Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1854 E. 2021/2065 K. 12.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/05/2021
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 12/11/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 15/11/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacılar vekili dava dilekçesinde; Davacı Şirketin ….. işletilmesi, onarımı ve bakımı işlerinin ifasını üstlendiğini, 10.05.2019 tarihinde davalılar’dan…. plakalı araç, ….. üzerinde …. istikametine doğru diğer davalı …’in sevk ve idaresinde iken 7. kesim 3. kilometreye geldiğinde sol yan kısımları ile gidişe göre sağda bulunan demir bariyerlere çarptığını ve tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu meydana gelen maddi hasardan davacı Şirket’in hiçbir kusuru bulunmaması nedeni ile zararın tamamının davalılar’dan müştereken ve müteselsilen tahsili gerektiğini, ……. plakalı aracın kaza tarihinde zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı olduğunun tespit edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 9.874,51 TL davacı şirket zararının, kaza tarihi olan 10.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili; Davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Mahkemece, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanan tazminat talebine ilişkin olup, davacının …. işletilmesi, onarımı ve bakımı işlerinin ifasını üstlendiği, 10/05/2019 tarihinde davalılardan…… plakalı aracın diğer davalı …’in sevk ve idaresindeyken demir bariyerlere çarpması sonucu, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği belirtilerek, şimdilik, 9.874,51 TL zararın davalılardan müteselsilen tahsili talep edilmiş olup, dava konusu itibariyle ticari bir dava olmadığı; uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmadığı; davalı gerçek kişilerin tacir olmadığı ve taraflar arasında bir ticari ilişki olmadığından davaya Asliye Hukuk Mahkemelerince bakılacağı, Ticaret Mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesiyle, Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi görevli mahkeme olduğundan, Mahkemenin görevsizliğine, 6100 sayılı H.M.K’nun 114 ve 115. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme hükmünün kabulünün mümkün olmadığını, 10.05.2019 tarihinde davalılar’dan … …….8 plakalı araç, …. istikametine doğru diğer davalı …’in sevk ve idaresinde iken 7. kesim 3. kilometreye geldiğinde sol yan kısımları ile gidişe göre sağda bulunan demir bariyerlere çarparak ve tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini,….. plakalı aracın kaza tarihinde zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı olduğunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu madde 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari dava olup, aynı kanunun 5. Maddesi ile aksine hüküm bulunmadıkça dava değer ve tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine Asliye Ticaret Mahkemesinin bakmakla görevli olduğunu, Sigorta hukukunun; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6. kitabında 1401 ve devamı maddelerinde, zorunlu sorumluluk sigortasının ise 1483 ve devamı maddelerinde düzenlendiğini, bu durumda zorunlu mali sorumluluk sigortacısının taraf olduğu davaların Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle, TTK’nun 4/1-a ve 5/1 maddeleri gereği dava ticari dava olmakla Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanı içinde bulunduğu, Yargıtay kararları ile de sabit olduğunu, Yerel Mahkeme huzurunda ikame edilen maddi tazminat istemli davanın davalılarından … Sigorta A.Ş. hasara sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olup, davanın, kazaya neden olan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısına karşı açılması, zorunlu sigortanın 6102 sayılı TTK’nda düzenlenmesi ve aynı yasanın 4. maddesi uyarınca bu kanunda düzenlenen işlerden kaynaklanan davaların ticari dava niteliğinde olduğunun kabul edilmesine göre, uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğini belirterek, istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılması ve yargılamaya devam olunarak haklı davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Aynı davada, bir kısım davalılar hakkında genel mahkemenin, diğer davalılar hakkında ise uzman olan özel mahkemenin görevli bulunması halinde, uyuşmazlık aynı olaydan kaynaklanıyor ve zarar tek ise ya da, taleplerden birisi yönünden verilecek karar diğerini doğrudan ilgilendirecek nitelikte bulunuyorsa; söz konusu özel mahkeme ile genel mahkeme arasında “yargılama usulüne” ilişkin esaslı farklılıklar bulunmaması kaydıyla, bütün taraflar ve talepler yönünden uzman olan özel görevli mahkemece yargılama yapılarak uyuşmazlığın çözümlemesi gerekir. Bu husus, uygulanarak hukukun öngörülebilir olmasının, usûl ekonomisinin ve davaların makul süre içinde bitirilmesi yükümlülüğünün de gereğidir.
Sigorta Hukuku 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6. kitabında 1401 ve devamı maddelerinde, Zorunlu Sorumluluk Sigortası ise 1483 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
Somut olayda dava, zorunlu mali mesuliyet sigortacısı, araç işleteni ve aracın sürücüsüne karşı açılmıştır. Bu durumda yukarıda açıklanan nedenlerle, zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle dava ticari dava olup Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanı içinde olduğundan, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/05/2021 tarihli,….. Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-3. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Dosyanın, davanın esasına girilerek yeniden görülmesi için kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davacıya iadesine,
3-İstinafa gelen davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda gözetilmesine,
4-Kararın tebliği, kesinleştirme ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 12.11.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

…..

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.