Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/233 E. 2023/368 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/233 – 2023/368
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/233
KARAR NO : 2023/368

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/10/2020
NUMARASI : 2016/138 Esas 2020/557 Karar

DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ : 24/05/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 15/06/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta AŞ vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Davacılar vekili, 02.08.2014 tarihinde davacıların babası … idaresinde bulunan davalı … (…) Sigorta AŞ’ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı araca, davalı … (…) Sigorta AŞ’ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı… idaresinde bulunan … plakalı aracın çarptığını, meydana gelen trafik kazasında davacıların babası … ve araçta yolcu olarak bulunan annesi …’nun vefat ettiğini, …’nın asli ve tam kusurlu olduğunu, davalı … sigortaya müracaat ettiklerini, 12.01.2016 tarihinde müteveffa … için 5.068-TL, müteveffa … için 5.228-TL. ödeme yapıldığını, yine davalı … sigorta şirketine müracaat ettiklerini, ancak cevap verilmediğini belirterek destekten yoksun kalma zararının tespiti, alınacak kusur raporu ve müteveffa …’in gelir durumuna ilişkin belgelerin celbinden sonra eksik harç ikmal edilmek üzere 100-TL. (20-TL. … Sigorta, 80-TL. … Sigortadan olmak üzere) tazminatın davalı sigorta şirketlerinden araçların kusuru nispetinde kaza tarihinden olmadığı takdirde ihtar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılama aşamasında bilirkişi raporuna göre davacılar için ayrı ayrı belirlenen tazminat miktarları toplamına göre … Sigorta AŞ’den 20.070,50-TL, … Sigorta AŞ’den 306.657,54-TL olarak arttırdıklarını belirtmiştir.
Davalı … Sigorta AŞ vekili; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, kazaya karışan … plakalı aracın 02.08.2014 tarihi itibariyle … Sigorta AŞ’ye zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı bulunduğunu, davacı taleplerinin trafik sigortası poliçesi teminatı dışında olduğunu, karşı araç sürücüsüne atfedilen kusur yönünden sorumluluğunun bulunmadığını, …’nun aracın sürücüsü olduğunu, hiç kimsenin kendi kusurundan yaralanamayacağını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi ile sigortalı olduğunu, …’nun vefatı nedeniyle kusur ve zarar oranında hesaplanan 5.228-TL. tazminatın, …’nun vefatı nedeniyle yine kusur ve zarar oranında hesaplanan 5.068-TL. tazminatın 12.01.2016 tarihinde ödendiğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece toplanan delillere göre; İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan alınan 17.04.2017 tarihli raporda sürücü …’nun % 90 oranında, dava dışı sürücü…’nın % 10 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, 15.01.2020 tarihli aktüer bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun, hüküm vermeye yeterli ve elverişli bulunduğu, her iki davalıya sigortalı araç sürücülerinin kusurları gözetilerek belirlenen davacıların destek kaybı zararlarından davalı sigorta şirketlerinin, sigorta poliçeleri kapsamında, üçüncü kişi konumunda olan davacılara karşı sorumlu olduğu, gerekçesi ile davalı … Sigorta’ AŞ’ye yönelik davanın kabulü ile, davacı … için 158,18-TL, davacı … için 673,37-TL, davacı … için 19.238,95-TL’nin 12.01.2016 ilk ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı … Sigorta AŞ’den tahsiline, davalı … Sigorta AŞ’ye yönelik davanın kısmen kabulü ile, davacı … için 1.232,80-TL, davacı … için 8.549,20-TL, davacı … için 258.218,00-TL olmak üzere toplam 268.000-TL’nin 04.11.2015 temerrüt tarihinden itibaren, davalıdan … Sigorta AŞ’den tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı … (…) Sigorta AŞ vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;
Davalı … (…) Sigorta AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde; destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin zorunlu mali mesuliyet sigortası teminatları dışında olduğunu, davalıya sigortalı olan … plakalı araç sürücüsü …’nun vefatı sebebiyle ileri sürmüş oldukları destekten yoksunluk tazminatı taleplerinin, sürücü …’nun kusuru davacılara sirayet edeceğinden dolayı … (…) Sigorta AŞ yönünden davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla; yerel mahkemece hükme esas alınan hesap bilirkişi raporu hatalı olup eksik inceleme neticesi hüküm kurulduğunu, davacılardan…’nun 25.05.2003 doğumlu olup mahkeme hesap bilirkişi raporunda hatalı olarak 11.04.2005 olarak kabul edilerek 2027 yılına kadar destek verildiğini, müteveffa …’nun gelirinin hatalı tespit edildiği gibi, bilirkişi taleple bağlılık ilkesine aykırı davrandığını, bilirkişinin emsal ücret cevap yazısını esas alarak soyut değerlendirme yapması ve taleple bağlılık ilkesine aykırı davranmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesinde …’nun ortalama aylık gelirinin 2.000-TL olduğu belirtilmiş olmasına rağmen, taleple bağlılık ilkesine aykırı davranarak aylık kazancın işbu tutarın üzerinde belirlenmesinin hatalı olduğunu, …’nun asgari ücretin üzerinde kazanç elde ettiği yönündeki tespitle hesaplama yapılmasını ve aylık kazancın asgari ücretin 3,26 katı olarak belirlenmiş olmasını kabul etmediklerini, …’nun aylık kazancının fahiş olarak belirlendiğine dair itirazlarda bulundukları önceki hesap raporlarında dahi kazancı asgari ücretin 1,7 katı olarak belirlendiğini, müteveffanın sosyal ekonomik durumu, vergi kayıtları ve sair hususlar gözönüne alındığında müteveffa …’nun AGİ’siz asgari ücret miktarının üzerinde kazanç elde etmediğini, 2020 yılında asgari ücret bilindiğinden, işlemiş dönemin raporun tanzim edildiği 15.01.2020 tarihine kadar yapılması gerektiğini, (Yargıtay 21. HD 2014/22416 E 2015/12011 K), destek paylarının hatalı olarak belirlendiğini, zira müteveffaların hayatta olan anne-babaları da göz önüne alınarak pay taksimi yapılması gerektiğini, sigortalı … plakalı aracın herhangi bir kusuru bulunmadığını, %90 oranında asli kusurlu olduğu yönündeki tespitleri kabul etmediklerini, diğer davalı … Sigorta AŞ nezdinde sigortalı araç sürücüsü…’nın etkin fren ve direksiyon tedbirine başvurmadığı ve yine seyrine göre yolun en sağını takiben seyretmediğinden %10 oranında kusur izafe edilmesinin Karayolları Trafik Kanunu’nda düzenlenen kural ihlallerine, asli tali kusur ayrımlarına ve kusur teamüllerine açık olarak aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Davalı … (…) Sigorta AŞ vekilinin HMK.nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, davacıların babası … idaresinde bulunan davalı … (…) Sigorta AŞ’ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı araca, davalı … (…) Sigorta AŞ’ne zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı… idaresinde bulunan … plakalı aracın çarptığını, meydana gelen trafik kazasında davacıların babası … ve araçta yolcu olarak bulunan annesi …’nun vefat ettiğini belirterek hem annelerinin hem de babalarının vefatı nedeniyle belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde, mahkeme kararların tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri, hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini, hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını, gerekçeli kararın yazıldığı tarihi içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu – 2007/14-778 E, 2007/611 K, Dairemizin 01.04.2008 gün ve 2007/38353 Esas, 2008/7142 Karar sayılı ilamı).
HMK.’nın 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Davacılar tarafından dava dilekçesi ile dava konusu kaza sonucu davacıların annesi … ve babası …’nun vefat etmesi nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmiş, mahkemece gerekçe ve hüküm fıkrasında davacıların annesi ve babası için ne kadar tazminata hükmedildiği açıklanmadan denetime ve infaza uygun olmayacak şekilde hüküm kurulmuştur. Mahkemece davacılara talepleri ve ıslah dilekçesi açıklatılarak anne ve baba için talep edilen miktarların ayrı ayrı belirlenmesi ve HMK.nın 297/2. maddesine uygun şekilde davacıların taleplerinden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunlu olduğundan, usul ve yasaya aykırı olan hükmün kaldırılmasına, davacıların talepleri ayrı ayrı değerlendirilerek anne ve babaları yönünden hükmedilen tazminatalar ayrı ayrı belirtilerek infazda tereddüt yaratmayacak şekilde yeniden karar verilmesi için HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
2-Kabul şekline göre; davacılar dava dilekçesi ile destekleri babalarının köyde bakkallık yaptığını minimum aylık 2.000,00-TL geliri olduğunu belirterek tazminat talep etmişler, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda müteveffa …’nun işlettiği bakkalın emsal gelir araştırması ortalaması alınarak asgari ücretin 3.07 katı olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de; mahkemece desteğin kazadan önce elde ettiği gelirin belirlenmesi için yapılan araştırma yeterli değildir. Destek gibi aylık net sabit geliri olmayan faaliyet icra eden, ticari işletmesi bulunan veya serbest olarak mesleki çalışma yapan kişiler yönünden öncelikle desteğin gelirinin net olarak belirlenmesi için davacı tarafa ispat imkanı verilmesi, işletmesine ilişkin bilgiler ile, işletme defteri ve vergi kayıtları toplanarak, yapılan işten sağlanan bir gelirin bulunması halinde bu gelirin elde edilmesinde destek kişinin bedensel ve yönetsel katkısı belirlenip, kişinin yerine başkasının çalıştırılması olanağı göz önüne alınarak ona yapılacak ya da yapılması gereken ücret esas alınarak bu miktar üzerinden hesaplanması gereklidir. Davacılar desteğinin köyde bakkal işlettiği ileri sürüldüğüne göre desteğin gelirinin daha net kriterlerle belirlenmesi hususunda davacı tarafa ispat imkanı verilerek bakkala ait defter yada belgeler, işletmeye ilişkin bilgiler toplanarak, bakkalın geliri değil desteğin kişisel emeği ile katkısının belirlenmesi, desteğin ve davacıların sosyal ve ekonomik durum araştırmasının yapılması, gelirin net olarak ispat edilememesi halinde desteğe ait işyeri büyüklüğünde bakkalda çalışan kişilere ödenecek emsal ücret araştırılarak gelirin belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması isabetli değildir.
3-Kabul şekline göre mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı…’nun doğum tarihinin 25.05.2003 tarihi olmasına rağmen 11.04.2005 tarihinin esas alınarak tazminat hesabı yapılmış olması ve destek … yönünden tazminat hesabı yapılırken pay ayrılan annesinin bakiye ömür süresinin hatalı belirlenmiş olması da doğru görülmediğinden açıklanan hususlar ve istinafa başvuran davalı yararına oluşan usulü kazanılmış haklar (bilinen dönem hesabında hükme esas alınan rapor tarihi verilerinin esas alınması) gözetilerek yeniden hesaplama yapılması için aktüer bilirkişiden rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin istinaf sebeplerinin kabulü gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davalı … (…) Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … (…) Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; HMK.nın 353/1.a.6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafca yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Ankara 32. İcra Dairesinin 2020/10920 sayılı dosyasına yatırılan 500.000,00-TL teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nun 353/1.maddesi gereğince KESİN olmak üzere 24.05.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.