Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1916 E. 2021/1800 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/06/2021
NUMARASI :…..
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 05/11/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 06/08/2020 tarihinde, davalı tarafından ZMMS ile sigortalı aracın müvekkilinin sevk ve idaresindeki motosiklete çarpması ile meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını ve maluliyetinin oluştuğunu, zararlarından davalının sorumlu olduğunu belirterek 100,00 TL geçici iş göremezlik ve 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalından tahsilini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin faaliyet merkezinin İstanbul Kadıköy ilçesinde olduğunu ve davanın görülmesinde…….Mahkemesinin yetkili olduğunu, davanın yetkisizlik kararı verilerek İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini belirterek, davanın usulden ve esastan reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olduğu, davalının süresi içerisinde yetki ilk itirazında bulunduğunu, davacı tarafından davanın, davalının…… bulunduğundan bahisle açıldığı, kazanın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle, davalının yerleşim yerinde açılabileceği gibi, haksız fiilin meydana geldiği yer mahkemesinde açılabileceği, ayrıca 2918 Sayılı Yasanın 110. maddesinde sayılan yetkili mahkemelerde de açılabileceğini, sigorta şirketinin bölge müdürlüğünün kanunda yetkili sayılan yerler içerisinde yer almadığını, bu nedenle bölge müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesinin davanın görülmesinde yetkili olmadığı, davalının yetki itirazının yerinde olduğu gerekçesi ile; davanın görülmesinde ……. yetkili olduğundan, mahkemenin yetkisizliğine, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemenin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin davayı, 2918 Sayılı Yasanın 110. maddesinde sayılan yetkili mahkemelerden birisinde de açabileceğini, müvekkilinin de bu nedenle davalı şirketin Bölge Müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesinde dava açtığını, Yargıtay HGK kararına istinaden şubenin bulunduğu yerde açılabilecek davanın bölge müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesinde de, açılabileceğini, davalının Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresi içerisinde Bölge Müdürlüğünün bulunduğunu, bu nedenle Ankara Ticaret Mahkemelerinin davanın görülmesinde yetkili olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebiyle, ZMMS kapsamında sigorta şirketinden maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiilenden kaynaklanan bir dava, genel yetki hükümlerince davalının yerleşim yeri mahkemesinde (HMK m. 6), davalı sayısı birden fazla ise, bunlardan birisinin ikametgahı mahkemesinde (HMK m. 7/I), aynı Kanun’un 16. maddesi uyarınca haksız fiilin vuku bulduğu, zararın meydana geldiği, zararın meydana gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesi ile ZMMS Genel Şartlarının C.7. maddesinde de, motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davaların sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceği düzenlenmiştir.
Diğer yandan, Zorunlu Sorumluluk Sigortalarında, Yargıtay HGK önceki kararlarında, belirli bir davada kanun ile belirlenen yetkili mahkemeden başka kıyasen yetkili mahkeme belirlenemeyeceğinden bahisle kanunda ve Genel Şartlarda sayılmayan Bölge Müdürlüğünün kıyas yolu ile yetkili mahkeme kabul edilemeyeceği değerlendirilmekte iken (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.03.2018 tarih 2017/17-1092 E- 2018/463 K. Sayılı), Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1087 E. – 2020/12 K. sayılı 11.02.2020 tarihli ilamı ile;
“2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun görevli ve yetkili mahkemeyi düzenleyen 110. maddesinde, motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davaların, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceği düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) Genel Şartlarının C.7 maddesinde de yetkili mahkemeler belirlenmiş, Kanundaki yetki kuralı aynen tekrar edilmiştir.
Sigorta Şirketleri ve ….. Şirketlerinin Kuruluş ve Çalışma Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 10. maddesinde, şirketlerin bölge müdürlükleri ve şube açmak suretiyle yurt içinde teşkilatlanmasının, yurt dışında şube veya temsilcilik açması ilgili diğer mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla serbest olduğu, ancak bu şekilde faaliyete başlanmasını ve faaliyetin sona erdirilmesini müteakip bir ay içinde şirketçe . bildirimde bulunulması gerektiği düzenlenmiştir. Mevcut bu düzenleme dikkate alındığında Sigorta Şirketleri ve … Şirketlerinin Kuruluş ve Çalışma Esaslarına İlişkin Yönetmelik hükümleri uyarınca bölge müdürlüğü yapılanmasına izin verilmiş, genel müdürlük ile şube ve acenteler arasında bölge müdürlüğü adında bir yapılanmanın kurulabileceği kabul edilmiştir.
Aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 24.06.2017 tarihli ve……. sayılı kararında da benimsenmiştir.
Somut olayda; kaza 17.01.2011 tarihinde …… (Bilecik yargı sınırlarında) meydana gelmiştir. Davalılar ….. ve …….’ın yerleşim yeri Rize, davalı şirketin genel merkez adresi ise İstanbul’dur. Davacı vekili davayı, bölge müdürlüğünün bulunduğu yer olan Bursa’da açmıştır. Merkez veya şubenin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemeleri, Kanun (2918 s. KTK) uyarınca yetkili kabul edildiğine göre, acente ve şubeyi denetleyen üst mercii olan, genel merkezin emir ve talimatı doğrultusunda çalışan ve yetkisi şubeye göre daha fazla olan bölge müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğunu kabul etmek gerekir.” denilerek, oy birliği ile alınan karar ile önceki içtihatından dönmüştür. Bu durum karşısında, her ne kadar Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun daha önceki kararı gereğince Dairemizce, sigorta bölge müdürlüğünün bulunduğu yerde dava açılmayacağı kabul edilmekte ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’un içtihat değişikliği nedeniyle ile dairemizce de, ZMMS kapsamında, sigorta şirketine açılan davaların sigorta bölge müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemelerinde açılabileceğinin kabulü gerekmiştir.
Bu kapsamda somut olayda mahkemenin yetkisinin değerlendirilmesinde, mahkemece, davalının yetki itirazı üzerine, haksız fiilin meydana geldiği yerin ve zarar gören davacının ikametgahının Amasya ilinde olması, davalı sigorta şirketinin merkezinin İstanbul/Kadıköy olması, davalının mahkemesinin yargı çevresinde şubesinin bulunmaması ve sigortayı tanzim eden acenteninde yargı çevresinde bulunmaması, Bölge Müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesinin ise KTK’da ve Genel Şartlarda sayılan yetkili yerler arasında sayılmaması nedeniyle mahkemenin yetisizliğine karar verilmiş ise de….. göre davalının …. sicil no’su ile …. … ……. Müdürlüğün de Şube kaydı bulunduğu gibi, yukarıda açıklandığı üzere sigorta şirketi hakkında, ZMMS kapsamında açılacak dava sigortanın bölge müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesinde de açılabileceğinden, mahkemece davalının yetki itirazının reddine karar verilerek, davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın mahkemenin yetkisiz olduğundan bahisle usulden reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Bu nedenle davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, mahkemenin davanın görülmesinde yetkili olması nedeniyle yargılamaya devam edilerek, taraf delilleri toplanarak davanın esası hakkında karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 22/06/2021 tarihli…… Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-3. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, taraf delilleri toplanarak, davanın esası hakkında karar verilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacıdan istinaf peşin harcı olarak alınan 59,30-TL İstinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davacıya iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 14/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

……

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.