Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/2399 E. 2021/2429 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 26. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2021
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 16/12/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 10/01/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde, 08/07/2014 tarihinde sürücü …’ın, sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken yaya olan davacıya çarptığını, davacının kaza neticesinde yaralandığını belirterek şimdilik 6.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın kesin hüküm nedeniyle reddi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, davacının zararını ispat etmesi gerektiğini, davalının temerrüde düşürülmediğini bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılamayı müteakip davacının, aynı kaza nedeniyle, aynı gerekçeler ve aynı taleple … ….. Komisyonu’na başvurduğu ve davanın Komisyon tarafından karara bağlandığı, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından verilen kararın kesin nitelikli olup, işbu dava yönünden kesin hüküm oluşturduğu gerekçesiyle davanın kesin hüküm nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; tahkim yargılamasında yapılan eksik incelemeler neticesinde kazanın meydana gelmesinde davacının tam kusurlu bulunmasıyla başvurunun reddine karar verildiğini, İtiraz Hakem Heyeti’ne yapılan itirazlarının da sınırlı şekilde incelendiğinden başvurunun kesin olarak reddine karar verildiğini, tahkim yargılamasında uyuşmazlığın çözümünün sınırlı süreye bağlandığını, her ne kadar tahkim yargılamasında kusur bilirkişisi raporu alınsa da itiraz imkanının bulunmadığını, kusur durumunun detaylı incelenmediğini belirterek kararın istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın kesin hükmü düzenleyen 303. maddesinde; “Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir…” hükmüne yer verilmiştir. Yine aynı kanuna göre kesin hüküm itirazı dava şartlarından olup 6100 sayılı HMK’nın 115. maddesi gereği mahkeme, dava şartlarının (m.144) mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı gibi taraflarca da dava şartının noksanlığını her zaman ileri sürülmesi mümkündür.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12. fıkrasında ‘‘Tahkim sistemine üye olmak isteyenlerden katılma payı, uyuşmazlık çözümü için Komisyona başvuranlardan ise başvuru ücreti alınır. Beşbin Türk Lirasının altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları kesindir. Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebilir. İtiraz talebinde bulunmak için bu madde uyarınca belirlenen başvuru ücretinin Komisyona yatırılması şarttır. İtiraz üzerine hakem kararının icrası durur. İtiraz talebi münhasıran bu talepleri incelemek üzere Komisyon tarafından teşkil edilen hakem heyetlerince incelenir. İtiraz talebi hakkında işin heyete intikalinden itibaren iki ay içinde karar verilir. Beşbin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları bu madde uyarınca süresinde itiraz başvurusunda bulunulmaması hâlinde kesinleşir. Bu uyuşmazlıklar hakkında bu madde uyarınca yapılan itiraz üzerine verilen karar kesindir. Kırkbin Türk Lirasının üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebilir. Ancak, tahkim süresinin sona ermesinden sonra karar verilmiş olması, talep edilmemiş bir şey hakkında karar verilmiş olması, hakemlerin yetkileri dahilinde olmayan konularda karar vermesi ve hakemlerin, tarafların iddiaları hakkında karar vermemesi durumlarında her hâlükarda temyiz yolu açıktır.’’ düzenlemeleri yer almaktadır.
Somut olayda, davacı taraf 19/09/2019 tarihli 2019/92875 esas numarası üzerinden ….. başvurarak; 08/07/2014 tarihli kaza nedeni ile yaralanmasından dolayı sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri tazminatı isteminde bulunmuştur. Hakem Heyeti tarafından yapılan inceleme neticesi, 27/12/2019 tarihinde, hem kaza yerinde düzenlenen kaza tespit tutanağında hem de savcılık tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesinde 08/07/2014 tarihli trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sigorta kuruluşuna sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle başvuranın tüm taleplerinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı 5684 sayılı Yasa’nın 30/12 fıkrası hükmü uyarınca 10 gün içinde sigorta tahkim komisyonu nezdinde itiraz yolu ile davacı başvuruda bulunmuş, itiraz üzerine 19/03/2020 – 2020/İHK – 6453 sayılı itiraz hakem heyeti kararı ile yapılan değerlendirme ile itirazın reddine kesin olmak üzere oy birliği ile karar verilmiş olup, tahkim heyeti tarafından verilen kararın ilam niteliğinde olduğu ve kesinleştiği anlaşılmakla, yerel Mahkeme tarafından, HMK 114/i ve 115/1 – 2. maddeleri gereğince, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesinde bir usulsüzlük görülmemiştir.
Bu gerekçelerle; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL karar harcından peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf eden tarafça yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Kararın taraflara tebliğine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 HAFTA İÇERİSİNDE TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 16/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.