ise 30/03/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, 10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04/10/2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı …’nın, ceza dosyasında aldırılan bilirkişi raporunda olayın meydana gelişinde tam kusurlu bulunduğunu, 04.10.2015 tarihinde gece yarısından sonra saat 01:20 sıralarında, paket servis elemanı olarak çalışan davacıya elektrikli bisikleti ile kendi şeridinde seyrederken, yolun sağından gelirken sollama yasağı olmasına rağmen hatalı sollama, şerit ihlali yaparak, son derece hızlı bir vaziyette çarparak durmadan olay yerinden kaçtığını aracını sanayide bir adrese saklayarak delil karartmaya çalıştığını, emniyet güçleri tarafından mobese kayıtları incelenerek adresinin tespit edilmesi üzerine davacıya çarpanın kendisi olduğunu beyan ettiğini gece olaydan üç saat sonra 04:30 sıralarında yapılan alkol muayenesinde ise 1,20 promil alkolü bulunduğunu, olay sonrası ve yargılama aşamasında en ufak bir pişmanlık belirtisi göstermeyen, aksine her duruşma sonrası son derece avam konuşmalarla davacı ve ailesi ile bir tatsızlık yaratan davalının, savunmasında hayali araçlarca sıkıştırıldığını iddia ettiğini davacıya çarpmamış dahi olabileceğini söylediğini herhangi bir pişmanlık belirtisi göstermemesi üzerine ceza mahkemesince üst hadden cezalandırıldığını, davacının kaza sonrası hayati tehlike kaydı ile Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesinde yoğun bakım servisinde tedavi altına alındığını, vücudunda çok sayıda kırık olduğunu, ayrıca geçirdiği kafa travması neticesinde beyninin ödem topladığını, şuuru kapalı kaldığından soruşturma aşamasında ifadesinin dahi alınamadığını, aylarca yataktan kalkamayan davacının yaşadığı fiziksel ve ruhsal travmanın büyüklüğünün hastane dosyasında da net biçimde görüldüğünü yaşananın basit bir trafik kazası değil, bilinçli taksir sınırlarını dahi aşabilecek ağırlıkta bir suç olduğunu, davalının hem alkollü oluşu, hem de savunmasında uzun yıllardan bu yanan aktif araç kullandığına dair beyanıyla yerleşik Yargıtay kararları uyarınca suçu taksirle değil bilinçli taksirle işlediğini, olayın meydana gelişinde alkolün etkisine dahi bakılmaksızın %100 oranında kusurlu bulunduğunu, verilecek manevi tazminatın her şeyden önce hiçbir pişmanlık belirtisi taşımayan davalıyı benzer filleri işlemekten caydırıcı, davacıyı yaşadığı tüm fiziksel acı ve eza ile bizzat yargılama sürecinde davalı tarafından yaşatılan psikolojik baskı ve yıpranmanın etkisini hafifletecek ölçüde olması gerektiğini, davalının son derece sorumsuzca, alkollü vaziyette, tüm trafik kurallarını ihlal ederek sebebiyet verdiği kaza neticesi davacının tüm hayatının alt üst olduğunu, üniversite sınavına giremediğini, tedavi sürecinde eğitim hayatından kopması neticesi tüm geleceğinin olumsuz etkilendiğini hükmedilecek manevi tazminat miktarında tüm bu hususların dikkate alınması gerekirken yerel mahkemenin davacı lehine 5.000,00-TL. manevi tazminata hükmetmiş olmasının kabul edilemeyeceğini, son derece düşük olup davacının çektiği ezayı karşılamaktan çok çok uzak olduğunu bu nedenle kararın kaldırılarak manevi tazminat talebinin tamamının kabulü gerektiğini, maddi tazminat kapsamında 26.06.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile; 122.848,04-TL. sürekli işgöremezlik, 10.869,68-TL. geçici iş göremezlik, 5.000,00-TL ise SGK tarafından karşılanmayan belgelenemeyen kaçınılmaz tedavi gideri talebinde bulunmalarına rağmen yerel mahkemece geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş ise de 5.000,00-TL. SGK tarafından karşılanmayan belgelenemeyen kaçınılmaz tedavi gideri talebinin reddine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına manevi tazminat ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri yönünden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı, belgelenmeyen tedavi gideri ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının sevk ve idaresindeki elektrikli bisiklet ile davalı …’ün sevk ve idaresindeki aracın karıştıkları kaza sonucu yaralanan davacı için geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı, belgelenmeyen tedavi gideri ve manevi tazminat istemi ile açılan davada, Yerel Mahkemece maddi tazminat yönünden davanın kabulüne, manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne dair verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde talep ettikleri 5.000,00-TL SGK tarafından karşılanmayan belgelenemeyen kaçınılmaz tedavi gideri talebinin reddine karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiş ise de mahkemece anılan talebin kabulü ile 5.000,00-TL belgelendirilmeyen tedavi masrafının davalı … yönünden kaza tarihi olan 04/10/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle, davalı sigorta şirketi yönünden ise 30/03/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş olduğundan davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebinin reddi gerekmiştir.
Davalı sürücünün TCK’nun 89/4 ve 179. maddelerden yargılandığı ceza dosyasında alınan bilirkişi raporu ile eldeki davada alınan 27.09.2017 bilirkişi raporunda 04.10.2005 günü saat 01.05 sıralarında davalı … ‘nın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile Basın Şehitleri Caddesi yönünden gelip Kızılcıklı Mahmut Pehlivan Caddesi yönüne doğru seyri sırasında, Tülomsaş Nizamiyesi önüne geldiğinde, önünde seyreden aracı sollamak için karşı trafiğin kullandığı yol bölümüne girmesi ve karşı yönden gelen davacı sürücü … idaresindeki elektrikli motosiklete çarpması neticesinde meydana gelen yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda sürücü …’nın gece vakti, görüşün aydınlatma ve far ışıkları ile sağlandığı bir ortamda seyri sırasında, yola gereken dikkatini vermediği, trafiği gerektiği biçimde dikkatlice kontrol etmediği, viraja girdiğinde araç sollamanın yasak olduğunun yol çizgisi ile belirtildiği, bunu da dikkate alarak, aracının hızını azaltması, önündeki araçla mesafesini koruması, virajdan sağa doğru kendi yol bölümünde kalacak şekilde yumuşak dönüş yapması gerektiği, sürücünün aracının hızını görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uygun şekilde kullanmadığı, mevcut hızı ile viraja giriş yaparak, önündeki aracı sollamak için karşı trafiğin kullandığı yol bölümüne girerek, dikkatsiz, tedbirsiz, trafiği tehlikeye düşürecek tarzda davranışı ile karşı yönde kendi yol bölümünde seyir halinde olan araçla çarpışarak oluşumuna neden olduğu olayda, 2918 sayılı K.T.K. nun 52/b ve84/g maddesi gereğince %100 oranında tam kusurlu olduğu, sürücü …’ın idaresindeki elektrikli motosikleti ile kendi yolunda seyir halinde iken aniden karşı yönden gelen araç tarafından çarpılmaya maruz kalarak karıştığı olayda, kazayı önlemek için alabileceği bir önlem ve yaptığı kural hatası olmadığı, olayın oluşumunda kusuru bulunmadığı; Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulunun 30.05.2018 tarihli raporunda davacının sol humerus diafizinde kaynamış kırık sekeli ve plak vida, sol femur proksimal diafizinde kaynamış kırık sekeli ve İMÇ, sol superior ve inferior pubik kol kırıklarının kaynadığı, ayak grafilerinde metatars kırıklarının kaynadığı 1997 doğumlu …’ın 04.10.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:Gr1 XII (6a………..25)A%29 x1/2= %14.5,E cetveline göre: 11.2 (yüzdeonbirnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceğinin belirlendiği görülmüştür.
Mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarına davacı vekilince yetersiz olduğu gerekçesiyle itiraz edilmiştir.
Davacının tazminat istemi BK 56.maddeye dayanmakta olup, bu maddeye göre belirlenecek tazminatın zarara uğrayanda bir giderim duygusu yaratması gerektiği açıktır.
Ancak tazminat belirlenirken sadece zarara uğrayan yönünden bakılmayıp, karşı taraf açısından da değerlendirme yapılmalıdır. Bu nitelikte bir tazminat miktarı ise, tarafların kusur oranına, ekonomik ve sosyal durumlarına, duyulan acıya, olay tarihindeki paranın satın alma gücüne vb. gibi verilere göre belirlenebilecektir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK.’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Davalı sürücünün 1,20 promil alkollü olarak asli ve tam kusuru ile meydana gelen kaza nedeni ile 18 yaşındaki davacının sol humerus diafizinde kırık, sol femur proksimal diafizinde kırık sekeli ve İMÇ, sol superior ve inferior pubik kol kırıkları, ayaklarında metatars kırıkları olduğu, çeşitli ameliyatlar geçirdiği, on iki gün hastanede yattığı vücut genel çalışma gücünden %11,2 oranında kaybettiği ve 9 ay süre ile iş göremez halde kaldığı, yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında ve davacının yaralanmasının boyutu davacının yaşı ile birlikte değerlendirilmesi halinde, takdir olunan manevi tazminat miktarının bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere karar kaldırılmış, davacı lehine 50.000,00-TL manevi tazminat ödenmesine dair yeniden hüküm kurulmuştur.
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ilk derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, manevi tazminat miktarı artırılıp, davanın kısmen kabulüne dair yeniden esası hakkında karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 22.10.2020 tarih, 2018/98 Esas 2020/585 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; 10.869,68-TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 122.848,04-TL sürekli işgöremezlik tazminatı olmak üzere toplam 133.717,72-TL maddi tazminatının davalı … yönünden kaza tarihi olan 04/10/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle, davalı sigorta şirketi yönünden ise 30/03/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
2- 5.000,00-TL belgelendirilmeyen tedavi masrafının davalı … yönünden kaza tarihi olan 04/10/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle, davalı sigorta şirketi yönünden ise 30/03/2016 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
3- 50.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04/10/2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,
4-Maddi tazminat talebi yönünden; alınması gereken 9.475,80-TL harçtan, (maddi tazminat yönünden peşin alınan harç) 711,69-TL’nin mahsubu ile bakiye 8.764,11-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
5-Maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 17.128,18-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Manevi tazminat talebi yönünden alınması gereken 3.415,50-TL harcın (manevi tazminat yönünden peşin alınan harç) 1.696,24-TL’den mahsubu ile bakiye 1.719,26-TL’nin davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ya verilmesine,
9-Dava dosyasının Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden 21/12/2017 tarihli görevsizlik kararı sonucu mahkemeye geldiği anlaşıldığından, bu görevsizlik kararının verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince; ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra görevsizlik kararı verildiğinden 1.980,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-Davanın açılışı sırasında davacı tarafından yatırılan 29,20-TL başvurma harcı ile 2.407,93-TL peşin harç ve 1.770,00-TL ıslah harcı toplamı 4.207,13-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
11-Davacı tarafından yapılan 34 tebligat gideri 480,50-TL, 8 müzekkere gideri 46,40-TL, ATK’ya dosya gidiş dönüş masrafı 50,60 TL, bilirkişi ücretleri toplamı 850 TL (Eskişehir 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde 25 tebligat gideri 4 müzekkere ve bilirkişi ücreti dahil) olmak üzere toplam 1.427,50-TL yargılama giderinin, davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesaplanan 1.070,62-TL’sinin davalılardan (sigorta şirketi 735,00-TL’sinden sorumlu olarak ) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
12-Davalılar tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
13-Gider avansından bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
1-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafça yapılan 85.50-TL istinaf yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Kararın tebliği, kesinleştirme ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 02.06.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.