Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/2041 E. 2021/2141 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/06/2021
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 18/11/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 08/12/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı birleştirilen dosya davacıları … ve … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Asıl dava dosyasında davacı … vekili; 15.08.2014 tarihinde davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın karıştığı kazada davacının eşi …… vefat ettiğini, davacının eşinin desteğinden yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 114.755,09 TL olarak ıslah etmiştir.
Birleştirilen dava dosyasında davacılar … ve … vekili, vefat eden …’ün çocukları olan davacıların özürlü olmaları sebebiyle babalarının desteğinden yoksun kaldıklarını, belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla HMK.nın 107. maddesi gereğince her biri için 500,00’er TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğü giren ZMMS Genel Şartlarına göre sürücünün % 100 kusuru ile meydana gelen kazalarla ilgili destekten yoksun kalma tazminatı talep edilemeyeceğini, davacı …’nun kaza tarihi itibarıyla evli olduğunu, bu nedenle babasının vefatı sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilmesinin hukuken mümkün olmadığını, her ne kadar dava dilekçesinde davacıların özürlü olması dolayısıyla destek aldıkları belirtilmişse de sunmuş oldukları delillerin arasında ve dosya mahiyetinde bununla ilgili herhangi bir belge bulunmadığını, bu nedenle destekten yoksun kalındığından bahsedilemeyeceğini, davacı …….. Tahkim Komisyonuna destekten yoksun kalma tazminatı ile ilgili olarak yaptığı başvurunun destek zararının bulunmadığı kanaati ile reddine karar verildiğini ve anılan hükmün süresinde temyiz edilmeyerek kesinleştiğini, anılan davacı açısından kesin hüküm var olduğundan davanın reddinin gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece Ankara BAM 26. Hukuk Dairesinin 11/03/2021 tarih …. sayılı kararı sonrası yapılan yargılamada müteveffa ……. idaresinde iken çift taraflı trafik kazası meydana geldiği, kendisine ait araçta yolcu olarak bulanan …’ün hayatını kaybettiği, kazanın oluşumunda kazaya karışan ancak plakası tespit edilemeyen araç sürücüsünün % 90,….plakalı araç sürücüsü …’in ise %10 oranında kusurunun bulunduğu, .. … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde kaza tarihini de kapsayacak şekilde 21.05.2014-21.05.2015 tarihleri arasında ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğu, eşinin ölümüyle onun desteğinden yoksun kalan davacının ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığı, ölüm nedeniyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağı, ayrıca dava dilekçesinde kusur dereceleri ve sorumluluk sebepleri ne olursa olsun mevcut ve muhtemel tüm zincirleme sorumlular yönünden müteselsil mesuliyete dayanıldığı, aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından hesaplanan 114.755,09 TL tutarındaki zararının tamamından müteselsilen sorumlu olacağı, birleştirilen davada davacıların müteveffanın oğlu ve kızı olduğu, davacı …’ün kaza / 39 yaşında olup, 17.09.1994 tarihinden itibaren sigortalı olarak çalıştığı, kaza tarihinde …. Müdürlüğünde memur olarak çalışmasını sürdürdüğü, davacı …’nun kaza tarihinde 36 yaşında olup, 10.07.1997 tarihinden itibaren evli ve iki çocuğu bulunduğu, kaza tarihinde … Devlet Hastanesinde sigortalı olarak çalıştığı, davacının kaza tarihindeki yaşı ve medeni durumu itibarıyla destek alma yaşını aştığı, tespit edilen özür durumunun çalışma ve gelir elde etmesine engel teşkil etmediği, davacı … tarafından destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin olarak dava öncesi davalı sigorta şirketi aleyhine Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuruda bulunulduğu, Sigorta … Komisyonunca, kaza tarihi itibarıyla destek zararının bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun reddine karar verildiği,…. kararının maddi anlamda kesin hüküm teşkil ettiği, davacı … tarafından maddi tazminat talepli olarak açılan davanın, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-i ve 115/2 maddeleri gereğince usulden de reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; asıl davanın kabulüne; davacı … için 114.755,09 TL maddi tazminatın 08.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, birleşen davanın reddine karar verilmiş, karara karşı birleştirilen dosya davacıları … ve … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Birleştirilen dosya davacıları … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; … ve …’nun vefat eden …’ün çocukları olduğunu, engelli olmaları sebebiyle babalarının desteğinden yoksun kaldıklarını, mahkemece … ve …’nun destekten yoksun kalma tazminatı almaya haklarının bulunmadığına karar verildiğini, kararın hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, bazı kişilerin yaşarken birbirine destekte bulunduğu konusunda hukuki bir karine mevcut olduğunu, Yargıtay içtihatlarına göre, sosyal hayatın normal akışına göre anne-baba çocuklarına, çocuklar anne-babalarına, eşler birbirlerine yaşarken maddi destekte bulunacağı, çocukların yaşları vb gibi hususlar hatta maddi durumları, çalışıyor olup olmamaları anne babadan maddi destek alıp almama konusunda değerlendirme dışı olduğunu, uygulamada gelişen hukuki karine nedeniyle bu şahısların yaşarken birbirlerine maddi destekte bulundukları kabul edildiğinden destek olma olgusunun ispatlanmasına gerek olmadığını, davacıların engelli oldukları ve oldukça düşük gelirlere sahip oldukları değerlendirildiğinde, anne babadan maddi destek aldıklarını, ikisi de engelli olan ve gelirleri de oldukça düşük bulunan davacıların müteveffanın maddi desteğini aldıklarını ispatlamalarına gerek olmadığını belirterek kararın kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Birleştirilen dosya davacıları … ve … vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Asıl ve birleştirilen dosyada dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Birleştirilen davada davacılar vekili davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı aracın karıştığı kazada, araçta yolcu olarak bulunan davacıların babası …’ün vefat ettiğini, müteveffanın kızı ve oğlu olan davacıların özürlü olması nedeniyle destekten yoksun kaldıklarını belirtmiş, mahkemece birleştirilen davada davacıların müteveffanın oğlu ve kızı olduğu, davacı …. kaza tarihinde 39 yaşında olup, 17.09.1994 tarihinden itibaren sigortalı olarak çalıştığı, kaza tarihinde … Genel Müdürlüğünde memur olarak çalışmasını sürdürdüğü, en son sigortalı çalışmasının 2016 yılı 1. ayına kadar devam ettiği, daha sonra malulen emekli olduğu ve emekli aylığının bulunduğu, annesiyle birlikte babasına ait evde ikamet ettiği, hakkında düzenlenen 01.02.2012 ve 18.02.2013 tarihli raporlara göre depresyon teşhisine bağlı olarak % 40 oranında özürlü olduğu tespitinin yapıldığı, davacının gerek rapor tarihlerinde gerekse kaza tarihinde fiilen çalışmakta olduğu ve gelir elde ettiği, özür durumunun çalışmasına ve gelir elde etmesine engel teşkil etmediği, olay tarihindeki yaşı itibarıyla destek alma yaşını aşmış olduğu, müteveffa ile birlikte ikamet etmesinin destekten yoksun kalma tazminatı talep etmesini haklı kılmayacağı; davacı …….. kaza tarihinde 36 yaşında olup, 10.07.1997 tarihinden itibaren evli ve iki çocuğu bulunduğu, kaza tarihinde … Devlet Hastanesinde sigortalı olarak çalıştığı, her ne kadar hakkında düzenlenen sağlık kurulu raporlarında %37, %33 ve %43 oranında sürekli özürlü olduğu tespiti yapılmışsa da, raporların kaza/ölüm tarihinden sonraki tarihlere ilişkin olduğu, kaza/ölüm tarihinde davacının fiili çalışmasını sürdürdüğü ve gelir elde ettiği, buna göre davacı …’in psikiyatri, kardiyoloji vb. teşhislere istinaden tespit edilen özrünün çalışma ve gelir elde etmesine engel teşkil etmediği, davacının geçimini eşi ile birlikte sağladığı, eşinin çalışarak gelir elde ettiği ve ayrıca kira gelirinin de bulunduğu anlaşılmakta olup, davacının kaza tarihindeki yaşı ve medeni durumu itibarıyla destek alma yaşını aştığı, tespit edilen özür durumunun çalışma ve gelir elde etmesine engel teşkil etmediği, davacı … tarafından destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin olarak dava öncesi davalı sigorta şirketi aleyhine Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuruda bulunulduğu, Sigorta Tahkim Komisyonunca, kaza tarihi itibarıyla destek zararının bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun reddine karar verildiği, uyuşmazlık hakkında verilen hakem karara karşı itiraz yoluna başvurulmakla birlikte harcı ikmal edilmediğinden itirazın reddedildiği ve kararın kesinleştiğinin belirlendiği, 6100 sayılı HMK’nun 114/1-i maddesinde aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olmasının dava şartı olarak öngörüldüğü, 115/2. maddesinde ise dava şartı noksanlığının tespit edilmesi halinde mahkemece davanın usulden reddine karar verileceğinin hükme bağlandığı, Sigorta Tahkim Komisyonu kararının maddi anlamda kesin hüküm teşkil ettiği gözetilerek, davacı … tarafından maddi tazminat talepli olarak açılan davanın, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-i ve 115/2 maddeleri gereğince usulden de reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamı, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre birleştirilen dosya davacıları … ve … vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Birleştirilen dosya davacıları … ve … vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30 TL. istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK.nın 361/1. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde TEMYİZ YASA YOLU AÇIK olmak üzere 18.11.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.