Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/2167 E. 2021/1965 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE :….. (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/07/2021
NUMARASI : ….
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 04/11/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 18/11/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 30/07/2015 tarihinde, sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile davacı idaresinde bulunan…. plakalı motosikletin karıştıkları kaza sonucunda davacının yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde dava dışı sürücünün kusurlu olduğunu belirterek, yaralanan davacı için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.900,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, ve 100,00-TL geçici iş göremezlik tazminatının başvuru tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın aynı konuya ilişkin olarak daha önce ….. Heyetine yaptığı başvurunun ret ile sonuçlandığından davanın kesin hüküm nedeni ile reddinin gerektiğini, KTK’nın 97. maddesine göre usulüne uygun başvuru olmadığından davanın bu nedenle de reddinin gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise kazaya karışan…. plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı … tarafından yapıldığını, kaza nedeni ile doğan zarardan davalı şirketin poliçe limiti ile sınırlı olarak ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatı talepleri yönünden sorumluluğunun bulunmadığını, kazanın oluşuna ilişkin kusur durumu ile davacı tarafın yaralanmasına ilişkin maluliyet durumunun yürürlükteki mevzuata uygun olarak belirlenmesi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını ve temerrüt tarihinden faiz isteminin yasal dayanağının olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı tarafından aynı kazaya ilişkin olarak aynı taleplerle …. yaptığı başvurunun reddi üzerine İtiraz Hakem Heyetine itiraz edildiği, bu itirazın da ret ile sonuçlandığını…. tarafından HMK 407 ve devamı maddeleri gereğince değerlendirme yapılıp, kesin olarak karar verilmiş olduğundan tarafları ve konusu aynı olan davanın, HMK 114/1-i maddesi uyarınca kesin hüküm nedeni ile dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu kaza nedeni ile daha önce …. gidildiğini, komisyon kararından sonra itirazen İtiraz Hakem Heyetine de gidildiğini, ancak her iki birimde de yapılan incelemenin sınırlı bir inceleme olup, sınırlı süreye tabi olması nedeni ile yapılan incelemenin yeterli olmadığını ve itiraz yollarının da kapalı olduğunu belirterek, dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün de kusurunun bulunması nedeni ile … yargılamasında alınan yetersiz kusur raporu ile verilen kararın da hatalı olmasından dolayı usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın kesin hükmü düzenleyen 303. maddesinde; “Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir…” hükmüne yer verilmiştir. Yine aynı kanuna göre kesin hüküm itirazı dava şartlarından olup 6100 sayılı HMK’nın 115. maddesi gereği mahkeme, dava şartlarının (m.144) mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı gibi taraflarca da dava şartının noksanlığını her zaman ileri sürülmesi mümkündür.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12. fıkrasında ‘‘Tahkim sistemine üye olmak isteyenlerden katılma payı, uyuşmazlık çözümü için Komisyona başvuranlardan ise başvuru ücreti alınır. Beş bin Türk Lirasının altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları kesindir. Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebilir. İtiraz talebinde bulunmak için bu madde uyarınca belirlenen başvuru ücretinin Komisyona yatırılması şarttır. İtiraz üzerine hakem kararının icrası durur. İtiraz talebi münhasıran bu talepleri incelemek üzere Komisyon tarafından teşkil edilen hakem heyetlerince incelenir. İtiraz talebi hakkında işin heyete intikalinden itibaren iki ay içinde karar verilir. Beşbin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararları bu madde uyarınca süresinde itiraz başvurusunda bulunulmaması hâlinde kesinleşir. Bu uyuşmazlıklar hakkında bu madde uyarınca yapılan itiraz üzerine verilen karar kesindir. Kırk bin Türk Lirasının üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebilir. Ancak, tahkim süresinin sona ermesinden sonra karar verilmiş olması, talep edilmemiş bir şey hakkında karar verilmiş olması, hakemlerin yetkileri dahilinde olmayan konularda karar vermesi ve hakemlerin, tarafların iddiaları hakkında karar vermemesi durumlarında her hâlükarda temyiz yolu açıktır.’’ düzenlemeleri yer almaktadır.
Somut olayda, davacı taraf 28/08/2020 tarihli … esas numarası üzerinden …. başvurarak; 30/07/2015 tarihli kaza nedeni ile yaralanmasından dolayı 5.000,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 100,00-TL geçici iş göremezlik tazminatı isteminde bulunmuştur. Hakem Heyeti tarafından, adli trafik bilirkişisinden rapor alınmış ve davacı sürücünün %100 kusurlu olduğunun belirlenmesi üzerine, 07/01/2021 tarihli….karar sayılı kararı ile davacının taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın bu karara itirazı üzerine ise …..tarafından 22/01/2021 tarih ….. esas sayılı dosyasında 10/03/2021 tarihli …. karar sayılı kararı ile itirazın kesin olarak reddine karar verilmiş olup, tahkim heyeti tarafından verilen kararın ilam niteliğinde olduğu ve kesinleştiği anlaşılmakla, yerel Mahkeme tarafından, HMK 114/i ve 115/1 – 2. maddeleri gereğince, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesinde bir usulsüzlük görülmemiştir.
Bu gerekçelerle; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL karar harcından peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere 04/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

….

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.