Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2021/1829 E. 2021/1724 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
26. HUKUK DAİRESİ

…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/04/2021
NUMARASI : ……

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 07/10/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 01/11/2021

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı …’ın sürücüsü olduğu, diğer davalı tarafından sigortalanan araç ile kavşakta dönüş sırasında elektrikli bisikleti ile seyretmekte olan müvekkiline çarparak ağır şekilde yaralanmasına neden olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, kaza neticesinde müvekkilinin %74 oranında malul kaldığını, müvekkilinin zararlarından davalıların sorumlu olduğunu, belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili için 350,00 TL tedavi ve yol gideri, 250,00 TL kazanç kaybı, 400,00 TL çalışma gücü kaybından kaynaklanan zararlar olmak üzere 1000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 50.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı …’den temerrüt tarihinden itibaren işleyecek olan faizi ile tahsilini istemiştir.
Davacı vekili 25/09/2017 tarihli ıslah dilekçesinde; taleplerini 901,13 TL bakıcı gideri, 400,00 TL sürekli iş göremezlikten kaynaklanan zarar, 644,22 TL efor kaybı nedeniyle maddi zarar, 50.000,00 TL manevi zarar olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde; davada dava şartının bulunmadığını, kazanın meydana gelmesinde kask takmayan davacının da müterafik kusuru olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … …; usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın trafik kazasından kaynaklanan tazminat davası olduğunu, Adli Tıp Kurumundan alınan raporda, meydana gelen trafik kazasında, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalan araç sürücüsü olan diğer davalının %100 oranında kusurlu olduğu, davacının ise kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, … Hastanesinden alınan rapora göre davacının meydana gelen kaza nedeniyle sürekli maluliyetinin meydana gelmediği, iyileşme süresinin 3 hafta olduğu, süre boyunca başkasının bakımına muhtaç olmayacağı, faturalandırılmayan tedavi giderlerinin 500,00 TL olacağının rapor edildiği, Aktüer hesap bilirkişisinden alınan raporda ise 3 haftalık geçici iş göremezlik zararlarının 644,22 TL, 3 haftalık bakıcı giderinin 901,13 TL, tedavi giderlerinin de 500 TL olacağının, sürekli iş görmezlik zararının ise olmadığının belirtiliği, kaza esnasında davacının kaskının bulunmadığı ve zararın artmasına neden olduğu, bu nedenle tazminat miktarından %15 oranında müterafik kusur indiriminin uygun olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile, Geçici iş görmezlik zararı bilirkişi raporunda 644,22 TL olarak hesaplanmış ise de, taleple bağlılık ilkesi gereğince 547,50 TL, bakıcı gideri ve kaçınılmaz tedavi gideri zararları 1401,13 TL ise de taleple bağlı kalınarak 765,96 TL olmak üzere toplam 1.313,55 TL maddi tazminatın sigorta şirketinden dava tarihi olan 06/12/2016 tarihinden itibaren, davalı … … yönünden kaza tarihi olan 27/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine, davacının manevi tazminat talebi yönünden 5.000,00 TL’nin davalı … …’ten kaza tarihi olan 27/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Mahkemenin müvekkilinin maluliyetinin kazadan kaynaklandığının kanıtlanamadığından sürekli iş görmezlik talebinin reddine karar verildiğini, kararın hatalı olduğunu, müvekkilinin kazadan önce sağlıklı şekilde bisiklet ile şehirde gezebilirken kaza neticesinde ağır şekilde yaralandığını ve tam bir iyileşme sağlayamadığını, kazadan sonra uzun süre çalışmadığını, neticede %74 oranında malul kaldığını, … tarafından maluliyetinin kazadan kaynaklanmadığı belirtilmiş ise de, kabul etmediklerini, rapora itiraz etmelerine rağmen mahkemenin itirazlarının reddine karar verildiğini, yerel mahkemece bu şekilde sürekli ve geçici iş göremezlik talebinin reddine karar verilmesini hatalı olduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, 27/04/2015 tarihinde meydana gelen kaza neticesinde yaralandığını iddia ederek tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece yapılan yargılamada, adli tıp uzmanı olan tek hekimden alınan 07/07/2017 havale tarihli raporda, davacının mevcut maluliyetinin trafik kazası ile illiyet bağının bulunmadığı, trafik kazasından kaynaklanan yaralanması nedeniyle 3 ay geçici iş göremez kaldığının ve 3 ay bakıma muhtaç kaldığının mütala edilmesi üzerine, aktüer bilirkişisinden alınan rapor sonrasında, mahkemenin….. sayılı 02/11/2017 tarihli kararı ile davalı sigorta şirketi hakkındaki davanın 2918 Sayılı Yasanın 97. maddesine uygun başvuru olmadığından usulden reddine, diğer davalı yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmesi sonrasında verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin……. Sayılı 14/02/2020 tarihli kararı ile mahkeme kararının, sigorta şirketi hakkındaki davanın usulden reddine ilişkin kararın yerinde olmadığı ve kabul edilen kısım yönünden ise tek adli tıp uzmanı tarafından hazırlanan raporun karar vermeye yeterli ve elverişi olmaması nedeniyle HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılması üzerine, mahkemece yeniden yapılan yargılamada – bu kez mahkemece daha önce rapor alınan ……eklenerek oluşturulan heyetten alınan raporda şahsın yaralanmasının sürekli iş göremezlik niteliğinde olmadığı, 3 ay geçici iş göremez kaldığı ve iyileşme süresince başka birisinin bakımına muhtaç kalmadığı, belirtilmesi üzerine, rapor yeterli görülerek, dava dilekçesi, ıslah dilekçesi nazara alınarak ve usulü kazanılmış haklar korunarak davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacı vekili, hükme esas alınan maluliyet raporuna itiraz ederek, müvekkilinin %74 oranında maluliyetinin meydana geldiğini, raporu kabul etmediklerini beyan etmiş, mahkemece davacının rapora itirazının değerlendirilmediği görülmüştür.
Cismani zarar nedeniyle iş göremezlik tazminatının belirlemesinde, davacının maluliyet durumunun gerçek durumu tam olarak yansıtacak şekilde belirlenmesi gerekir. Maluliyet oranı tazminatın belirlenmesinde esas alındığından, maluliyet oranında tereddüt olması ve/veya çelişki olması halinde, tereddüt oluşturacak veya çelişki yaratacak hususlar giderilmeden davanın esası hakkında karar verilemez. Diğer yandan davacının maluliyetine ilişkin farklı yönetmelikler çerçevesinde alınan raporlarda da, maluliyet oranlarının farklı belirlenmesi durumunda, özellikle raporlarda belirlenen maluliyet oranları arasındaki farkın yüksek olması veya tespit edilen rahatsızlıkların çelişmesi durumunda raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verilemez. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/292 E. 2020/6372 K., 2019/3629 E. 2020/5191 K., 2016/13576 E. 2019/6279 K.)
Bunun yanı sıra, zarar görenin kazadan sonra oluşan bir maluliyetinin bulunması halinde, mevcut maluliyet ile meydana gelen kaza arasında uygun illiyet bağının bulunup bulunmadığı, meydana gelen kazanın neticesinde oluşabilecek bir maluliyet olup olmadığının net olarak belirlenmesi gerekmektedir.
Somut olayda, davacıda 27/04/2015 tarihinde geçirmiş olduğu kazadan bir gün sonra sol hemiparezi geliştiği dosya kapsamındaki tedavi evraklarından anlaşılmaktadır. Nitekim mahkemece hükme esas alınan maluliyet raporunda da …… Nöroloji Bölümünde……tarafından yapılan muayenesinde; 27.04.2015 tarihinde motorsiklet kullanırken başka bir aracın çarpması sonucu yaralanma, kafa travması olduğu, …’e dikiş atıldığı, hastada o anda intrakranial patoloji saptanmadığı ve taburcu edildiği, ancak hastada 1 gün sonra sol hemiparezi geliştiği ve tetkiklerinde pons sağ yarısında akut infarkt tespit edildiği, hasta nöroloji servisinde yatırılarak takip ve tedavi edildiği, nörolojik muayenesinde; bilinç açık, oryante, koopere olduğu, ense sertliği olmadığı, kranial sinir muayeneleri normal olduğu, kas gücü sağda 5/5, solda üst 4/15, alt 3/5 olduğu, derin tendon refleksleri solda daha fazla olmak üzere canlı olduğu, solda …… orijininde %50 den fazla darlık mevcut olduğu, hastadaki mevcut öykü ve tetkiklerle geçirilen serebrovasküler olayın kaza ile illiyeti net olarak kurulamamakla birlikte olay tarihinden hemen sonra çekilen boyun …. orijininde darlık(plak) olduğu görüldüğünden travma ile bu plakta rüptürün tetiklenmiş olabileceği ve rüptür sonrası emboliye neden olmuş olabileceği değerlendirikliği,” denilerek, rahatsızlığı değerlendirilmiştir.
Davacının, bir takım kronik rahatsızlıkları bulunmakla beraber kazadan bir gün sonra meydana gelen sol hemiparezinin kaza ile illiyeti olmadığı net olarak raporda ortaya konulmamış, meydana gelen kazanın oluşan maluliyeti tetiklemiş olabileceği de belirtilmiştir.
Alınan rapora davacı tarafından da itiraz edilmiş olmasına ve raporda davacının kazadan sonra oluşan maluliyetinde kazanın hiç bir etkisi olmadığına ilişkin net bir belirleme olmamasına, aksine maluliyeti tetikleme ihtimalinin de bulunduğunun belirtilmiş olmasına göre … ilgili ihtisas dairesinden, kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri çerçevesinde maluliyet raporu alınarak, davacının kaza sonrası oluşan rahatsızlığı ile kaza arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, meydana gelen kazanın davacıda tespit edilen rahatsızlığı meydana getirip getiremeyeceği, hususlarının değerlendirildiği ve kazaya bağlı sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve geçici veya sürekli bakıma muhtaç kalıp kalmadığı hususunda, rapor alınarak soruncuna göre karar verilmesi gerekirken, davacı tarafından itiraz edilen ve karar vermeye elverişli olmayan maluliyet raporuna göre karar verilmiş olmasına göre davacı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmüştür.
Buna göre; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek deliller toplanılmaksızın ve değerlendirilmeksizin karar verilmiş olması nedeniyle ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, yukarıda açıklandığı üzere, … ilgili ihtisas kurulundan davacının mevcut maluliyeti ile kaza arasındaki illiyet bağının da değerlendirildiği ve kazaya bağlı maluliyetinin tespit ediliği rapor alınarak, hüküm davacı tarafından istinaf edilmiş olması nedeniyle usulü kazanılmış haklar da korunarak, sonucuna göre karar verilemesi için dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine, davacının sair itirazlarının şimdilik incelenmesine karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 19/04/2021 tarihli…l.. Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davacı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacı tarafından istinaf peşin harcı olarak alınan 59,30 TL İstinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davacıya iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 07/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.