Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/215 E. 2023/394 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 26. HUKUK DAİRESİ
Esas-Karar No: 2021/215 – 2023/394
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2021/215
KARAR NO : 2023/394

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/10/2020
NUMARASI : 2017/189 Esas 2020/577 Karar
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 09/06/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 05/07/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta AŞ vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI;
Asıl dava dosyasında davacılar vekili, 05.12.2016 tarihinde davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı … plakalı aracın davacıların desteği yaya …’e çarptığını, meydana gelen kaza sonucu …’in vefat ettiğini, davacıların müteveffanın eşi ve çocukları olduğunu, müteveffanın ağır ve hafif çelik montajı ustası olduğunu, asgari ücretin 4-5 katı gelir elde ettiğini belirterek HMK’nın 107. Maddesi gereğince her bir davacı için şimdilik 1.100,00’er TL olmak üzere toplam 3.300,00TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, … plakalı aracın davalıya trafik sigortası ile sigortalı bulunduğunu, kaza tarihi itibariyle poliçe teminat limitinin 310.000,00TL olduğunu, kazanın oluşumunda müteveffa yayanın asli kusurlu olduğunu, kusur tespiti yapılmasını, gelir belgesi sunulmaması halinde hesaplamanın asgari ücrete göre yapılması gerektiğini savunarak, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/836 Esas Sayılı dosyasında davacı vekili; 05.12.2016 tarihinde davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın yaya …’e çarparak ölümüne neden olduğunu, müteveffanın anne ve babası olan davacıların destekten yoksun kaldığını belirterek HMK’nın 107. Maddesi gereğince her bir davacı için şimdilik 2.000,00’er TL olmak üzere toplam 4.000,00TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama aşamasında davacılar vekili maddi tazminat miktarını davacı eş için 163.634,12 TL, çocuk … için 26.573,53 TL, çocuk … için 44.431,92 TL, birleştirilen dosya yönünden davacı anne … için 47.382,32 TL, baba … için 23.592,94 TL olarak belirlemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; Davacıların desteği olan müteveffa yaya … hayatını kaybettiği dava konusu trafik kazasının oluşumunda 5/8 – %62,5 oranlarında kusurlu olduğu, davalı … Sigorta şirketine trafik sigorta poliçesiyle olay tarihinde zorunlu mali mesuliyet sigortalı bulunan … plakalı tır aracının maliki ve sürücüsü olan dava dışı sürücünün 3/8 – % 37,5 oranlarında kusurlu olduğunun belirtildiği, aktüerya uzmanından alınan raporda davacıların destek tazminatları toplamının 530.765,84TL olduğunu, sigorta şirketinin poliçe gereği sorumlu olduğu azami 310.000,00TL teminat tutarı ile sınırlı olduğu göz önünde bulundurularak garameten hesaplama neticesinde; asıl dava dosyasında; davacı eş … yönünden; 163.634,12TL, davacı oğul … yönünden; 26.573,53TL, davacı oğul … yönünden; 44.431,92TL destek zararı hesaplandığını, birleşen dava dosyasında ise; davacı anne … yönünden; 47.382,32TL, davacı baba … yönünden 23.592,94TL destek zararı hesaplandığı gerekçesi ile; asıl davada davanın kabulüne ; davacı … için 163.634,12 TL … için 26.573,53 TL, … için 44.431,92 TL destekten yoksun kalma tazminatının 01.02.2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, birleşen Ankara 3. ATM 2018/836 Esas sayılı davada; davanın kabulüne, davacı … için 47.382,32 TL davacı … için 23.592,94 TL destekten yoksun kalma tazminatının 17.10.2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı asıl ve birleştirilen dosyada davalı … Sigorta AŞ vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ;
Asıl ve birleştirilen dosya davalısı … Sigorta AŞ vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece tüm davacılar için toplam 305.614,83 TL tazminatın temerrüt tarihlerinden itibaren avans faizi ile birlikte davacı taraflara ödenmesine hükmedildiğini, karara esas alınan kusur oranı hatalı olmakla, dosya kapsamında alınan rapora itirazlarının görmezden gelindiğini, kazada müteveffa …’in KTK’nın 68/a-3 kuralı ihlal etmiş olduğu, söz konusu kural ihlalinin KTK ve KTY kapsamında asli kusur hali olarak düzenlendiğini, üstelik raporda da vurgulandığı üzere müteveffanın koyu renkli giysilerle karşıya geçmeye çalışması nedeniyle ayrıca kusurunun ağırlaştığının kabul edilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunda da başvuru sahibinin karşıya geçmek için uygun olmayan bir yoldan, hiçbir şekilde karşıya geçiş kurallarına uymadan ve hatta yoldan geçen aracı görmesine rağmen mesafeyi ayarlayamayıp yola atlamak suretiyle geçmeye çalışması sebebiyle asli kusurlu olduğu belirtilmiş olmasına ve yayaya tüm bu ağır kusurlarına rağmen yalnızca %62,5 oranında kusur izafe edilmesinin haksız olduğunu, sigortalı araç sürücüsü ise yalnızca hız yönünden kural ihlali yapmış olmakla, bu hususta Adli Tıp Trafik İhtisas Kurulu’nca tanzim edilen ve Yargıtay İçtihatları ile uygun bulunan tüm raporlarda en fazla verilen kusur oranının %25 olduğunu, raporda da görüleceği üzere sigortalı araç sürücüsünün üst düzeyde tali kusurlu olarak değerlendirilmesini gerektiren herhangi bir ağırlaştırıcı kusuru da bulunmadığını, itiraz ettikleri hususlar değerlendirilmek suretiyle kusur oranının usulüne uygun olarak belirlenmesi için Adli Tıp Trafik İhtisas Kurulu’ndan rapor alınmasına karar verilmesi gerekirken; eksik değerlendirme içeren, hatalı rapora dayanılarak karar verildiğini, tazminat raporunda kullanılan gelirinde yerleşik içtihatlara ve gerçek zarar ilkesine aykırı olarak fahiş olduğunu, itirazlarının değerlendirilmediğini, mağdurun maaş bordrosuna göre Aralık/2015 ayına ait gelirinin 4.942,39 TL olduğunun belirtildiğini, söz konusu gelir ilgili tarihte yürürlükte olan net asgari ücret tutarına oranlanarak 4,94 (4.942,39 TL / 1.000,54 TL) katsayısı elde edildiğini, ve her yıl için geçerli olan asgari ücretler ilgili katsayı ile (4,94) ile çarpıldığını, yerleşik Yargıtay Kararları uyarınca gelirin tespitinde kaza tarihindeki güncel maaş bordrolarının esas alınması gerektiğini, kazadan tam 1 yıl öncesine ait tek bir aya ilişkin bordro üzerinden tazminat hesaplaması yapılmasının hukuki hiçbir dayanağı bulunmadığını, (Yargıtay 17. HD., E. 2012/2872 K. 2013/1993 T. 19.02.2013)müteveffanın gerçek kazancının ispatı bakımından kaza tarihine ait güncel maaş bordrolarının dosyaya kazandırılması gerekmekle, bu hususta bir belge olmaması halinde asgari ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, dava konusu talebin haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle avans faizine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Asıl ve birleştirilen dosya davalısı vekilinin HMK’nın 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili asıl ve birleştirilen dava dosyasında, davalıya zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı tırın davacıların desteği yaya …’e çarparak ölümüne neden olduğunu, müteveffanın eşi, çocukları, anne ve babasının destekten yoksun kaldığını belirterek destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davalıya sigortalı araç sürücünün %37,5 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek belirlenen tazminatın tahsiline karar verilmiş, karara karşı asıl ve birleştirilen dava dosyasında davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
Dava konusu kazadan sonra düzenlenen kaza tespit tutanağında kazanın 05.12.2016 tarihinde saat 00.20 sıralarında meydana geldiği, … idaresinde bulunan … plakalı Tırın yol çalışması nedeniyle iki yönlü trafiğin kullanımına açık yolda karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaya …’e çarptığı olayda yayanın koyu renk giysiler giydiği araç sürücünün fren yapmasına rağmen kurtaramadığı belirtilerek yayanın iki yönlü trafiğin kullandığı yolda taşıt yolunun sol tarafını izlemek kuralının ihlal ettiğinden asli kusurlu, araç sürücüsünün ise aracın hızını yol yapım ve onarım alanına girerken azaltmamak kuralını ihlal etmesi nedeniyle tali kusurlu olduğu belirlenmiş, mahkemece alınan raporda da yaya …’in yol çalışması nedeniyle dubalarla bölünmüş yolda aydınlatmanın da olmadığından kendi can güvenliği açısından yaklaşan araçları dikkate alması gerekirken ile aradaki mesafeyi kontrol ederek, yolun boş ve müsait olması durumunda geçişini sürdürmesi ve şayet duramayacak kadar yaklaşmış araç varsa ilk geçiş hakkını bu araçlara vermeden kaza tespit tutanağındaki tespitlere göre koyu renk giysilerle yolun karşısına geçişi sırasında davalı sigorta ile sigortalı tır aracının sağ ön tarafından çarpılması nedeniyle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 68/b-3 ve Yönetmeliğin 138/b-3 maddelerine riayetsizliği nedeniyle %62,2 oranında asli kusurlu, araç sürücüsünün ise sevk ve idaresindeki … plakalı … marka tır aracıyla olay mahalli karayolları görevlilerince yoldaki çalışmaya bağlı trafik işaretleri ile işaretlenmiş iki yönlü taşıt yolunda seyri sırasında, seyir ettiği taşıt yolundaki azami hız sınırının tespitlere göre 50 km ile sınırlandırılmış olması yanında yolda aydınlatmanın da olmaması ve aracının ağır vasıta bir araç olmasını da göz önüne alarak seyir hızını 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 52/a-b 51, Yönetmeliğin 100,101/a-b maddelerine göre 50 km seyir hızının altına indirerek ve seyir hızını fren intikal mesafesinde aracını durdurabileceği bir seyir hızıyla ve önündeki seyir alanını daha dikkatli ve tedbirli olarak kontrolü altında tutarak seyrine devam etmesi gerekirken; kazadan sonra … polis merkezindeki kazanın oluşuna ilişkin 05.12.2016 tarihli ifadesinde seyir hızının 60 km civarında olduğu beyanı göz önüne alındığında kanaate göre daha fazla yüksek seyir hızıyla seyrine bağlı taşıt yolunun karşısına geçiş yapmakta olan yayaya aracının sağ ön kısmıyla çarpması nedeniyle %37,5 oranında tali kusurlu olduğu belirlenmiş olup kaza tespit tutanağı, olay mahallinde yol çalışması olması dikkate alındığında kusur oranlarının olayın oluş şekline uygun olması nedeniyle mahkemece benimsenmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacılar tarafından destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanmasında esas alınacak desteğinin gelirinin belirlenmesi için desteğe ait MEB tarafından verilen Ağır Çelik Teknolojileri, Ağır Ve Hafif Çelik Montajı Kalfalık Belgesi, yurt dışı çalışma belgesi, mesleki yeterlilik belgeleri, Azerbaycan ve Suudi Arabistan’da çalıştığına dair belgeler ile … AŞ’de çalıştığı 4 aylık döneme ait maaş bordroları, dosyaya sunulmuş, mahkemece alınan aktüer bilirkişi raporunda desteğin gelirinin dosyaya sunulan maaş bordrolarına göre asgari ücretin 4.94 katı olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmış olup, dosyaya sunulan belgelere göre desteğin ağır ve hafif çelik montaj işi ile uğraştığı ve yurtdışında çalıştığının anlaşılmasına göre asgari ücretin üzerinde gelir elde edeceğinin kabulü gerektiğinden desteğe ait maaş bordrosuna göre gelirin belirlenmiş olmasında bir isabetsizlik görülmediğinden davalının bu yöne ilişkin istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında, bir usulsüzlük bulunmamasına göre asıl ve birleştirilen dosya davalısı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun HMK’ın 353/1.b.1.maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl ve birleştirilen dosya davalısı … Sigorta AŞ vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 20.856,05 TL. istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 1.213,00 TL +4.007,00 TL’nın mahsubu ile kalan 15.636,05 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 09.06. 2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.