Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/2436 E. 2022/97 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/12/2020
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 27/01/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 01/02/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 12/10/2018 tarihinde davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu, dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki …. ait zırhlı askeri araç ile seyir halinde iken sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle aracın takla atıp devrilmesi sonucu davacının ağır şekilde yaralandığı, aracın davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, aracın işleteninin ……olduğunu, belirterek fazlaya dair hakları saklı olmak üzere 5.000,00 TL kalıcı iş göremezlik, 500,00 TL geçici iş göremezlik, 500,00 TL bakıcı tazminatının davalılardan kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile müşterek ve müteselsilen tahsilini, 100.000,00 TL manevi tazminatın yine kaza tarihinden itibaren … Genel Komutanlığından tahsilini talep etmiştir.
Davalı … Genel Komutanlığı vekili cevap dilekçesinde; dava açılmadan önce dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa gidilmediğini, sürücünün kusurundan idarenin sorumlu olmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi; davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Yerel mahkemece, davalı … Genel Komutanlığı yönünden dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa gidilmediğinden TTK 5/A HMK 114,115 maddeleri gereği dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, davalı sigorta şirketi yönünden yetki itirazından seçtiği yetkili yeri bildirmediğinden HMK 19/2 maddesi gereği yetki itirazının dikkate alınmasına ve davalı sigorta şirketi yönünden davanın tefriki ile yeni bir esasa kaydedilmesine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davanın ikame edilmesinden önce; davalı … … AŞ. yönünden Türk Ticaret Kanununun “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesi uyarınca zorunlu arabulucuğa başvurulmuşsa da; davalı … Genel Komutanlığı yönünden kanunen zorunlu arabuluculuğa başvurma zorunluluğu bulunmadığından başvuru yapılmadığını, davanın davalı … Genel Komutanlığı bakımından ticari dava olmadığını, davalıların ihtiyari dava arkadaşı olduğunu, davanın birlikte açılabileceğini, bu suretle davanın Ticaret Mahkemesi’nde açılmasının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava şartlarının ihtiyari dava arkadaşları bakımından ayrı ayrı incelenerek karara bağlanması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava; trafik kazası sonucu davacının yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, kaza tespit tutanağı uyarınca 12.10.2018 günü sürücü … sevk ve idaresindeki … Genel Komutanlığı’na ait zırhlı aracın seyir halinde iken takla atarak devrilmesi sonucu kazanın meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde araç sürücüsünün kural ihlali olduğunun belirlendiği, davacının anılan araç içinde … …. sıfatıyla yolcu olarak bulunduğu ve kaza neticesi yaralandığı,davacı tarafça davadan önce davalı sigorta şirketi aleyhine zorunlu arabuluculuğa başvurularak dava şartının yerine getirildiği, diğer davalı … Genel Komutanlığı’na ilişkinse zorunlu arabuluculuğa başvuru yapılmadığı anlaşılmaktadır.
19/12/2018 tarihli … Gazete’de yayımlanan 7155 Sayılı Kanun’un 20. maddesi (yürürlük tarihi 01/01/2019) ile 6102 Sayılı TTK’ya eklenen 5/A maddesinde; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” ayrıca, 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na 7155 sayılı Kanun’un 23. maddesi ile “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlığı ile 18/A maddesi eklenmiş olup, 6325 sayılı HUAK’nun 18/A maddesinin 2. fıkrasında; “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucuk tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Bu düzenlemelere göre, 01.01.2019 tarihinden sonra konusu bir miktar paranın ödenmesi talebi ile açılan ticari davalarda dava açılmadan önce uyuşmazlıkla ilgili arabulucuya başvurulup, anlaşılamaması halinde son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi zorunludur. Arabulucuya başvurulmadan doğrudan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilecektir.
TTK.nın 5/A maddesi gereğince ticari davalarda arabuluculuk dava şartı olarak düzenlendiğinden ticari dava kavramının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Ticari dava ile ilgili düzenleme TTK’nun 4. maddesinde yapılmıştır. Ayrıca bazı özel kanunlarda da ticari dava kavramına yer verilmiştir. TTK’nun 4/1 maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları nispi ticari dava niteliğindedir. Nispi ticari davalar, şarta bağlı ticari davalar olup, uyuşmazlığın taraflarının tacir olması ve uyuşmazlık konusunun da tarafların ticari işletmesine ilişkin olması şarttır. Ancak, TTK’nın 4/1. (a)- (f) bentlerinde sayılan mevzuat ile düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları herhangi bir şart aranmaksızın mutlak ticari dava olarak kabul edilir.
6102 Sayılı TTK’nın 4/1.f bendi ile yapılan düzenlemeye göre bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları, ticari dava olarak kabul edilir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır.
Davacı, davalı … Genel Komutanlığı adına trafikte kayıtlı ve diğer davalı tarafından sigortalanan aracın kaza yapması neticesi davacının yaralandığını ileri sürerek, araç işleteni ve sigortacısı olan davalılardan tazminat talebinde bulunmuş olup, araç işleteni davalının sorumluluğu KTK’nın 85. maddesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taraf ile davalı … Genel Komutanlığı arasında ticari ilişki veya ticari iş olmadığı gibi, kamu kurumu olan bu davalı aleyhine açılan, haksız fiilin bir türü olan trafik kazasından kaynaklanan tazminat davası ticari dava niteliğinde de değildir.
Bu hale göre davacının, dava açmadan önce davalı … Genel Komutanlığı yönünden arabulucuya başvuru yapma zorunluluğu bulunmadığından, bu davalı aleyhine açılan davanın zorunlu arabuluculuğa başvuru dava şartının yerine getirilmediği gerekçesi ile usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf taleplerinin kabulü ile HMK 353/1.a.4 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, mahkemece öncelikle, sigorta aleyhine açılarak iş bu dosyadan tefrik edilen dosya karara çıkmamış ise iş bu dosya ile birleştirilerek, karara çıkmışsa dosya kapsamına alınıp incelenmesi ile dava dosyasında esasa girilip tüm deliller toplanarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; HMK.’nın 353/1.a.4 maddesi gereğince Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.12.2020 tarihli, 2020/388 Esas, 2020/565 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Mahkemece yeniden yargılama yapılarak işin esasına girilip, sonucuna göre bir karar verilmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafça yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının istek halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yeniden yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Karar tebliği, harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 27.01.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.