Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/2225 E. 2021/2229 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No…..
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/11/2018
NUMARASI ……
KARAR TARİHİ : 25/11/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 22/12/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı Davalı Vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde;14/12/2016 tarihinde, müvekkilinin sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken davalı tarafından ZMMS ile sigortalanan aracın asli ve tam kusurlu olarak müvekkiline çarpması neticesinde meydana gelen kaza neticesinde müvekkilinin yaralandığını ve maluliyetinin meydana geldiğini, müvekkilinin yaralanması nedeniyle zararlarından davalının sorumlu olduğunu, müvekkilinin, davalıya müracaat edilmesine rağmen zararlarının karşılanmadığını, ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 3.200,00 TL geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının başvuru tarihini takip eden 8 iş günü sonundan itibaren avans faizi ile davalından tahsilini istemiştir.
Davacı vekili 20.07.2018 tarihli dilekçesi ile, dava değerini 10.821,06 TL geçici iş göremezlik, 14.812,42 TL daimi iş göremezlik olarak belirlemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Kazaya karışan aracın müvekkili tarafından ZMMS ile sigortalı olduğunu sorumluluklarının sigorta limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacının kusuru, zararı ve maluliyeti kanıtlaması gerektiğini, SGK tarafından yapılan bir ödeme mevcut ise tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, müvekkilinin temerrüdünün de gerçekleşmediğini, avans faizinin de haksız olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle ZMMS kapsamında zararlarına ilişkin olduğu, olay tarihinde davalı tarafından sigortalanan aracın, davacının sevk ve idaresindeki araca çarpması ile meydana gelen kazada davacının yaralandığının anlaşıldığı, kusur bilirkişisinden alınan rapora göre davalı tarafından sigortalanan aracın kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak kuralını ihlal ettiğinden %75 oranında, davacının ise, kavşaklara yaklaşırken gerekli tedbir ve dikkati göstermemesi nedeniyle %25 oranda kusurlu olduğunun tespit edildiği, davacının alınan maluliyet raporuna göre kaza nedeniyle %3 oranında maluliyetinin meydana geldiği ve iyileşme süresinin 9 ay olarak belirlendiği, aktüer bilirkişiden alınan raporda; davacının geçici iş görmezlik zararının 10.821,06 TL, sürekli iş göremezlik zararının 14.812,42 TL olduğunun tespit ediliği, davacının zararlarından davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle; 25.633,48 TL’nin 09/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Geçici iş göremezlik zararlarından müvekkilinin sorumluluğu olmadığını, sorumluluğun SGK’da olduğunu, bu nedenle mahkeme kararının ZMMS Genel Şartlarına aykırılık taşıdığını, alınan kusur raporunun da, trafik polis tarafından tanzim edildiğini, bu nedenle alınan raporu kabul etmediklerini, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatı ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemidir.
Olay tarihinde davacının sevk ve idaresindeki araç ile davalı tarafından sigortalanan aracın karıştığı kaza neticesinde, davacının yaralandığı, kaza tespit tutanağı, tedavi evrakları ve dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Kusura ilişkin alınan bilirkişi raporunda; davalı tarafından sigortalı aracın tali yolda bölünmüş yol kavşağına doğru seyri sırasında, davalının kavşak noktasından bölünmüş yola girmesi ile bölünmüş yolda seyreden davacının sevk ve idaresindeki araca kavşak noktasında çapması ile meydana gelen kazada, davacının tali %25 oranda kusurlu olduğu, davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsünün ise kontrolsüz kavşakta geçiş önceliği bulunan diğer araca geçiş hakkı vermeksizin kavşağa girmesi ile meydana gelen kazada asli %75 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş olup alınan rapor dosya kapsamındaki kanıtlanan oluşa uygun olmasına, kusura ilişkin raporun Adli Tıp Kurumu gibi bir kurumdan alınmasına ilişkin yasal zorunluluk da bulunmamasına göre davalı vekilinin kusura ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmediği gibi, davacı tarafından geçici iş göremezlik zararlarından SGK’nın sorumlu olduğu ileri sürülmüş ise de, KTK’nın 98. Maddesinde geçici iş görmezlik zararlarından SGK’nın sorumlu olduğuna ilişkin hüküm bulunmamasına, TBK’nın 54. Maddesi ve KTK’nın 85/1 maddesi kapsamında sürücü ve işletenin sorumluluğunda olan geçici iş göremezlik zararlarından, KTK’nın 92. maddesinde teminat harici sayılmamış olmasına göre sigorta şirketinin de sorumlu olmasına göre geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, göre; davalı vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı Vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalıdan alınması gereken 1751,02 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 438,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1313,02 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 25/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.