Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/2121 E. 2022/793 K. 25.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

……

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/06/2021
NUMARASI ……

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 25/03/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 01/04/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 22.05.2016 günü, dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki araç ile …’in sevk ve idaresindeki aracın çarpışması neticesinde, … aracında yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, kazaya sebebiyet veren … yönetimindeki aracın davalı … Şirketi, … yönetimindeki aracın ise davalı … … A.Ş. tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalandığını belirterek, şimdilik davalı … Şirketinden 1.600,00 TL, davalı … … A.Ş.’den 1.600,00 TL olmak üzere toplamda 3.200,00 TL maddi tazminatın davalılardan ayrı ayrı alınarak davacıya verilmesini talep etmiş; 10.04.2018 tarihli bedel arttırım dilekçesi ile davalı … Şirketi yönünden dava değerini arttırarak toplam 90.243,36 TL maddi tazminatın davalı … Şirketinden tahsilini istemiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının başvuru şartını yerine getirmediğini, kusur durumunun Adli Tıp vasıtası ile tespitini istediklerini, daimi maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden alınması gerektiğini, davalı şirketin geçici işgöremezlik zararından sorumlu olmadığını, davacının müterafik kusuru ve somut olaydaki hatır taşıması sebebiyle tazminattan indirim yapılması gerektiği, davalının sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemek şartıyla davacının dava tarihinden itibaren yasal faiz isteminde bulunabileceğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
… Şirketi vekil cevap dilekçesinde; kazaya karışan aracın davalı … şirketine 13.07.2015-2016 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, öncelikle kusur durumunun tespitinin gerektiğini, davacının müterafik kusurunun dikkate alınmasını istediklerini, yaralanma ile kaza arasındaki illiyet bağının bu suretle maluliyet raporunun, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden alınmasının zorunlu olduğunu, aktüer raporunun aktüer siciline kayıtlı bilirkişilerce yapılması gerektiğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece, yapılan yargılama toplanan deliller ile Ankara BAM 26. Hukuk Dairesi kararı doğrultusunda; 22/05/2016 tarihinde dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki araç ile dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki aracın çarpışması neticesinde davaya konu yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği, davacının dava dışı … yönetimindeki araçta yolcu konumunda bulunduğu, kusur oranlarına ilişkin yapılan tespit neticesinde araç sürücüsü …’nin %100 oranında kusurlu olduğu, davacının maluliyetine ilişkin … Üniversitesi Adli Tıp Kurumunca hazırlanan 17/07/2017 tarihli raporda, davacının çalışma ve meslekte kazanma kaybı oranının %5, geçici iş göremezlik süresinin ise 4 ay olduğu anlaşılmakla, davalı … … A.Ş. sigortalısı araç sürücüsü …’nın kusuru bulunmadığından davalı … … A.Ş.’nin davaya konu zarardan sorumlu olmadığı kabul edilerek, bu davalı yönünden davanın reddine, kazaya sebebiyet veren … yönetimindeki aracın davalı … şirketi tarafından 13/07/2015-2016 tarihleri arasında sigortalı olduğu, davacının yaralanması neticesinde, 72.646,95-TL sürekli iş göremezlik zararı ile mahrum kaldığı 944,44-TL geçici iş göremezlik zararının oluştuğu, davalı … … şirketinin bu zarardan sorumlu olduğu, 06/03/2017 tarihinde temerrüdün oluştuğu, aracın cinsi (hususi) gözetilerek yasal faize hükmedilmesi gerektiğinden bahisle, davalı … … A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine, davalı … Şirketi aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile; 944,44-TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 72.646,95 TL sürekli işgöremezlik zararının 06/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Geçici iş görmezlik tazminatı özünde bir tazminat talebi olup bu tazminatın dayanağının yerleşik Yargıtay kararlarında da görüleceği üzere kişinin %100 malul kaldığı dönemdeki efor kaybının tazminine ilişkin olduğunu, gelir kaybı olarak düşünmenin davacının hak kaybına uğramasına neden olacağını, geçici iş göremezliğin davacının davaya konu kazadan dolayı %100 olarak malul kaldığı geçici sakatlık dönemini kapsadığını, Geçici iş göremezlik talebinin ZMSS poliçelerinde tedavi klozunda değil sakatlanma ve ölüm klozları kapsamında değerlendirildiğini, geçici iş göremezlikten kastın davacının %100 olarak malul kaldığı tedavi masraflarını değil, tedavi sürecini belirttiğini, davacının bu süre boyunca hiçbir işini yerine getiremediğini, kısmi/sürekli sakatlığın ise geçici iş göremezlikten sonra kalıcı olarak ortaya çıkan sakatlığı belirttiğini,
Bu durumda sürekli iş görmezlik halinin geçici iş görmezlik süresinin bitiminde başladığı aşikar olmakla birlikte nasıl ki sürekli iş görmezlik tazminatı kişinin maluliyeti oranında hesaplanıyorsa, geçici iş görmezlik tazminatının da kişinin %100 malul kaldığı dönem olarak hesaplanması gerektiğini, sürekli iş görmezlik tazminatı hesaplanırken kişinin gelirindeki kayıplar değil, kişinin maluliyeti oranındaki efor kaybının hesaplandığını, sürekli iş görmezlik tazminatı ile geçici iş görmezlik tazminatının aynı temelde -maluliyet tazminatı olarak- talep edilen tazminatlar olduğu aşikar olmakla birlikte mahkemenin vermiş olduğu kararın mesnetsiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda; dava, davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasından kaynaklanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Davacının, davalı … A.Ş. ile diğer davalı … … A.Ş.’ne trafik sigortalı araçların karıştığı trafik kazası sonucu yaralandığı, olayda davacının içinde yolcu konumunda bulunduğu aracın sürücüsü …’nın kusurunun bulunmadığı, ……… şirketine ZMSS poliçesi ile sigortalı araç sürücüsü …’nin ise %100 oranında kusurlu bulunması nedeniyle davalı …….. şirketi zarardan sorumlu tutulmuştur.
Geçici iş göremezlik tazminatının temelinde de bu sürede davacının yoksun kaldığı gelirin kusurlu olan taraftan tazmini yatmakta olup, tazminatın amacı gerçek zararı karşılamaktır. Bu dönemde davacının gelir kaybının olmaması veya gelirinin bu dönemde de kendisine kesintisiz şekilde ödenmesi halinde geçici iş göremezlik zararından söz edilemez.
Somut olayda davacının kaza tarihinde öğretmenlik görevini ifa edip, devlet memuru olması sebebiyle maaşını almaya devam ettiğinden bu dönem için maaş anlamında gelir kaybı bulunmamaktadır. Ancak öğretmenlerin sadece fiilen çalışması halinde almaya hak kazandığı ek ders ücreti vb. gibi ödemeleri, maluliyeti ve fiilen çalışamaması nedeniyle alamaması durumunda mahrum kaldığı gelirin geçici iş göremezlik zararını oluşturduğundan, geçici iş göremezlik tazminatı olarak talep edilebilir.
Açıklanan nedenlerle, Mahkemece Dairemizin söz konusu kaldırma kararı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, davacı için belirlenen 4 aylık geçici iş göremezlik süresinde davacıya yapılan ek ödemelerin mahsubu ile bakiye geçici iş göremezlik tazminatının belirlenmesinde ve buna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmaması ve mahkemenin gerekçesine göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince (HMK.nın 355. maddesine göre istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu) esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı… vekilinin istinaf talebinin 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 80.70TL maktu istinaf karar harcından, peşin alınan 59.30TL maktu harcın mahsubu ile bakiye 21.40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirmesi ve harç ikmali işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 25.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…………..
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.